e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Michael Laitman > Kabala Kütüphanesi > Yeni Hayat > Yeni Hayat 1123 – İnsanlar Arasındaki İlişkiler

Yeni Hayat 1123 – İnsanlar Arasındaki İlişkiler

Oren Levi: Dr. Laitman ile Yeni Hayat söyleşi serisinde bizimle birlikte olduğunuz için teşekkürler. Merhaba Dr. Laitman.

Dr. Laitman: Herkese merhaba.

Oren Levi: Konuğumuz, size de merhaba. Bugün Dr. Laitman ile insanlar arasındaki ilişkiler hakkında konuşmak istiyoruz. Hayatımızı daha iyi bir hâle getirmek için aramızda nasıl daha gelişmiş bağlantılar oluşturabileceğimizi anlamak istiyoruz. Konuğumuz, söz sizde.

Konuk: Bugün süper organizma hakkında konuşmak istiyoruz. Süper organizma bir birimdir. Onu hayvansal dünya ile karşılaştırırsak, içindeki tüm hayvanların bir grup olarak, bir birim olarak hareket ettiği bir arı kovanı ya da bir karınca kolonisi gibidir. Bunlara dahil olan hayvanlar kendilerini birey olarak değil, kapsamlı bir birim olarak hissederler. Bugün, insan süper organizması hakkında konuşan araştırmacıların arasında da bu yaklaşım yaygındır. Bu yaklaşım, aslında hepimizin bağlantılı bir sistem olduğunu ifade eder. Her birimiz bu bağlantılı sistemde türlü türlü bireyleriz ve hepimizin tek bir büyük insan ya da insanlık gibi olduğumuz, büyük bir organizma gibi var olduğumuz, karşılıklı bir sistem vardır. Bu yaklaşıma katılıyor musunuz?

Dr. Laitman: Tabii ki! Dahası, insan seviyesinin yanı sıra cansız, bitkisel, hayvansal seviyede de böyledir. Hepsi büyük bir süper organizmadır.

Konuk: Bu yaklaşıma, aslında aramızdaki bağlantılar sisteminden bahseden ağ bilimi denir. Aramızda var olan içsel bağlantı sisteminden bahseden aramızdaki iletişimi ve teknolojik sistemi görebiliyoruz. Nedir bu sistem?

Dr. Laitman: Bu, tek bir kuvvet tarafından kontrol edilir. Buna doğa ya da Yaradan denir. Onu nasıl isimlendirdiğinizin bir önemi yoktur. O üsttür, çünkü bizi kontrol eder. Bu tek kuvvet gelişim vasıtasıyla bizi, bağlantıda olduğumuzu keşfedeceğimiz noktaya, belli bir amaca yönlendirir. Şu an da bağlantıdayız. Sadece özel bir çember içinde, bütünleşik ve eksiksiz bir şekilde bağlantıda olduğumuzu keşfedeceğiz.

Konuk: İnsan süper organizması ile doğadaki başka herhangi bir süper organizmanın farkı nedir?

Dr. Laitman: Doğadakiler insandakinin küçük bir parçasıdır. Küçük sürüler gibi yapılar belli bir süre için bir araya gelirler. Sonra kuşlarda olduğu gibi, ayrılırlar. Kalıcı bir bağlantı yoktur, geçip giderler. Doğa, nesillerin devamı için bunların devamlılığını sağlar, çünkü bağlantı olmaksızın bir nesli devam ettiremezsiniz. Birkaç dakika, hatta birkaç saniye bile… Bize olan budur. Bunun yanı sıra, insanlarda bu gelişimlerine göredir. Çünkü insanlarda tarih boyunca kademeli olarak gelişmiştir. Bu nedenle her nesilde farklı bir tür bağlantı mevcuttur. Bu bağlantı kısmen doğal, kısmen de yapaydır. Ayrıca bu, toplumun gelişimine de bağlıdır. Nerededir? Nasıldır?

Konuk: Bugün bu gelişimin sürecinde neredeyiz?

Dr. Laitman: Bugün doğal ailelerden, karı ve kocalardan, çocuklardan, yeni bir şey olan egomuza doğru olan çok keskin bir geçiş noktasındayız. Ego ve egonun gelişimi, bir aile sahibi olmak istediğimiz bir koşulda sürüp gitmektedir. Anne, baba, büyük anne ve büyük baba, ben eşim, çocuklarımız ve torunlarımız… Hepimizin arasında bir bağlantı var. Nesiller boyunca bu bağlantı aslında iyi bir şekilde sürdürülmüştür, ancak yine de egomuz geliştiği ve bizi de geliştirdiği için, birbirimizi reddetmemize sebep olmaktadır. Aile biraz uzaklaşmaya başlamıştır; ebeveynler çocuklarından, çocuklar ebeveynlerinden ve büyük anne ve babalarından; büyük anne ve babalar da torunlarından uzaklaşmıştır. Öyle ki bugün tam olarak neler olduğunu bile söyleyemezsiniz. Bir geçiş aşamasındayız ancak elbette ki doğal bağlantımız son derece zayıfladı, sanki kimse onu istemez oldu. Sanki genç nesildenmişim gibi olacak, ama ebeveynlerimle bağlantıda kalmak istiyorum. Çünkü bana güzel şeyler verdikleri sürece onlarla birlikte iyiyim. Eğer veremezlerse, yolumu ayırırım. Artık onlara karşı aynı duyguları hissetmem, çünkü egomuz büyüdü. Doğal hislerimizi iptal ediyor. Bugün bu hâldeyiz.

Konuk: Burada çelişen iki olgu var; bir tarafta herkesin tek bir sistem içinde birbirine bağlı olduğu insan süper organizmasından bahsediyoruz, diğer tarafta bir bireyin doğal eğilim olarak, geçmişte bağlantıda olduğu herkesten ayrı şekilde büyüdüğünden bahsediyoruz. Bir şey onu kendi başına olmaya itiyor. Bu iki olgu birbirlerine nasıl uyum sağlar? Birbirlerine uyum sağlarlar mı?

Dr. Laitman: Hayır, birbirlerine uyum sağlamazlar. Çünkü büyüyen egomuz ayrılır. Genç neslin kendilerini odalarına kilitlediklerini ve annelerine sadece “bana yiyecek bir şeyler ver, odama girme!” diye bağırdıklarını görüyoruz. Bu şekilde yaşıyorlar. Gelecek nesilde neler olacak? Bu nesilde durumun kötülüğünün farkına varıp, kendimizi ıslah edeceğimizi umuyorum.

Konuk: Neyin kötülüğünün farkına varacağız?

Dr. Laitman: Aramızda, kimsenin bundan fayda görmediği, kimsenin bundan keyif almadığı, birbirimize zarar verdiğimiz böyle bir ayrılık oluşturma durumunun kötü olduğunu göreceğiz. Bu insan gelişiminin son noktası gibidir.

Konuk: Kim zarar veriyor?

Dr. Laitman: Herkes.

Konuk: Ebeveynler ve çocuklar.

Dr. Laitman: Belli bir süredir var olan doğal bir yapı olan aile çerçevesini kırıyoruz. Cansız, bitkisel, hayvansal ve insandaki konuşan seviye için bu birkaç ay olabilir. İnsanlar için ise yüzlerce yıl sürebilir. Ama yine de nesli devam ettirmek için vardır. Bu nedenle doğal ve çok kuvvetli bir şeydir. Bugün, bunu dahi istemediğimiz bir koşula gidiyoruz. Çocuk sahibi olmak istemiyoruz. Dahası, aile kurmak istemiyoruz. Birbirimize hizmet ettiğimiz yerlerden önceki gibi, bir ailemiz olmasını istemiyoruz. Evde yeterince makine ve cihaz var, bir eşe ihtiyacım yok. Seks için bir partnere ihtiyacım olursa, bir süre onunla yaşayabilirim. Kısacası, egoya yararı olmayan bir koşula ulaştık. Çünkü kendime hesap vermek zorundayım. Neden bunu yapmalıyım? Neden kendi sırtıma böyle bir sorumluluğu yükleyeyim? Ne için? Sürekli kişisel hayatımı istila eden başka bir insanı yanımda tutmak için. Çünkü egom oraya başka bir insanın girmesini istemez. Aslında bu, bu dönemin sona erdiği koşuldur.

Oren Levi: Her birey kendi içine mi kapanacak?

Dr. Laitman: Evet.

Oren Levi: Tamam. Birçok bireyden meydana gelen insanlığa baktığımızda, her birinin içine kapanık olduğunu görüyoruz. O hâlde bu aslında süper organizmaya zıt bir yapıdır.

Dr. Laitman: Doğru. Bu şekilde ilerleyebildiğimizde kötülüğün ifşası noktasına geliriz. İnsanlık imajımızı kaybetmeye başladığımızı hissedeceğiz. Eskiden, 20- 30 yıl öncesine kadar olduğu gibi bir aile, bir toplum içerisinde bağlantıda olmaksızın kuklalara, makinelere dönüştüğümüzü anlayacağız. İnsan suretimizi, insan imajımızı tamamıyla kaybediyoruz. Bir bilgisayarın parçaları hâline geliyoruz.

Konuk: Yani bireysel olarak bir kişi, artık her şeyden izole olmak istemeyecek mi?

Dr. Laitman: Hayır, bu kötülüğün farkına varmaktır. Elde edilmesi gereken bir şeydir, fakat bir kişi onu artık istemeyecektir. Hayatımız, bağlantımıza göre çok mekanik olacaktır.

Konuk: Mekanik mi?

Dr. Laitman: Mekanik. Başka nasıl anlatacağımı bilmiyorum. Soğuk… Soğuk, resmi anlamında. Bu bizi tatmin etmeyecektir. Bu şekilde, hayatın kontrolünün bizde olmadığını fakat hayatın tamamen bizim kontrolümüzde olduğunu hissediyoruz.

Konuk: Sonra ne isteyeceğiz?

Dr. Laitman: Öyle ya da böyle, kendimizi hislerle doldurmak isteyeceğiz. Varlıkları hissediyoruz. Haz alma arzusu bizim doğamızdır. Bugün bile bu haz alma arzusundan kurtulmak istiyorum. Çünkü hiçbir şekilde tatmin olmuyorum. Bir his bana kendimi kötü hissettiriyorsa, bir makine haline gelirim. Burada hiçbir seçeneğimin olmadığını hissederim. Bir şey yapmak zorundayım, çünkü başka seçeneğimiz olmayacak. Kendi hislerimize döneceğiz. Elbette bu yolda birkaç değişiklik daha vardır. Nasıl ifade edilir; ızdırap çekmeyi, kötü hissetmeyi, ne olursa olsun hissetmeyi tercih eden insanlar vardır.

Konuk: Bir şey hissetmek daha iyidir.

Dr. Laitman: Ölü olmaktansa, kötü hissetmeye bile razıyım.

Oren Levi: Tamam. İnsanın diğerlerinden ayrıldığını deneyimlediği bu duygusal sıkıntı, soğukluk, resmilik durumundan bir adım ileri gidelim. İnsan süper organizması yaratıcı olacak mı?

Dr. Laitman: Hayır. O kötülüğün ifşasından gelecektir.

Oren Levi: Sanki bir bilgisayarmışım gibi soğuk ve resmi hissettiğim izole olma koşulundan anladığım, aramızda yeni bağlantılar oluşturma yerini ilerleteceğidir. Bizi bir süper organizmaya dönüştürecek mi?

Dr. Laitman: Evet.

Oren Levi: Soğukluktan, kötülüğün ifşasından inşa edeceğimiz bu süper organizmayı tanımlayabilir misiniz?

Dr. Laitman: Bu sadece aramızdaki soğukluk değildir, ayrıca doğanın bize, bizim de doğaya karşı ne kadar düşmanca yaklaştığımızın hissidir. Cansız, bitki, hayvan seviyesine, içinde bulunduğumuz galaksiye, bu gezegene… Bu gezegeni mahvediyoruz. Atmosferimizi ve aramızdaki ilişkileri mahvediyoruz. Yer altındaki şeyleri de. Aramızdaki ilişkiler egoisttir. Her şeye, cansız, bitkisel, hayvansal seviyedekilere, diğer insanlara karşı da böyle bir tutum içindeyiz. Eğer egomu etkin hâle getirirsem, tüm dünyayı mahvederim ve kendimi de öldürmüş olurum.

Konuk: Bütün bu parçaları birleştirmeye çalışalım, çünkü insanlar bugün ne yaptıklarını bilmiyorlar. Gezegenimizin güçlü olup olmadığını umursamıyorlar.

Dr. Laitman: Bu sadece şimdilik böyle. Kısa vadeli bir durum. Yine de bir kişi bunu hissetmeye başladıysa, başka seçeneği olmayacaktır. Görmemiz gereken şey budur. Bu, insanlığın geleceğidir.

Oren Levi: Peki. Sonrasında ne olur?

Dr. Laitman: Buna kötülüğün ifşası denir. Kötülüğün ifşası bizi hesaplamalara götürecektir.

Oren Levi: Neye?

Dr. Laitman: Aramızda, doğayla, cansız, bitkisel ve hayvansal seviyeyle bağlantı kurmak zorundayız. Bağlantıya ihtiyaç duyduğumuz ölçüde, neticede egoyu ve elbette ki bizi ayırdığını göreceğiz.

Oren Levi: Birbirimize nasıl yaklaşabiliriz? Bunu yapacak gücümüz yok.

Dr. Laitman: Yapmıyoruz. Biriyle bağlantı kurmak istesem bile bu, ihtiyacım olanı almak için sadece bir süreliğine oluyor. O kadar!

Oren Levi: Peki ne yapıyorsunuz?

Dr. Laitman: İnsanlık burada “bu pozitif kuvvet bağlantı kuvvetinden nereye götürüyor?” diye düşünmeye başlayacak. Tüm insanlık, son zamanlarda olduğu gibi, İsrail halkına dönmeye başlayacak, çünkü onlar bağlantı yöntemine sahip olanlardır. Bu kuvvete, bu bağlantıya nasıl ulaşılacağının bilgisi ve bunun için gereken yeti, aramızdaki uçurumlar üzerine köprü kurar. Sonra tüm dünya İsrail’e gelecek ve onu yok edecektir.

Oren Levi: Neden?

Dr. Laitman: Çünkü İsrail’in onları birbirine bağlamak yerine aslında onları birbirlerinden uzaklaştırdığını hissedecekler. Eğer onları yok edersek, bu şekilde daha iyi olacağız. İsrail burada herkesi birbirinden ayıran şey olarak görünür. Herkesin birbirinden yüz çevirmesine neden olan şey. O herkese zarar veriyor. O hâlde şunu göstermeliyiz: “hayır, aslında biz herkesi birbirine bağlayan şey olabiliriz”. Çünkü biz bir yöntemi elimizde tutuyoruz. Bizimle ilgili esas mesele, bağlantı kurmayı sağlayan bu niteliği içimizde bulundurmamızdır. Biz olmaksızın her ulusta, her çift arasında, her iki kişi arasında, bağlantılarında İsrail’in durduğuna dair bir his olacaktır. Bir çiftin arasında, Güney Amerika ülkeleri arasında, nerede olduğu önemli değil. Dünyanın kuzeyi ya da güneyindeki kabileler arasında bu his olacaktır. Tora’da, tüm ulusların İsrail’e karşı çıkmaya başlayacağı yazar. Bu, görmeye başlamadan önce karşımıza çıkan bir şey.

Oren Levi: Şimdi bu bağlayıcı nitelik ya da şey hakkında konuşalım. Nedir bu? İnsanları birbirine bağlayabilen bu madde nedir? Nedir bu nitelik?

Dr. Laitman: Bağlantı, sevgi, karşılıklı bağlantı. Bu, İsrail halkının tamamında var olan Tanrı’ya ait, göklerden bir parçadır. İsrail’den olan her kişide olan Tanrı’ya ait, göklerden bir parçada bağlantı kuvveti mevcuttur. Sadece, İsrail’de var olan büyük egonun içinde gizlidir, örtülüdür.

Konuk: Şimdi anlattığınız süreç, insanların iki hisle giderek daha fazla ayrılmasıdır. Biri bir makine gibi olmak. Bu mekanik hayatı yaşıyorsunuz ve bir şey hissetmeye başlıyorsunuz. Diğeri doğayı, onu mahvettiğimizi anlamak. Olaylara küresel olarak bakmaya başlamak zorundasınız ve kötülüğün ifşası bu iki histen gelecek. Bir kişi bir şey hissetmek için bağlantıya ihtiyaç duyacak. Ayrıca doğayla bağlantı kurmak, etrafındaki her şeyin sürdürülebilir olması için de. Bu nedenle bu parçaları bağlamaya başlayan pozitif bir kuvvete ihtiyacınız var. Çünkü her şey ayrılmış durumda. Herkesin etrafında birleştiği ortak neden nedir?

Dr. Laitman: Üst güçtür. Aramızdaki sevgi ve bağlantı niteliğinde üst gücün olmasını isteriz. Onun sayesinde birbirimizi dikkate alırız, kontrol eden daha üst bir dünyayı, gerçekliği hissetmeye başlarız. Çünkü kimse kendi içinde kilitli değildir. Üst, üstün denilen ortak bir akıl, ortak bir his edinmeye başlarız. Ve sonra üst dünyada olduğumuzu hissetmeye başlarız.

Konuk: Bizi bağlayan nedir? Zamanla daha çok kendi içine kapanan iki kişiyi bağlayacak olan nedir?

Dr. Laitman: Bu kuvvettir. Aralarında ifşa olacak olan kuvvet.

Konuk: Onu ifşa etmek zorundalar mı?

Dr. Laitman: Onu ifşa etmek zorundalar. Sıkıntılar vasıtasıyla onu nasıl ifşa edeceklerini duyacaklar. Kabalistler’i dinlemeye başlayacaklar ve onlar da aralarında kurulacak olan bağlantı kuvvetini çekmek için bu yöntemi kullanacaklar.

Oren Levi: İnsanları birbirine bağlayan bu kuvveti çektiğinizde ve bir bağlantı oluşmaya başladığında ki siz buna bütünleyici bağlantı, ortak akıl, ortak hisler, yüksek üst diyorsunuz, bu iki birey için süper organizmanın oluşumudur. Şimdi süper bir yaratılmış varlık gibi olmuşlardır.

Dr. Laitman: Evet, aynı zamanda söylediğiniz gibidir. Ancak içgüdüsel olarak meydana gelen büyük bir fark var.

Oren Levi: Doğada, hayvansal dünyada mı?

Dr. Laitman: Evet. Bunu kendimiz yapmalıyız. Onun üzerimizde kontrol sahibi olmasını gerçekten isteyerek.

Oren Levi: İnsanların aralarında kurmaları gereken bağlantı, aradaki mesafenin fazla olmasından, soğukluktan, resmilikten ileri gelmektedir. Bu bizim gelişimimizin bir sonraki aşamasıdır. Bu, gelişimin bir sonraki aşamasına doğru ilerletecek olan şeydir.

Dr. Laitman: Evet.

Oren Levi: Bu arada, bu bağlantı içinde iki yüz milyar kişinin olmasının bir önemi var mıdır?

Dr. Laitman: Hayır. Asıl mesele bağlantıdır.

Oren Levi: Peki. Egoları onları birbirinden ayırsa bile, insanların bağlantı kurma kabiliyeti var. Hala bu bir araya getiren, bağlayan kuvveti çekebiliyorlarsa, kaç kişi olurlarsa olsunlar, en küçük organizmayı meydana getirmiş olurlar.

Dr. Laitman: Doğru.

Oren Levi: Tamam, bu yaratılmış varlık kolektif bir hisse ve çok daha gelişmiş kolektif bir akla sahip. Bugün duygusal anlamda kendimi bir birey gibi hissedememem ya da hissetmemem ne anlama geliyor? Birey olarak yaşayamadığım şey nedir?

Dr. Laitman: Bir başkasını bir kez kendiniz gibi hissetmeye başladığınızda, üst kuvveti hissedersiniz. Bu sayede egoist çerçevenizden çıktığınızı hissedersiniz ve egonun üzerinde olan gerçekliği deneyimlersiniz. Sonra sevgi ve ihsan etme kuvveti, reddetme ve nefret kuvvetinin yerini alır. Bu sayede ölümün ötesindeki hayatı görürsünüz. Sonsuz dünyayı görürsünüz.

Oren Levi: Bireyler arasındaki bağlantıdan meydana gelen bu süper organizma için önemli olan nedir?

Dr. Laitman: Sadece Yaradan’a, üst kuvvete bağlı olmaktır. İyi olan budur. Bu sonsuz bir bütündür, eksiksizliktir… Nasıl daha fazla kişiyle daha çok bağlantı kurulur?

Oren Levi: Üst kuvvete bağlı olmak ne demektir?

Dr. Laitman: Üst kuvvete bağlı olmak, onun doğasıyla, iyi ve iyilik yapanla bağlantıda olmak demektir.

Oren Levi: Bu daha gelişmiş yapıdaki yaratılmış varlığın özlemleri mi? Neye özlem duyar?

Dr. Laitman: İyiye.

Oren Levi: Kime?

Dr. Laitman: Herkese. Çünkü ego herkes arasında varlığını sürdürür ve egonun üzerinde, her zaman başkalarıyla iyi bağlantılar kurabilirsiniz.

Oren Levi: Bu yaratılmış varlığın ne gibi düşünceleri vardır?

Dr. Laitman: Sadece diğerleriyle nasıl manevi bağlantı kurulacağıyla ilgili düşünceleri vardır. Manevi demek, aralarındaki reddediş ve nefretin üzerinde sevgiyi, bağlantıyı, yakınlığı hissetmeleri demektir.

Oren Levi: Bireyin günlük yaşamını nasıl etkiler?

Dr. Laitman: Bu noktada birey diye bir şey yoktur. Gerçekten kendini kolektifin bir parçası olarak hisseder. Herkesle olan bağlantısında, aralarındaki reddedişi hisseder. Her zaman iyiyi kötünün üzerinde yükselteceğiz. Bu nedenle kişi, arılar ve karıncalar gibi olmayacaktır.

Oren Levi: Peki nasıl olacak?

Dr. Laitman: Sürekli yeni birileriyle bağlantı kuran bir grubun içinde olacak. Bu grup kendini geliştirir, çünkü egoist alma arzusu her daim büyümektedir. Herkesin arasındaki bağlantı her zaman daha nitelikli ve niceliksel açıdan da daha büyük hâle gelir.

Oren Levi: Daha önce, kişinin diğer herkesle arasındaki bağlantısızlık nedeniyle var olan soğukluk ve resmilik hissinden söz etmiştik. Kişi kendini bir bilgisayar gibi hissedecek. Şimdi ise kişinin bu yeni bağlantıları kurmasından söz ediyoruz. Kişi ne hissedecek?

Dr. Laitman: Kişide hem sevgi hem de nefret vardır. Nefret kaybolmaz. Ego yok olmaz. Sadece sevgi tüm suçları örter ve sonra nefret ve sevgi arasındaki uçurumda sevgi daha fazla büyür. Sonra kişi hayatın tüm biçimlerini, tüm renklerini hisseder.

Oren Levi: Peki soğukluğa ne olur?

Dr. Laitman: Soğukluk, nefret, reddediş… hepsi oradadır. Bunların tamamı sevgi ile, bağlantı ile, sıcaklık ile örtülür.

Oren Levi: Bu sıcaklık nereden gelir?

Dr. Laitman: Reddeden kuvvetlere rağmen birlikte olmak istemekten. Elbette ki reddediş kuvvetleri nedeniyle. Reddediş, uzaklık, vs. tüm bunlar, onların üstesinden geldiğinizde, size hayatın tuzu biberi gibi gelir. Hayata tat katarlar.

Konuk: Eğer doğru anladıysam, hiçbir şey hissetmek istemeyen, giderek daha yetenekli hale gelen yaratılmış varlıklar aniden çeşitli duygulara açılıyorlar. Kişi gerçekten hissetmeye başlıyor.

Dr. Laitman: Evet.

Konuk: Şimdi bu noktada, bir yandan hayatımızda 0’dan 100’e kadar birçok duygu hissediyoruz. Bir yanda sevgi, diğer yanda nefret. Bu zor bir hayat mı, iyi bir hayat mı? Nedir bu?

Dr. Laitman: Her şeyden önce, bu hayatta olma hissidir. Onu sevgi ile yaşadığınız zaman, tüm suçları örter. Suçlar ortadan kalkmaz. Sadece sevgiyle örtülmüş olurlar. … olmaksızın sevgiyi hissedemezsiniz. Bizim tüm sorunumuz ya bir tarafa ya da öteki taraf doğru çekilmek istememizdir. İşte bu yüzden sandviç gibi oluyoruz.

Konuk: Bugün bizlerin durumunda olan biri nasıldır? Ne şekilde farklıdır?

Dr. Laitman: Doğru tutuma, kötü ve iyiye karşı olgun bir tutuma sahiptir. Onlarla nasıl bağlantı kuracağını bilir.

Konuk: Onları nasıl dengede tutacağını bilir, çünkü son günlerde hem iyi hem de kötü şeyler bizim aklımızı karıştırıp, yoldan çıkmamıza neden oluyor.

Dr. Laitman: Bu nedenle doğru bağlantı, orta çizgi olarak adlandırılır. Bu kavram onun karşılığıdır. Kabala İlmi bunu nasıl gerçekleştireceğimizi açıklamaktadır. Daha sonra şu yiyecekleri yiyip içeceğiz. Onlardan haz alacağız. Bizi tatmin edecekler ve onların tadına cennetin tadı denir.

Oren Levi: Bu iyimser sözler ile maalesef zamanımız doldu. Çok teşekkürler Dr. Laitman. Bizimle birlikte olduğunuz için teşekkür ederiz. Bir dahaki söyleşide görüşmek üzere, en iyi dileklerimle!

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,088