e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Baruh Halevi Aşlag (Rabaş) > Kabala Kütüphanesi > Makaleler > Dünyanın Tora İçin Yaratılmış Olması Ne Anlama Gelir?

Dünyanın Tora İçin Yaratılmış Olması Ne Anlama Gelir?

Makale 3, 1990

RAŞİ, bilgelerimizin “Başlangıçta [Tanrı], ‘yolunun başlangıcı’ olarak adlandırılan Tora ve ‘İsrail’in kutsalları, ilk mahsulü’ olarak adlandırılan İsrail için yarattı” sözlerini getirir.

“Dünya Tora için yaratıldı” ifadesinin ne anlama geldiğini anlamalıyız. “Tora,” basitçe söylemek gerekirse, Kral’ın emirleridir ve onlara uyulmasını emreder. Ancak Kral’ın emirleri eksik midir ve onları yerine getiren birilerinin olmasını mı ister? Onların duyguları var mıdır?

Kral’ın Kendi emirlerine uyulmasını istediğini söyleyebiliriz. Ancak bu, onlara emretmek isteyen ve bundan zevk alan etten kemikten bir kral için geçerlidir. Ama Yaradan için bunu, O’na saygı gösterilmesini ve emirlerine uyulmasını istediğini söyleyemeyiz.

Ayrıca dünyanın İsrail için yaratıldığını, yani Tora için yaratılmadığını söyleyen bilgelerimizin sözlerini de anlamalıyız. Bu nedenle, dünyanın yaratılışının iki nedeni mi olduğunu yoksa tek bir nedeni mi olduğunu, yani her ikisinin de aynı şeye mi işaret ettiğini anlamalıyız.

Dünyanın yaratılış nedeninin O’nun yarattıklarına iyilik yapma arzusu olduğu bilinmektedir. Eylemlerinin mükemmelliğini gerçekleştirmek için, yani utanç olmaması için, bir Tzimtzum [kısıtlama] ve gizlilik oluşturulmuştur, böylece alıcı ihsan etme niyetine sahip olmadıkça haz ve memnuniyet parlamaz. Aksi takdirde, Yaradan’ın yüzünün gizlenmesi vardır. Bu nedenle, bize O’nun dünyasını İyilik Yapan İyi olarak yönettiğine dair inanç emri verildi, böylece Yaradan’a inanç emri ve inanç temelinde Tora ve Mitzvot’u [emirleri/iyi işleri] yerine getirerek, utanç meselesi ıslah edilecektir.

Ancak, kendileri için alma arzusuyla yaratılan yaratılanların yaratılışı nedeniyle, yaratılanlar tüm eylemlerinin kendi iyilikleri için değil Yaradan’ın rızası için olduğu bir dereceye ulaşamazlar. Bu nedenle alma arzusuna “kötülük” denir ve bu kötülüğün yolunda yürüyen kişiye de “günahkâr” denir. Kişinin kendi çıkarı için alma arzusuna, yapması gereken tek şey her şeyi sadece kendini düşünerek yapmak olduğu için “kötü eğilim” denir ve bu da kişiye zarar verir.

Bu, bir kişinin Yaradan’ın yaratılanlara vermek istediği haz ve memnuniyeti edinememesinin tek sebebinin bu olduğu anlamına gelir, zira bu nitelikte “kendi için alma arzusu” adı verilen bir ıslah vardır, çünkü alma arzusu, arzusu sadece ihsan etmek olan Yaradan’a alma arzusu bir verici olamadığı sürece zıttır.

Form eşitliğine sahip olmak yani kişinin alırken, almanın ihsan etmek için olmasını amaçlayabilmesi zaten ihsan etmesi olarak kabul edilir. Buna “form eşitliği ” veya Dvekut [bütünleşme] denir, zira maneviyatta, kişi alma eyleminde olsa da eşitlik Dvekut olarak adlandırılır. Buna “ihsan etmek için almak” denir.

Ancak, kişi form eşitliğini nasıl edinebilir? Yaradan bu alma arzusunu yarattığına göre, Yaradan’ın yarattığı doğayı iptal etmek nasıl mümkün olabilir? Bu konuda bir ıslah yapılmıştır: alma arzusunun doğasını iptal etmek mümkün olmasa da bunun üzerine bir de ihsan etme niyeti eklenmiştir. Buna göre, alma arzusu, yani kişinin haz alabileceği bir şey görmesi, devam eder. Başka bir deyişle, kişi sonunda yine de haz alır ama farklı bir niyetle. Buna “ihsan etmek için almak” denir.

Ancak, kişinin kendi yararı için almaktan ziyade Yaradan’ın yararı için almaktan farklı bir amacı nasıl olabilir? Bilgelerimiz bu konuda şöyle der: “Yaradan, ‘Kötü eğilimi ben yarattım; Tora’yı da bir şifa olarak yarattım’ dedi.” Başka bir deyişle, Tora ve Mitzvot’un Segula’sı [erdem/fazilet/çare] sayesinde kişi ihsan etme arzusunu edinebilir. Bu, kişinin ihsan etme kaplarıyla ödüllendirilebileceği tek yoldur ve bilgelerimiz bu konuda şöyle der: “İçindeki ışık onu ıslah eder.”

Dolayısıyla kişi Tora aracılığıyla ihsan etme kaplarını edinecek ve ardından Yaradan’ın yaratılan varlıklara vermek istediği haz ve memnuniyeti alabilecektir. Bu bakımdan, Tora’ya kişinin ihsan etme kaplarıyla ödüllendirildiği 613 ipucu anlamına gelen “613 öğüt” denir.

Sonrasında, kişi Tora aracılığıyla ihsan etme kaplarıyla ödüllendirildikten sonra, Yaradan’ın düşüncesinde bulunan hazzı ve memnuniyeti almalıdır. Bu haz ve memnuniyet aynı zamanda “Tora” olarak da adlandırılır, yani o zaman 613 öğüt 613 teminat haline gelir. Bu, her Mitzva’da [Mitzvot’un tekili] özel bir ışık olduğu anlamına gelir.

Bu, şöyle yazıldığı gibidir (“Zohar Kitabı’na Giriş,” “On Dört Emrin Genel Açıklaması ve Yaratılışın Yedi Gününe Nasıl Bölündükleri,” Madde 1), “Tora ve Mitzvot’ta ‘Yapacağız’ ve ‘Duyacağız’ vardır, bilgelerimizin şöyle dediği gibi, ‘O’nun sözünü yerine getirenler, O’nun sözünün sesini duyanlar. Başlangıçta yaparlar ve sonunda duyarlar. Tora ve Mitzvot’u ‘O’nun sözünü yerine getirenler’ olarak gözlemlerken, duymakla ödüllendirilmeden önce, Mitzvot’a ‘613 öğüt’ denir ve Ahor [geri/arka] olarak kabul edilir. ‘Sözünün sesini’ duymakla ödüllendirildiklerinde, 613 Mitzvot, Pikadon [birikim] kelimesinden gelen Pekudin olur, çünkü her Mitzva’da benzersiz bir derecenin ışığı biriktirilir.”

Yukarıdakilere göre, sorduğumuz soruyu, dünyanın Tora için yaratılmış olmasının ne anlama geldiğini yorumlayabiliriz. Tora’nın duyguları var mıdır ki, kendisini gözlemleyecek birine ihtiyacı olduğunu hissetsin? Ayrıca şunu da sorduk: Ama başka bir yerde bilgelerimiz dünyanın İsrail için yaratıldığını söylediler?

Mesele şu ki, her ikisi de aynı şeye, dünyanın yaratılış nedeninin O’nun yarattıklarına iyilik yapma arzusu olduğuna işaret eder. Yazıldığına göre (Midraş Rabbah, Beresheet), Yaradan Adam HaRişon’u yaratmak istediğinde, melekler buna itiraz ederek şöyle derler: “İnsan nedir ki onu düşünesin? Neden bu zahmete giriyorsun?” Yaradan onlara şöyle cevap vermiştir: “Bu, kulesi bollukla dolu olan ama hiç misafiri olmayan bir krala benzer.

Buradan, insanın yaratılışının O’nun yarattıklarına iyilik yapmak için olduğu sonucu çıkar. Bu nedenle dünyanın yaratılışının Resheet [başlangıç] olarak adlandırılan İsrail için olduğunu söylediler. Peki, O’nun onlara vermek istediği haz ve memnuniyet nedir?

Bilgelerimiz gelip bize bu haz ve memnuniyetin Tora olduğunu söylediler. Yani, dünyanın yaratılışı İsrail’in Tora’da bulunan hazzı ve memnuniyeti alması ve bundan zevk alması içindir.

“Dünya İsrail için yaratıldı” dediklerinde ve “Dünya Tora için yaratıldı” dediklerinde, bunun aynı şey olduğu anlaşılır.

Ancak burada İsrail demek olan alıcılardan ve yine burada İsrail’in aldıklarından söz edilmektedir. Yani, biri Kli [kap] perspektifinden konuşur, diğeri ise ışık perspektifinden konuşur. Yine de her ikisi de tek bir ışık ve Kli’dir.

Bununla birlikte, “Dünya Tora için yaratıldı” sözlerini iki şekilde yorumlamalıyız: 1) Tora 613 öğüt, kötülüğe boyun eğdirmek için 613 ipucu olarak kabul edilir, “Kötü eğilimi Ben yarattım; Tora’yı da bir şifa olarak yarattım” diye yazıldığı gibi. Demek ki, kötülük Tora aracılığıyla ıslah edilir çünkü “Tora’daki ışık kişiyi ıslah eder”.

Bilgelerimizin söylediklerini (Şabat 33) bu şekilde yorumlamalıyız: “Gece ve gündüz Benim ahdim olmasaydı, göklerin ve yerin hükümlerini yerleştirmezdim.” Onlar “gece ve gündüz” ifadesini, “Ve gece gündüz onun üzerinde düşüneceksin” şeklinde yazıldığı üzere, Tora olarak yorumlamışlardır. Başka bir deyişle, Tora olmasaydı, dünya var olmazdı.

Bunu, ışığı kişiyi ıslah eden Tora sayesinde dünyanın var olabileceği şeklinde yorumlamalıyız. Başka bir deyişle, haz ve memnuniyet almak mümkün olacaktır çünkü Tora yaratılanlardaki kötülüğü ıslah edecek ve utanç kusurunun ıslah edileceği bir form eşitliğine sahip olacaklardır.

Doğal olarak, eğer Tora ıslah etmeseydi, haz ve memnuniyeti almaları imkânsız olurdu. Dolayısıyla “Göğün ve yerin emirlerini yerleştirmezdim”, ki böylece her şey yararsız olurdu.

Sonuç olarak burada Tora sadece öğütler, yani iyiyi elde etmek için ipuçları olarak kabul edilir.

2) Tora, kutsal isimler olan 613 teminat olarak kabul edilir. “Zohar Kitabı’na Giriş “te (“On Dört Emrin Genel Açıklaması ve Yaratılışın Yedi Gününe Nasıl Bölündükleri”, Madde 1) söylendiği gibi, “Her Mitzva’da, ruhun ve bedenin 613 organı ve tendonundaki benzersiz bir organa karşılık gelen benzersiz bir derecedeki bir ışık biriktirilir. Buna göre, kişi Mitzva’yı yerine getirirken, ruhundaki ve bedenindeki ilgili organa, o organa ve tendona ait olan ışık derecesini aktarır. Bu, Mitzvot’un Panim’i [yüzü/önü] olarak kabul edilir” ve daha sonra Pekudin olarak adlandırılır.

Artık bilgelerimizin “Dünya Tora için yaratıldı” sözünü yorumlayabiliriz, yani dünyaların yaratılış sebebinin O’nun yarattıklarına iyilik yapmak olduğunu söyleyebiliriz. Bu haz ve memnuniyet, genel adı İyilik Yapan İyi olan “Yaradan’ın isimleri” olarak adlandırılan Tora’da bulunur.

Yaradan’a verilen isimler sadece “Seni eylemlerinden biliriz” şeklindedir. Bu nedenle, Yaradan’dan kendileri ve tüm dünya için haz ve memnuniyet edindikleri için, bilgelerimizin “Kendisi için iyi olan ve başkalarına da iyilik yapan” dediği gibi, O’nu İyilik Yapan İyi olarak adlandırdılar. Bu, Yaradan’dan bolluk aldıklarını ve aynı zamanda Yaradan’ın başkalarına da iyilik yaptığını algıladıkları anlamına gelir.

Ancak, Yaradan’ın Kendisinden bahsedemeyiz, çünkü Zohar’da şöyle yazar: “O’nda hiçbir düşünce veya algı yoktur.” Bu, Yaradan’ın Kendisi hakkında konuşmanın imkânsız olduğu anlamına gelir çünkü Yaradan’da hiçbir edinimimiz yoktur. Sonuç olarak bilgelerimizin dünyanın Tora için yaratıldığını söylediği şey ile dünyanın İsrail için yaratıldığını söylediği şey aynı şeydir. Tek fark ışık ve Kli arasındadır. Işığa “Tora” ve ışığı alan Kli’ye de “İsrail” denir.

Bu konu Bir Bilgenin Meyvesi kitabında (Bölüm 1, s 118) “Tora, İsrail ve Yaradan birdir” şeklinde açıklanmıştır. Bunlar onun sözleridir: “Böylece, Tora’nın 613 Mitzvot’u ve Rabanan’ın yedi Mitzvot’u [büyük bilgelerimizin emirleri] olan 620 ismin anlamının aslında ruhun beş özelliği, yani NRNHY olduğunu görürsünüz. Bunun nedeni NRNHY kaplarının yukarıdaki 620 Mitzvot’tan olması ve NRNHY ışıklarının her bir Mitzva’daki Tora’nın ışığı olmasıdır. Buradan Tora ve ruhun bir olduğu sonucu çıkar. Bununla birlikte, Yaradan, yukarıdaki 620 Mitzvot’ta bulunan Tora’nın ışığında kıyafetlenmiş Ein Sof [sonsuzluğun] ışığıdır.”

Görüldüğü gibi “İsrail” ve “Tora” aynı şeydir, tek fark ışık perspektifinden mi yoksa Kli perspektifinden mi konuştuğumuzdur.

Ancak, çalışmanın sırası, bilgi ağacının günahından sonra doğduğumuz için, zaten Tzimtzum ve gizliliğin olduğu kendi iyiliğimiz için alma arzusuna dalmış olmamızdır. Bu nedenle, çalışmalarımızın düzeni Lo Lişma [Onun rızası için değil] çalışmasında başlar. Yani, Tora ve Mitzvot’u yerine getirmeye başladığımızda, Lo Lişma bile olsa inanmalıyız, zira inanç olmadan, Lo Lişma bile olsa, çalışamayız.

Çalışmanın inanç temelinde olduğu her yerde, bu zor bir çalışmadır. Demek ki, sadece ödül ve cezanın ifşa edildiği yerde, çalışma “mantık dahilinde” olarak adlandırılır çünkü sonuçları hemen görürüz.

Ancak ödül ve ceza örtülü olduğunda ve sadece ödül ve cezaya inanmamız gerektiğinde, Lo Lişma bile büyük bir çabadır. Ancak bu yine de o kadar kötü değildir çünkü kişinin kendisi için alması arzusunun doğasına aykırı değildir. Ama “ihsan etmek için” denilen Dvekut’a ulaşmak istersek, beden tüm gücüyle direnmeye başlar ve yukarıdan yardım almadan alma arzusunun kontrolünden çıkmak mümkün değildir.

Bu konuda, “Yaradan’ın yardımı olmasaydı, kişi bunun üstesinden gelemezdi” denmiştir. Bunun için tavsiye Tora’dır, çünkü “içindeki ışık kişiyi ıslah eder”. Sonrasında, kişi ihsan etme kapları ile ödüllendirildiğinde, “Yaradan’ın isimleri” olarak adlandırılan nitelik ile ödüllendirilir ki bu da O’nun yaratılan varlıklara vermeyi düşündüğü haz ve mutluluk anlamına gelir. Söylediklerinin anlamı budur, dünyaların yaratılış sebebinin O’nun yarattıklarına iyilik yapmak olduğudur.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,091