e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

128- Çiy, Galgalta’dan Zer Anpin’e Damlar

Çiy, Galgata’dan Zer Anpin’e damlar. Renksiz saçla ilgili olarak, her bir telin altında delik vardır ve bu, “Bir fırtınayla beni mahvedecek olan o,” sözünün anlamıdır. Ve “sonra Tanrı Job’a kasırganın içinden cevap verdi” ve “Numaralandırılmışların arasından geçen herkes, kutsal yer şekelinden sonra yarım şekel verecek” ve “bir delik, bir baş” ve “ruhun için anlaşma,” denmesinin anlamı budur.

Saçla ilgili, o siyah ve mürekkeptir. Kişi yabancı düşünceler nedeniyle Yaradan’dan uzak olduğunu hissettiğinde, buna “saç” denir. “Renksiz,” demek, beyazlık demektir. Bu demektir ki, Tanrı’nın Işığı ona yağdığında, bu onu Yaradan’a yakınlaştırır ve onların her ikisine birden beraberce “Işık ve Kap” denir.

Tanrı çalışmasına uyandığında, kişinin çalışma düzeni renksizlikle başlar. Bu sırada kişi Tanrı çalışmasında canlılık ve devamlılık hisseder. Sonrasında yabancı düşünceler gelir ki bunlarla derecesinden düşer ve çalışmadan uzaklaşır. Yabancı düşüncelere Se’ara (fırtına ve saç) denir. Ve kafada saçın altında eksiklik denilen delik vardır.

Yabancı düşünceler ona gelmeden önce, onun tam bir Roş’u (baş) vardı ve Yaradan’a yakındı, fakat yabancı düşünceler vasıtasıyla Yaradan’dan uzaklaştı. Bu eksiklik olarak kabul edilir. Izdırabın üzüntüsüyle suyu yayar. Bu nedenle saç, bereketin nakline hortum olur ve böylece beyazlıkla ödüllendirilir.

Sonra yabancı düşünceler tekrar gelir ve böylece bir kez daha Yaradan’dan uzaklaşır. Bu tekrarlar kafada bir delik, bir boşluk ve eksiklik yaratır ve ızdırap vasıtasıyla bir kez daha suyu yayar ve saç bereketi nakleden hortum olur.

Bu düzen inişler ve çıkışlarla tekrarlayarak devam eder, ta ki saçlar tam ölçüde birikene kadar. Bu demektir ki, ıslah ettiği her an bereketi yayar. Bu berekete “çiy” denir, tıpkı “başım çiyle dolu” sözündeki gibi. Bu böyledir, çünkü bereket aralıklarla gelir ve her seferinde kişi bir damla almış gibi olur. Kişinin çalışması tamamlandığında ve tam ölçüyü elde ettiğinde, “aptallığa geri dönmesinler” olana kadar, o çiyden ölü olanın canlanacağı düşünülür.

Bu deliğin anlamıdır, yani akılda delikler açan yabancı düşünceler.

Ayrıca bu yarım şekel, yani kişinin yarı değerli, yarı değersiz olması konusuyla ilgilidir. Fakat anlamalıyız ki, aynı anda ikisi birden olmaz. Daha ziyade her seferinde bütün bir şey olmalıdır. Bu böyledir, çünkü eğer bir Mitzva’yı bozar ve yerine getirmezse, o yarım olarak değil, tam bozuk olarak kabul edilir.

Ancak bu tekrarlanır. Bir sefer kişi Yaradan’a yapışmış, erdemli ve tam anlamıyla değerlidir ama düşüş sırasında bozulur. Bu, “dünya ne tam erdemli, ne de tam bozuk olan için yaratılmıştır,” sözünün anlamıdır. Bu sebeple buna “yarım” denir.

Bu “ruhun anlaşmasıdır.”  Delik vasıtasıyla yabancı düşünceler geldiğinde ve kişi aklının bütün olmadığını hissettiğinde, aklı Yaradan’la dolu değildir. Ve bundan pişman olduğunda, ızdırap ruhu için bir anlaşma yapmasını sağlar. Bu böyledir, çünkü eğer her seferinde tövbe ederse,  bereket “aklım çiyle dolu” yoluyla dolana kadar, bereketi yayar.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,083