Not 461
Ağustos-Eylül 1978
“Görmek” tekil formdadır. “Senin önünde” [İbranice’de] çoğul formdadır. “Duyacağın kutsama.” Neden “eğer duyarsan” demiyor yani kutsamanın şarta bağlı olduğu anlamına mı geliyor? “Görmek” ifadesinin her bireyle ilgili olduğunu yani görme söz konusu olduğunda herkesin eşit olduğunu açıklar.
Onun yorumuna göre, tüm kolektifin bir görme durumuna gelmesi gerekir yani “Görün, bugün önünüze koyuyorum” diye, Yaradan kutsamayı verir. Kutsama nedir? O, “Duyacağınız Tora” der, bütün kutsama budur.
Ancak buna göre şunu sormalıyız: Eğer insanın elinde olmayan kutsamayı Yaradan veriyorsa, birine kutsamayı verdiğini ve diğerine vermediğini söyleyebileceğimiz seçim nedir? Bu, Ekev (Çünkü) bölümünün sonunda şöyle açıklanır: “Eğer yapmanızı emrettiğim bu emrin tümünü mutlaka dinlerseniz,” 1) “Efendiniz, Tanrınızı sevin” 2) “O’nun tüm yollarında yürüyün ve O’na bağlanın”
Diğer bir deyişle, her üç şeyi de uygulamada yerine getiren kişiye, Yaradan “Yapacağız ve duyacağız” diye yazılı olduğu gibi, duymayı verecektir. Uygulamayı üstlenen kişiye, Yaradan duymayı verir, yazılmış olduğu gibi, “Bugün size buyurduğum Efendinin buyruğunu duymanız için bir kutsama”