e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Hayat, Sevgi ve Aile > Eğitimde Kabala > Gençler İçin Uygun Eğitim Nedir?

Gençler İçin Uygun Eğitim Nedir?

31 Ağustos 2009

Güney Amerika Kabala Kongresi’nden soru: Uyuşturucu, depresyon gibi birçok sorunları olan gençler için uygun eğitim nedir?

Michael Laitman: Söylediğim gibi, gençler için uygun olan eğitim, aynı zamanda bizler ve tüm dünya için de uygun olan eğitimdir. Neden Kabala ilmi günümüzde ortaya çıkarıldı? Baal HaSulam’ın makalesi, “Kabala’nın Özü”nde yazılmıştır; Kabala, Üst Gücün bu dünyadaki yaratılışa tezahüründen ne bir fazlası ne bir eksiğidir. Diğer bir deyişle, Üst Sistemin üzerimizde, dünyamızda nasıl hareket ettiğini ortaya çıkarmamız gerekir. Böylece bu sistem bizim için netleşir.

Üst Sistem gizlidir. Sadece kendi dünyamızı görür ve hissederiz, Üst Sistemi değil. Üst Sistemin üzerimizde nasıl çalıştığını bilmiyoruz, onun verdiklerine, ondan sadece iyi komutlar ve karşılıklar alacak şekilde nasıl karşılık verebileceğimizi bilmiyoruz.

Üst Sistemle dünyamız arasındaki tüm döngüyü, MAN’ı (yukarı yükseltilen arzu) nasıl yukarı yükselteceğimizi, MUD‘ı (yukarıdan gelen karşılık) nasıl alacağımızı anlamamız gerekir. Bunu nasıl yapabiliriz? – İşte bilmemiz gereken budur. Bu nedenle Kabala ilmi tam da bizim zamanımızda herkese açılmıştır. Sorunuza gelirsek, çocukların eğitimi için de durum aynıdır; aynı yoldan gitmemiz gerekir.

Üst Sistemi ve onun nasıl hareket ettiğini, mümkün olan en kısa zamanda çocuklara nasıl gösterebiliriz? Hormonlar, seks, erkekler, kızlar, uyuşturucular gibi her türlü şeyin sorun olmaya başladığı, on üç, on dört, on beş yaşına gelmelerini beklemeden, çok daha erken yaşlarda bunun çocuklara öğretilmesi gerekir. Kabala ilmine göre, hem erkek hem kız çocuklar için eğitime üç yaşında başlanmalıdır. Bu ne demektir? Onları eğitmeye ve geliştirmeye başlamak demektir.

Bugünkü eğitim, yüz elli yıl önce, Avrupa’da teknoloji devrimi başladığı zaman kuruldu. İnsanlar, demirci, ayakkabıcı, terzi gibi mesleklerde çalıştığı eski zamanlardan farklı olarak çalışmaya başlamıştı. Bu dönemde, fabrikalarda taşıma bantlarının kullanımı başladı. Taşıma bantlarında çalışacak birçok insana gerek vardı. Böylece köylerden insanlar getirdiler ve onları hızla fabrikalara yerleştirmek üzere, hızla eğittiler. Fabrikalarda olan şekle göre, sadece orada durmaları ve ne yapacaklarını anlamaları gerekiyordu. Bugün Çin’de görüyoruz. Çin’deki fabrikaları gördünüz mü? On bin Çinli orada oturuyor, her biri tek bir eylem yapıyor.

Okulda ne öğrenmeleri gerekiyor? Biraz okuma, biraz yazma ve iki şeyi, varsayalım iki ipliği veya benzer bir şeyi nasıl bağlayacağını; hepsi bu. Dolayısıyla, okul yüz elli yıl önce bu şekilde kurulmuştu ve bugüne kadar da böyle kalmıştır. Başka bir deyişle, bu eğitim sistemi, kişiye sadece belirli miktarda bilgi vermek için vardır, fizik, coğrafya, tarih, vs. Bilgi vermek ve kişinin bu bilgiyle hayatını kazanmasını sağlamak için vardır çünkü insanlara her türlü işte ihtiyaç duyulur.

Bugün, tamamen farklı bir döneme girdik. Çoktan bu tür işleri bıraktık. İnsanların çoğu bilgisayar önlerinde oturuyor. O tür büyük fabrikalara artık ihtiyacımız yok. Yani, üretim fazlası var ve bununla ne yapacağımızı bilmiyoruz. Dünya hızla değişiyor. İşyerleri kapanıyor; boşuna kapanmıyor çünkü ürettiğimizin yaklaşık %90’ı hiç ihtiyacımız olmayan şeyler. Bütün bu yıllar boyunca yapmadığımız en önemli şey ise şu: “İnsan” yetiştirmedik.

Okul, bilgi ve her tür mesleki eğitim sağlar ama içimizde olan insanı yetiştirmez. “Eğitim” demek, “insan yetiştirmek” demektir; öğrenciyle konuşmak, onun konuşmasını sağlayacak şekilde sohbet etmek, diyalog ve konuşmalarda onunla birlikte olmak.

Filozofların bir zamanlar nasıl öğrettiğini bilir misiniz? Sadece öğrencileriyle etrafta dolaşırlardı ve her şey hakkında konuşurlardı. Bu şekilde, öğrenciler de bir şeyler ifade edebilir hale gelirdi. Büyük olanın genç olanla konuşması tarzında, aralarında sürekli bir diyalog olurdu. Sonuç olarak, genç olan gelişirdi.

Biz burada, öğrencinin sadece “konuşmasını” değil, onun konuşmasını ve yapmasını isteriz. Yanıt vermesi için ona her türlü şeyi sağlarız. Onunla oynarız. Onunla oyun oynamak, onun seviyesine inmek, ona benzemektir ve iki dost gibi birlikte oynarız.

Diğer bir deyişle, çocuklar okula geldiğinde onlara yapılan şeyler, onların tabiatını tamamen değiştirir. Mekanizmalara dönüşürler, yani onlara öğretmenlerin, hükümetin, Eğitim Bakanlığı’nın seçtiği birkaç konuda bilgi verilir ve olay bu kadardır. Bu duruma göre sınavlarını geçerler ve sonrasında başarılı olmak üzere her türlü mesleğe girerler.

Sonuçta, bir insan, bir şahsiyet görmek yerine, bir mekanizma görürüz. İster avukat, muhasebeci, başbakan olsun ister basit bir işçi olsun, hepsi bir mekanizmadır. Toplum içinde, bir yerlerde, bir rolü gerçekleştirmeyi bilirler; bir şey yapmayı, su tesisatını onarmayı, elektrik işlerini yapmayı, diğer her türlü işi yapmayı; o kadar.

İnsan yetiştirmeye dikkat etmeyiz, hatta bunu hiç önemsemedik. Bunu hiçbir yerde yapmıyoruz… Bugün, yaklaşık otuz veya kırk yıl öncesinden beri, eğitimde önemli bir sorunla karşı karşıyayız, çünkü insanları mekanizmaya dönüştürerek, soruda da belirttiğiniz gibi, mutluluğu elde etmekte başarısız olduk. Yaşamdan herhangi bir zevk elde etmekte başarısız olduk. İnsan çalışır; işi, ailesi, çocukları, tatili, emekliliği, her şeyi vardır, fakat ne için yaşar? Neden hayattadır? İnsanlara bu konuyu gözden geçirecekleri araçları sağlamadık ve böylece umutsuzluğa düştüler.

Bugün, herkesin bir psikoloğa, depresyonunu tedavi edecek ilaçlara ihtiyacı var ve çoğu insan uyuşturucu kullanıyor. Onların şahsiyetlerini geliştirmedik, dolayısıyla suç işlemeye gidiyorlar ya da diğer her tür yola düşüyorlar. Aileyi ayakta tutamıyorlar çünkü aileye değer vermiyorlar. Okulda şahsiyetlerini geliştirmek yerine ne öğreniyorlar? Nasıl güvenli seks yapacaklarını öğreniyorlar. İnsan yetiştirmek yerine, tamamen zıt yöne doğru hareket ediliyor.

Buna karşı değilim, ama bu şekilde kişinin kendisine bir şey katmasını sağlamıyorlar. Ayrıca, bu durum nereden kaynaklanıyor, okulda iyi çocuklar olmalarını istemiyor muyuz? Söylemek istediğim, onlar bizim çocuklarımız, bizim geleceğimiz.  On, yirmi, otuz sene içinde, bu gezegendeki yerimizi dolduracaklar ve biz onların altında bulunacağız. Peki, neden onlara özen göstermiyoruz?  Çünkü biz de bu Üst Sistemi bilmiyoruz. Bilmiyoruz ve bu yüzden de sorunumuz var: Onları nereye götürmeliyiz, hangi biçime, hangi tatmine? Onlardan ne olacak?

Bu nedenle Kabala ilmi var. İster çocukla veya yetişkinle olsun, ister erkek, kız olsun, cinsiyet fark etmez, kişi elli yaşında veya beş yaşında olabilir, o kişiyle eşitinmiş gibi ilişki kurman gerekir, çünkü ruhun yaşı yoktur. Ruhu geliştirmemiz gerekir. Ruh, içimizdeki insandır, hayatta olduğumuz sürece bedenimize yaşam veren hayvansallık değildir. Ancak, bu bedende içimizdeki insana dair bir şey bulmalıyız. Bu, sonsuz bir şeydir ve kişiyi tamamlanma seviyesine götürmelidir. Böylece, kişi o seviyede, yaşayan ve ölen hayvansal kısmından bağımsız olarak, bütün ve sonsuz yaşamını açığa çıkaracaktır. Ruhla bu şekilde ilişki kurmalıyız.

Biz, kendi çalışma alanımızda bunu yapmaya çalışıyoruz. Son altı ay içinde, çocuklara ders vermeye başladık. Beni şaşırtacak kadar iyi sonuçlar aldık. Öncelikle, çocuklar onlara ne olduğunu, nasıl bir baskı altında olduklarını anlamaya başlıyorlar. “Neden o çocuğa vurmak istiyorum?” “Neden o çocuk bana bunu yaptı?” “Neden bu böyle, neden o öyle?”… Olayları nasıl geliştireceklerini anlıyorlar ve “Neden bana vurdu?” diye gelip ağlamıyorlar. Bunun neden olduğunu, egosu yüzünden olduğunu ve başkalarıyla nasıl anlaşması gerektiğini anlıyor. Nasıl bir toplum kurmalıyız ki, onlara topumu verebileyim; bunu anlıyor. Yani, çalışma yapımız içinde, çocukları erken yaştan itibaren, pratik öğrenim yoluyla, kendi kendilerine doğru bir toplum kurmak isteyecekleri bir konuma taşımak istiyoruz. Burada, en iyi şekilde birbirleriyle nasıl anlaşacaklarını bilecekler.

Umuyoruz ki, bu durum gruplarımızda gelişecek ve dünyadaki eğitim bakanlıkları başka bir seçim olmadığını ve eğitim vermeyi öğrenmemiz gerektiğini fark edecek. Yani, kişiyi gençlik yılları süresince, sadece herhangi bir alanda profesyonel biri olsun diye değil de, insan olsun diye yetiştirmek. Her şeyden öce, kişi bu eğitim sayesinde, neden yaşadığını bilecek, hayata güven duyacak, hatta ekmeksiz yaşasa bile neden yaşadığını bilecek.

Eksik olan şey budur. Dünyadaki en büyük sorunun bu olduğunu düşünüyorum, çünkü sonuçta insanlar bugün, yüz yıl, iki yüz yıl ve kesinlikle beş yüz yıl öncesine göre daha fazla yaşıyorlar. Fakat kişi neden hayatta olduğunu bilmiyor. Bugünkü ego yapısı içinde, başkalarının kendi hayatından yüz kere daha iyi yaşadığını zannediyor. Kısacası, hayatın nasıl üstesinden geleceğini bilmiyor. Eksik olan şey budur. Eğer bunu başarabilse, üstüne düşeni yapmaktan mutluluk duyacaktır. Önemli olan budur. Çünkü her şeyi göreceli olarak karşılaştırıyoruz; başkalarına karşı ben. Eğer İlahi olana bağlı olduğumu bilirsem, kendime yüce bir dünya açarsam, sonsuz bir akışla, küresel bir uyumla bağlantı kurarsam, bankada bir binliğim daha olmuş ya da olmamış gerçekten fark etmez.

Bu Soru-Cevap bölümü, Arjantin, Buenos Aires’teki Güney Amerika Kabala Kongresi’ndeki ikinci dersten alınmıştır. 

Bu kongrede, çoğunluğu İspanyolca ve Portekizce konuşan öğrenciler, bu çok önemli tarihi noktada, insanlığın birlik ve müşterek sevgiye doğru değişimini kutlamak üzere toplandı. Dr. Michael Laitman tarafından verilen dersler Kongre etkinliklerinin en önemli bölümüydü. Dr. Michael Laitman derslerin çoğunda soruları, Kabala ilmine yeni gelen insanlara Kabala’nın temellerini netleştirmek üzere cevaplıyor. Ayrıca, Eğitim Merkezi kurslarının birinci kısmını bitiren ve manevi gelişimlerini destekleyecek çevreleri kurmak ve güçlendirmek isteyen kişilerin sorularını da cevaplanıyor.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,087