e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Baruh Halevi Aşlag (Rabaş) > Kabala Kütüphanesi > Makaleler > İnsan, Tora Sayesinde Erdemlilik ve Barış ile Ödüllendirilir

İnsan, Tora Sayesinde Erdemlilik ve Barış ile Ödüllendirilir

Makale No. 3, Tav-Şin-Mem-Vav, 1985-86

Zohar’da (Leh Leha, madde 1), Rabbi Aba, İbrahim’in, Yaradan’ın ona, Leh Leha (İleri git) demesiyle, neden çağdaşlarından daha fazla ödüllendirildiğini açıklar. Şöyle yazar, ‘Rabbi Aba söze başladı ve şunu dedi, ‘Beni dinleyin, siz erdemlilikten uzak olan inatçı-kalpliler’. ‘Beni dinleyin, siz inatçı-kalpliler’, günahkârların kalplerinin ne kadar da katı olduğu anlamına gelir. Onlar, izleri ve Tora’nın yolunu görürler, ama dönüp bakmazlar. Kalpleri katıdır, zira pişmanlık içinde Efendilerine dönmezler. Onlara bu yüzden, ‘Erdemlilikten uzak olan inatçı-kalpliler’ denir, yani Tora’dan ve bu yüzden de erdemlilikten uzaktırlar.

Rabbi Hizkiya şunu dedi: ‘Onlar, Yaradan’dan uzaktır. Ve Yaradan’dan uzak oldukları için onlara inatçı-kalpliler denir’. Bu ayet, ‘erdemlilikten uzaklar’ anlamına gelir. Neden? Çünkü inatçı-kalpli oldukları için, Yaradan’a yaklaşmak istemezler. Ve bu yüzden erdemlilikten uzaktırlar.

Erdemlilikten uzak oldukları için, barıştan uzaktırlar, yani onlar barışa sahip değildir, şöyle yazıldığı gibi, Efendi günahkârlara, ‘Barış yok’ dedi. Sebebi nedir? Çünkü onlar erdemlilikten, bu nedenle de barıştan uzaktırlar.

Rabbi Aba’nın, onların erdemlilikten uzak olmalarının, Tora’dan uzak olmaları anlamına geldiğini ve bu nedenle de, erdemlilikten uzak olduklarını neden söylediğini anlamalıyız. Diğer yandan, erdemliliğe Tora dendiğini söyler ve daha sonra Tora’dan uzaklaşmakla, onların erdemlilikten uzaklaştığını söyler. Bununla kastedilen şudur; Tora erdemliliğe sebep olur, ancak bizler, Tora ve erdemlilik arasında hiçbir bağlantı görmeyiz.

Dünya uluslarının Tora’ya sahip olmadıklarını görürüz, bilgelerimizin söylediği gibi, ‘O, sözlerini Yakup’a söyledi’ ve onlar yine de Tzedaka (erdemlilik/sadaka verme) veriyorlar. Tzedaka vermek, Yaradan’a inanmayı, Tora ve Mitzvot’u yerine getirmeyi ve ancak ondan sonra kişinin Tzedaka verebilmesini icap ettirmez mi? Daha doğrusu onların, Tora’dan uzak oldukları için, Tzedaka’dan uzak olduklarını söyler.

Ayrıca Tora’dan uzak oldukları için, Tzedaka’dan da uzak olduklarını söyledi. Bu, Tora’nın, Tzedaka’yı tutabilmemizin sebebi olduğunu ima eder. Öyle ki, bizim için en önemli şey, Tzedaka’ya ulaşmaktır. Böylesine yüksek bir dereceye nasıl ulaşabiliriz? Tora sayesinde.

Bu nedenle Tzedaka’nın büyüklüğünü ve önemini anlamalıyız ki bu, Tora sayesinde Tzedaka’ya ulaşabileceğimiz için, Tora’nın, Tzedaka’dan daha düşük bir derece olduğu anlamına gelir. Bunu anlamamız gerekir.

Ayrıca Rabbi Hizkiya’nın sözlerini anlamak da zordur, Rabbi Aba’nın sözlerine eklemiş ve şunları söylemiştir: ‘İnatçı-kalpli kimdir? Onlar, Yaradan’a yaklaşmak istemeyenlerdir. Ve Yaradan’a yaklaşmak istemedikleri için, Tzedaka’dan uzaktırlar’. Bunu nasıl anlayabiliriz? Bu, onların, Yaradan’a yaklaşmaları sayesinde, Tzedaka denen daha yüksek bir derece ile ödüllendirilecekleri anlamına mı gelir?

Rabbi Hizkiya’nın, neden, ‘Tzedaka’dan uzak oldukları için, barıştan da uzaktırlar’ dediğini anlamalıyız. Bu, daha da kafa karıştırıcıdır, çünkü bizim için bir kez Tzedaka’nın önemini, yani Rabbi Aba’nın bakış açısından, Tzedaka’nın, Tora’dan daha önemli olduğunu ve Rabbi Hizkiya’nın bakış açısından, Tzedaka’nın, Yaradan’a yaklaşmaktan daha büyük olduğunu açıklığa kavuşturmuştu. Şimdi ise, geliyor ve onlar, Tzedakah derecesine sahip değillerse, barış derecesine ulaşamazlar diyor.

Bu durumda, barış derecesinin ne olduğunu anlamalıyız. Bununla kastedilen, kişinin, çalışmadan sonra barış derecesine ulaşacağıdır. Öyle ki, ilk derece ister Tora olsun ister Yaradan’a yaklaşmak olsun, ikinci derece Tzedaka ve üçüncü derece barıştır. Bu, netleşmeyi gerektirir.

Tzedaka’ya, ‘inanç’ dendiğini görürüz, İbrahim hakkında yazıldığı gibi, ‘Efendiye inandı ve Yaradan, onu erdemli olarak kabul etti.’ Böylece, inanç, Tzedaka olarak kabul edildiği için, Tzedaka’nın önemini şimdi anlayabiliriz. Bu, kelime anlamındaki gibi değildir. Daha doğrusu, Tzedaka, inanç anlamındadır.

İnanç nedir? Tzedaka olarak mı kabul edilir? Görüyoruz ki, Tzedaka’yı (sadaka verme) yoksula veren kişi, yoksulun, verilen sadaka için bir şekilde ona geri ödeme yapmasını beklemez. Bu, gizli sadaka ile özellikle böyledir; kişi, karşılığında bir şeyler almayı kesinlikle planlamaz. Bu nedenle, Tzedaka’nın anlamı, kişi, hiçbir ödül olmaksızın bir şeyler yapıyor demektir.

Ancak inanç karşılığında hiçbir şey almadan üstlenmemiz gerekir, bunun anlamı şudur, Yaradan’ın yüceliğine inanmak zorundayız, kutsal Zohar’da yazıldığı gibi, ‘O, yücedir ve hükmedendir.’ Kişinin, cennet krallığının yükünü üstlenmekle Yaradan’ın onu ödüllendireceğine dair bir düşüncesi yoktur. Tam tersine,  tamamen ihsan etmek için çalışır. Üzerimize almamız gereken inancın formunu bize yorumlamak amacıyla inanca, Tzedakah denir.

Ancak ihsan etmek için böylesine bir inanca nasıl ulaşacağımıza dikkatimizi vermeliyiz. Bizim doğamız, yalnızca almaktır, ihsan etmek değildir. Öyleyse, kişi, ihsan etmeye ulaşmak için ne yapabilir? Bunun özellikle Tora sayesinde yapılacağını bize söylüyor, bilgelerimizin söylediği gibi (Kidushin 30), ‘Kötü eğilimi yarattım, buna şifa olarak da Tora’yı yarattım’.

‘On Sefirot’un Çalışmasına Giriş’te (madde 11) şöyle der, ‘Her durumda, Talmud’un bilgelerinin sözlerinde, onların, Tora’nın yolunu bizim için, Mişna’nın bilgelerinden daha çok kolaylaştırdıklarını keşfediyoruz ve görüyoruz. Bu yüzden, ‘Kişi, Tora ve Mitzvot’a her zaman Lo Lişma’da bile olsa bağlanmalıdır, Lo Lişma’dan, Lişma’ya gelecektir’ dediler. Şöyle ki, onun içindeki ışık kişiyi ıslah eder. Bu nedenle bize, yukarıda bahsedilen Mişna, Avot’ta sunulan kefaret yerine, yeni bir araç temin ettiler: ‘Tora’nın Işığı’nı. Bu, kişiyi ıslah etmek ve onun Tora ve Mitzvot Lişma’ya bağlanmasını sağlamak için yeterli gücü taşır’.

Böylece, Rabbi Aba’nın söylediklerini anlayacağız; ‘Tzehaka’dan uzak,’ yani Tora’dan uzaklaşıyorlar ve bu nedenle Tzedaka’dan uzaklar. Şunu sorarız; ‘Tzedaka’ya erişmenin sebebi Tora mıdır? Tora olmadan, Tzedaka vermek imkânsız mıdır?’ Mesele şu ki, Tzedaka, inançla ilgilidir. Yaradan’la form eşitliğine sahip olmadan, yani bütün eylemleri yalnızca Yaradan’a memnuniyet ihsan etmek için olmadan önce, kişinin gerçek inancı elde etmesi imkânsızdır.

‘Zohar kitabı’na Giriş’te’ (madde 138), şunu söyler: ‘Yasa şudur; Yaratılanlar, Yaradan’dan ifşa olmuş bir kötülük alamazlar, çünkü yaratılanlar, O’nu, kötülük yapan olarak algılayacakları için, bu, Yaradan’ın ihtişamını lekeler. Bu nedenle kişi, kötü hissettiği zaman, bununla aynı ölçüde Yaradan’ın onun üzerindeki rehberliğini inkâr etmiş olur ve Operatör ondan gizlenmiş olur’.

Bunun sebebi, kişinin ihsan etme kaplarıyla ödüllendirilmeden önce, O’ndan gelen haz ve memnuniyeti almaya uygun olmamasıdır. Bu yüzden, kişi kötü hisseder ve bu nedenle, içindeki almak için almak’ olarak adlandırılan kötülüğü düzeltmeden önce, gerçek inançla ödüllendirilmez.

Akabinde, onu ıslah eden Tora sayesinde, yani ihsan etme kaplarını almakla, kişi, inançla ödüllendirilir, bu, ‘Tzedaka’ olarak adlandırılır, ‘O, yüce ve hükmeden olduğu için O’na inanç’, ve inancının temeli, ödül almak için değildir.

Şimdi, Rabbi Hizkiya’nın, ‘inatçı-kalpli’ ifadesinin anlamını açıkladığı sözleriyle ilgili sorduğumuz soruyu anlayacağız. Yaradan’dan uzaklaştıkları için, onların Tzedaka’dan uzaklaştıklarını açıklar. Şöyle sorduk, ‘Yaradan’a yaklaşmak, Tzedaka yeteneğine sahip olabilmemizin sebebi olabilir mi? Aralarındaki bağlantı nedir?’ Sulam’da (Zohar’ın yorumu) şöyle yazılmıştır, ‘Rabbi Hizkiya, Rabbi Aba’ya karşı çıkmaz. Aksine, daha da çok yorumlar’. Şöyle sorduk; ‘Ama Rabbi Hizkiya’nın açıklamasını anlamak daha da zor.’

Yukarıda açıkladıklarımıza göre, Rabbi Hizkiya, Tzedaka’dan uzak oldukları için, onlara, ‘inatçı-kalpli’ denmesinin ne anlama geldiğini daha çok açıklıyor, zira Rabbi Aba’nın söylediğine göre, onlar Tora’dan uzaklaştılar, kısacası Tora’yı öğrenmeleri gerektiğini ve bununla ‘inanç’ olarak adlandırılan Tzedakah ile ödüllendirileceklerini düşündüler. Ancak, Rabbi Aba’nın kast ettiği, Tora sayesinde, ‘ihsan etme kapları’ olarak adlandırılan form eşitliğine ulaşacaklarıdır, zira ihsan etme kaplarına sahip olmadan önce, gerçek inancı elde edemezler, Sulam’da (Zohar Kitabı’na Giriş) yazıldığı gibi.

İşte bu yüzden Rabbi Hizkiya, daha çok detaylandırıyor ve daha basit bir şekilde, ‘inatçı-kalpli’ olanların, Yaradan’dan uzaklaşanlar olduklarını söylüyor. Öyle ki, Yaradan’a yaklaşmak istemiyorlar, çünkü onlar inatçı-kalplidir, bu nedenle de Tzedaka’dan uzaktırlar. Bu yukarıda söylediğimiz gibidir, yani form eşitliği denen, ihsan etme kaplarıyla, Yaradan’a yaklaşmakla ödüllendirilmeden önce, Tzedaka denen inançla ödüllendirilmek imkânsızdır.

Belki de Rabbi Aba’nın, Rabbi Hizkiya ile aynı şekilde yorumlamamasının sebebi, Rabbi Aba’nın bize, iki şeyi, yani sebebi ve tavsiyeyi, aynı anda söylemek istemesidir. Onların inanca sahip olmamalarının sebebi, ihsan etme kaplarına sahip olmamalarıdır. Bunun için tavsiye, Tora’ya bağlanmaktır, böylece Tora’nın ışığıyla, bütün eylemleri, yalnız ihsan etmek için olarak kabul edilen form eşitliğiyle ödüllendirilirler. İşte o zaman, gerçek inanç olan Tzedaka ile ödüllendirileceklerdir.

Ve Rabbi Hizkiya’nın, Tzedaka sayesinde, barışla ödüllendirileceklerine dair yaptığı eklemeyle ilgili olarak, şunu sorduk, ‘Şayet inançla ilgili olan Tzedaka, böylesine büyük bir şey ise, o zaman barış nedir? Bu barışın daha önemli olduğuna işaret eder!’

Barışın, çalışmanın tamamlanması olarak yorumlamalıyız. Kişi, ihsan etme kaplarıyla ödüllendirilmeden önce, inanç için bir yere sahip değildir. Kişi, ihsan etme kaplarına sahip olur ve inançla ödüllendirilir ödüllendirilmez, yaratılışın amacını edinir. Bu demektir ki, o zaman Yaradan’ın, yarattıklarına iyilik yapmak için yarattığı haz ve memnuniyeti hisseder. İşte o zaman, barışla ödüllendirilir.

Ancak kişi, inanç olan Tzedakah ile ödüllendirilmeden önce, ihsan etme kapları temelinde, haz ve memnuniyeti edinecek Kelim’e sahip değildir, çünkü hayır, utanç ekmeğinin ıslahından yoksundur, çünkü burada Tzimtzum Alef’in (birinci kısıtlama) ıslahı vardır. Ancak, Yaratılanlar, ‘ihsan etme kapları,’ denen ıslaha sahip olduğunda orada, Yaradan’ın (yarattıklarının iyiliği için) ışığının var olabileceği bir yer mevcut olacaktır.

Bundan önce, kişi, Yaradan’la çekişmededir, Sulam’da söylediği gibi (‘Zohar Kitabı’na Giriş’, madde 175): ‘Barış da onun bütün çekişmelerinden şikayet etti, çünkü Mitzvot’a (emirler), ihsan etmek için bağlanamıyor, ama kendini memnun etmenin karışımıyla bağlanabiliyordu’. Bu yüzden kişi, daima Yaradan’la çekişmededir, zira kendisinin tam bir erdemli olduğunu düşünür ve kusurlarını hiç hissetmez. Öyle ki, Tora ve Miztvot’a tümüyle Lo Lişma’da bağlandığını hissetmez ve tamamlanmış bir erdemlinin ödüllendirilmesi gerektiği kadar ödüllendirilmediği için Yaradan’a öfkelidir.

Bu nedenle, kişi Tzedaka ile ödüllendirilmeden önce, ki bu, ihsan etme kapları temelinde, kişiyi, Yaradan’a yaklaştıran, Yaradan’a olan inançtır, barışa sahip olması imkânsızdır. Buna göre; hedefe ulaşıldığında çalışmanın sonu, barış derecesine ulaşmaktır. Bu barış, bizler, Yaradan’a yaklaşmak olan başlangıç safhalarından geçmeden önce elde edilemez, o halde Tzedaka denen inanç ve nihayetinde, ‘barış’ olarak adlandırılan hedef edinilir.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,092