e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Kabala Kütüphanesi > Gerceğin Algılanması > Gerçeğin Algılanması 4

Gerçeğin Algılanması 4

DÜŞÜNCENİN GÜCÜ

  • Biyolojik bir bedene neden ihtiyaç var?
  • İçimizdeki gerçeği algılayan parça dışında hiçbir şey değişemez
  • Düşüncelerin hızı sınırsızdır
  • Dünyalar, bu dünya da dâhil olmak üzere, bizim duyularımızın gizlemesidir
  • Siz bazen kendinizi aşırı mutluluk içinde bulur musunuz ve bedenin sınırlamalarını hissetmediğiniz olur mu?

Soru: Neden Yaratan biyolojik bedeni yarattı, neden biz ruhların seviyesinde kalmadık?

Bize bu beden, bu vücut, varmış gibi gelir. O mevcut değil. O sadece sizin var olan algınız. Öyle duyularınız var ki size onun var olduğunu hissettirir. Eğer bir köpeğin gözlerinin aracılığı ile bakarsak, onun duyularının aracılığı ile veya herhangi başka bir yaratığın duyularının aracılığı ile, o bizi bizim gibi görmez, bizim kendimizi gördüğümüz şekilde görmez. Bir köpek bizi bir tür kokular bulutu olarak görür. Bu demek oluyor ki bizim bedenimiz yok ve aslında biz bunu bu şekilde algılıyoruz çünkü biz böyle bir tarzda yapıldık, öyle ki bizim böyle algılamamızı sağlıyor ama gerçekte mevcut değil.

Üst gerçeklik dışında hiçbir şey yok, yaratılışın düşüncesi O’nun yaratılmış varlıkları üzerine ihsan etmektir ki bu bizi de kapsar. Sadece bunun içinde biz gerçekten varız. Dünyalar, bu dünya da dâhil, bizim duyularımızın gizlemesidir. Bizler, şu anda bile, olan en iyi ve tek durumda var oluyoruz. Yalnız bir sorunumuz var, duyularımızın bir sönüklüğü, öyle ki biz o durumu hissetmiyoruz ama sadece daha az bir durumu hissediyoruz. Biz duyularımızı temizlemek zorundayız, uyandırmak ve gerçek durumu hissetmek zorundayız. Gerçeğin algılanması dışında hiçbir şey değişmez.

Bu demektir ki aslında değişen şey bizim içimizdeki gerçeği algılayan parçadır. Bunun dışında hiçbir şey yok. Bu nedenle, eğer kendiniz dışında bir şeyi değiştirmeyi düşünüyorsanız başınız beladadır. Dünyanın ne kadarının sadece bundan dolayı acı çektiğini görebilirsiniz, yolun bu olmadığını anlamak için acı deneyimler biriktirdiğini. Bizim duyularımızı ıslah etmeye ihtiyacımız var. Son ıslaha geldiğiniz zaman tamamen farklı bir resim göreceksiniz, sonsuzlukta ve bütünlükte. Benim bunu anlatacak kelimelerim yok. Ve bu beden – bir beden yok ve bu dünya – bir dünya yok; bu basitçe bir hayal.

Kesinlikle, bunu kabul etmek zor, çünkü siz diğer tarafa varmadınız, bu nedenle bunun nasıl mümkün olduğunu anlayamazsınız. Yüz yıl ya da iki yüz yıl önce biz asla doğada bu tür güçler olduğunu düşünmemiştik veya bir duvarın ötesini görmenin mümkün olabileceğini, ama şu anda olan şey bu. Biz düşüncelerimiz ve arzularımız ile ve aklımız ile her şeyi başarabiliriz. Düşüncenin hızı sınırsızdır. Düşünceler sonsuz bir hızda genişler. Düşüncenin gücü sınırlamalar olmadan maddenin içine girebilir. Biz gerçeğin tam kontrolüne ulaşabiliriz. Yavaş yavaş bu gizlenmelerin, bu dünyaların basitçe yok olduğunu göreceksiniz. Her şey saydam olur ve hiçbir şey yoktur sadece her şeyi dolduran ışıklar vardır. Ölüm yakınında bir deneyim yaşamış olanlar bile orada hiçbir şey olmadığını bize anlatıyor. Çoktan yükselmeye başladıkları ve ışık içine dâhil edildikleri anda bile onlar hala kendilerini ameliyat masasında görüyorlar. Gerçek şu ki üst gerçeklikte olmamamız bile küçük bir sorun. İşte bu nedenle bir insan gözlerini açana kadar, bunun bir sorun olduğunu söyledim, ama kişi gözlerini açtıktan sonra zaten ne yapacağını bilir. Öyleyse bizim sorunumuz gözleri açmayı başarabilmek.

Siz bedeninizi hissetmeyi bırakın, bu nasıl olur?

Bazen bedeninizi neredeyse hissetmiyor gibi olursunuz; bir tür aşırı mutluluk içindesinizdir ve hiçbir şey acıtmaz; bunu gibi bir şey hissetmek bazen mümkündür. Eğer bir an için bu mümkün ise, her zaman için de mümkündür. Sizin ulaştığınız ıslahın derecesine bağlı olarak, var olmadığınız bir kapsamda bedeninizi etkisiz hale getirirsiniz. Yaşam ve ölüm arasındaki sınırı geçersiniz. Sadece beden ile iletişim kurmayı kesersiniz ve o da sizin için bir sorun olmaktan çıkar.

Soru: İnsan arzularının ve düşüncelerinin kendisini kontrol etmesi yerine, arzuları ve düşünceleri kişinin kontrol ettiği bir duruma nasıl ulaşabilir?

İnsan her şeyi kontrol edemez. Hislerini veya düşüncelerini kontrol edemez. Eğer bir şeyi kontrol etmeyi denerse, bu başka bir şeyin pahasına olur. Belirli bir tür su, başka bir türü içmeye göre sağlıklı. O yüzden ben bunu diğerine tercih ediyorum. Buna arzularımın birini kontrol etmek ve başka biri ile değiştirmek denir. Bu kontrol değildir.

Gerçek kontrol ben manevi dünyaya, üst dünyaya ulaştığım zaman vardır, benim gerçekliğimden daha yüksek olan bir seviyede. Ben kendi gerçekliğime oradan bakıyorum ve sonra neyin iyi olduğunu seçiyorum; kontrol budur. Biz bütün araştırmalarımızda doğayı ne kadar çok keşfedersek, bilimin her türlüsünde, sadece tek bir şeyi keşfederiz; bu da her şeyin önceden belirlenmiş şekilde davrandığıdır, kesin, kararlı asla değişmeyen kurallar ile ve öyle ki her şey sebep ve sonuca göre davranır ve formüller ile düzenlenmiştir. Öyleyse siz neyi değiştireceksiniz? Neyi çözmek ve belirlemek istiyorsunuz? Ve herhangi bir tür zekâ ile ben bile bunu anlayamam; bu mümkün değil. Söyleyin bana, insanoğlunun hangi seviyesinde, yani düşünceler, arzular, hormonlar veya genler veya nükleer fizik kuralları aracılığı ile veya herhangi başka bir seviyede, biz herhangi bir şeyi değiştirebilir miyiz? Biz sadece onu nasıl var olduğunu çalışırız. Bir şeyi değiştirmek sadece kaynaktan mümkündür, bu dünyadaki bütün sonuçlar için sebeplerin seviyesinin olduğu yerden. Eğer o noktada olabilirseniz, sırf o zaman bir şeyleri değiştirebilirsiniz. Neden herkes yönetme için koşuyor? Çünkü oradan oyun alanında daha sonra neler olacağını belirlersiniz. Öyleyse bizim başarmamız gereken bu. Kalpteki noktası açılmış bir insan için, bir tür bağlantıyı hisseden biri, daha yüksek bir durum için gereksinim hisseden biri için, bu kişinin yönetme için seçildiği yerdeki noktaya ulaşabileceğini ve durumu değiştirebileceğini gösteren bir işarettir.

Düşüncenin hızı yoktur. Düşünce sonsuz hız ile hareket eder, sıfır zaman ve sonsuz hız. Bu neden böyle?

İşte bu şekilde bedenimizdeki her bir hücre fonksiyonunu gerçekleştirir. Bu şekilde bir hücre diğer bütün hücrelere bağlanır. Hücreler arasındaki bilgi geçişi sonsuz bir hızdadır. Bunun aynısı evrenimizin bütün parçaları için geçerlidir. Bilgi sonsuz bir hızda genişler; aksi takdirde hiçbir kural olmazdı.

Bizim keşfettiğimiz kurallar nelerdir? Biz bütün sistemi keşfederiz, onun nasıl oluştuğunu ve hareket edip etmediğini. O dengeye doğru hareket eder. Biz kuralları yıldızlar ile gezegenler ile ve gazlar ile ilişkili olarak hiçbirinin tesadüf olmadığını gösteririz; her şey diğer her şeye ile bağlantılıdır ve sistem kendi hakkındaki her şeyi biliyor. Bir patlama olmuşta ve o patlamadan bilgi dâhil olmak üzere her şey gelmiş değildir ki bu geliş diğer sona belirli bir sayıdaki yılsonunda olur. Önemli olan patlamadan gelen ışığın hızı değildir. Sonsuz hızda genişleyen bilgidir ve sonsuz frekansta en büyük güce sahiptir. Bedenimiz ile olan olay da budur. Düşüncenin seviyelerine ulaşan biri, niyetlerin seviyesine, yöneticidir. Bundan başka sinir sistemi gibi var olan yapılar, bir saniye içinde karmaşık matematik sorularını çözebilen insanlar var, öyle ki en büyük ve en güçlü bilgisayar bile saatler boyunca çözemez. Bu nasıl oluyor? Bu o insanların bilgisayarlara kıyasla çok daha hızlı olmasından dolayı değildir, ama onları soruyu sinir sisteminin seviyesinde çözmezler, saniyede on metre hızda, beden sinyallerin hareket ettiği hızda, ama düşünce seviyesinde çözerler. Düşünce ve niyet yönteminde hız sonsuzdur. İşte bu sonuçların nedenidir.

Ne zaman biri Kabala’da biraz bilgi edinse her şey anlaşılmaya başlar.

Sizin için umarım ki gözlerinizi manevi dünyaya açarsınız ve oradan bu dünyadaki her şeyi belirlemeye başlarsınız.

 

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
18 - 0,071