e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Sabah Dersi Materyalleri > Kabala Kütüphanesi > Sabah Dersi 2021 > Sabah Dersi Materyali – Firavun Yaradan’ı Yakına Çekti – 25 Mayıs

Sabah Dersi Materyali – Firavun Yaradan’ı Yakına Çekti – 25 Mayıs

1) Zohar, BeŞalah, 65-67

“Ve Firavun yakına çekti, ”, savaş için tüm ordusunu ve araçlarını feda ettiği anlamına gelir [Hikriv, hem“ yaklaştırıldı ”hem de“ feda edildi ”anlamına gelir].Aynı zamanda Firavun’un da İsrail’i tövbe etmeye yaklaştırdığını öğrendik. Bu nedenle “Ve Firavun yakına çekti” diye yazılmış “Ve Firavun yakına getirdi,” diye yazılmamıştır. […]

İsrailler denize yaklaşıyorlardı ve önlerindeki denizde fırtına çıktığını gördüler, dalgaları yukarıya doğru güçleniyordu. Korktular. Gözlerini kaldırdılar ve Firavun’u ve ordusunu gördüler, yayları ve okları gördüler ve büyük bir korkuya kapıldılar. “Ve İsrail çocukları feryat etti.” Kim İsrail çocuklarını cennetteki babasının yakınına çekti? Firavuz çekti, yazıldığı üzere “Ve Firavun yakına çekti.”

2) Baal HaSulam, Şamati 86- Ve Onlar Arei Miskenot (Ambar Şehirler) İnşa Ettiler

“Firavun onları yakına getirir,” sözünün anlamı şudur: Burada açıklanan onun İsrail halkını kasten tövbeye getirdiğidir, böylece daha sonra her şeyi onlardan kendi otoritesine almak için. Bu nedenle Ari, “Firavun aşağıdakilere inen bolluğun hepsini emer,” diye yazmıştır. Bedenin başı olarak kabul edilen hem enseden (Oref) ve hem de boğazdan (Garon), yani alma kapları içindeki her şeyi emer.

3) Rabaş, Makale 13, Firavun’a Doğru Gel -2 (1986)

Şöyle yazılmıştır, “Firavun’a doğru gel, çünkü onun kalbini ve onun hizmetkârlarının kalplerini katılaştırdım, böylece Benim bu işaretlerimi onların ortasında gösterebilirim.”

Bir soru ortaya çıkar, “Neden Yaradan Firavun’un kalbini katılaştırdı?” Metin şöyle cevaplar, “Böylece Benim bu işaretlerimi onların ortasında gösterebilirim.” Ve yorum şöyledir, “Neden Yaradan insanın kalbini sertleştirdi ve kişi kötü eğilime karşı savaşını kendi başına kazanamaz?”

Cevap şudur, böylece insan Yaradan’a haykıracak ve bu sayede Kli’ye (arzuya) sahip olacaktır. Ve sonra Yaradan, Tora’nın harflerini onun, Kli’nin içine yerleştirebilecektir. Bu, Yaradan’ın kişiye yardım olarak verdiği ruhtur.

4) Rabaş, Makale 14, Pesah, Matza ve Maror Arasındaki Bağlantı (1987)

Firavun’un kalbi üstteki ışıklara ihtiyaç duyulmasını sağlamak için katılaştırıldı. Şayet zorlu bir çalışmaya sahip olmasalardı büyük ışıklara ihtiyaç duymazlardı.

Birine karşı eliyle veya sopayla kavga edecek olan kişinin, diğerinin kendisine karşı bir tank veya top kullanmasına gerek yoktur. Bu nedenle altta olanın büyük ışıkları almaya ihtiyaç duyması maksadıyla, kişinin onları kırmak için büyük ışıkları çekmek zorunda olduğu güçlü Klipot (kabuklar) ile yüzleşmesi gerekir. Aksi taktirde kişi azla yetinecektir. Dolayısıyla Firavun’un kalbinin katılaştırılması onların büyük ışıkları çekmelerine neden oldu.

5) Rabaş, Makale 41, Çalışmada, Kişinin Topuklarıyla Çiğnediği Hafif Mitzvot Nedir? (1990)

Milletlerin kötülüğü, insanın kalbindeki kötülük demektir. Kişi onu yenemez ve ona yardım etmesi ve Mısır Kralı Firavun’un yönetiminden kurtarması için Yaradan’a haykırmak zorundadır. Ona nasıl yardım eder? Zohar’da söylendiği gibi, “kutsal bir ruhla.” Bu, her yardım istediğinde kutsal bir ruh aldığı anlamına gelir.

6) Rabaş, Makale 16, Çalışmada, Canlılığın Eksikliği ve Sıkı Çalışma, Nedir? (1990)

Özellikle tüm kötülük ifşa olduğunda, tam bir ışığın parlayabileceği tam bir Kli vardır. Yaradan’ın yukarıdan, kişinin kalbini sertleştirdiğini, yani “arzu” denen kalbin her seferinde ihsan etme işine daha güçlü bir şekilde direndiğini görüyoruz. Bunun nedeni, sıkı (zorlu) bir çalışmaya ihtiyacımız olmasıdır, çünkü yalnızca çok çalışmanın çektirdiği acılar, bu ıstıraplar, kişinin Mısır Kralı Firavun’un yönetiminden çıkmasına yardım etmesi için tam bir arzuyla Yaradan’a bir haykırışa neden olur. Yani, özellikle alçak bir durumunda,  kişi diğer tüm insanlardan daha kötü olduğunu hissettiğinde, ona yardım etmesi için tüm yüreğiyle Yaradan’a haykırışa gelir.

7) Rabaş, Makale 15, Çalışmada “O’nun Benim İçin Bir Mucize Yaptığı Yer,” Kutsaması Nedir? (1991)

Sürgün meselesinde, kişinin sürgündeyken hissettiği, sürgüne göre değil, sürgünde olmaktan dolayı hissettiği kötülük ve ıstıraba göre ölçülür. Zira kişi köle sahibinin kontrolünde olmaktan ıstırap çeker, çünkü onun her talebini yerine getirmek zorundadır ve yapmak istediği şeyi yapmaya hakkı yoktur, daha doğrusu kendi bedenindeki dünya ülkelerine hizmet etmek ve her şeyi onların talebine göre yapmak zorundadır. Ve kişinin ona karşı koyacak gücü yoktur, hissettiği ıstırap ölçüsünde ondan kaçmak ister ve bu ölçüde kişi, kurtuluştan sevinç duyabilir.

8) Rabaş, Makale 18, Çalışmada Şabat’taki Konuşma Neden Haftanın Diğer Günlerindeki Konuşma Gibi Olmamalıdır? (1990)

İsrail halkı kötülükten kaçamayacaklarını, yani kötülüğün (kötü eğilimin) gücünün her tarafta olduğunu gördükleri ve doğaları gereği bir kurtuluş görmedikleri bir duruma geldiklerinde, bu kötü Kli’nin tamamlandı.

O zaman […] Yaradan’ın onlara ışık verdiği zaman gelir ve bu ışık onları yeniden biçimlendirir. Başka bir deyişle, bu yolla, “kendine alma kapları” olarak adlandırılan kötülüğün yönetiminden çıkarlar ve ihsan etme kapları ile ödüllendirilirler. “Bekleyin ve bugün sizin için yapacağı Rabbin kurtuluşunu görün.” Bu, kötünün Kli’si tamamlandığında, üstteki kısımda ışığın açığa çıkması için yer olduğu anlamına gelir. Bu, Yaradan’ın onlara ihsan etme kaplarını verdiği anlamına gelir.

9) Rabaş, 66. Mektup

Haggadah’ın yazarı başlangıçta atalarımızın putperest olduğunu bize anlatır, yani onlar puta tapanların hükmü altındaydı ve sadece Yaradan onları yakınlaştırdı. Fakat eğer putperestlik düzeni altında olduklarını hissetmedilerse, Yaradan’ın onları yakınlaştırdığı söylenemez. Yalnızca kişi Yaradan’dan uzaklaştığında Yaradan’ın onu yakınlaştırdığı söylenebilir, çünkü yokluk daima varlıktan önce gelmelidir, yokluk kap, varlık ise yokluğu ve karanlığı dolduran ışıktır.

10) Rabaş, Makale 15, Çalışmada, Mısır’ın Vekili Düşmeden Önce, Onların Haykırışları Cevaplanmadı Ne Demektir (1990)

İsrail’in çocukları Mısır’ın onları köleleştirdiğini ve Yaradan’a inanmalarını engellediğini düşündükleri ölçüde, gerçekten Mısır’da sürgündeydiler. Bu nedenle, kurtarıcının tek işi onlara burada başka hiçbir gücün olmadığını, “bir elçi değil, Ben’im”, diyerek O’ndan başka bir güç olmadığını ortaya çıkarmaktı. Bu gerçekten de kurtuluş ışığıydı.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,093