Kadınlar İçin Haftalık Sayfa – No. 37

Soru: Daha fazla birliği açığa çıkarmak, dünya erkek klisini en iyi şekilde desteklemek üzere, Vilna Kongresi için kadınların hazırlığı ne olmalıdır?

Dr. Laitman: Nihayetinde, dünya grubumuzdaki erkekler daha fazla bağ kurar, çünkü onların aktif olarak bu bağı gerçekleştirmeleri gerekir, kadınların desteği aracılığıyla da olsa. Ve bu şekilde kadınlar, erkekleri birliğe iterler ve bütün o şeyler olsun diye yardım ederler ve erkekler bunları gerçekleştirirler.  Bu nedenle, grubumuz dışarıdan kadın erkek karışık gibi görünse de, her erkeğin birliğe yaklaşımı aktiftir ve her kadının birliğe yaklaşımı pasiftir. Bunun temeli doğaya dayanır, bunu değiştiremeyiz ve değiştirmemeliyiz, aksine, olması gereken şekli budur. Özellikle, her bir kadın yaratılıştaki rolünü nasıl doğru şekilde gerçekleştireceğini bildiği zaman, hepimiz son ıslahı ediniriz ve hepimiz eşit oluruz. Bu nedenle özellikle kadınlardan, yerlerini ve önemlerini anlamalarını ve tüm güçleriyle kendilerini doğru şekilde idare etmelerini istiyorum. Yine de öncelikle doğru şekilde ve sonra tüm güçleriyle.

(Sabah Dersi, 4. Bölüm, Avrupa’daki Kongreye Hazırlık, 14 Mart 2012)

Soru: Kadınlar kongreye doğru şekilde nasıl hazırlanırlar?

Dr. Laitman: Aynı erkeklerde olduğu gibi: Hepimizin arasındaki birliği açığa çıkarmak. Tabii ki birlik, erkekler arasında gerçekleşir, ama onu kadınlar destekler, onun için yardım ederler ve bağı gerçekten sağlamlaştırırlar. Tıpkı her şeyin Malhut’da birleştiğini söylememiz gibi, kadın da burada önemli olan yerdir.

(Sabah Dersi, 4. Bölüm, Avrupa’daki Kongreye Hazırlık, 15 Mart 2012)

Dolayısıyla, bu gücün, bu rolün ne kadar gerekli ve zorunlu bir rol olduğunu anlamalıyız. Bu nedenle deriz ki, her erkeğin arkasında onu güçlendiren, onu yönlendiren, ona bakan ve onu gözeten bir kadın vardır, sonra erkek bir şekilde hayatta hareket etmeyi becerir. Yoksa hayatlarımız kesinlikle daha karmaşık olurdu, çünkü kadınların o arzusu çok daha düzenlidir, gerçekçidir ve kapsamlıdır. Bundan şu sonuç çıkar ki, eğer kadınlardan gelen bu eksiklik erkekler tarafından doğru şekilde idrak edilirse, doğru sona ulaşırlar.

(“Arvut Hareketi” Merkezi’ndeki Konuşma, “Kadınların Manevi Gelişimi”, 7 Mart 2008)

Bize manevi bir durummuş gibi geliyor, fakat dünyadaki her eylemin arkasında bir kadın olduğunu görebiliriz, her ne kadar her zaman böyle değilmiş gibi görünse de. Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır deriz, ancak benzer şekilde, her başarısız erkeğin arkasında da bir kadın vardır, dolayısıyla sadece pozitif tarafla ilişkilendirmemeliyiz. Ancak, bu gerçekten de böyledir, görürüz ki insanın bilgeliği, bunun gerçekten aşikâr bir fenomen olduğunu ortaya çıkarmıştır. Kadın gizli bir şekilde hareket eder, çocuklarla evdedir ve erkek evden dışarı gider, görünürde dışarıda durur ve dünyadaki hareketleri yapar, fakat aslında, kadın tarafından yönlendirilir. Erkek istese de istemese de, içinde daima ona bakan ve onu gözeten bir anne gibi birinin olduğunu hisseder. Bu şey, bu bağ, ruhlarımızın içinde  köklenmiştir ve bu nedenle onu görmediğimizi anlamamız gerekir, çünkü o gerçekten de gizli bir güçtür.

(“Arvut Hareketi” Merkezi’ndeki Konuşma, “Kadınların Manevi Gelişimi”, 7 Mart 2008)

Aynı, tüm insanlıkta olduğu gibi, kadının arzusu aslında erkeklere baskı yaparak, ortada ne olduğunu belirler ve bu nedenle dünya grubunun kadınlar kısmından, ıslah için arzularını harekete geçirmelerini ve bunun için erkekleri etkilemelerini bekleriz. Ancak hepsi, dışsal baskı, fiziksel baskı ve konuşma olmadan olur. Aksine, maneviyatta tek bir sistemde olan bağımızdan kaynaklandığı şekilde olur. Düşüncelerimizin en etkili güç olduğunu zaten biliyoruz, dolayısıyla eğer bir kadın çalışarak, dağıtım yaparak, geliştirmeye çalıştığımız tüm hareketleri yaparak içindeki “hissaron”u, arzuyu harekete geçirirse ve kadınların tüm arzuları bir araya gelirse, o zaman tüm o arzuların toplamı kocaman tek bir arzu olarak erkekleri etkiler. Çalışma budur. Ve erkeklerin çalışması biraz farklıdır, çalışma arzuda değildir, arzuyu tamamlamaktadır. Yani, erkekler arzuyu tespit etmeli, onun üstesinden gelmeli ve üstesinden geliş gücünü arayarak onu gerçekleştirmelidir. Ve üstesinden geliş gücü özellikle grup içindedir, bağdadır, pratik olarak grup içinde egolarını iptal etmelerindedir. Egolarını iptal ettikleri zaman, aralarında bir perde inşa ederler ve bu inşa ettikleri perde aslında kadınlar grubunun onlara getirdiği kapdır. Sonra erkeklerin perdesi ve kadınların kabı bir araya gelir ve Kutsallığı ifşa ederler. Aslında tüm metot budur. Kaynaklarına daha yakın oldukça, daha basit olurlar.

(“Arvut Hareketi” Merkezi’ndeki Konuşma, “Kadınların Manevi Gelişimi”, 7 Mart 2008)