“Akıl”da ki anlayış için bir hazırlık yapılmalıdır ki bu çalışması inanç kavramını edinmeye getirsin. Bu şu demektir, kişi inancına giden yolda ihmalkar davranırsa, kişi sadece bilgi edinme koşulunun içerisine düşer ve buna Klipa (kelime anlamı kabuk – kötü eğilim) denir ve bu kutsallığa aykırıdır. Zira kişinin çalışması her an “zihnini” anlayışıyla güçlendirmek yolundadır.
Benzer şekilde, kişi “kalbini” geliştirmekte ihmalkâr olursa, kişi kalbinin anlayışını geliştirmek için çaba sarf etmelidir, şöyle ki kişi bedenini zorlamalıdır ve bu kişinin kendi için alma arzusuna aykırıdır. Aklın ihmaliyle kalbin ihmali arasındaki fark, akıla karşılık olan kötü Klipa’nın yolun başında kişiyi “uzun uzun düşünme” koşulu oluşturabileceğidir.
Dolayısıyla, kişi doğasına ters gelen davranışlar yapmak durumundadır, yani “aklın” anlayışındaki her yenilenmede geçmiş için üzerine vicdan azabı gelecek içinde kabullenme üstlenir. Bunun kaynağını kişi “duran” seviyenin anlayışıyla edinebilir ve inanç denilen kavram daimi ve sonsuzudur. Zira kişi bunu her zaman bir ölçü olarak alır, çabası temiz olsa da olmasa da, zira Kutsallığın örtüsü sadece kusur sahibi olandan ayrılır, ya aklındaki ya da kalbindeki.