1938 senesinde duydum.
“Bilgelik sokaklarda bağırdı, sesini genel yerlerde duyurdu. Düşüncesizleri bırakın beriye dönsünler, anlamaktan aciz olanlara söylerim.” Bu demektir ki; kişi Yaradan ile bir olmakla ödüllendirilirse, Kutsal Şehina (Kutsallık) ona der ki, “daha önce aptal olmalısın”, bu gerçekten öyle olduğu için değildir. Bunun sebebi, kalpsiz olmasıdır. Bunun için şunu söyleriz: “Ve hepsi O’nun, inancın Tanrısı olduğuna inanırlar.”
Bu demektir ki; daha sonra, biz asıl Dvekut (bir olmak) ile ödüllendirildiğimizde, bu aptallık olarak görülmez, buna akıl üzeri inanç demem gerekir. Üstelik kişinin çalışması sonucunda edindiği hissiyatı, bu çalışmanın mantık dâhilinde olduğunu söylese bile kişinin bu çalışmanın mantık ötesi olduğuna inanması gereklidir. Aksine; daha önce mantığının onu hizmet etmeye zorlamadığını gördü ve daha sonra mantık ötesi çalışmak zorunda kaldı ve bunun içinde gerçek bir mantık var dedi. Bunun anlamı, bu hizmetin asıl gerçeklik olduğuna inanıyor demektir.
Ve sonra bunun tam tersidir; bütün çalışmaları onu, onun aklını mecbur eder. Diğer bir deyişle, Dvekut onu çalışmaya yöneltir. Ancak, mantık içinde gördüğü her şeyin mantık ötesi olduğuna inanır. Bu daha önce böyle değildi; mantık ötesi formda olan her şeyin mantık içinde olması.