e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Sabah Dersi Materyalleri > Kabala Kütüphanesi > Sabah Dersi 2022 > Sabah Dersi Materyali – Gözyaşlarının Kapıları Kilitli Değildi – 6 Ekim

Sabah Dersi Materyali – Gözyaşlarının Kapıları Kilitli Değildi – 6 Ekim

  1. Rabaş, Mektup 14

Muhtemelen bu “Gözyaşı kapıları kapalı değil.” sözünün anlamıdır. Şaarei (kapılar) kelimesi Se’arot (saç ya da fırtınalar) kelimesinden gelir, bu üstesinden gelmedir. “Gözyaşları” “yırtma, kopma” kelimesinden gelir, yani burada diğer arzularla beraber bir karışım vardır ve bu arzuların tam ortasında sevgiye ve cennet korkusuna doğru üstesinden gelme arzunun kısa anı vardır. “…kapalı değil,” orada daha ziyade büyük miktarlara bağlanan o an vardır. Miktar tamamlandığında kişi manevi kıyafeti hissetmeye başlar.

Bu gözyaşının öneminin anlamıdır, yani kişi en aşağı aşamada olsa ve en temel arzulara sahip olsa bile, o yine de bunun üstesinden gelme gücüne sahiptir, yani kalpteki noktasından Yaradan’a özlem duyar ve yakarır, bu nedenle bu kuvvet çok önemlidir.

  1. Baal HaSulam, Şamati 18, Çalışmada, “Ruhum Gizlice Ağlayacak,” Nedir?

Gizlilik kişinin gücünü aştığında ve manevi yoldaki ilerleyişi tatsızlaştığında, kendi içerisinde sevgi ve korku hislerini göremez, kutsallığa yönelik bir yaklaşım yapamaz bir duruma geldiğinde, işte o zaman kişinin tek çaresi Yaradan’a dönüp kendisine merhamet göstersin, gözlerini ve kalbini örten perdeyi kaldırsın diye ağlamaktır.

  1. Baal HaSulam, Şamati 18, Çalışmada, “Ruhum Gizlice Ağlayacak,” Nedir?

Ağlamak meselesi çok önemlidir. Bilgelerimizin yazdığı üzere: “Tüm kapılar kilitlidir, gözyaşı kapıları hariç.” Dünyadakiler bunu sorgular: “Eğer gözyaşlarının kapıları kilitli değilse, diğer kapılara neden ihtiyaç vardır? Bu şöyledir denir: “Bu, kişinin arkadaşından çok ihtiyaç duyduğu bir şeyi istemesi gibidir. Ondan ricada bulunur ve her tarzda ona yalvarır, ancak arkadaşı talebine hiç kulak asmamaktadır. Kişi rica ve yalvarışlarının artık işe yaramadığını görünce, ağlayarak sesini yükseltir.”

Bununla ilgili şöyle denmiştir: “Tüm kapılar kilitlidir, gözyaşlarının kapıları hariç.” Peki, gözyaşı kapıları ne zamanlar kilitli değilmiş? Tüm diğer kapılar kesinlikle kapalı olduğu zaman. Ancak o zaman gözyaşı kapılarına yer vardır ve kişi onların kilitli olmadığını görecektir.

  1. Rabaş, Makale 2 (1991), Çalışmada, “Ey İsrail, Efendine Tanrına Geri Dön,” Nedir?

Kişi Yaradan’a dua eder ve der ki, “Bana yardım etmek zorundasın, çünkü ben herkesten daha kötüyüm, zira kalbimi alma arzusunun kontrol ettiğini hissediyorum ve bu yüzden de benim kalbime Keduşa’dan hiçbir şey giremiyor. Ben lüks bir şey istemiyorum, tek istediğim Yaradan uğruna bir şey yapabilmek ve buna hiçbir şekilde muktedir değilim, bu nedenle bana yalnız Sen yardım edebilirsin.”

Bununla şu yazılanı (Mezmurlar 34), yorumlamalıyız, “Yaradan kalbi kırık olana yakındır.” Bunlar Yaradan’ın yardımını isterler ki böylece kalpleri kırık olmasın, bütün olsun. Bu ancak eğer kişi ihsan etme arzusuyla ödüllenirse olabilir. Bu nedenle, kişi Yaradan’dan ona ihsan etme arzusunu vermesini talep eder, zira dünyada, Yaradan uğruna çalışabilme becerisinden başka hiçbir eksiğinin olmadığını görür. Dolayısıyla yalnız Yaradan’a yakın olmayı talep eder; şöyle bir kural vardır, “ölçüsüne göre ölçülür.” Bu nedenle Yaradan onu yakınına getirir. “Yaradan kalbi kırık olana yakındır,” sözlerinin anlamı budur.

  1. Rabaş, Makale 3 (1989), Gözyaşı Kapısı İle Diğer Kapılar Arasındaki Fark Nedir?

Eğer kişi günahkâr olduğunu bilirse, “günahkâra yaşarken ölü denir,” sözünde olduğu gibi, onu hayatın hayatından ayıran alma arzusunun kontrolü altına yerleştirilmiş olduğunu farkına vardığı zaman, bununla kapıya vurur ve tövbe etmek ister. Şöyle ki, yukarıdan ona yardım edilmesini ister ki böylece kendini-sevmekten çıksın ve tüm kalbiyle Yaradan’ı sevebilsin. Öyle ki, Yaradan’ı seveceği yerde kendisini sevdiği için kendinin günahkâr olduğunu hisseder.

Bunu takiben, onun kapıya vurmasından şunu anlarız, Yaradan’ın onu kendi kötülüğünden alıp O’nun yakınına getirmesi için yapması gerekeni yapar. Buna “gerçek gözyaşı,” denir. Bu açıklamamızın anlamı şöyledir, “Kapı kilitliyken bize kapıyı aç.” Şöyle ki tüm kapıların kilitli olduğunu görür ve kapıya vurmaya başlar.

  1. Rabaş, Makale 3 (1989) , “Gözyaşı Kapısı İle Diğer Kapılar Arasındaki Fark Nedir?

“Duanın kapıları kilitlendiğinde gözyaşları kapıları kilitli değildir.” O halde, gözyaşları kapıları ne zaman kilitlenmez? Kişi tüm kapılara gittiğinde ve hepsinin önünde kilitlendiğini gördüğü zaman. Bu durumda, tüm kapıların kilitlendiğini ve Yaradan’a yaklaşma ümidi kalmadığını görünce kalbinden feryat ve gözlerinden yaşlar fışkırır. Bu gözyaşları, gözyaşı kapılarının kilitlenmemesine neden olur.

Ancak, bir kişi tüm kapıların kilitlendiğini görmeden önce, gözyaşları, gözyaşları kapısında kabul edilemez. Bu nedenle, Yaradan’ın kendisini yaklaştırması için hala gerçek bir arzusu olmadığı için gözyaşları kapısı ona kilitlenmiştir. O hala, Keduşa’ya kendi başına da yaklaşabileceğini düşünüyordur. Sonuç olarak, duası eksiktir, bu nedenle Yaradan’ın kendisine yardım etmesine gerçekten ihtiyacı vardır.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,092