12 Şubat 1972
“O sana dedi ki, ‘Ey insan, iyi olanı ve adaleti yerine getirmekten, merhameti sevmekten ve Efendi’n Tanrı’nın yanında gizlilik içinde yürümekten başka, Efendi’n senden ne ister’” (Mika 6).
“Gizlilik içinde yürümek” gizli olan, görünmeyen bir şey anlamına gelir. Görünür olan bir şeye “ifşa olmuş” denir, yani herkesin, dostunun ne yaptığını görebildiği, ancak dostunun ne düşündüğünü göremediği eylemlerdir. Dostu ona düşüncelerini söylediğinde bile, bunun onun gerçek düşüncesi olup olmadığı hala kesin değildir.
Örneğin, bir servet yapmış ve daha sonra bunu dini bir kuruma bağışlayan ve gazetelere ilan vermeleri koşuluyla bu büyük meblağı kendilerine vermek istediğini söyleyen bir kişi. Tanınmak ve büyük saygı kazanmak için, büyük meblağı bağışlamaya değer olduğunu söyler.
Ancak, niyetinin saygı olduğunu açıkça söylese bile aksi de olabilir. Yani, o kadar zengin olmasa da, bu kadar büyük bir meblağ vererek, Hak’tan yana bir iş yaptığından dolayı itibar görmemek için de bunu yapmak isteyebilir ve yine Tora’nın öğrencilerini destekleme emri onun gözünde önemli olduğu için de parayı bağışlayabilir. Ama insanların Yaradan için çalıştığını söylememesi ve Hak’tan yana bir iş yaptığından dolayı saygı duyması için, niyetinin saygı olduğunu söyler. Bu nedenle kendisine saygı gösterilmeyecektir. Bundan, bir düşüncenin ifşa edilemeyeceği sonucu çıkar. Bilakis, ifşa olan şey sadece eylemlerdir. Bu nedenle ayet, niyet anlamına gelen “gizlilik içinde yürü” der, böylece bu “Efendiniz Tanrınız ile” olacaktır, yani o kişi niyetin Yaradan için olduğunu görmelidir.