e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ
Ana Sayfa > Kabala Video Klipleri > Kabala ve Söylentiler > Manevi Bir Öğretici Nedir ve Kime Denir?

Manevi Bir Öğretici Nedir ve Kime Denir?

7.86 MB   –   07:49 Dakika

Video olarak indir –   PDF olarak indir

M = Moderatör (Andrew)

L  = Dr. Laitman

M: Manevi eğitmen nedir veya Doğu’da kullanıldığı gibi “Guru” ne demektir?

L: Doğu’da ne derler bilemem ama hepimizin de bildiği gibi bazı özel şahıslar var. Bu özel insanlar diğer insanların ilgisini çekiyor. İnsanları köle veya hizmetkâr konumuna getiriyorlar. Kendilerini özel ve farklı kabul ettirebilmek için diğer insanları zorlayıp mecbur duruma sokuyorlar. İnsanlık dışı şeyler; insanları kendilerine köle yapıp hükmetmek, para, saygı için zapt ediyorlar. Kendilerini tatmin etmek adına insanları kullanıyorlar, diyebiliriz. Fakat Kabala için gereken; Kabala’yı öğretecek manevi eğitmenin gerçek bir yolda ilerlemesi gerekmektedir. Gerçeküstü de denilebilir, öğrencinin kendini düzeltmesi gerektiğini, buna bağlı olarak egosunu aşması gerektiğini, bütün bunları yaparken bu yolda neler hissedeceğini ve yaşayacağı hayal kırıklıklarını, yanlışlarını ve sorularını bu eğitmenin gösterebilmesi gerekmektedir.

M: Yani onlarla direkt irtibatta bulunabilmeli ve öğrencilere dürüstçe yaklaşmalı.

L: Direkt olmalı ve dürüst olmalı.

M: Tamam.

L: Öğrenciye yolunda rahatça ilerlemesini, bunu yaparken de eğitmene bağımlı kalmaması gerektiğini öğretmelidir.

M: Peki. Yani görevi, bir yönetici gibi, öğrenciyi amacına ulaştırmak için rehberlik yapmaktır.

L: Evet, pes etmekten vazgeçirinceye kadar mutlaka yanında olmalıdır.

M: Hayır, fakat burada hâlâ bir ast-üst ilişkisi var. Biri daha yüksek, biri daha düşük, biri daha büyük diğeri daha az büyük gibi.

L: Evet, fakat bütün bu çalışmalar, bildiğiniz üzere öğretmenin yapması gereken şeylerdir. Öğrenciyi bu vesile ile bağımsız ve kendi yolunda yalnız yürüyebilecek şekilde hazırlamaktır.

M: Yani eski bir mukayesede olduğu gibi, eğer öğrenci öğretmenden üstün olamazsa, öğretmen başarısız şeklinde bir fikir…

L: Tamam, böyle de denilebilir.

M: Fakat biz öyle bir durumdayız ki, demek istediğim, öğretmen öğrenciden üstündür. Nasıl ki boşluğa hapsedilmek, kullanılmak ve köle-efendi durumuna düşmek ister misin?

L: Öğretmen öğrencisini kendinden uzak tutmalı, öğrencinin aklını karıştırmalı ki öğrencisi sanki küçükmüş gibi veya daha büyükmüş gibi öğretmene bağımlı kalmamalı. Öğrenciye zor zamanlar yaşatmalı.

M: Öğrenci olarak ben neler olduğunun nasıl farkına varırım? Siz veya başka bir rehberin doğru ve dürüst olduğunun farkına nasıl varırım, nasıl bilebilirim?

L: Gerçek bir hoca seni alır ve nereye doğru ilerlemen gerektiğini sana gösterir. Yaradan’a doğru nasıl daha da yakınlaşacağını gösterir. Aslında öğretmen sana yolu anlatır o kadar, bir okul hocası gibi, aynen onun gibi.

M: Tamam.

L: Evet, öğretmen kendini saklayıp arka planda tutar, sanki yolu sana gösterir gibi, senin yeni bir adım atmanı sağlamak için.

M: Fakat ben bir öğrenci olarak, öğretmenin harika olduğunu düşünüp, benim istediğim ama bende olmayan bir şeye sahip olduğunu düşünmezsem, ben ona inanıp güvenemem.

L: Onun harika olduğunu nasıl test edebilirsin? Arzularınla bir kesin amacın olduğu zaman. Hakkında düşünürsün ve o rasyonel bir şekilde sana anlatır fakat nasıl ilerleyebilirsin, nasıl yakınlaşırsın? Bir arzun, bir hedefin vardır ve öğretmen bu arzuyla ne yapacağını ve nasıl bununla çalışacağını anlatır. Böylece kendi mantığınla, kalbindeki ve aklındaki ile onu senin için doğru olan olduğunu anlarsın. Başka aletin yoktur. Onu test edemezsin veya ölçemezsin. Onun bulunduğu noktaya gelene kadar kendinde bulunan aletleri kullanırsın.

M: Böylece…

L: İnanma! İnanmak ile ilgili değil, bu, onu eleştirebilmek ve sınamak, onun seni değiştirebilecek, bunun için yöntem sunabilecek ve seni manevi yöne yönlendirebilecek doğru insan olup olmadığıdır.

M: Tamam. Yani öğretmene güven duymalıyım. Eğer güven duymazsam her şeyi eleştirip, iyice inceleyebilir miyim? İtimat mı etmeliyim?

L: Hayır, hayır itimat değil. Burada itimat diye bir şey söz konusu değil.

M: Tamam.

L: Burada bir sınanma var, eleştiri, sadece entelektüel ve duygusal açıdan.

M: Tamam, yani kendi içimde bana doğru bilgiyi verip vermediğini hissetmeliyim. İçimdeki hissin doğru olduğuna dair olmalı.

L: Evet, arzularına göre hissedersin.

M: Tamam. Fakat birçok manevi hocada gördüğümüz, öğrencilerinin kötü durumlara düşmesi yani paralarının menfaatleri için kullanılması, seksüel menfaatleri, ne olursa olsun, onların kendi hazları için almak istemeleri gibi durumlar. Bu durumda öğretmenin söylediği: “Evet, bu böyledir ve bu iyi hissettirecek…” Böyle bir durumda benim için iyi olabilecek bir şeyin ardından gitmekten nasıl kaçarım?

L: Kabala’da öğretmen, öğrenciye haz değil ızdırap getirir. Öğretmen ona egosunun üzerine nasıl çıkabileceğini ve iyi şeylerdeki hoş olandan nasıl karşıt olunabileceğini gösterir.

M: Yani demek istediğin Kabala’daki manevi rehber öğrencinin hayatını zorlaştırır.

L: Tabii ki.

M: Bu sevilecek bir şey midir?

L: Dahası, daha ilerlediğinde, daha da ondan nefret etmeye başlarsın. Düşünmeye başlarsın.

M: Öğretmen mi?

L: Evet, sen onun ölmesini beklemek istersin.

M: Tamam.

L: Çünkü o hayatının acı olmasını sağlar ve sana tüm iyi şeylerden vazgeçmen gerektiğini söyler, bilirsin.

M: Fakat anladığım kadarıyla bu doğada var olan bir dinamik midir, aynı birey ve Yaradan arasındaki gibi?

L: Evet.

M: Nasıl seven bir Yaradan bu?

L: İşte, Yaradan da aynıdır eğer öldürebilseydim öldürürdüm.

M: Nasıl?

L: Tabii ki. Yaradan’ı öldürmek istiyorum çünkü o benim egomun üzerine çıkmamı istiyor, bütün iyi şeylerden vazgeçmemi istiyor, bunun yerine başkalarına vermeliyim, başkalarını sevmeliyim, neden ki? Ben kendimi düşünmek istiyorum o kadar, bu iyi bir Yaradan mıdır? Kendim yerine başkalarını düşünmemi söylüyor. Tabii ki onu sevmiyorum.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
17 - 0,081