Oren Levi: Merhaba. Dr. Michael Laitman ile Yeni Hayat söyleşi serisinde bizimle olduğunuz için teşekkür ederiz. Merhaba Dr. Laitman.
Dr. Laitman: Herkese merhaba.
Oren Levi: Bugün şükranla ilgili konuşmak istiyoruz. Hayatta sahip olduklarımız için şükretmenin, hayatımızı daha iyi bir hale getirecek kadar önemli olmasının nedenini anlamak istiyoruz. Bizimle olun.
Konuk: Tüm bu pozitif düşünme kültürü ve her şeyle birlikte şükretmenin, mevcut kültürümüzde oldukça popüler bir şey haline geldiğini düşünüyorum. Bu nedenle şükür, bir kişinin daha mutlu olabilmesi için edinebileceği çok önemli bir araçtır. Şükretmenin bizi gerginlikten, baskıdan kurtardığı, şimdi ve burada keyif almamızı sağladığı söylenir. Hayatımızı daha iyi bir hale getirmek için yapabileceğimiz en iyi şey olduğu da söylenir. Kısacası, hepimiz şükretmenin iyi bir şey olduğunu anlıyoruz, ancak her zaman şükretmeyi başaramıyoruz. Burada büyük bir potansiyel var ve bunu nasıl kullanabileceğimizi anlamak istiyoruz. Kabala İlmi bu şükür kuvveti hakkında ne söyler? Bir kişinin sahip oldukları için şükrettiği yerde yapmış olduğu eylem basit bir şey gibi görünüyor.
Dr. Laitman: Kabala İlmi ciddi bir ilimdir ve bu nedenle şükretmekten bahsettiğinde kastettiği manevi şükürdür. Her şeyden önce maneviyata ulaşmaya çalışan bir kişi bunun ne olduğunu tam olarak bilmez, ama bu içsel ihtiyacı hisseder. Ardından eğitim merkezimize gelir ve çalışmaya başlar. Yaratılışın amacının tüm insanlar için, insanları birbirlerine düşman eden, kötü ve yıkıcı bir güç olan kendi egolarının gücü tarafından kontrol ediliyor olduklarını, bu gücün doğayı ve kişinin kendi çevresini ve en sonunda da kişinin kendisini yok ettiğini idrak etmektir. Çünkü kişi kendisi için gerçekten iyi olmayan şeylerden haz almak ister, fakat bu şeyler ona sadece bir tür anlık memnuniyet sağlar, o kadar. Yaşadığı tüm bu döneme kötülüğün ifşası denir ve kişi kötülüğünü kabul ederse, o da bir gruptadır. Başka herhangi bir grup gibi. Zayıflamak isteyen veya formda kalmak isteyen gruplar vb. gibi. Aynısı bizim grubumuz için de geçerlidir. Bu grup Kabala İlmi çalışıyorsa, bu grupta karşılıklı olarak çalışma da yapılır. Grupta bağlantı kurma, bir şeyleri inceleme yoluyla uygulanan birçok yöntem vardır. Sonuçta, eğer tüm yaşamınızın egonuz tarafından kontrol edildiğini ve egonuzun kötü ve zararlı bir şey olduğunu görürseniz, onun yüzünden başkalarını kullanabildiğinizi ve onlardan daha büyük olmak, onları alt etmek istediğinizi de görürsünüz. Bu şekilde devam ederseniz olacak olanlar bunlardır fakat zamanla doğru bir şekilde çalışmaz. Egonuz gerçek durumu görmenize izin vermez. Yine de onu başkaları üzerinde gözlemleyebilirsiniz ve grup içinde onunla ilgili konuşabilirsiniz. Grup içinde onun hakkında bilgi edinir, onun nasıl sizi birbirinize düşman ettiğini, olası her tür kötü şeyi orada konuşursunuz. Bir kişinin egosu ile kendi hayatını, ailesini, herkesle olan ilişkilerini nasıl mahvettiğini. Gerçekten de kişi bunu hayatında uzun bir süre hisseder. Yaptıkları yüzünden kendini hırpaladığı bir koşula girer. Bunlar suçluluk duygularıdır, kolay bir şey değil, ama yine de bu bir ıslah da değil. Eğer kişi, Kabala İlmi vasıtasıyla, içinden geçtiği sürecin nedenlerini görmeye başlarsa, ki bu amaçlardan biridir, egosunun kötülüğünün farkındalığına ulaşır. Ayrıca egonun üzerindeki iyi hayatın da farkına varır. Sonra yükselmesine yardım edecek olan kuvveti aramaya başlar. Yani eğer eksi varsa, artının da olması zorunludur. Sonuçta doğa üzerimizde işleyen, bizi etkileyen farklı seviyelerdeki, farklı formlardaki iki kuvvetin sistemidir. Üzerimizde ve hatta içimizde de işleyen, bizi etkileyen kötü kuvveti keşfedersek, iyi bir kuvvet de olabileceğini idrak ederiz. Kabala İlmi İbranice anlamıyla almanın ilmidir. Kişinin her zaman almayı istediği, onu durmadan bir yerlere çeken fakat aslında kendisine faydalı olmayan negatif bir almanın içinde olduğu kişiye ifşa olur. Ama aynı zamanda, alma kuvvetini dengeleyebilen, ihsan etme kuvveti olan iyilik kuvveti de vardır ve daha sonra bu iki kuvvet arasında artı ve eksi arasında olduğu gibi, bir uyum olacaktır. Yarattığımız her ne olursa olsun, iki gücün birleşimi ile yaratırız, çünkü özellikle aralarındaki doğru kombinasyonla bunu başarabiliriz, bundan yararlanabiliriz, bundan faydalı bir şeyler alabiliriz. Aynı şekilde hem bizi ayıran negatif güçleri ayırarak hem de ailelerimizdeki ve ulusumuzdaki, uluslar arasındaki ve doğa ile olan sorunları, her şeyi çözerek negatif güçleri birbiriyle bağlarsak. Buna karşı kendimizi geliştirirsek – pozitif kuvvet ve doğada var olan bu kuvvetten türetmek, onu çekmek, onunla nasıl çalışacağımızı bilmek, bu iki kuvvet arasında nasıl denge kuracağımızı öğrenmek durumundayız ve sonra bu iki kuvvet arasında iyi ve güzel bir biçimde var olmaya başlayacağız. Sonra bir kişi doğumundan itibaren sahip olduğu negatif kuvvete karşı pozitif kuvvete yaklaşma yeteneğini anlamaya başladığında, sahip olduğu negatif kuvvet için şükreder. Negatif kuvvet de iyidir, sadece pozitif kuvvete de ihtiyacım vardır. Sonra her iki kuvvetle de çalışabilirim. Bu Kral Davut’un yazdığı şeydir: “Ruhumu kurtardın”. Bir kişi bu pozitif kuvveti edinmeden önce sadece negatif kuvvetin içindedir ve kendini gerçekten kötü hisseder. Oldukça uzun bir süre sonra iyi kuvveti de edindiği koşula ve sonra da şükre ulaşır.
Konuk: Şükretmek, belirli süreçlerin içsel ifşasından sonra mı gelir?
Dr. Laitman: Değiş tokuş ile, ifşa ile. Kişi tüm hayatına açık bir gözle bakar. Kişisel süreçten geçer veya bu süreç, tüm insanlığın içinden geçtiği bir süreçtir. Kendi kişisel hayatından daha fazlasını görmeye başlar.
Konuk: Eğer bir gelişim sürecinden geçmeksizin, sahip olduğum şeyler için şükredersem veya bir tür ifşa durumu olursa, bunun bir kuvveti var mıdır? Şükretmek bir şekilde yardımcı olur mu?
Dr. Laitman: Daha büyük kötülüğe doğru ilerlemenize yardımcı olacaktır çünkü ne için teşekkür ediyorsunuz? Başarılı olduğunuz için ve kendi egonuzu kullanarak.
Konuk: Belki başarılı olamadım ama iyi, pozitif düşünmek istiyorum.
Dr. Laitman: Yani, şükredemezsiniz. Bu bir yalan, aldatmaca.
Konuk: Yani bir kişi eğer içsel olarak minnettar olduğunu hissetmezse.
Dr. Laitman: Teşekkür ederim diyebilirsiniz. Bu tamamen iyi bir şeydir. Belki kişinin daha da kötüye gitmesini önleyecektir ve bunun ne kadar doğru olduğunu bilmiyorum fakat kısacası, önceden almayı umduğumuz ve aldığımız bir şey için şükredebiliriz ve önemli bir şeyin farkına varmış oluruz.
Konuk: Çünkü bir insan hayattaki şeylere şükrettiğinde, anladığımız kadarıyla, hayattaki olumlu şeylere daha fazla dikkat eder. Çünkü genellikle sahip olmadığımız şeye odaklanırız ama sahip olduğumuz şeye şükretmeye odaklanırsak, belki de doğru olan budur.
Dr. Laitman: Belki doğrudur ama belki de gerçeği benden gizliyor. Belki hayatımı pembeye boyuyorumdur. Her şeyi harika gösteren pembe bir gözlük takıyorum. Her şeyden önce görmem gereken kötü şeyleri görmüyorum çünkü aksi takdirde kendimi belanın içinde bulacağım. Diğer bir şey, kendinizi nereye kadar bu şekilde mutlu edebileceğinizi görmeniz gerekiyor. Her zaman mutlu, hep mutlu olmanın beni yaratılışın amacına ulaşmaktan ne derece engellediğini. Nihayetinde, bu doğrudur. Bu, bir çeşit uyuşturucu almak gibi. Bana mutluluk verici bir tür ilaç gönderdiğiniz için teşekkür etmem gibi. Ne yararı var? Bununla hayatta ciddi bir eylem mi gerçekleştiriyorum?
Oren Levi: O halde faydalı şükür ve faydalı olamayan şükür olmak üzere iki çeşit şükür var. Bir insanı ilerleten ve geliştiren şükür ve böyle bir işlevi olmayan şükür. İnsan için faydalı olan nedir?
Dr. Laitman: Bir insan için, acı bir dönemde kötülüğün ifşasına dayanan, faydalı olan şükür. Kim olduğumu, ne olduğumu keşfettiğim yerde. Doğamı keşfettiğim ve kendimle ilgili neyi ıslah edeceğimi de. Bu, kötülüğü incelemek için gerekli bir dönemdir. O şöyle der: “Kötü eğilimi ben yarattım”. Bu bir süreç. Bu, kötülüğün ifşası denilen bir süreç.
Oren Levi: Şimdiye kadar kötülükten çokça bahsettik. Bu süreç boyunca bir kişi bu sürece şükretmeli mi?
Dr. Laitman: Evet, şüphesiz. Bir kişi grubun içindeyse ve doğru bir rehberlik arıyorsa, tüm hayatının aslında kötülüğün ifşasından ibaret olduğunu anlayacaktır. Böylece kötülükten iyiliğe ulaşmak isteyecektir. Şimdi iyiliği nasıl kötülüğün üzerine çıkarıp, ikisinin arasında var olacağınız önemli.
Oren Levi: Burada, iyi ile kötü arasındaki şükür nerede?
Dr. Laitman: Sonra kötü için de şükrederim.
Oren Levi: Ne demek istiyorsunuz?
Dr. Laitman: Çünkü kötülüğün ifşasıyla iyiliğe ulaştıysam ve iyiyi ve kötüyü, artı ve eksiyi, doğru bir şekilde bağlayabildiysem, her ikisinden de yararlanırım. Onların üzerine çıkarım, doğanın iki kuvvetini kullanmaya başlamıştım ve sonra gerçek anlamda iyiyi ve kötüyü ayrı ayrı anlatabilirim. Çünkü ışık olmaksızın karanlıktan söz edilemez. Karanlık olmaksızın da ışıktan söz edilemez.
Oren Levi: O halde, ne için şükrediyorsunuz?
Dr. Laitman: Her ikisi için de.
Oren Levi: Kötü ile ilgili iyi olan nedir?
Dr. Laitman: Kötü olmadan iyi olanı nasıl görebilirim ki?
Konuk: Bir kişinin şimdi üzgün hissettiğini ve iyi bir gelecek görmediğini varsayalım. O gerçekten karanlıkta. Bunun için nasıl şükredebilir?
Dr. Laitman: Yemek yapar mısınız?
Konuk: Bazen.
Dr. Laitman: Eşiniz için tuzsuz, bibersiz, baharatsız yemekler yapmaktan bahsediyorum. Onu yiyebilir misiniz?
Konuk: Hayır.
Dr. Laitman: Tatlı şeylerin aksine acı şeylere ihtiyacımız var. Bir pastaneye gidin ve onlara sorun. Onlar size söyler. Özel keklerin içine viski, konyak koyarlar. Farklı şeyler koyarlar.
Konuk: Fakat bir kişi bu durumda olduğunda, onu biraz baharat ve büyük bir kek gibi hissetmez. Sadece biberi hisseder.
Dr. Laitman: Doğru. Eğer bir kişi halihazırda kötü olmadan iyinin olmadığını, iyi olmadan kötünün olmadığını hissediyorsa, Kabala İlmi’nde söylendiği gibi: “Bir kişi iyi olan için şükrettiği gibi, kötü olan için de şükretmelidir” ve “İlk gün akşam ve sabah vardı”. Bu, her şeyden önce geceye, karanlığa, kötülüğün ifşasına doğru gitmemiz gerektiği anlamına gelir. Ardından, kötünün zıddı olarak iyinin ne olduğunu ayırt edebiliriz. Eğer kötü yoksa, iyi de olamaz. Belki de iyi olduğunu düşündüğüm şey aslında yıkıcıdır. İçinden geçtiğim kötünün aslında beni nasıl iyi olana doğru yönlendirdiğini görmeliyim. Bir uyuşturucu veya benzer bir şey aldığınızda olduğu gibi sadece bir şeyler hayal etmek için değil.
Oren Levi: Bir şey sormak istiyorum. Bilgelerin, bir kişinin iyilik için şükrettiği gibi, kötülük için de şükretmesi gerektiğine değindiniz. İyi olana şükretmek için, birinin bunu bana açıklamasına ihtiyacım olmaz. Bunu otomatik olarak yaparım. Benim için sorun değildir. Benim için sorun olan kötüdür. Kötü bir şey olduğunda, hayattaki büyük resmi gören bilge insanların bana, şu an kötü olarak gördüğün şey aslında kötü değil ve önüne çıkan her ne olursa olsun, iyi ya da kötü, hepsi için şükret diyeceğini söylüyorsunuz. Şimdi bu konuda ne yapılacağını bilmiyorum. İyi olan için şükrediyorum ama elbette ki kötü olan için etmiyorum. Birisi onu alıp benden uzaklaştırsa çok memnun olurum. Öncelikle kötü hissetmeden nasıl iyi hissedebilirsiniz? Sadece onun farkında değilsiniz.
Dr. Laitman: Biri olmadan diğerini hissetmek imkânsız. Hayatımızdaki tüm kötülükler biz iyi olanı hissedebilelim diye yaratılmıştır. Aksi takdirde iyiyi hissedemezdik. İyi olanı tasvir eden, sürdüren kötü olandır.
Oren Levi: Şükretmek duygusal bir şey midir yoksa zihinsel bir şey mi? İçeriden dışarı doğru patlar. Hayatta kötü bir şey olduğunda içeriden patlayan, herkesi ve her şeyi lanetliyor.
Dr. Laitman: Bu yine de kötülük ve kötülüğün ifşası değil.
Oren Levi: Anlamadım.
Dr. Laitman: Bu, kendinizi kötü hissettiğiniz bir aşamadır. Bir bebeğin, bir çocuğun kötü hissetmesi gibi. Ardından bu bebek büyüdüğünde ve kötü bir şey olduğunda, sebebini ve amacını görür. Belki bu kötülükle hemfikir de olur çünkü o olmadan iyiye ulaşamazsınız.
Oren Levi: Yani, şükür.
Dr. Laitman: Evet.
Oren Levi: Kötülükler için gerçekten şükretmelisiniz. Bu mümkün müdür?
Dr. Laitman: Bu kötülük, iyi olana ulaşmak için gerekli bir bileşen ise, iyiye şükrettiğim gibi, kötüye de şükrederim. Söylendiği gibi: “Karanlık ışık gibi parlayacak”.
Oren Levi: Neyin ne olduğunu nasıl bilebilirim?
Dr. Laitman: Bize gelin, çalışın.
Oren Levi: Güzel. Geldim. Beni iyiliğe doğru ilerletmesi gereken kötülük mü yoksa sadece ondan kurtulmanın daha iyi bir şey olduğu bir kötülük mü olduğunu nasıl bilebilirim?
Dr. Laitman: Bunları ayırt etmenin genel bir yolu var. Kolay ama kapsamlı. Eğer bu kötülük sizi insanlardan uzaklaştırıyorsa, o gerçekten kötü bir şeydir. Bu kötülük sizi diğer insanlarla bağ kurmaya itiyorsa, bu iyi bir “kötülük”tür.
Oren Levi: Tekrar eder misiniz lütfen?
Dr. Laitman: Sizi iyi bir çevreden uzaklaştıran her kuvvet kötüdür ve sizi iyi bir çevreye yaklaştıran her kuvvet ise iyidir.
Oren Levi: Diyelim ki kötü bir şey oldu ve henüz onun sadece kötü mü yoksa beni iyiliğe doğru ilerleten bir kötü mü olduğunu söyleyemiyorum. Her şey için şükretmem mi gerekir?
Dr. Laitman: Hayır.
Oren Levi: Nedir o halde?
Dr. Laitman: Bunu yapmanız beklenmez. Konuğun dediği gibi sadece bir şey için şükretmek.
Oren Levi: Belki sadece bunu söylemem değil de hayattaki her şey için gerçekten şükretmem bekleniyordur, değil mi?
Dr. Laitman: Anladığınız ölçüde. Nihayetinde bu sizi iyiye götürür.
Oren Levi: Bir kere bunun beni iyi olana doğru ilerleten bir şey olduğunu anladığımda, onun için şükrederim. O halde siz “Oren, kendini kötü hissettiğinde bile teşekkür ederim de” demiyorsunuz.
Dr. Laitman: Hayır, öyle bir şey söylemiyorum.
Oren Levi: O zaman, sadece iyi hissettiğimde şükretmeliyim.
Dr. Laitman: Yalnızca bu kötülüğün sizi iyi olana getirdiğini algıladığınızda.
Konuk: Aslında iyi olan nedir? Bu kötülüğün beni iyi olana doğru yönlendirip yönlendirmediğini nasıl bilebilirim? İyinin ne olduğunu bilmeliyiz.
Dr. Laitman: Hissettiğiniz şeye göre değil, hayatın amacına erişime göre. Hayatın amacı, hayatımızın üzerinde olan hayat kuvvetini keşfetmektir. Çünkü bu yaşamsal kuvvettir, hayat kuvvetidir. Hala bu dünyada yaşıyorken ona erişmek. Ona erişmek ancak kötülüğün, hayal kırıklıklarının, egomun taleplerinin, gerçekten kötü olan tüm bu şeylerin üzerinde yükselerek mümkün olabilir.
Konuk: Benden başarı bekleyen içsel mekanizmamdan kurtulduğumda, buna iyi deriz. Onun üzerinde yükseldiğimde iyi hissederim ve bu iyidir.
Dr. Laitman: Evet.
Konuk: Neyin iyi olduğunu tam olarak anlamadım, ama varsayalım ki anladım. Bu kötülüğün beni iyiliğe yönlendirip yönlendirmediğini nasıl bilebilirim?
Dr. Laitman: Diğerleriyle ne derece bağlantıda olduğunuza veya ne derece onlardan olduğunuza bağlı olarak.
Oren Levi: Bir şey için şükrediyorsam, bunun ötesinde beni asıl iyi hissettiren nedir? Gerçekte o ne yapıyor? Bir şey için şükrediyorsam veya etmiyorsam, bu gerçekte bir şeyi değiştirir mi?
Dr. Laitman: Evet. Bu, gerçek anlamda iyiliğin ifşasına ulaştığınıza dair bir işarettir. Kötülüğün ifşasından söz ettik, şimdi ise iyiliğin ifşasından bahsediyoruz.
Oren Levi: Nedir bu?
Dr. Laitman: İyiliğin ifşası, karşılaştığınız tüm bu kötülükler için şükrettiğiniz ve hepsinin sizi iyi duruma getirmesidir.
Konuk: Bir kişi bu iyi durumda neye sahip olur? Nedir bu?
Dr. Laitman: Bir kişi iyi durumun içinde olduğunda, herkesin iyiliği için çalışan tüm insanlıkla bağlantıda demektir. Öncelikle kendi ulusuna, sonra da insanlığın geri kalanına hizmet etmeye isteklidir.
Konuk: Daha azıyla yetinmek gibi değil.
Dr. Laitman: Hayır, sizin söylediğiniz sadece kötülükten kaçmak. Bu bir şekilde sorunu azaltır.
Konuk: İyi koşul, daha azına sahip olduğum ve bunun için şükredebildiğim zaman değil, kendimden sıyrıldığım koşula eriştiğim zamandır.
Dr. Laitman: Herkese bağlı olduğunuzu ve herkesin de size bağlı olduğunu hissedersiniz. Bu şekilde kendiniz için gerçek anlamda yeni ufuklar açarsınız ve bunun için gerçekten şükredersiniz. Çünkü hayvansal seviyenin üzerinde olan hayata erişmişsinizdir.
Oren Levi: Şükretmek ve vermek arasında bir bağlantı var mı?
Dr. Laitman: Evet. Verme, alma ve ihsan etme veya alma ve verme arasındaki dengeyi kurarak erişmek durumunda olduğumuz, egomuzun zıddı olan kuvvettir. Dengeli olduğumuz ve bu şekilde aramızda, tüm insanların arasında iyi, güzel, karşılıklı bir bağlantı sisteminin olduğu bir koşula ulaşabiliriz. Gerçekliği, genel sistemi anlamaya başladığımda şükredebilirim.
Oren Levi: Çocuğuma hayatla nasıl doğru bir şekilde ilişki kurulacağını öğretmek istiyorsam, ona şükretmekle ilgili ne söylemeliyim?
Dr. Laitman: Kişi için, kendisinin de bir parçası olduğu toplumun, kolektifin, herkesin iyiliği için dengelemesi gereken verme ve alma eylemleri hakkında bilgi sahibi olabileceği bir çerçeve içinde olması tercih edilebilir bir şeydir.
Oren Levi: Ona şükür ile ilgili ne söylerim?
Dr. Laitman: Sonra, sistemi edindiği ölçüde şükreder.
Oren Levi: İyi ve kötü, alma ve verme arasında bir denge kurduktan sonra kişi şükrettiğinde, anladığım kadarıyla şükür aslında bir sonuçtur. O bir eylem değildir fakat beni alma ve verme arasında denge kurmaya yönelten birçok diğer eylemin bir sonucudur. Diğerleriyle bağlantı kurmak ve iyi ve kötü diye bir şey olmadığını fakat bunların artı ve eksi gibi iki zıt kuvvet olduğunu anlamak gibi. Sonra her şeyi böyle görmeye, diğerleriyle olan etkileşimimde böyle hissetmeye başladığımda, bu sürecin bir sonucu olarak şükretmeye de başlarım.
Dr. Laitman: Bu nedenle şöyle denir: “Çünkü ruhumu kurtardın”.
Oren Levi: Peki, şükür bir sürecin sonucudur. Sürecin başlangıcında veya yolun herhangi bir yerinde, gerçek anlamda bunu hissetmeden önce bir şey için şükretmeyi ister miyim?
Dr. Laitman: Evet. Çünkü öyle ya da böyle kendi yolunuzdasınız.
Oren Levi: Ne için şükretmeliyim?
Dr. Laitman: Üst güçler tarafından gözetildiğiniz için.
Oren Levi: Ne zaman bunun için şükretmeliyim? İyi şeyler, kötü şeyler hissettiğimde, neler olup bittiğini anladığımda veya anlamadığımda mı?
Dr. Laitman: Her durumda hissettiğinizin üstüne çıkmaya çalıştığınızda, gözetiliyor olduğunuzu keşfettiğinizde.
Oren Levi: Kim tarafından gözetilmek?
Dr. Laitman: İyi ve kötü kuvvetler tarafından. İyi ve kötü güçler. Doğada iki kuvvet vardır.
Oren Levi: Ne için şükrederim?
Dr. Laitman: Onların üzerinizde işliyor olduğuna ve dengeye şükredersiniz. Her ikisiyle de ilerlersiniz, tıpkı iki ayak gibi.
Oren Levi: Bir kişi kendini kötü hissettiğinde ne yapar? Sizin gibi bilge biri bana denemem ve olan herhangi bir şey için şükretmem gerektiğini söylüyorsunuz. Çünkü bizi gözeten üst kuvvetler var. Ama kendimi kötü hissediyorum ve gözetiliyor olduğum, ilerliyor olduğum için şükretmeye çalışmam gerektiğini söylediğinizi duyuyorum. Teşekkürler de diyorsunuz, çünkü, tabiri caizse, gözetilmeyenler var. Bu durumda ne yapacağım?
Dr. Laitman: Pratik olarak onlunuza, grubunuza, iyi ve kötü olanı belirleyebileceğiniz ve doğru kuvvetleri çekebileceğiniz, doğru çevreye koşarsınız.
Oren Levi: Bana durumumu açıklayacak ve neye şükredeceğimi anlamama yardımcı olacak olan diğer insanlardan yardım almam gerekiyor, öyle mi?
Dr. Laitman: İyinin kuvveti olan, birleşmenin olduğu gruba koşmanız gerekir. Sonra orada bulacağınız bu iyinin kuvveti vasıtasıyla, kişisel olarak deneyimlediğiniz kötülüğü dengeleyeceksiniz.
Oren Levi: Hayattaki kötü şeyler için şükredemediğim için kendimi hırpalamamın bir anlamı yok.
Dr. Laitman: Hayır.
Oren Levi: O halde ne yapmalı?
Dr. Laitman: Gruba gidin.
Oren Levi: Yani bir grup insan ile birlikte aynı süreçten mi geçilir?
Dr. Laitman: Evet, onlarla bütünleşerek onlardan güç alacaksınız ve sonra kötülüğü dengeleyebilecek hem iyiye hem kötüye şükredeceksiniz. Çünkü bu olmazsa iyi ile kötüyü dengeleyemezsiniz, yani daha yüksek bir dereceye çıkmaktan söz ediyorum.
Oren Levi: Dr. Laitman çok teşekkürler. Bizimle birlikte olduğunuz için teşekkür ederiz. Bir dahaki söyleşide görüşmek üzere, en iyi dileklerimle!