e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Baruh Halevi Aşlag (Rabaş) > Kabala Kütüphanesi > Notlar > Bu Tora’nın Yasasıdır – 1

Bu Tora’nın Yasasıdır – 1

Not 427

Mart 1980

Zohar’da “Bu Tora’nın yasasıdır” ayetinde neden “Ve bu Tora’dır,” diye yazılmasıyla ilgili olarak, “Ve bu”nun genel ve özelin birleşmesi anlamına geldiğini açıklar. “Ve” genel olan Zeir Anpin olarak, Malhut özel olarak kabul edilir.

Ancak “ve” eklenmemiş “bu”, Tora’nın yani “yasa” olarak adlandırılan Malhut’un yapısıdır. Bu, “Tora” olarak adlandırılan Zeir Anpin’den gelir ve Zeir Anpin olan Tora’nın kendisinden değil, yalnızca Tora’nın yargısı, Tora’nın hükmü olan Malhut’tan gelir. Sulam’da [Zohar üzerine merdiven yorumu] anlatılan budur.

Neden Zeir Anpin’e “genel” ve Malhut’a “özel” denildiğini ve Malhut’un neden “yargı” ve “Tora’nın hükmü” olarak adlandırıldığını anlamalıyız. Mesele şudur ki, çalışmanın kalbinin inanç yani mantık ötesi olduğu bilinmektedir. Bizler mantık ötesi gitmeliyiz çünkü Malhut üzerinde, “alma arzusu” adı verilen, almak için almanın yasak olduğu, çünkü form eşitliği olan Dvekut [yapışma] olması gerektiği yönünde bir yargı vardı. Aksi takdirde ayrılık olur. Dolayısıyla, nerede Keduşa [kutsallık] eksikliği varsa, bunun nedeni bu yerde bir yargı yani kendi için alma yasağı olmasıdır.

Kişi, mantık ötesinde cennet krallığının yükünü üstlendiğinde, orada alma için yer yoktur. Buna “Tora’nın hükmü” denir çünkü alan kişi, mantık ötesi çalışmayı kabul edemez, çünkü insanın görüşü, kâr olmadan tek bir hamle yapılmaması gerektiğini iddia eder. Kişi hakikat yolunda yürümek yani sadece ihsan etmek istediğinde, beden buna karşı çıkar.

Bu nedenle, çalışmayı bu şekilde sadece mantık ötesi üstlenmelidir ve buna “özel” denir ve bu çalışma “erdemlilik” olarak kabul edilir, “Ve o, Tanrı’ya inandı ve Tanrı, onun için bunu erdemlilik olarak kabul etti.” diye yazıldığı gibi.

Ancak, bir kez mantık ötesi çalışmayı üstlendiğinde, Tora’nın niteliği ile ödüllendirilir. Tora “genel” olarak kabul edilir çünkü iki şey içerir -inanç ve Tora- çünkü putperestlerin Tora’yı öğrenmeleri yasaktır, şöyle yazıldığı gibi “Onlar emirleri bilmiyorlardı.”

Bu nedenle, kişinin ödüllendirilmesi gereken ilk nitelik inançtır. Daha sonra o, Tora’nın niteliğine gelir ve bu erkek ve dişi, “Zeir Anpin’in ve cennetin krallığının birleşmesi” olarak adlandırılır.

Kişi cennetin krallığının yükünü kabul ettiğinde, hâlâ yetersizdir. Ancak, Tora’nın niteliği ile ödüllendirildiğinde, ona “erkek” denir çünkü Tora ona, Tora’nın ışığını verir ve o zaman artık yargı olmaz çünkü o zaten ihsan etmek için çalışabilir.

Bununla Zohar’da yazılanları anlayacağız, kızıl bir ineğe ilk durumda Malhut denir, “Bina’nın sol çizgisi” olarak adlandırılır yani onun, Hohma’ya göre tamamlanmış olduğu anlamına gelir.

Buna “hiçbir kusuru olmayan ve üzerine boyunduruk takılmamış olan” denir. Orada “boyunduruk” un Hesed anlamına geldiğini yorumlar ve bu yüzden ayın küçülmesi olarak kabul edilen ineğin yakılması gerekir ve o ikinci koşul yeniden inşa edilir ve ikinci koşul ise onun varlığının tamamıdır. (Sulam’da [Zohar üzerine merdiven yorumu], Madde 20).

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,098