Kadınlar İçin Haftalık Sayfa – No. 29

Kadınlar İçin Haftalık Sayfa – No. 29

Soru: Kendi gelişimimin erkeklere bağlı olduğunu hissetmiyorum. Bu duygu mümkün olan en kısa zamanda nasıl harekete geçirilebilir?

Cevap: Birçok kadın var kendini bağımsız hisseden; onlar dağıtıma katılıyorlar, dersleri dinliyorlar, onlar kalpleri ve ruhlarıyla bizimle. Erkeklere bağlı olduklarını hissetmiyorlar. Bu önemli değil. Onlar yine de bizim kolektif, ortak arzumuza dahildirler. Kli içinde, onlar her koşulda bizimle.

Hatta bir kadın her şeyi belirli, somut bir işe adadığı zaman bile: çeviriler, materyalin oluşturulması, vs… bu katılım her şeyi kapsar. Çünkü dağıtım, kadın arzusunun en önemli kullanımını oluşturur, bu dünyada doğum yapmaya benzer.  Dolayısıyla, kadınların dağıtıma katılımı, ıslah için onların en iyi hareketidir. Belirli bölgelerde ayrı olarak konumlanmış birçok kadın var, diğerleriyle hiçbir teması olmayan – bu, daha fazla sanal temasa ihtiyacımız var demek olabilir ve ben iyi bir sanal bağın oluşmasından yanayım. Ancak, bir kadın yalnız bile olsa ve bir şekilde dağıtıma katılıyorsa, o zaman, her koşulda, o bizim kolektif olarak ilerleyişimize dahildir ve o bunu hisseder ve bizimle birlikte ilerler.

Bu tür çok örnek var. Blog üzerine kadınlarla epeyce çalışıyorum, materyal oluşturma, çeviriler, kitap yayınlama ve her tür ek yardımlar. Bu çalışmayı çok takdir ediyorum. Onlar çok güvenilirler ve doğrular ve onların ilerlemesini görüyorum. Kadınlar grubu henüz yeterince iyi şekilde organize olmasa da, onlar ilerlediler ve erkekler grubunun yanı sıra mükemmelce ilerliyorlar.

( Moskova Kongresi, 2. Dersten alıntı, 10 Haziran 2011)

Herkes egonun üzerine yükselecek.

Soru: Erkekler açısından, “Kendine bir dost satın al” prensibi var. Kadınlar arasında da böyle bir prensip geliştirmeli miyiz yoksa sadece dağıtım ve çalışma için birleşmeli miyiz?

Cevap: Son zamanlarda,  şimdi ıslaha doğru “yükselen” bu büyük kli içinde, bu ana kadar benim için bilinmez olan, daha ileri olasılıkların olduğunu görmekteyim. Buna aşina değildim. Tıpkı geçmişteki tüm Kabalistler gibi, kişisel bir manevi gelişim yolum vardı. Bu yüzden her şeyi, kendi deneyimimden, kendi ifşa etmiş olduğumdan, kendi aşina olduğumdan öğretiyorum ve her kişiye kendi kişisel gelişimi için ne gerekliyse onu öğretiyorum. Öyle süreçler var ki onlara aşina değildim ve şimdi erkekler grubunda bile bu süreçler oluyor. Ben de herkesle birlikte bu süreçleri açığa çıkarıyorum. Daha yüksekte konumlandığım ve daha derin gördüğüm için, bu prosedürlerin doğası bana açık, fakat ben de kişisel olarak onların içinden geçmedim.

Bugün, yeni bir dünyaya girdik ve bu dünya Üst güce, yani oradan genişlediği, düştüğü, kırıldığı ve en alt seviyesine eriştiği o aynı noktaya,  geri dönmeye başlıyor. Ve şimdi yükselmeye başlıyor. Ben şahsen bu deneyimden geçmedim, aslında öğretmenimin yardımıyla, tek başıma kendi yolumda ilerledim.

Ve burada kitleler gelişiyor ve onların biraz farklı kuralları var, olasılıklar çok daha büyük, kuvvetler, onlar arasındaki iş bölümü – her şey çok daha kolay ve daha basit. Onlara gıptayla bakıyorum. Benim için, bir milimetre ilerlemek çok fazla güç gerektirdi ve burada her şey çok kolay: kucaklaştık, şarkı söyledik… bu erkekler açısından.

Kadınlar  açısından ise, kadınların çalışması ile bir dereceye kadar aşinayım. Hiçbir zaman erkekler grubunun karşısında bir kadınlar grubuyla çalışmadım. Bu geçmişte tamamen hiç olmayan bir şeydi.

Rabaş ile, öğrencilerinin eşlerinden oluşan bir grup vardı. Onlar birlikte toplandılar, okudular ve onun makalelerini konuştular. Fakat bu, kadınlar grubunun erkekler grubuyla ortak etkinliklere katıldığı türden bir çalışma değildi.

Burada, öyle bir güç, öyle bir destek, öyle bir yakınlık birdenbire açığa çıktı ki. Kadınlar bizim yanımız sıra materyali çalışıyorlar,  materyali erkekler kadar biliyorlar ve bizimle dağıtıma katılıyorlar. Aslında, bu gerçekten bir kadınlar grubu bile değil.

Birbirinin dikkatini dağıtmamak veya birbirine karışmamak için, fiziksel cinsiyetler açısından aramızda bir sınırlama mevcuttur.  Eğer bu fiziksel farklılıklar için olmasaydı, aramızda hiç başka bir sınırlama olmayacaktı. Bu yüzden, kadınların hareketinin hangi formu alacağını söylemek benim için zor. Benim düşünceme göre, erkeklerinkine çok benzer olacak. Hâlâ iki farklı grup olacaklar, fakat kendi grupları içinde kadınlar arasındaki ilişki erkeklerinkine benzer olacak.

Kadınların büyük bir yakınlık içinde yaşadığı eski zamanlardan örneklere sahibiz. Kadınlar ortak bir amaca sahip oldukları zaman, birlikte gayet iyi şekilde yaşayabilirler.

Kadınlar arasındaki mesafenin nasıl azalmış olduğunu görüyoruz ve onlar tüm dünyevi farklılıkların basitçe yok olduğu, o yüce, ulu şeye ait olmayı hissetmeye başlıyorlar. Bu yüzden, benim düşünceme göre, her kadının görünürde kendisi için olduğu orijinal kadın doğası, şimdi farklı bir formda açığa çıkmaya başlayacak. Hiç şüphesiz ki, egolarının üzerine yükselecekler ve hepimiz tek bir noktada birleşeceğiz.

(Sanal Dersten Alıntı, 11 Aralık 2011)