e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ
Ana Sayfa > Tabiat ve İnsanlık > Değişimin Yolu

Değişimin Yolu

Son bir yıl içinde dünyada beklenmedik dramatik olaylar büyük bir hızla birbirini takip ediyor. Küresel kriz acımasızca bize “kısa günah çıkarma”sını yaptırıyor. Hiçbir ülke veya kıta krizden kaçabilmiş değil ve bu kriz her şeyi kapsıyor- doğal afetler, ekonomi, siyaset, aile ilişkileri, yeni neslin yetiştirilmesi ve eğitimi, sosyal ve uluslararası ilişkiler. Bütün ülkelerin hükümetleri, profesyoneller ve alanında uzman otoriteler istikrar ve dünya koşullarını iyileştirmek için gerçek bir plan sunamıyorlar. Hayatımızı düzenleyen tüm toplum sistemleri başarısız oldu.

“Kaos gezegeni emiyor. Bugün kaosa karşı uluslararası hukuk güçlendirilmesine dayalı küresel bir strateji gerekli fakat uluslar arası hukuk utanmadan ayaklar altına alınıyor. Eşitsizlik ve yoksulluk artıyor ve en önemlisi, daha fazla insan bu dünyada acı çekiyor.” ( Sergey Martinov, Belarus Dışişleri Bakanı )

Birden her şey bizim kontrolümüzden çıktı. “Doğanın Kralı”, yani sen ve ben, şaşkın ve çaresiz bir durumda, bizleri Üçüncü Dünya Savaşı’nın içine çekmekle tehdit eden sayısız sorun ve iç savaş ile karşı karşıyayız.

Çaresizce sel, yanardağ patlamaları, tsunami gibi doğa güçleri ile karşı karşıya kalıyoruz. Zemin tam anlamıyla sallanıyor. Ancak krizin kendi avantajları vardır! Kriz aileden devletlerarasına kadar her düzeyde, çok açık bir şekilde ortaya çıkmaya başladı. Diğer taraftan küresel bağ ve karşılıklı sorumluluk şeklinde avantajları görmeye başladık.

Dünya küresel hale gelmiştir. Bunu bize akademisyenler, yazarlar, sosyologlar, siyaset bilimcileri tarafından yapılan analizler söylüyor. Onlar makalelerinde dünya çapında ve her düzeyde giderek artan güven kaybından bahsediyorlar.

Neden? Çünkü ilişkilerimiz, bizim ilkel bencil doğamız tarafından bize dikte ediliyor: Ne pahasına olursa olsun kar etmek, başkalarına egemen olmak (bilinçli ya da bilinçsiz), diğerinden mümkün olduğunca almak… Ve görünüşe göre krizle ilgili yazılar yazan düşünceli yazarlar bizim sorunlarımıza teknik bir yolla değil, ancak birbirimizle olan ilişkimizi değiştirerek bir çözüm bulunabilineceğine inanıyorlar.

Uzlaşma ile birleşerek…

Hepimiz aynı gemideyiz ve Dünya denen küçük bir küresel köydeniz. Ayrıca doğaya karşı yağmacı tavrı terk etmek gerekir, kaynaklar tükenmeye yakındır. Bilim ve teknolojik yenilikler ve başarılar üzerine güvenimiz inşa edilemez. Teknolojik yenilikler ve başarılar bizi mutlu bir geleceğe ulaştıramadılar ve küresel krizden koruyamadılar.

Demek ki biz, insanın gelişim ve değişim yolunun başındayız. Sınırsız bencil egemenlik dönemi bitmek zorunda çünkü her zamanki gibi yaşayamaz olduk. “Bizim için asıl zorluk, bugünün ilkelerini değiştirmek değildir. Aynı zamanda gelecekte gerçekleştirmek için yarattığımız çok bağlantılı bir dünyanın temelini düşünme tarzlarını değiştirme görevi büyük bir anlam taşır. Gelecek; küreselleşmenin derinleşmesiyle artan iletişim ve kültürler, halklar, ülkeler ve kuruluşların füzyonu yanı sıra kaynak ve sorumlulukların ortak dağıtımıdır. Ama hepsinden önemlisi; bugün farklılıkların birliğine ihtiyacımız vardır.” ( Pek çok üniversiteden derece sahibi, Dünya Ticaret Organizasyonu Başkanı Pascal Lamy, Fransa, The Economist)

Bu kritik dönemde önem verdiğimiz değerler farklılaşıyor. Biz sosyal adalet ve saygı arayan basit insanlarız. Biz çocuklarımızın geleceği için daha güvenli bir dünyada korkmadan yaşamak istiyoruz. Biz çalışmak ve dinlenmek istiyoruz. Barınma ve ihtiyaçların karşılanması, saygıdeğer bir yaşam gibi taleplerimiz var. Şiddet, terör sahneleri ve aptallaştıran diziler olmadan televizyon seyretmek istiyoruz. Gelişimimiz, bizi fedakâr doğa ile dengeye ulaşmamız gereken bir noktaya getirmiştir. Çünkü biz onun ayrılmaz bir paçasıyız. Bu zorunludur. Tek bir bağlantı ve etkileşim sisteminde doğanın tüm parçaları arasında farklılık bizi olumsuz etkiliyor.

Tıpkı bir senarist gibi doğada toprağa ekilen buğday için olduğu gibi anne karnındaki fetüs için de zorlu koşullar sayesinde yüzyıllardır bir oluşumdan diğerine geçen insan uygarlığı ile ilgili bir program vardır. Birbirimizi önemseme ve birbirimizle ilgilenme dönemine geçmenin gerekliliğini anlamamız lazım. Kendinize yapılmasını istemediğinizi başkalarına yapmamalısınız. Bu hepimizin bildiği ama uygulaması zor bir ifadedir. Sonuçta, diğer insanlara kötü davranma zevki pahasına, biz düşünce ve kelimelerin uygulamada kendisinden daha da fazla güce sahip olduğunu unuturuz. Bunu bilim adamları  söylüyor, ben değil.

Ama öte yandan, örneğin, beni “çekiştirsinler” ve bu yüzden bana zarar gelsin istemiyorum. Eğer benim gibi pek çok kimse korkuyor olsa belki dünyada kötülük azalır  ve şu anda yapılması gereken kendiniz ile  başlamak ve zamana ayak uydurmak. Aksi takdirde doğanın yaptırımları daha şiddetli olacaktır. Benim görüşüme göre tabiat doğrultusunda iyi bir şekilde çabalamak için dünyada zaten yeterince felaketler meydana geldi.

Bizim için en uygun koşul birleşerek her birimizin ihtiyaçlarını öğrenmek ve hissetmek olacak. Tıpkı bir ailede olduğu gibi en acil ihtiyaçları anlamak ve seçmek ve ilk etapta onlarla ilgilenmeye başlamak gibi… Bu saflık veya bir ütopya değildir. bu zamanımızın gerçeğidir. Belki de yeni bir hayat yaşamayı öğrenmeye başlayabiliriz. Nasıl çocuklarımıza, tanımadıkları dünyamızda yaşamayı öğretiyorsak, bizim de gelişim yasalarını tanımamız ve onlara uymamız gerekiyor.

Elisheva Orsher. 14.10 2011

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
18 - 0,084