e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ
Ana Sayfa > Hayat, Sevgi ve Aile

Hayat, Sevgi ve Aile

Kral ve Çoban

Kral ve Çoban

Kral, herkesin eğlenmek için toplandığı meydanda, söz almak için kürsüye çıkmış. Gülümsemeyen bir yüzle halkına şöyle seslenmiş: “Bu eğlence ben mutlu olabilirim umuduyla düzenlendi ama daha o başlamadan içimi büyük bir sıkıntı kapladı. Üzülüyorum halkım, sizleri bile gülerken görüyorum ama mutsuzluktan ben tebessüm dahi edemiyorum. Çarem yok… Siz eğlenir gülerken; belki sizin mutluluğunuz bana da geçer ve düzelirim…”

Dostluğun Önemi

Dostluğun Önemi

Gözler, “Biz daha önemliyiz,” diye iddia etmiş. “Biz olmadan ayaklar nereye gideceğini ve eller ne alacağını bilemezdi.” “Hayır, biz daha önemliyiz!” diye eller karşı çıkmış. “Elbette gözler görebilir, fakat oyuncaklarla oynayan biziz.” “İkiniz de hatalısınız. Biz daha önemliyiz!” diye bağırmış ayaklar. “Oyuncaklara ilk koşan biziz.” Çocuğun beşiği yanında, peri masallarıyla dolu bir kitap rafında yaşayan sihirli bir cin, bu tartışmaya kulak misafiri olmuş.

Küçük Dere’nin Öyküsü

Küçük Dere’nin Öyküsü

“Evet,” diye cevapladı dere, “çok güzelsin. Birçok arkadaşın olmalı. Ne de olsa, çok büyük olduğun için, içmek isteyen herkese sularından verebilirsin. Ancak ben küçüğüm ve hiç kimse beni fark etmiyor.” “Ha-ha-ha!” diye güldü göl. “Niye sularımı başkalarına vereyim ki? Verirsem, ben de küçülürüm.” Bir gün, bir dağ keçisi göle yaklaştı. “Ah güzel göl, yolumu kaybettim ve çok uzun zamandır hiçbir şey içmedim. Sularından içebilir miyim?” “Su için başka yere bak,” diye göl kızgınlıkla cevapladı. “Ve kirli toynaklarınla bana dokunma.”

Gençler İçin Uygun Eğitim Nedir?

Üst Sistem gizlidir. Sadece kendi dünyamızı görür ve hissederiz, Üst Sistemi değil. Üst Sistemin üzerimizde nasıl çalıştığını bilmiyoruz, onun verdiklerine, ondan sadece iyi komutlar ve karşılıklar alacak şekilde nasıl karşılık verebileceğimizi bilmiyoruz. Üst Sistemle dünyamız arasındaki tüm döngüyü, MAN’ı (yukarı yükseltilen arzu) nasıl yukarı yükselteceğimizi, MUD‘ı (yukarıdan gelen karşılık) nasıl alacağımızı anlamamız gerekir. Bunu nasıl yapabiliriz? – İşte bilmemiz gereken budur. Bu nedenle Kabala ilmi tam da bizim zamanımızda herkese açılmıştır. Sorunuza gelirsek, çocukların eğitimi için de durum aynıdır; aynı yoldan gitmemiz gerekir.

Rahimdeki Gelişme

Rahimdeki Gelişme

Dr. Michael Laitman Eğitim Serisi Limor Soffer-Fetman (eğitim psikoloğu ve psikoterapisti) ve Eli Vinokur (Bnei Baruch Kabala Eğitim & Araştırma Enstitüsü için eğitim içeriği yöneticisi) ile 5 Temmuz 2010 Limor Soffer-Fetman: Eğer mümkünse, rahimdeki erken gelişimde fetüsün seviyesiyle ilgili olarak sizden duyduklarımla başlayacağım. Bu çok az bilinen bir

Annelik ve Çocuk Yetiştirme

Annelik ve Çocuk Yetiştirme

Kabalist Michael Laitman ile Kabala Akademisi Eğitmenlerinden Michael Sanilevich ve Eugene Litvar’ın Söyleşisi 6 Ağustos 2007 İçerik Listesi: Kişinin anneliğe karşı yaklaşımı Anneliğin manevi kökü Çocuklar anne ve babalarının günahlarını çekerler mi? Özgür İrade Çocuğu doğru şekilde nasıl yetiştirmeliyiz? Çocuklarda doğru arzuları oluşturma Çocuklardaki hiperaktivite ilaç kullanımıyla bastırılmalı

Zihnimiz Neden Seks ile Bu Kadar Meşgul?

Bu manevi çiftleşmenin de, fiziksel dünyada, madde dünyasında bir dalı ya da kopyası vardır. Zihnimizin seks ile bu kadar meşgul olmasının nedeni budur. Seks, bu dünyadaki en büyük hazdır ve bu dünyadaki tüm arzularımızın köküdür. Seks, tüm düşüncelerimizin temelidir çünkü kökü, ruhun Yaradan’la birleşmesidir. Bu birleşme, Doğa’nın nihai amacıdır ve dünyada olan her şey bu nihai amaç tarafından belirlenmiştir. Bu nedenle, seks hakkında düşünmekten bir türlü uzak duramayız. Karşı cinse ve hazza olan çekimimiz de, bu nihai durumdan kaynaklanır. Bu nihai duruma, yani Yaradan’la birleşme durumuna, “Zivug” (hiç bitmeyen cinsel birleşme) denir.

Sanal İlişkiler Hakkındaki Gerçek

Sanal eşlerimizle kurduğumuz bağ maddi/somut değildir. Bu nedenden dolayı onlara bu kadar çok çekim hissederiz. Bu bağ, fiziksel temastan uzaktır ve hatta bir anlamda “manevi”dir. Fiziksel sınırlamalarla bağlanmadığımız için, istediğimiz kadar hayal kurmaya özgür bırakılırız. Bizim için önemli olan sanal diğerimize, tüm iyi nitelikleri yükleriz ve güya onlarla olan bağımızı “bulutlara” yükseltiriz. Bu bağın ne kadar özel olduğuna, bunun mükemmel sevgiye ulaşmak için bir fırsat olduğuna dair kendimizi ikna ederiz. Fakat maalesef, bu bir yanılsamadır. İnternet üzerinde, kişinin fiziksel özellikleri gizlidir ve içsel durumları vurgulanmıştır. Biri, istediği her şekilde kendini ifade edebilir, fakat sorun şudur ki, bilmeden bu oyuna daldıkça, gerçeği gözden kaçırırız. Gerçek bir insanla değil de, kendi hayal gücümüzle uğraştığımızı unuturuz.

Masallardaki Aşk, Sadece Bir Masaldır

Genelde sevgi diye tanımladığımız şey, kişinin bir başkasıyla kendi egosunu tatmin etmesidir; ister cinsel tatmin olsun ya da ister başka bir kişiden aldığımız herhangi bir doyum hissi olsun. Gayet açıktır ki, bu sevgi değildir. Peki, sevgi nedir? Kendine hiç dikkat göstermediğin, fakat başka bir kişinin arzusunu alıp, bu arzuyu tamamen onun seveceği şekilde tamamladığın zaman, bu sevgidir. Yani, kendini diğer kişi için bir haz kabına döndürürsün. Bu, gerçek sevgidir ve sadece manevi dünyada var olur. Erkek ya da kadın olması arasında ise hiçbir fark yoktur – önemli olan arzulardır, ruhtur.

Kadının Manevi Edinimi

Bu gezegende varoluşumuz sırasında, ister bu hayatta ya da ister bir sonrakinde olsun, hepimiz manevi kökümüzü edinmeye ve aynı anda, her iki dünyada, dünyalar birmiş gibi var olmaya ihtiyaç duyarız. Bunu ne kadar önce yaparsak, yaşamlarımız çok daha basit ve daha mutlu olacaktır. Bu yoldan ne kadar fazla kaçınırsak, ebeveynlerinin isteğine direnç gösteren ama sonunda ondan bekleneni yapmaya zorlanan, inatçı bir çocuk gibi, maruz kalacağımız acı çok daha büyük olacaktır.

Kadının Manevi Arayışı

Bunun, bu dünyayla hiçbir ilgisi yoktur. Kabala’da söylendiği gibi, “kalpteki nokta”dan gelen bir arzudur. Bu demektir ki, yiyecek, seks, aile, para, güç ve bilgi gibi tüm fiziksel ve insani arzuların üzerinde, birdenbire insanda yeni bir arzu uyanır. Bu arzu, bizim dünyamızın ötesindedir ve hem erkek hem kadında belirir.

Başarılı Eş, Ortaklığı Sağlayan, Eşşiz Bir Nitelik İçerir

Eşlerin, her gün, beraber Kabalist metinleri okuyarak 15 dakika geçirmesi, ilişkilerine eşsiz bir nitelik kazandırır ki, bu niteliğin gücü, aralarında olan tüm sorunları çözümler. Çünkü bu metinler büyük bir güç içerir. Ayrıca, tüm duygularınızı gösterebileceğiniz yegâne kişi, eşinizdir. En derin duygularınız ve manevi yoldaki içsel deneyimleriniz hakkında, eşiniz dışında herhangi birine konuşmak yasaktır (imkânsız). Eşler, duygularını paylaşarak, birbirlerini tamamlar ve birlikte maneviliğe doğru ilerlerler.

İyi Bir İlişkiyi Sürdürmede Kadının Rolü

Kadının, ilişkideki payını nasıl en iyi şekilde yerine getireceğini anlaması için, erkeğin doğasını anlaması gerekir. Böylece, bilgelikle davranabilir ve devam eden, sevecen bir ilişki yaratabilir. Fakat kadın, erkeğin doğasını anlar hale nasıl gelebilir? Ne de olsa, erkekler ve kadınlar çok farklıdırlar. Aslında, doğru anlayış, doğru hareketlerden kaynaklanabilir. Kadın, erkeğine duyduğu takdiri ifade etmelidir. Kendisi için özel ve fevkalâde biri olduğunu, erkeğin bilmesine izin vermelidir ve bunu sık yapmalıdır! Sonrasında, erkeğin ondan ne istediğini ve aralarında ne tür bir bağlantı olması gerektiğini fark edecektir.

Havva – Sadece Yaradan’ın Elindeki Araçtır

Genesis (Başlangıç) kitabında, Havva, aldatan, günaha çağıran, kanunları ihlal eden ve kurnaz biri olarak tarif edilmiştir. Âdem ise, kadın tarafından cezp edilerek sürüklenmiş, bir tür kurbandır. Bu açıklamadan, dünyamızdaki erkek ve kadın hakkında bir şey öğrenebilir miyiz? ‘Evet’ denecek kadar çekici olsa da, Âdem ve Havva, dünyamızın erkek ve kadınını tarif etmez. Âdem ve Havva, doğanın iki gücüne işaret eder ki, bunlar ihsan etmek (erkek) ve almak (kadın) olan manevi güçlerdir. Bu da aslında, Yaradan ve yaratılandır. Manevi yazılar, ikisi arasındaki bağdan bahseder; yaratılan, Yaradan’dan zevk elde eder, bu zevkle dolar ve sonra bir egoist haline gelir. Günah, ruhların bu dünyaya düşüşüdür ve benzeri durumudur.

Aldatmanın Manevi Kökü

Bu demektir ki, bir zamanlar, hepimiz ortak tek bir ruhta birleşiktik, fakat sonra bu ortak ruh birçok parçaya kırıldı. Bu “kapların kırılması” durumu, her parçanın niteliklerinin diğer parçaların nitelikleriyle entegre hale gelmesine neden oldu ve sonuçta şimdi, kırılan her parça, hem bir erkek kısmını hem bir kadın kısmını içerir. Dolayısıyla, erkek kısımlar kadın kısımlarını, kadın kısımlar da erkek kısımlarını içerir. Birbirimizin hormonlarına bile sahibizdir! Niteliklerimizin birbirine karışması durumu, sadece aldatmanın ve ihanetin değil, aynı zamanda dünyamızdaki homoseksüellik ve sapkın cinsel kimlik gibi tüm cinsel sapmaların da nedenidir. Günümüzde bu olaylar, daha önce hiçbir zaman olmadığı kadar görünürdür çünkü kapların kırılmasının “en alt seviye”sinin anlayışına ulaştık.

Zamanımızda Adem ve Havva Hikayesi

Zamanımızda Adem ve Havva Hikayesi

Örneğin, farz edelim genç, mutlu bir çift birbirlerine âşık oldular. Kucaklaşır, öpüşür, beraber güler, sinemaya vb. yerlere giderler. Daha sonra evlenir ve birlikte yaşamaya başlarlar ve her şey mükemmeldir. Onlar Aden (cennet) bahçesindedirler. Ve aniden yılan (ego) gelir. Tartışmaya başlarlar. Daha sonra birbirlerine karşı avantaj sağlamaya başlıyorlar ve öyle ki ‘O’nu (karşı cinsi) bir şekilde kendi istediğim gibi nasıl yapabilirim?’ gibi ince hesaplamalar yapıyorlar. Bu bizlerde de gerçekleşir çünkü yılan (içimizdeki ego) başkasını sevmemize engel olur ve başlangıçtan itibaren sevgimizin egoistik olduğunu gösterir.

Görünmez Bağ

Görünmez Bağ

Bir yaz günü, camdan dışarı bakıyormuş ve şatosunun yakınında gezinen bir yabancı görmüş. Yabancının etrafında bir kalabalık toplanıyormuş. Yabancı bir şeyler söylüyor ve insanlar da gülüyormuş. Kötü kral kahkaha ve neşeyi hiç sevmezmiş. Muhafızlarına bu kişiyi yakalamalarını ve zindana atmalarını emretmiş. Ve böyle de yapılmış. Gün bitmiş ve kral yatmaya gitmiş. Şık yatağında konforlu bir şekilde yatarken, gözlerini kapamış ve uyumaya çalışmış. Uykuya dalmaya başlamış ve rüyalar görmeye başlamış. Birden yabancıyı görmüş.

Hayattaki En Önemli Şey

Hayattaki En Önemli Şey

Her gün bir kova alırım ve suyla doldururum, sonra onu dışarı çıkarırım ve ağacın çevresinde toprağı sularım. Bir gün ağacı suluyordum ki, genç bir çocuk yanıma yaklaştı: “Ne yapıyorsun?” diye sordu. Ona ağacın büyümesine yardım ettiğimi söyledim. “Fakat sen ağacı sulamıyorsun, toprağı suluyorsun,” diye bağırdı çocuk şaşkınlık içinde.

Ters Ülke

Ters Ülke

Gezgin cevaplamış: “Gerçekten çok susadım fakat şimdi hiç zamanım yok. Bütün bu tahta kaşıkları yaptım ve onları verecek birini bulmalıyım. Lütfen tahta kaşıklarıma ihtiyacı olan birini bulmama yardım et ve işte o zaman kuyundan biraz su içerim.”

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
42 - 0,101