e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Baruh Halevi Aşlag (Rabaş) > Kabala Kütüphanesi > Notlar > Ve Kenanlı, Arad Kralı, Duydu

Ve Kenanlı, Arad Kralı, Duydu

Not 474

Eylül 1980

 “Harun, ‘Ve Kenanlı, Arad Kralı, duydu’ diye yazıldığı gibi, İsrail’in sağ koludur.” Sulam’da [Zohar Üzerine Merdiven Yorumu] şöyle yazılıdır, “Bu yazıldığında ‘Kenanlı, Arad Kralı …, İsrail’in Atarim yoluyla geldiğini duyunca, İsrail’e karşı savaştı ve bir kısmını esir aldı.’ anlamına gelmektedir.”

“Atarim yoluyla” demek, İsrail’in kolsuz yürüyen ve her yerde kendini destekleyen bir insan olduğu anlamına gelir. Atarim [İbranice’de] yerler anlamına gelir. Ve sonra, “İsrail’e karşı savaştı ve bir kısmını esir aldı.” Gel ve gör, Harun, Tifferet olan, bedenin sağ koluydu. Bu nedenle, “Musa’nın sağ tarafında, ihtişamının kolu [Tifferet] yürüyor. O kimdir? O, Tifferet‘in sağ kolu olan Harun’dur.” diye yazılmıştır (Zohar).

Harun’a “kraliçenin sağdıcı” denildiği bilinir. Cennetin krallığının yükünü üstlenmek için, “o merhamet arzuladığı için” dendiği gibi, Hesed [lütuf / merhamet] olarak adlandırılan Harun niteliğine ihtiyaçları vardı. Bu, kişinin içinde bulunduğu durum ne olursa olsun, memnun olduğu anlamına gelir çünkü Malhut‘un yükünün kabulü, Hohma [bilgelik] tarafından değil, Hesed tarafındandır, yalnızca mantık ötesidir.

İster akılda ister kalpte olsun, kişi krallığını [Malhut] inşa etmek için herhangi bir desteğe veya sağlam bir temele ihtiyaç duymadığında, ihsan etme kapları “merhamet arzuladığı için” şeklinde kabul edilir. Daha ziyade, herhangi bir yerde destek olmadan veya destek görmeden, kişi bu niteliğiyle gider ve eğilime karşı savaşır.

O sırada, Sitra Ahra [diğer taraf] ona zarar veremez çünkü hiçbir yerde bir desteği olmadığı için, bu desteğin olduğu yeri ele alacak ve bu desteği iptal edecek hiçbir yeri yoktur. Bu nedenle, Sitra Ahra, desteğini elde ettiği hiçbir noktayı fethedemez, zira bu anlayışa “dünya hiçbir şeyin üzerinde asılı değildir” denir.

Dolayısıyla, Hesed olan Harun niteliğine sahip olmadıkları zaman, daha çok Atarim yoluyla geldiklerinde yani birçok yerde destek alarak Keduşa‘ya [kutsallığa] geldiklerinde, bu nedenle Sitra Ahra İsrail’e karşı savaşabildi, yazıldığı gibi, “İsrail’e karşı savaştı ve bir kısmını esir aldı.”

Ama Hesed olan Harun’un niteliğinde bir yer yoktur, bu yüzden idrak de yoktur. Buna “dünya asılı durur” denir yani Malkut niteliği, her hangi bir yer olmaksızın “hiçbir şey” üzerindedir.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,094