e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Sabah Dersi Materyalleri > Kabala Kütüphanesi > Sabah Dersi 2021 > Sabah Dersi Materyali – Yom Kippur – Kefaret Günü – 15 Eylül

Sabah Dersi Materyali – Yom Kippur – Kefaret Günü – 15 Eylül

1) Rabaş, Makale 2, Çalışmada Başarısız Olmak Ne Demektir? (1990)

Kişi kendini sevdiği zaman, Tzimtzum [kısıtlama] ve gizlenme onun üzerindedir ve üst ışık ona parlayamaz. Bu nedenle, alma arzusu inkâr etmesine neden olduğu için, kişi Yaradan’a ancak mantık ötesinde inanabilir. Böylece, Adam HaRişon’un bilgi ağacındaki günahı, bizdeki inanç eksikliğine neden oldu. Doğal olarak, bundan tüm günahlara giriyoruz. Bu nedenle, tek tavsiye, insanın kişisel olarak Tanrısallığı hissetmesi için inançla ödüllendirilmesidir, böylece tüm İsrail’in inancına sahip olmak için genel halka ihtiyacı olmayacaktır. Bunun yerine, kişi “Efendi Tanrınız üzerine” koşulunda olduğu ölçüde tövbe etmelidir. Yani şahsen “Efendi Tanrınızdır” koşulunu hissetmelidir, böylece bilgi ağacının kusuru ıslah olacaktır.

2) Rabaş, Makale 13, Yaradan ve Şehina’nın Birleşmesi ile Tüm Günahların Kefareti Ödenir (1990)

Tüm günahlar yalnızca kendisi için alma arzusundan geldiği için, buradan Malhut üzerinde yargı olduğu sonucu çıkar. Bu nedenle, Malhut’un “form eşitliği” ve Dvekut [yapışma] olarak adlandırılan ZA’ya yaklaşacağı ölçüde tövbe etmeliyiz. Başka bir deyişle, ZA’nın ihsan edişi gibi, Malhut da tövbe ederek, böyle bir ıslah elde edecek. Bundan böyle tüm eylemlerinin Rahamim [merhamet] denen ZA gibi, ihsan etmek için olacağını söylediğimizde, böylece bu tövbe ediş ıslahtan önce “yargı niteliği” olarak Malhut’un ZA gibi Rahamim [merhamet] niteliğine dönmesidir.

Bununla “Dön, Ey İsrail” sözünü yorumlayabiliriz, yani kişinin etmesi gereken tövbe, yargının niteliği olan “Tanrınız” denen Malkut’u merhamet olan “Rab” haline getirmektir. Bu birleşme, Yaradan ile Şehina arasında uzaklık yaratan kötülüklerin yol açtığı tüm bozulmaları düzeltir. Böylece bu birleşmeyle tüm kötülüklerin telafi edildiği anlaşılıyor.

3) Rabaş, Makale 4, Çalışmada Yardım Almak ve Affedilmek İçin Dua Etmek Nedir? (1988)

İnsanın günahı Yaradan’dan yardım istememesidir. Yardım istemiş olsaydı kesinlikle Yaradan’dan yardım alırdı. Ancak eğer kişi yardım istediğini ama Yaradan’ın kendisine yardım etmediğini söylerse, buna kişinin Yaradan’ın her ağzın duasını duyduğuna inanması gerektiği cevabı gelir; şöyle yazıldığı gibi, ‘Çünkü Sen her ağzın duasını duyarsın.’ Eğer kişi gerçekten inanırsa duası tamamlanmış olur ve kişi tüm kalbiyle Yaradan’ın kendisine yardım edeceğini özlediğinde, Yaradan tam bir dua duyar.

4) Rabaş, Not 890, Şehina’nın Üzüntüsü  – 2

“Bir günah için, Sana bu kötü eğilimle günah işledik” (Yom Kippur [Kefaret Günü] duasın). Sormalıyız çünkü tüm günahlar kötü eğilimden gelir. Günah işlemenin, “O’ndan başka kimse yok” demek yerine, kötü eğilimin var olduğunu söylemek olarak yorumlamalıyız. Kişi değersizse, yukarıdan atılır. Bu, alma arzusu olan, “kötü eğilim” adı verilen giysilerle gelir.

Bu, “İnsanın kalbindeki eğilimi, gençliğinden beri kötüdür,” sözünün anlamıdır, yani Yaradan onu bu şekilde yaratmıştır, çünkü alma arzusu gerçek Kli’dir [kaptır], ancak ıslah edilmesi gerekir.

5) Babil Talmudu, Masehet Yoma, 85b

Rabbi Elazar Ben Azaria şöyle dedi (Lev. 16:30), “Rab’bin önünde bütün günahlarından arınacaksın.” İnsan ve Yaradan arasındaki ihlallerin, Yom Kippur’da [Kefaret Günü] kefaretti ödenir. İnsan ve arkadaşı arasındaki ihlallerin kefareti Yom Kippur’da, arkadaşının gönlünü alana kadar ödenmez.

6) Rabaş, 34. Mektup

On pişmanlık gününe “bağışlanma günleri ve günahların kefareti” denir, böylece kişi çalışmadan çok uzak olsa bile, bir kez daha Yaradan’ın çalışmasına katılma şansına sahip olur.

Sadece dua vasıtasıyla kişi genel alandan çıkıp, Tek olanın alanına girebildiğinden, çalışmanın özü, duadır. Bu böyledir, çünkü dua söz konusu olduğunda yüce ve küçük olan eşittir. Dahası, bayağılığını hisseden kişi kendini zor durumdan çıkaramayacağını bildiği için kalbinin derinliklerinden daha içten dua edebilir.

7) Rabaş, Makale 36, Selihot (Affedilmek) İçin Hazırlık Nedir? (1986)

Kişi af dilemek için gelmeden önce, ilk olarak günahın özü üzerine düşünmek zorundadır. Daha sonra, bu günahın özünün sebep olduğu günahları dikkate alabilir. Kişi şunu bilmelidir ki, kişinin lekelendiği günahın özü, tüm günahların kaynağı, kişinin kalıcı bir inanç sahip olmak için çaba göstermemesidir. Kısmi bir inancı varsa, bununla yetinmesidir. ‘On Sefirot’un Çalışılmasına Giriş’te (madde 14) yazıldığı gibi, eğer kişi kalıcı inanca sahip olsaydı, bu günah işlemesine izin vermezdi. Yani, kişi kalıcı inanç eksikliğinin sebep olduğu tüm günahların gerçek sebebini gördüğünde, Yaradan’dan af dilerdi. Bundan dolayı, kişi, Yaradan’dan ona, her zaman sarsılmaz bir inanca sahip olmaya muktedir olsun diye güç vermesini ister. Doğal olarak, kişi bu durumda, gelip günah işlemeyecek ve Yaradan’ın ihtişamını kirletmeyecektir.

8) Rabaş, Makale 36, Selihot (Affedilmek) İçin Hazırlık Nedir? (1986)

Kişi sadece Yaradan için bir şeyler yapmaya razı mıdır; yoksa Yaradan için çalışmaya, biraz mı isteklidir? Yani, tanrı korusun, kendi-sevgisi ile lekelenmiş midir yoksa bir şeyler yapmaya muktedir midir?

Buna göre o zaman, kişinin, Yaradan’a olan inancının gerçek ölçüsünü, görebilmenin zamanıdır. Bundan, tüm günahlarının bu anlayıştan kaynaklandığın görebilir. Hazırlık yaparak ve yeterlilik edinerek Yaradan’a günahlarının affı için geldiği zaman, kusurun gerçek ölçüsünü üstlenebilir. Yani, hangi yolla Kral’ın ihtişamını kirlettiğini ve Yaradan’dan ne isteyeceğini bilecektir. Ne günah işlediğini, tekrar günah işlememek için hangi düzeltmeleri yapmak zorunda olduğunu bilecektir.

9) Rabaş, Makale 4, Çalışmada Yardım Almak ve Affedilmek İçin Dua Etmek Nedir? (1988)

Eğer kişinin duası daima dudaklarında değilse, yani Yaradan’ın ona yardım edebileceğine ve O’ndan talepte bulunan herkesi Yaradan’ın duyduğuna, büyük küçük herkesin O’nun önünde eşit olduğuna, yani herkesi cevaplayacağına gerçekten inancı yoksa bu durumda duası tam değildir. Bu nedenle günahları için af dilemelidir, Yaradan’dan gerekli olan yardımı talep etmediği için.  Her ne kadar çalışmada başka gerçekçi cevaplar varsa da kişi almanın değil de ihsan etmenin yolunda yürümek istediği zaman, temelde günah kişinin kötülüğün üstesinden gelmek için Yaradan’dan istememesidir. Bunun için af dileyip, burada yardım isteyecektir

10) Rabaş, Not 244, Tövbe

Tövbe, günah işlenmeden önceki Adam HaRişon’a atıfta bulunur, ancak günah nedeniyle uzaklaştırılmıştır. Şu nedenle, herkes Adam HaRişon’un ruhunun bir parçası olduğu için maneviyata bir kez daha yaklaşmalıdır.

11) Rabaş, Makale 13, Yaradan ve Şehina’nın Birleşmesi ile Tüm Günahların Kefareti Ödenir (1990)

Kişi tövbe ettiğinde, kendi üzerine aldığı bu tövbe nedir? Kişi bundan sonra her şeyi kendi iyiliği için değil Yaradan için yapacağını, yani tüm eylemlerinin ihsan etmek için olacağını söylemesidir, buna “form eşitliği” denir. Böylece, tövbe yoluyla, ruhunun kökü olan Malkut’un da, Yaradan denen, veren ZA gibi, sadece ihsanda olmasına neden olur.

Buna “Yaradan ile Şehina’nın birleşmesi” denir. Yani, Yaradan’ın veren olduğu gibi, “Şehina” olarak adlandırılan Malhut da ihsan etmek için çalışır. Doğal olarak, Yaradan, Malhut’a bahşedebilir ve sonra bolluk aşağıya doğru genişler. Bu, günah yoluyla yukarıda ayrılığa neden olan bir kusurun meydana geldiği sonucu çıkar. Şimdi tövbe ile ayrılık düzeltildi ve birleşme yapıldı.

12) Rabaş, Makale 1, Çalışmada, “Bizim Senden Başka Kralımız Yok,” Nedir? (1991)

Öncelikle şunu deriz, ‘Babamız, Kralımız, Senin önünde günah işledik’. Şöyle ki, kişi ‘Senden başka Kralımız yok’, yani yalnızca Yaradan bu gücü verebilir diyemez. Ve kişi, onun gücünün içinde olmadığını nasıl bilir? Bu nedenle, kişi ilk olarak yapabildiği her şeyi yapmalıdır, yazıldığı gibi, ‘Elin ve gücünle yapabileceğin her şeyi yap’.

O zaman kişi, Yaradan’dan ne kadar uzak olduğunu, yani Yaradan adına hiçbir şey yapamadığını hissettiği bir koşula gelir. Daha sonra kişi, Tora ve Mitzvot’u izlemesine rağmen, halen bir günahkâr olarak kabul edildiğini hisseder, çünkü, Yaradan adına çalışmadığını görür. Bu nedenle, kişi, öncelikle ‘Babamız, Kralımız, Senin önünde günah işledik’ demelidir. Kişi, Tora ve Mitzvot’u izlese bile, Yaradan adına hiçbir şey yapmayarak günah işlediğini hisseder.

Daha sonra kişi, bütün kalbiyle ‘Babamız, Kralımız, Senin önünde günah işledik’ der. Başka bir deyişle, yalnız Yaradan, O’nu bizim Kralımız yapabilir, böylece biz Kral’a hizmet ettiğimiz ve ödülümüz bu olduğu, Kral’a hizmet etme ayrıcalığına sahip olduğumuz için çalışabiliriz.

13) Rabaş, Makale 3, “Gözyaşı Kapısı ile Geri Kalan Diğer Kapılar Arasındaki Fark Nedir (1989)

“Duanın kapıları kilitlendiğinde gözyaşları kapıları kilitli değildir.” O halde, gözyaşları kapıları ne zaman kilitlenmez? Kişi tüm kapılara gittiğinde ve hepsinin önünde kilitlendiğini gördüğü zaman. Bu durumda, tüm kapıların kilitlendiğini ve Yaradan’a yaklaşma ümidi kalmadığını görünce kalbinden feryat ve gözlerinden yaşlar fışkırır. Bu gözyaşları, gözyaşı kapılarının kilitlenmemesine neden olur.

Ancak, bir kişi tüm kapıların kilitlendiğini görmeden önce, gözyaşları, gözyaşları kapısında kabul edilemez. Bu nedenle, Yaradan’ın kendisini yaklaştırması için hala gerçek bir arzusu olmadığı için gözyaşları kapısı ona kilitlenmiştir. O hala, Keduşa’ya kendi başına da yaklaşabileceğini düşünüyordur. Sonuç olarak, duası eksiktir, bu nedenle Yaradan’ın kendisine yardım etmesine gerçekten ihtiyacı vardır.

14) Rabaş, Makale 3, Gözyaşı Kapısı İle Diğer Kapılar Arasındaki Fark Nedir (1989)

Eğer kişi günahkâr olduğunu bilirse, “günahkâra yaşarken ölü denir,” sözünde olduğu gibi, onu hayatın hayatından ayıran alma arzusunun kontrolü altına yerleştirilmiş olduğunu farkına vardığı zaman, bununla kapıya vurur ve tövbe etmek ister. Şöyle ki, yukarıdan ona yardım edilmesini ister ki böylece kendini-sevmekten çıksın ve tüm kalbiyle Yaradan’ı sevebilsin. Öyle ki, Yaradan’ı seveceği yerde kendisini sevdiği için kendinin günahkâr olduğunu hisseder.

Bunu takiben, onun kapıya vurmasından şunu anlarız, Yaradan’ın onu kendi kötülüğünden alıp O’nun yakınına getirmesi için yapması gerekeni yapar. Buna “gerçek gözyaşı,” denir. Bu açıklamamızın anlamı şöyledir, “Kapı kilitliyken bize kapıyı aç.” Şöyle ki tüm kapıların kilitli olduğunu görür ve kapıya vurmaya başlar.

15) Rabaş, Makale 2, Çalışmada, “Ey İsrail, Efendine Tanrına Geri Dön,” Nedir? (1991)

Kişi Yaradan’a dua eder ve der ki, “Bana yardım etmek zorundasın, çünkü ben herkesten daha kötüyüm, zira kalbimi alma arzusunun kontrol ettiğini hissediyorum ve bu yüzden de benim kalbime Keduşa’dan hiçbir şey giremez. Ben lüks bir şey istemiyorum, tek istediğim Yaradan uğruna bir şey yapabilmek ve buna hiçbir şekilde muktedir değilim, bu nedenle yalnız Sen bana yardım edebilirsin. Bununla şu yazılanı yorumlamalıyız, “Yaradan kalbi kırık olana yakındır.” Bunlar Yaradan’ın yardımını isterler ki böylece kalpleri kırık olmasın, bütün olsun. Bu ancak eğer kişi ihsan etmekle ödüllenirse olabilir. Bu nedenle, kişi Yaradan’dan ona ihsan etme arzusu vermesi için dua eder, zira bu dünyada başka bir şeyden değil, yalnız Yaradan uğruna çalışabilme becerisinden yoksun olduğunu görür. Bu yüzden yalnız Yaradan’a yakın olmayı talep eder, şöyle bir kural vardır, “ölçüsüne göre ölçülür.” Bu nedenle Yaradan onu yakınına getirir. “Yaradan kalbi kırık olana yakındır,” sözlerinin anlamı budur.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,097