Kadınlar İçin Haftalık Sayfa – No. 53

Soru: Dr. Laitman, çocuk doğumu konusunda çoğu kez oldukça duygusal olarak bahsettiğiniz duyguyu tarif edebilir misiniz? Yani, bu kongrede neye ulaşmayı arzuluyoruz? Bu hissi bize aktaramayacağınızı anlıyorum, ancak biz ne hissedeceğiz? Erkekler ve kadınlar ne hissedecek? Şimdi başlayan bir sonraki seviyeyi zaten oynayabilir olalım diye soruyorum.

Dr. Laitman: Bu süreçte, erkekler ve kadınlar yok, çünkü hepimiz gelişen bir fetus halindeyiz. Belli bir hacme, yani arzu için niyete ulaşıyoruz. Bu niyet,  yaşadığımız tüm reddedilişler ve itişler sayesinde, arzunun içinde zaten doğru şekilde işlem görmüş. Bu formu edindiğimiz zaman, doğmuş olacağız. Kızlar ve erkekler aynı şekilde doğarlar. Bu yüzden erkekler ve kadınlar arasında kesinlikle hiçbir fark yoktur.

Başlangıçta, doğum yapma hissi spontan şekilde olur, birdenbire; spontan olarak değil, daha ziyade gerçekten birdenbire, aniden. Öncesinde kasılmalar olur, yani ihsan etme niteliğine giriş ve çıkış olur; giriş ve çıkış. Tıpkı her tür ilişki, çiftleşme ve bağ öncesinde olan tüm hareketlerimiz gibi. Kli ve Işık arasında, bağda bir benzerlik yaratmak üzere, birbirimize uygun olmak için her tür teşebbüsde bulunmaya ihtiyaç duyarız. İtiş ve çekiş, itiş ve çekiş ile kastedilen budur. Bu bizim dünyamızda bir tür flört etme, kur yapmadır. Cinsel eyleme, doğum öncesindeki kasılmalara benzer şekilde. Bizim manevi çalışmamız açısından da bu aynıdır. Her şey böylesi tekrar eden hareketler üzerine inşa edilmiştir çünkü daima daha büyük bir arzu belirir, daha net bir arzu, daha doğru bir anlayış, vs. Ancak, doğum eyleminin kendisi anidir, bu gerçekten de Mısır’dan birdenbire, aceleyle çıkış hakkında söylediğimize benzer.

(Kharkov Kongresi, 3. Ders, 18 Ağustos 2012)

Soru: Kızların ve erkeklerin nasıl doğduğundan bahsettiniz. Bundan önce, dediniz ki bariyeri önce erkekler geçer ve sonrasında kadınlar geçer. Bu nasıl işliyor?

Dr. Laitman: Doğum eyleminin kendisinin aynı olduğunu söylüyorum. Tıpkı dünyamızda olduğu gibi, kızlar ve erkekler, onların doğumlarında farklı olan ne? Hepsi tamamen aynı.

(Kharkov Kongresi, 3. Ders, 18 Ağustos 2012)

Dediniz ki biz keskin kenarları ve köşeleri olan yap-boz oyunları gibiyiz. Böylesi iki köşe karşılaştığı ve birbirine yaklaştığı zaman, hoş olmayan o teması hissetmek istemiyorlar ve kendilerini farklı şekillerde haklı çıkarmaya çalışıyorlar ki böylece onlardaki o zayıf ve acıyan noktaya değmesinler. Nasıl sağlam kalabiliriz, bu devrimsel noktadan kaçmamak nasıl olur?

Dr. Laitman: Dünyada kendini feda etmeye gönüllü birçok insan olduğunu görüyoruz. Onlar kendilerini feda ettiler, kahramanca eylemlerde bulundular… yavaş yavaş böyle sorular ile. Gerçek şu ki belli bir amaca ulaşmak için her şeylerini vermeye gönüllüydüler; vatanın, milletin, ailenin hayrı için, her tür vizyon için. Kendilerini uçuruma bırakırlar, çılgın yolculuklara çıkarlardı. Genel olarak konuşursak, günümüzde de böyle insanlar var.

Bu nedenle, bizim tüm kaynaklarımızda, kitaplarımızda, esas şeyin amacın önemi olduğu yazılıdır. Kişi, amaca kendi başına ulaşmak için amaca yönelik böyle bir eylemde bulunamaz. Biz birbirimiz için yaratıldık. Özellikle kadınlar bunu anlar ve sanırım erkekler de. Başkalarının düşüncesi bizi tamamen ters yöne doğru değiştirebilir.

Amacın önemi sadece bizim etrafımızda olanlara bağlıdır, onlar her amaca ulaşabilirler, kişiyi mümkün olan her koşula doğru yönlendirebilirler. Birkaç ay içinde göreceksiniz, o kişi tamamen çevresinin bir kopyası haline gelecektir. Sonra, kişi unutuyor, beceremiyor dediğiniz zaman, bu sadece çevredeki gücün yokluğundandır. Başka bir şey yoktur. Çevrenin gücü size amacın önemini sağlamalıdır; onun için her şeyi yapmaya gönüllü olacağınız bir amaç. Medyadan, arkadaşlarınızdan ya da nereden olursa olsun, ne duyarsanız duyun, bu amaca mıhlanacaksınız, o kadar, bir Zombi gibi. Bu sadece çevreye bağlıdır, bu yüzden de sadece çevre ile ilgilenmelisiniz.

(Kharkov Kongresi, 2. Ders, 18 Ağustos 2012)