Not 56
Nasıl olur da bir kişinin yaptığı bütün bir yıl süren maddesel çalışmadan kişi kendine sormaz, Bu yıl ne kazandım? Fakat maneviyatta, bir kişi geçen yıl boyunca ne kazandığını sorar. Ne kazandığıyla ilgili soru, Keduşa [kutsallık] tarafından mı yoksa Sitra Ahra’nın [diğer taraf] tarafından mı gelir?
Bu dünyaya “yalan dünya” denildiği bilinmektedir. Bu nedenle, yalancılığa geldiğinde kişi ne kazandığını sormaz, bu çalışmanın zahmete değer olduğunu söylemek gibi. Ancak maneviyatta, yani gerçekte, her seferinde bir soru Keduşa tarafından gelir, ıslahları yapmak için kişi ne kazandığını bilsin diye.
Görürüz ki, eğer bir kişi kâr etmek istediği bir anlaşma yaparsa, yani anlaşmadan ne elde etmesi gerektiğini, kişi hesaplar. Eğer amorti etmezse, elde etmek istediği karlar aklında olduğundan işi başka bir iş için değiştirir. Bunda, kişi kendini aldatmıyor, yani istediği ödül buysa, yani para ya da güçse. Bununla kişi kendini ölçer.
Genelde izin verilen maddesel yaşamla durum böyle değildir. Genel olarak, tüm hazlar yanlıştır. Dolayısıyla, para ya da güç kazmaktan ne elde etmesi gerektiğini sormanın bir anlamı yoktur, çünkü bu başlangıçtan beri yanlış olması amacıyla yapılmıştır. Bununla birlikte buna “yardımcı bir yalan” denir. Yani, bir kişi manevi yolda yürüyebilmeden önce, canlılığı nereden alacak? Bu nedenle ona “yalan” adı verilen bir hayat verilir.