Maneviliği arayan bir kadın, bütünlük hissinin, bu yaşamdan çok daha yüksek bir şeyden kaynaklandığını hisseder. Onun farklı bir tür arzusu vardır. Kocası ve çocukları, ailesi ve evi olabilir. Bunların tümü ona sıcaklık verebilir ama maneviliğe olan arzusu tamamen farklı bir seviyededir.
Bunun, bu dünyayla hiçbir ilgisi yoktur. Kabala’da söylendiği gibi, “kalpteki nokta”dan gelen bir arzudur. Bu demektir ki, yiyecek, seks, aile, para, güç ve bilgi gibi tüm fiziksel ve insani arzuların üzerinde, birdenbire insanda yeni bir arzu uyanır. Bu arzu, bizim dünyamızın ötesindedir ve hem erkek hem kadında belirir.
Bu durum, erkekler için her zaman yaygındı. Tarih boyunca, birçok erkek manevi arayışlara atılmıştır. Kadınları ise sadece son dönemlerde görüyoruz. Bu manevi arayış kuşkusuz, ailede ya da sosyal yaşantıda psikolojik rahatlık aramanın çok daha ötesindedir.
Dolayısıyla, daha önceleri durum böyle olmasa bile, kadın kesinlikle Kabala ilmini çalışabilir.