e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Birliğin Amacı

Dersten seçmeler

Birey, ne olduğunu algılayabilmek için ihsanın şükran aşamalarına ulaşır. İlk olarak inkârla başlar, kişi kendi doğasının ötesinde olan ve ihsan adı verilen bir gerçekliğin olduğunu fark etmeye başlar. Sonra bu gerçeğe bağlanmak ister, bunun devamında da ihsanı içinden dışına çeker. Bu ışık ile kaynağa geri getirmekle mümkündür ki bununla kalpte bir noktada uyanır ve onu yetiştirir.

Bireyin ilk bir önkoşulu vardır; anlama ve hissetme yeteneği bir yerden ortaya çıkar. Işık, kalpte bir noktayı etkiler, bireye onun zevke olan arzusu dışında bir gerçekliğin olduğu hissini ve anlayışını vermeye başlar; bu fark etme hem hislerde hem de akılda olur.

Gerçekte bana ne oluyor? İçten, arzumun içine çekiyorum ve bununla beraber “kalpte bir nokta” denilen bir şeyim var. Keyif arıyorken, sıradan bir hayat sürdürüyorken, aniden Bina’nın bir noktası bende beliriyor. Eğer saran ışık bunun üzerine hareket ediyorsa, o zaman bu noktada zevk için olan arzunun dışında bir hayat olduğunu, bu noktanın içinde sürekli olarak hissetmeye başlarım. Bu genişlemeye ve şişmeye başlar ve sonra bunun içinde çeşitli hareketler hissederim, iç ilişkileri ortaya koyan. Bir insan sadece kendi içinde olan hisleri deneyimleyebilir. Bana öyle geliyor ki bu noktada içimde ne hissedersem zevk için olan arzunun dışında da var olacak, benim dışımda da. Gerçek şu ki her şey benim içimde. Hiçbir zaman dışarıdan bir şeyler hissetmeyiz. Her şey içte; Yaradan da, dünyalar da.

Ondan sonra sürekli büyüyen bu küçük kabarcıkta, bu kürede ki bu genişleyen noktanın dışında oluşmuştur, birden başka bir hayatın varlığını hissetmeye başlarım; zevk için olan arzunun dışında olan bir hayat. Bunun içinde Üst Dünya’yı hayal ederim, Yaradan’ı, ihsanı, vb. Manevi çalışmam buna dayanır. Noktamı genişletirim, bu ancak saran ışık ile yapılabilir. Eğer, topluluğu kullanmak, grup, çalışma ve bütün gerekliler saran ışığı etkilediğim anlamına geliyorsa, bu nokta sonsuzluk ölçüsünde genişler ve ben manevi dünyamı bunun içinde hissederim. Şu anda içinde yaşadığım arzu aşağıda, Mahsom’un altında ve bundan sonra bu nokta manevi dünyaya dönüşür. Her şeyi onun içinde hissederim.

Bu nedenle, fark etmenin, anlamanın, erişmenin, içimdeki duygunun üzerinden hareket ederim; O noktanın üzerinden ve bu on Sefirot ile bir kaba dönüşür.

 

Soru: Nasıl sadece çalışma sırasında gelen saran ışık ile grup bir araya geliyor?

Bu basit. Şu şekilde birbirlerine karışıyorlar. Ben guruba belirli bir arzu ile geliyorum. Çalışıyorum ve grup içinde her türlü çabayı teşvik ediyorum, basitçe onun yaşamına katılıyorum, çünkü bana zorunda olduğum söylendi. Şahsen benzer şeyler için isteğim yok, ama yavaş yavaş onlar sayesinde, kendi doğamın ötesine geçmem gerektiğini fark etmeye başlıyorum. Bunu başarmak içinde, diğerleriyle bir bağlantı kurmayı üstleniyorum. Grup, özünde, birkaç kişi bir araya geldiği zaman ve aralarında her biri kendi doğasının üzerine yükselmek istediğine karar verirse ortaya çıkar ve bunu başarmak sadece sevgiyi yetiştirmek ile diğerleri için sevgi yetiştirmekle mümkündür, ki bu kendi dışına çıkmanın anlatımıdır. Ve bu nedenle istekle aralarında, onlara sevgi özelliğini kazanmalarına yardım edecek davranışlar sergilemek için anlaşırlar; Zevk için olan arzudan çıkıp maneviyata girmek için, ihsan arzusu için.

Eğer böyle insanlar bir araya gelirse, eğer birbirlerine yardım etmeye hazırlarsa, eğer bu ortak yardım sayesinde her biri çalışmalarının sonucu olarak birleşik bir güç kazanırlarsa; Bir grup olarak adlandırılırlar. Eğer, söz gelimi, on kişi bir araya gelir ve her biri kendi dışına çıkmak isterse, o zaman her biri kendi gücünün on katı kadar güç alır ve bu onun saran ışığı çekmesine yardım eder. Çalışma sırasında, bir araya geldiklerin ve doğru niyet ile çalıştıkları zaman, ışığı çekmek için, bu onlara yardım eder. Işık her biri üzerinde hareket eder, mesela, kişinin tek başına çekebileceğinin on katı daha güçlü olarak. Ve bu kalpte bir nokta geliştirmek için, bunu manevi dünyaya dönüştürmek için yeterlidir.

Ancak eğer bir kişi veya topluluk böyle bir harekette bulunmazsa, o zaman maneviyata ulaşmak imkânsızdır. Başka bir şans yok. Asla kendi başınıza saran ışığı düzelme için yeterli miktarda ve kalitede çekecek gücünüz olmayacak. Bu sadece gurubun yardımı ile mümkündür.

Neden? Çünkü bu şekilde, sadece diğerlerine karşı olan sevginizi belirtmekle kalmıyorsunuz, aynı zamanda sizi düzelten saran ışığı gerçekten çekmek istediğinizi de göstermiş oluyorsunuz. Hepsi bir araya geliyor: Ben kendi dışıma çıkmak istiyorum ve bu arzuyu hemcinsim olan bir insanı severek belirtmek istiyorum. Ve eğer gerçekte kendi dışıma çıkma arzumu göstermek için beraber çalışırsak, o zaman belli ki saran ışık benim üzerime hareket edecek ve bana bu konuda yardım edecek. Her iki faktörde benim bu davranışımı oluşturuyor, bu eğilimimi.

Eğer burada ve orada nasıl kazanç çıkaracağımı düşünürsem, maneviyatı isteyerek, saran ışığı isteyerek, yanıt olarak ne gelecek? Benim durumum buna karşı. Öyleyse ihsanı çok istemenle devam edecek, açıkça ve belirli bir şekilde istemekle, sır olarak özellikle onu istemenle, başka bir şeyi değil. Bunu karşındaki bir hemcinsin için gösterebilirsin. Eğer ihsan için arzunu gösterirsen ve bu gücün gerçekten sana gelmesini, bu özelliği sana vermesini istersen; ışık ortaya çıkar ve bunu sağlar. Bu grupta yapılan ve hareket diye adlandırılan şeydir.

Özünde, sistem bu. Son Düzelmede bunun dışında bir şey yok. Belki ilerde Kabalist Şimon’un sahip olduğu gibi, hala bir gurubun parçası olarak kutsanabilirsiniz, orada da aynı çalışma sergilenir. Son Düzelmeye kadar, Sonsuzluk dünyasında son etkilemeye kadar, bir birey diğer ruhlarla olan ilişkide aynı şekilde bir çalışmaya bağlanmıştır, hepsini Adam ha Rişon denilen sonsuz Kli’de toplayana kadar.

Gerçekte, yukarı doğru yükselme yolumuzdaki 125 kademenin hepsi hemcinsinden, diğerlerinden kendisine yönelen kazandığı sevginin göstergesidir. Bundan başka hiçbir şey yok. Bununla bizler Yaradan’ın doğasını kazanırız ki O yaratılışa tamamen aynı tutum ile yayılmıştır. Niteliklerinizde Yaradan ile eşit duruma gelebilirsiniz ve sonuç olarak gerçekten O’nun seviyesine, formuna ulaşırsınız. O size kendi sahip olduklarını vermek istiyor; ve siz gerçekten Yaradan’ın sahip olduklarını aldığınız zaman bu noktaya geleceksiniz, bu seviyede var olana ‘’Yaradan’’ diyoruz. Yaratılışın amacı bu; O’nun yarattıklarına iyilik getirmek.

Ve tabii ki, yaratılan bir varlığın en sonunda aldığı tamamlanma ve duyguların zevk için olan özgün arzusu ile hiç bir bağlantısı kesinlikle yok. Yaratılan bir varlık onun zevk için olan arzusunun ötesinde yatan bir şey kazanıyor.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
18 - 0,082