e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Sabah Dersi Materyalleri > Kabala Kütüphanesi > Sabah Dersi 2021 > Sabah Dersi Materyali – Manevi Dereceye Giriş – 23 Temmuz

Sabah Dersi Materyali – Manevi Dereceye Giriş – 23 Temmuz

1) Baal HaSulam, Tek Emir

Yaradan çalışmasındaki odak nokta ilk adımdır.

2) Baal HaSulam, Şamati 53- Kısıtlama Meselesi

Kısıtlama meselesi kişinin içinde bulunduğu durumu sınırlaması ve Gadlut (yücelik/büyüklük) derecesini istememesi. Kişinin içinde bulunduğu Gadlut derecesi ne olursa olsun, hatta kişinin en küçük Katnut (Küçüklük) derecesi bile olsa, bu sonsuza kadar yansır ve kişide Dvekut koşulu sonsuza kadar olur denir.

3) Baal HaSulam, Şamati 19, “Manevi Çalışmada Yaradan Bedenlerden Nefret eder” Ne Demektir?

Çalışmanın önemi tam da kişi sıfır durumuna geldiğinde, tüm var oluşunu ve benliğini iptal ettiğini gördüğündedir, çünkü o zaman alma arzusunun hiçbir gücü kalmaz. Ancak o zaman kişi Keduşa’ya girer.

4) Rabaş, Makale 31, Yenika ve İbur Meselesi (1986)

Yaradan’ın hizmetine giriş, İbur (ana rahmine düşme) hâlidir; burada kişi kendi özünü iptal eder ve yazılmış olduğu gibi annesinin rahmine girer: “Oğlum, babanın talimatını dinle ve annenin öğretisini terk etme”. Bu, “Bina’ya anne diyeceksin” sözünden kaynaklanır. Yani, kişi Malhut adı verilen, “kendini sevme” olan ilk durumunu iptal eder ve kabı Bina adı verilen ihsan etme koşuluna girer.

Kişi doğmadan önce, yani ruh bedenine inmeden önce bu ruhun Yaradan’a bağlanmış olduğuna inanmalıdır ve şimdi geri dönmeye ve inmeden önce olduğu gibi O’na bağlanmaya can atar ve buna İbur denir, yani kişi özünü tamamen iptal eder.

5) Rabaş, Makale 38, Çalışmada, “Kutsama Kabı Dolu Olmalıdır,” Nedir (1990)

Yenika’dan önce İbur (gebelik) gelir, yani yukarıdaki onu ıslah eder. Kişi doğmadan önce anne karnında olduğu gibidir, kendini annesine eğer, sıfırlar, kendine ait hiçbir fikri olmaz. Yüce bilgelerimizin dediği üzere, “annesinin içinde ve henüz doğmamış olan annesinin yediğini yer,” herhangi bir soru sormak ya da kendi başına bir şey yapmak için kendi başına hiçbir varlığı yoktur. Ve buna o dilsizdir soru sormak için ağzı yoktur denir.

Gözleri kapalı, mantık ötesinde yürüyebilen kişi ve bilgelerin hikmetine inanır ve sonuna kadar ilerleyebilir. Buna ana rahmine düşme denir zira ağzı yoktur.

6) Rabaş, Makale 26, Çalışmada, “Tanrı Gibi Kutsal Olan Yoktur, zira O’ndan Başkası Yoktur,” Ne Demektir? (1990)

Ubar haline, yani alma arzusunun, “ihsan etme arzusu” denen yeni bir arzuyu üstlenmesi haline gelmek bizim için zordur. Kişi, Ubar koşulu ile ödüllendiği zaman, yani ihsan etme arzusu, alma arzusunun içine girdiği zaman, buna; “Yaradan bir imajın içinde yeni bir imaj biçimlendirdi,” denir.

Ve kişi bu, “Yaradan’ın bir imajın içinde yeni bir imaj biçimlendirmesi,” mucizesinin önemini anlamalıdır. Halen açıkladığımız gibi bu gerçek bir yenilik ve gerçek bir mucizedir; çünkü doğaya karşıdır ve Yalnız Yaradan doğayı değiştirebilir; insanın elinde değildir. Ve bu “yeni bir şeydir,” şöyle ki Yaradan, almanın imajı olan annenin imajı içinde ihsan etmenin imajını biçimlendirir. Ve buna “Yaradan’ın bahşettiği Keduşa,” denir.

Şöyle denmiştir, “Tanrı gibi kutsal olan yok, zira O’ndan başkası yok.” Dünyada doğayı değiştirebilecek hiç kimse yoktur ve kişiye doğası ile gelen Kli’nin içinde, alma arzusu verilir, daha sonra “ihsan etme arzusu,” denen başka bir doğaya sahip olması sağlanır.

7) Rabaş, Makale 6, Çalışmada İbrahim’in Sığır Çobanı ve Lot’un Sığır Çobanı Ne Demektir? (1991)

Her başlangıçta kişi, cennetin boyunduruğunu yeniden üstlenmelidir, dün Yaradan’a inancı olması yeterli değildir. Bu nedenle her defasında cennetin krallığını edinmek, yeni bir durum olarak kabul edilir, yani kişi cennetin krallığından boş olan bir yer alır ve onu cennetin krallığı ile doldurur. Böylece kişi şimdi daha önce var olmayan yeni bir şeyi açıklığa kavuşturmuştur, boş bir yeri almış ve onu cennetin krallığı ile doldurmuştur. Buna yeni bir kıvılcımı Keduşa’ya yükseltmek denir. Birçok yükselişler yoluyla, kişi, daima boş olan yerden Keduşa’ya kıvılcımlar yükseltir. Böylece her inişle yeni bir başlangıç gelir ve yeni kıvılcımlar yükselir.

Buna göre, her inişten sonra kişi yeni bir başlangıca varır ve yeni kıvılcımlar yükseltir.

8) Baal HaSulam, Şamati 70- Güçlü Bir El ve Taşkın Bir Gazapla

Sadakatle O’na tutunmak ve Kral’ın sarayına girmek için Yaradan’ın hizmetine girmek isteyenlerin hepsinin kabul edilmediğini bilmemiz gerek. Aksine kişi sınanır; eğer başka hiçbir arzusu yoksa ve yalnız Dvekut (bir olmak, bağlanmak) istiyorsa kişi kabul edilir.

Peki, kişinin yalnız tek bir arzusu olduğu nasıl sınanır? Kişiye engeller verilir. Bu demektir ki; böylece bu yolu bıraksın ve ayaktakımının yolunu izlesin diye kişiye yabancı düşünceler yollanır.

Eğer kişi tüm bu güçlüklerin üstesinden gelirse ve onu engelleyen tüm bariyerleri kırarsa ve küçük şeyler onu yoldan ayırmazsa o zaman, başka bir şeye değil ama yalnız O’na bağlanmasının kabul edilmesini geri çevirmek için Yaradan ona büyük bir Klipot ve arabalar yollar. Bu, Yaradan onu güçlü bir elle reddediyor demektir.

9) Rabaş, Makale 236, Tüm Dünya O’nun Nuru ile Doludur

Gerçeği edinmeye uygun olmanın öncesinde, kişi gerçeğin bilgisi ve hisleri ile ölçülmeyeceğine inanmak zorundadır. Aksine buna, “gözleri var görmezler, kulakları var duymazlar” diye bakmalıdır. Bu yalnız ıslah olmak içindir, ki böylece kişi mükemmelliğe erişebilsin ve başka bir gerçekliği değil, yalnız kendini hissetsin.

Çünkü eğer kişi, mantık ötesi inanç içinde yürümeye çalışmayı, kalbine koyarsa, bununla hazırlanır ve yüzün ifşasını edinir.

5) Baal HaSulam, Şamati 42 – Bu Çalışmada ELUL Kısaltması Nedir?

Bu insanların, ihsan etmek için çalışmak isteyenler için, her zaman beyazlık durumu var gibidir ve bu beyazlık onların çalışmasına imkân sağlar. Zira beyaz parladığı için, kişi kendi için alma formu içinde bile çalışmaya devam edebilir.

Çünkü eğer her zaman beyazlık durumu olsaydı ve bu beyazlık onun çalışmasına imkân verseydi, kişi asla çalışmasının saf ve temiz olup olmadığını bilemezdi. Ve bu kişinin asla Yaradan ile Dvekut (bir olmak, bağlanmak) ödüllenememesine neden olurdu. Bu nedenle kişiye yukarıdan siyahlık verilir, böylece çalışmasının saflık ve temizliğini görsün diye.

Başka bir deyişle, eğer siyahlık durumunda da kişi memnuniyet içinde ise, bu kişinin çalışmasının saf ve temiz olduğunun işaretidir, çünkü kişi kendisine yukarıdan ihsan etmek için çalışabilme fırsatı verildiğine inanır ve mutlu olur.

11) Rabaş, Makale 4, Çalışmada Suyun Taşması Nedir? (1989)

Ancak, Bina niteliğini edinmeden önce, çok iş olduğunu bilmeliyiz. Şöyle ki, kişi, aklı ve duygularıyla aza razı olmalı ve kendi payına düşenle, sahip olduğuyla mutlu olmalıdır. Bu kişi, daima bütünlüktedir, çünkü kendi payına düşenle mutludur.

Ama kişi, henüz bu niteliği edinmemişse ve alma arzusunun üstesinden gelemediğini görüyorsa, ne yapabilir? O zaman, ona yardım etmesi için Yaradan’a dua etmelidir, böylece çalışmaya gözleri kapalı girebilir, hiçbir şeye ihtiyaç duymaz ve bedeninin buna direnmesine rağmen, her şeyi Yaradan hatırına yapabilir.

Şöyle ki, kişi, Yaradan’a, kendisine nasıl yardım etmesi gerektiğini söylemez. Aksine, kendisine boyun eğdirip, Yaradan’ın önünde kendini, koşulsuz olarak iptal etmelidir.

12) Rabaş, 65. Mektup

Çalışmada temel şey şudur ki, maneviyatta bir şeyin yarısı verilmez. Aksi takdirde kişi yarım tövbe ettiğinde yukarıdan diğer yarı için yardım alması gerekir. Bu nedenle maneviyatta yarım şey olmadığından, kişi Yaradan’a yardım için dua etmelidir. Bu demektir ki, dua kalbin çalışması olduğundan, dua sırasında kişi kalbindekini ortaya koyarak Yaradan’ın ona O’nun önünde iptal olma arzusu vermesi, yani kendi otoritesi altında hiç arzu kalmaması ve içindeki tüm arzunun sadece Yaradan’a yönelik olması için dua eder.

Bir kez tam iptale karar verdiğinde, Yaradan’dan bunu başarması için yardım ister. Bu demektir ki, aklı ve arzusu Yaradan önünde iptal olmaya hemfikir olmasa da Yaradan’a O’nun önünde iptal olmak için dua etmelidir. Buna “tam dua” denir, yani kendisi için bir şey istemeden Yaradan’ın ona tam bir arzu vermesini ister ve daima erdemlik içinde kalmak için Yaradan’a yakarır.

13) Baal HaSulam, Şamati 5- Lişma Yukarı’dan Gelen Bir Uyanıştır ve Neden Aşağıdan Bir Uyanışa İhtiyaç Vardır?

Kişiden istenilen yegâne şey, manevi çalışmasıyla Yaratan ile Dvekut’a (Bütünlüğe) gelmesidir ve bu kişiye form eşitliği olarak ifşa olur, kişinin tüm yaptıkları, sadece ihsan etmek için olur.

Şöyle yazdığı gibi; “O zaman kendini Yaratan’la memnun edeceksin.” “O zaman” kelimesi ilk başta, kişinin çalışmaya başladığı zaman, zevk duymadığı zaman. Yani, kişinin çabası kendisini zorlayarak olduğu zaman.

Ancak, sonradan, kişi kendisini incelemektense ihsan etmek için çalışmaya alıştırdıktan sonra, eğer kişi manevi çalışmasından tat alıyorsa, Yaratan’ına yaptığı çalışmayla haz verdiğine inanıyorsa, kişi Yaratan’ın yaptığı çalışmayı her ne kadar olursa olsun, kabul ediyor demektir. Her şeyde Yaratan, memnunluk getirecek niyeti inceler ve bu durumda kişide “O zaman kendini Yaratan’la memnun edeceksin” koşulu oluşur.

Yaratan adına çalıştığı zamanda bile kendisini mutlu ve canlı hisseder, sanki gerçekten Yaratan için çalışıyormuş gibidir, zira kişinin kendisini zorlayarak yaptığı çalışma kişiyi ağırbaşlılıkla çalışmaya hak kazandırır. Görürüz ki, o zamanda kişinin aldığı memnuniyetlik Yaratan’la alakalıdır, yani özellikle Yaratan içindir.

14) Rabaş, Makale 587, Üstteki Alttakinin Amacı İçin İnceleme Yapar

Alttaki, çalışmaya başlamak için güçsüzdür, ama sadece Lo Lişma attakinin hareket edeceği ilk gücü verdiği için, yalnızca ‘alma arzusu’ olarak adlandırılan Lo Lişma (O’nun adına değil) formunda çalışmaya gücü vardır, çünkü kişi maddesel hazlarda yeterli tadı bulamadığı zaman, manevi hazları araştırmaya başlar.

Bunu şu takip eder; alttakinin çalışmasının kökü, alma arzusudur, MAN olarak adlandırılan dua yükselir ve o zaman üstteki, bu MAN’ı düzeltir ve Masah’ın gücünü ona yerleştirir ki bu alttaki, kendisiyle ilgili olarak amacının ihsan etmek olduğunu bilmeden önce, bolluğun gecikmesi için bir arzudur.

Öyle ki, üstteki, alttakine, alttakinin O’nun yüceliğini hissetmesiyle, ihsan etme arzusundaki iyi tadı ve hazzı verir, ihsan eder. İşte o zaman, kişi, O’nun önünde iptal olmanın ve O’nun önünde varlığını iptal etmenin değerli olduğunu anlamaya başlar.

15) Rabaş, Makale 24, Sadaka ve Hediye Arasındaki Fark (1986)

Uzun bir süre boyunca çaba gösterip eksikliğinde bir tatmin görmemek, kişinin içine azap ve acı verir, çünkü çaba göstermiş ama ilerleme görememiştir. O zaman aklına birer birer düşünceler gelmeye başlar. Bazen bu bir çaresizlik kıvılcımıdır, bazen kişi güçlenir, ama kişi, bir kere daha bu durumundan düşer, bu böyle tekrarlanır. Nihayet gerçek eksiklik, kişinin içinde biçimlenir, bunu çıkış ve inişlerdeki çabası ile edinir. Bu çıkış ve inişler, Yaradan ile Dvekut bahşedilmediği için her defasında ona acı verir. Nihayet çabanın kabı yeteri kadar dolduğu zaman, buna Kli denir. Sonra, bunun dolumu Yaradan’dan gelir, zira şimdi bu gerçek bir Kli’dir.

16) Rabaş, Makale 24, Sadaka ve Hediye Arasındaki Fark (1986)

Böylece şimdi kişi, senelerce çalışmasından sonra, geri çekildiğini görür, bu kasten böyle olur ki böylece Yaradan ile Dvekut’ta olmadığı için canı yanmasın. Ortaya çıkan şudur, her defasında, “gerçek eksiklik” denen Kli’yi oluşturmaya yakınlaştığını görmelidir. Şöyle ki, Katnut’unun (küçüklüğünün) ölçüsü ve Gadlut’unun (yetişkinlik) eksikliği, yalnız Yaradan’a memnuniyet vermek olan, Yaradan ile Dvekut denen dolumu almadığı için hissettiği acı ölçüsündedir.

17) Baal HaSulam, 57. Mektup

Ancak, şu doğal bir yasadır ki, tecrübeliden daha bilgesi yoktur ve kişi yapabileceğini yapmaya çalışmadan önce gerçek bayağılığa erişme becerisini gösteremez.

Bu sebeple, Keduşa ve arınmışlık için emek sarf etmeliyiz, şöyle yazıldığı gibi, “Kendi gücünle yapabildiğin şeyi yap,” ve bunun gerçek ve değerli olduğunu anla.

Bu gerçeği sana güçsüzleşmemen ve af dilemekten vazgeçmemen için ifşa etmedim. Çabanın ölçüsü tam olduğu zaman hiçbir şey görmesen bile bu dua zamanıdır. Fakat o ana kadar atalarımıza inan: “Çaba harcamadım ve buldum, inanma.”

Çaban tam olduğunda duan da tam olacak ve Yaradan cömertçe bunu sana verecek tıpkı atalarımızın bize söylediği gibi, “Çaba sarf ettim ve buldum, inan,” çünkü kişi bundan önce duaya uygun değildir ve Yaradan duasını duyar.

18) Rabaş, Not 223, Çalışmaya Giriş

Kişi, Lo Lişma denen dereceye ulaştıktan sonra, harika bir şeyle ödüllendirilir. Yani, kişi kendisi için hiçbir endişesinin olmadığı, bunun yerine bütün hesaplamalarının ve düşüncelerinin gerçek olduğu, yüksek bir safhaya ulaşır.

Bu, kişinin niyetinin, gerçek realiteye göre, kendini tamamen iptal etmek olduğu anlamına gelir. Burada, yalnızca Kral’a hizmet etmesi gerektiğini düşünür. Çünkü, Kral’ın ihtişamını, büyüklüğünü ve önemini hisseder. Sonra, kendini unutur, yani kendisi hakkında endişe duymasına gerek yoktur, çünkü kişinin ‘kendi benliği’ ile ilgili görüşü, Yaradan’ın realitesini, ışığını hissettiğinde, bir mumun bir meşalenin önünde iptal olması gibi, iptal olmuştur. O zaman, kişi, Yaradan’ın memnuniyeti demek olan, Lişma yönündedir. Ve bütün isteği ve kaygısı, kendi varlığını, alma arzusunu, hiç hesaba katmadan, Yaradan’ı nasıl memnun edeceğiyle ilgilidir. O zaman kişi, “ihsan etmek için, ihsan etme” koşulundadır.

19) Baal HaSulam, Tek Emir

Birinin Lişma’da Yaradan’ın çalışmasına başlamasını sağlayacak bir çözümün bulunacağı zamanı beklemek umutsuzdur. Geçmişte olduğu gibi, şimdi de olacak ve öyle olacak: Yaratıcının her hizmetkarı işe Lo Lishma’da başlamalı ve bundan Lişma’ya ulaşmalıdır.

Bu dereceyi elde etmenin yolu zamanla sınırlı değil, niteleyiciler ve kişinin kalbi üzerindeki kontrolünün ölçüsü ile sınırlı. Bu nedenle, birçoğu düştü ve Lo Lishma çalışma alanına düşecek ve bilgelik olmadan ölecek. Yine de onların ödülleri yine de büyüktür, çünkü kişinin zihni, Yaradan’a memnuniyet getirmenin gerçek değerini ve değerini anlayamaz. Kişi bu koşulda çalışmasa bile, başka bir yola layık olmadığından, yine de Yaradan’a memnuniyet getirir. Buna “istemeden,” denir.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,090