e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ
Ana Sayfa > Kadınlar İçin Haftalık Bülten > Kadınlar İçin Haftalık Sayfa – No. 38

Kadınlar İçin Haftalık Sayfa – No. 38

Kişi, hem erkek hem kadındır ve sadece onlara “Erkek” denir. Malhut’un kendisi ZA ile çiftleşmediği zaman, ona “Erkek” denmez, çünkü onun erkeği yoktur. Sadece ZA ile çiftleştiği zaman, her ikisine de “Erkek” denir, yazıldığı üzere: “O, onları erkek ve kadın olarak yarattı ve onları kutsadı ve onları yarattığı günde onlara Erkek adını verdi.” Dolayısıyla, ikisine birlikte “Erkek” denir, fakat her biri kendi içinde yarım bir beden gibidir ve ona “Erkek” denmez.

(Zohar Kitabı, “Bereşit” – Yaratılış)

“Bizim kolektif kabımıza Malhut, Nukva, kadın denir. Yaratan’ın yarattığı budur. Malhut kadındır, egodur, haz alma arzusudur, her şeyi kendine çeker. Malhut, Yaratan’a benzeyemez. İçinde ek bir güce ihtiyaç duyar. Bu güce “erkek” denir, Üst Işığın parçasıdır, ihsan etme arzusudur. İhsan etme arzusunun bu parçası Hohma Işığından gelir. Hohma Işığı, alma arzusuna girer, onun üzerinde çalışarak onu verici haline dönüştürür. Bu güce “erkek” ya da Zer Anpin denir.

Her ikisi de diğeri olmadan var olamaz. Ancak, temel olarak, yaşamın tümü, düzeltmeler, üreme, doğum ve ilerleme kadınlar aracılığıyla, bu kabın araçlarıyla gerçekleşir. “Erkeğin gücü” – üstesinden gelmenin gücü – kavramındaki niyet, perdedir. “Kadının gücü” kavramındaki niyet ise alma arzusudur. Sadece her ikisi birbiriyle bağlandığı zaman Yaratan’la eşitlik doğabilir.”

(Dr. Laitman ile konuşmadan bir alıntı, “Bir Sonraki Aşama” Kabala Kongresi, Kuzey Amerika)

 

“Öncelikle, meşgul oldukları şey açısından bakınca, önemi erkeklere verenin kadınlar organizasyonu olduğunu görüyorum, çünkü kadın, erkeğin yerine getirdiği eksikliktir. Kaplar ve ışıklar hakkında öğrendiklerimize göre bu böyledir, bu yüzden de bu şekilde hissetmeliyiz. Çünkü eğer her erkeğin arkasında bir kadın durursa, kadın ona destek olursa ve gelişime katkısına göre, kendisini toplum önünde, dostlarına karşı iptal etmeye istekli olması ölçüsünde, bu yolda ilerlemeye yatırım yapması ölçüsünde onu takdir ederse, kadın bu duruma katılım sağladığı ölçüde buna layıktır, erkeğin ve tüm kolektif erkek grubunun layık olduğu her şeyi alır.

Bu organizasyonu yapıcı bir organizasyon olarak görüyorum, destekleyici ve erkekler grubunu devam ettiren, çünkü kadınlar grubu erkekler grubunu çevrelemezse, erkekler grubu bu işi gerçekten yapamayacaklar. Erkeği her seferinde harekete geçirmek – kadının rolü budur. Tıpkı işe gitmeye mecbur olması gibi, sabah dersi için buraya vaktinde gelmeye mecburdur ve aynı zamanda kalbinin tüm eylemleri açısından uyanık ve dikkatli olması gerekir. Kısacası, onu manipüle etmek, yüreğini sıcak tutmak, onu harekete geçirmek – kadının rolü budur. Bunu tamamen ciddi olarak söylüyorum.”

(Kadınlarla Konuşma, 20 Mart 2008)

 

“Dolayısıyla bunun hakkında düşünmeliyiz, çünkü siz organize olmazsanız ve amaç açısından birbirinizi kolektif olarak teşvik etmezseniz ve her biriniz erkeğini harekete geçirmek için hazır olduğunu hissetmezse, erkekler gelmeyecekler. Onların eksikliğe ihtiyacı var, onların takdire, kadınların onları takdir etmesine ihtiyacı var çünkü en yüce, en yüksek şeyle uğraşıyorlar ve onlar gerçek erkekler; erkek üstesinden gelir ve sonra devam eder.”

(Kadınlarla Konuşma, 20 Mart 2008)

 

“Maneviyatta, eğer gerçekten maneviyattan, içsel çalışmadan bahsediyorsak, arada hiçbir fark yoktur. Bariyer üzerindeki veya bariyere yakındaki çalışmadan bahsediyorsak, erkek ve kadın arasında hiçbir fark yoktur.  Ne farkı? Ruh, ruhtur. Her kişi zaten iki güçden de oluşur. Yaşamımızda, cinsiyete göre hareket etme ihtiyacımız var, fakat maneviyatta, evde oturup “Peki, bana ne zaman bir perde getirecek?” demem gibi bir şey yoktur. Böyle olmaz, çünkü  benim de bir eksikliğim ve çözümüm var – hem erkeğin hem kadının. Her kişide ve genelde; yani hem bireyde hem de kolektifte. Tıpkı her birimizde hem erkek hem dişi kromozomların olması gibi, sadece kombinasyona bağlıdır, dolayısıyla kolektif için de bu böyledir.”

(Kadınlarla Konuşma, 20 Mart 2008)

 

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
16 - 0,092