e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Kabala Kütüphanesi > Kongre Materyalleri > Dünya Kabala Kongresi 2020 – Hayatın Köküne Bağlanmak

Dünya Kabala Kongresi 2020 – Hayatın Köküne Bağlanmak

(Alıntılar Rav tarafından sadeleştirilmiştir)

DERS 1: Burada Toplandık

1) Rabaş, Makale 10, Kişinin Reenkarne Olmamak İçin Ulaşması Gereken Derece Nedir? (1984)

Tüm ruhlar, Adam HaRişon’un ruhundan uzanırlar çünkü Bilgi Ağacı günahını işledikten sonra, onun ruhu 600.000 parçaya bölündü. Bunun anlamı şudur; Adam HaRişon’un Cennet Bahçesi’nde sahip olduğu tek bir ışık, pek çok parçaya yayıldı.

2) Baal HaSulam, 4. Mektup

Yaradan’ın kutsandığı yere gitmemen ve ruhundan düşen tüm o zayıf organları toplayıp tek bir beden haline getirmemen dışında hiçbir eksikliğin yok.

3) Rabaş, Makale 3, Dost Sevgisi -1 (1984)

Kardeşlerimle yani dost sevgisinin olduğu bir grupla beraber, Yaradan’ın evine giden yolu çıkabileceğim. Bu yola “ihsan etme yolu” denir ve bu yol, doğamıza aykırıdır. Bunu gerçekleştirebilmek için, herkesin dostuna yardım edebileceği, dost sevgisinden başka bir yol yoktur.

4) Rabaş, Makale 1, Toplumun Amacı 1 (1984)

Burada, Yaradan’a ihsan etmeyi amaçlayan bir toplum kurmak için toplandık. Ve Yaradan’a ihsan etmeyi başarmak için, “başkalarını sevmek” denilen insana ihsan etmek ile başlamalıyız. Ve başkalarını sevmek, kişinin yalnızca kendisini iptal etmesiyle mümkün olur. Bu nedenle bir taraftan her insan kendini düşük hissetmeli, diğer taraftan Yaradan’ın bize, hepimizin Yaradan’ın aramızda olmasını hedeflediği bir toplumda bulunma şansı verdiği için gurur duymalıyız.

5) Rabaş, Makale 6, Dost Sevgisi 2 (1984)

Grupta herkes, birbirinin önünde kendilerini iptal ettiği zaman, onlar tek bir beden haline gelirler ve her biri, diğer herkesin gücüne sahip olur. Eğer herkes kendini iptal edip kendi arzusunu değil, dostlarının arzusunu yerine getirmeyi düşünürse, bu yolla “ihsan etme arzusu” denen, yeni bir nitelik kazanır. Böylece dost sevgisinden Yaradan sevgisine ulaşabilir yani Yaradan’a memnuniyet vermek isteyebilir.

6) Rabaş, Makale 14, Dost Sevgisi İhtiyacı (1988)

Dostlarla birleşmede özel bir güç vardır. Aralarındaki birlik sebebiyle düşünceler ve fikirler birinden diğerine geçtiğinden her biri, bir diğerinin gücüyle kaynaşır ve bununla gruptaki herkes tüm grubun gücüne sahip olur. Bu sebeple her insan, bir birey olsa da tüm grubun gücüne sahip olur.

7) Rabbi Kalonymus Kalman Epstein, Maor VaŞemeş, VaYechi

Toplantının temel amacı, herkesin tek ve bir olarak birleşmesi ve Yaradan’ı aramasıdır. Ve eğer on taneden fazla iseler, kesinlikle Yaradan’ın daha büyük bir ifşası olacaktır. Herkes dostları ile toplanır ve onlardan Yaradan’ı nasıl bulacağını duyar. Kendini dostuna karşı iptal eder, dostu da ona karşı aynısını yapar, herkes böyle yapmalıdır. Böylece Yaradan, onları kendi yakınına çeker ve onlarla birlikte olur.

8) Rabaş, Makale 8, Kendin İçin Bir Öğretmen Yap ve Kendine Bir Dost Satın Al -2 (1985)

O insanların, dost sevgisiyle uğraşan tek bir grup olarak birleşmeye hemfikir olmalarındaki neden, her birinin, görüşlerini birleştirebilecek tek bir arzuya sahip olduklarını hissetmeleridir, böylece başkalarını sevmek için güç kazanırlar çünkü aralarında o kadar büyük bir mesafe olmadığını anlarlar. Dolayısıyla her biri, diğerleri yararına ödün verebilir ve bunun etrafında birleşebilir.

9) Rabaş, Makale 17, Toplantının Gündemi -2 (1986)

Kolektifin sayısı arttıkça, kolektifin gücü daha etkili olur çünkü Yaradan’ın önemine ve yüceliğine dair daha güçlü bir ortam oluşur. O zaman, herkes Yaradan’a ihsan etmeyi büyük bir kısmet olarak görür ve Yaradan’a hizmet etmekle ödüllendirilmiş insanlar arasında olma ayrıcalığına sahip olduğunu hisseder. O anda, kişinin yaptığı her küçük şey, onu, şimdi Yaradan’a hizmet edecek bir şeylere sahip olmanın neşe ve zevkiyle doldurur.

10) Likutey Halahot, Sinagogun Kuralları, 1

Ruhların yükselmesinin ve tamamlanmasının koşulu, tüm ruhların birleşmesi ve tek olmasıdır, böylece onlar Keduşa’ya yükselirler çünkü Şehina tek ve birdir. Bu nedenle dua genel olarak tüm toplum için olmalıdır. Birlik olmak zorundayız çünkü orada (birlikte) ruhlar toplanır ve duanın tamamlanması budur.

DERS 2: O’ndan Başkası Yok

1) Baal HaSulam, Zohar Kitabı’na Giriş, Madde 39

Yaradan’ın, yaratmış olduğu yaratılış için arzuladığı amaç, yarattıklarına ihsan etmektir, böylece yaratılanlar, O’nun doğruluğunu ve yüceliğini ve onlar için hazırlamış olduğu tüm haz ve mutluluğu almış olurlar.

2) Baal HaSulam, TES, İçsel Yansıma, Madde 8

Tüm gerçeklik, ıslahın sonuna kadar, tek bir düşünceden doğmuş ve yaratılmıştır. Bu tek düşünce tüm işleyişi yapar, tüm işleyişlerin özüdür, tüm işlerin özüdür. Kendi başına tam bir mükemmelliktir ve ardından koşulan ödül, budur.

3) Baal HaSulam, Ohr Bahir, Ohr Yaşar, Ohr Hozer

O yüceliği ile, yaratılmış olanlarda idrak oluşması için bir taktik icat etti. Bilgeler bu taktiği “karanlık” diye adlandırdılar. Bu ışığın engellenmesi ve bizim onu zayıf olarak algılamamızdır ve böylece biz bunu karanlık olarak algılarız ve ışığın algılanmasının nedeni budur yani bizim aydınlığı algılamamız, tamamen karanlığın içinde olur.

4) Rabaş, 76. Mektup

O’nun her şeyi doldurduğuna ve her şeye neden olduğuna inanmak için seçimimiz olsun diye, Yaradan gizlemeyi yaptı. Kişi bir kere bu seçimi yaptığında Yaradan kendini ona ifşa eder, o zaman kişi, Yaradan’ın dünyayı kontrol ettiğini görür. Bu durumda, insan, Yaradan’ı kendisine ve tüm dünyaya hükümdar yapar.

5) Zohar, Zohar Kitabına Giriş, Gelinin Gecesi, Madde 138

Yaradan’dan üstü örtülmüş kötülük görmemesi bir kuraldır. Bu nedenle kişi kendini kötü hissettiğinde, Yaradan’ın ona yol gösterdiğini inkâr eder ve yüksek Operatör aynı ölçüde ondan gizlenmiştir. Bu, dünyadaki en büyük cezadır. Böylece O’nun yol göstericiliği ile ilişkili olarak iyi ve kötü algısı, beraberinde ödül ve ceza algısını da getirir. Yaradan’a olan inancından ayrılmamak için çaba gösteren, Yukarı’nın takdirinden kötü bir tat alsa bile ödüllendirilir. Ve eğer çaba göstermezse Yaradan’a olan inancından ayrıldığı için cezalandırılacaktır.

6) Baal HaSulam, Zohar’ın Tamamlanması İçin Bir Konuşma

Nasıl ki Yaradan, kendisi mevcut mu, yarattıklarını gözetiyor mu diye düşüncelere dalmazsa, benzer şekilde, form eşitliğiyle ödüllenmek isteyen kişi de bu meseleleri düşünmemelidir. Bunun yerine tüm çalışmanız Yaradan rızası için olmalıdır; Dvekut’a getirmeyen hiçbir şey yapmayınız. Başka bir deyişle tüm eylemleriniz, başkalarına ihsan etmek üzerine olmalıdır; bu, tam bir Dvekut’tur.

7) Rabaş, Makale 3, Gerçeğin Ve İnancın Anlamı (1985)

Bize mantık ötesi inanç yolu verilmiştir yani hislerimizi ve aklımızı dikkate almayız. Doğrusu şudur; Yaradan kesinlikle her şeyi görür, benim için iyi olanı bilir. O, olduğum aşamamı hissetmemi ister ve ben kendimi nasıl hissettiğimle ilgilenmem çünkü ihsan etmek için çalışmak isterim. Çalışmamda bütünlük olmadığını hissetmeme rağmen yine de üst olanın Kabında yani üst olanın perspektifinden ben kesinlikle bütünüm.

8) Baal HaSulam, Şamati 33, Haman İle Kefaret Günlerinin Hisseleri

Gerçekten de bilmemiz gereklidir ki kişiye, sanki “İyi ve İyilik yapan” bir rehberliğe karşıt gibi görünen her şey, sadece insanı bu çelişkileri aşmak için, Üst Işığı çekmeye zorlamak için vardır. Bu durumda, çelişkiler var olduğunda kişi, “Yaradan´ın Yüceliği” koşulunu genişletir. O zaman bu çelişkiler iptal olur. Bundan çıkan sonuç, Yaradan’ın yüceliğini uzağa çekmeye sebep olan, bu yargılamalardır.

9) Baal HaSulam, Şamati 19, “Manevi Çalışmada Yaradan Bedenlerden Nefret Eder” Ne Demektir?

Kişi, çalışmasını engelleyen alma arzusunun kendisine Yaradan’dan geldiğine inanmalıdır. Yaradan alma arzusunu, ifşa etmeyi güçlendirmek için verir, zira alma arzusu uyandığı zaman, çalışma için yer vardır, böylece kişi Yaradan ile temas eder ve O’ndan alma arzusunu ihsan etme çalışmasına çevirmesi için yardım ister. Böylece kişinin O’na dua etmesi, Yaradan’a memnuniyet verir

10) Zohar, İki Nokta, Madde 121

Bu dünyada tattığımız, O’nun eşsiz ve benzersizliği ile çelişen şeyler, başlangıçta bizi Yaradan’dan ayırsa bile Yaradan’ı memnun etmek için aramızda Arvut’u (karşılıklı sorumluluk) yerine getirmeye gayret ettiğimiz zaman, tüm bu ayırıcı güçler, bağ kurmaya ve O’nun bilgeliğini edinmeye dönüşür; karanlık büyük bir aydınlığa, acı tatlıya döner.

11) Baal HaSulam, 18. Mektup

Sabah ilk iş uyanır uyanmaz, kişi, Yaradan ile Dvekut’a çekilmeli, kalbini O’na açmalı ve kendisini Dvekut’tan ayrılmaktan korumasını, O’nunla arasındaki ayrılığı kaldırmasını istemelidir. Yabancı formlar kişiye geldiği zaman, hatırlar hatırlamaz, kişi kalbini Yaradan’a dökmeli ve Dvekut’tan ayrılmaktan korumasını istemelidir; böylece Yaradan’ın arzusu, kişi tarafından yerine getirilmiş olur.

DERS 3: Karşılıklı Sorumluluk

1) Baal HaSulam, Zohar’ın Tamamlanması İçin Bir Konuşma

Beden organlarıyla birlikte birdir. Bedenin tümü her bir organıyla ilgili düşünceler ve hisler değiş tokuş eder. Ama eğer bir organ bedenden kesilirse iki ayrı organ olurlar; bedenin geri kalanı ayrılmış olan organın ihtiyaçlarını artık bilemez ve organ da bedenin yararına olan düşünceleri bilip, ona hizmet edemez. Ancak eğer, tekrar birleştirilirlerse, organ yeniden bedenin geri kalanının düşüncelerini ve ihtiyaçlarını bilir ve bedenin geri kalanı da bir kez daha organın ihtiyaçlarını bilir.

2) Likutey Halahot, Hoşen Mişpat, Halahot Arev

Tora ve Mitzvot’u yerine getirmek yalnız Arvut yoluyla mümkün olur, bunun dışında mümkün değildir. Arvut’da herkes dostundan sorumlu olur ki bu Tora’yı yerine getirmenin özüdür ve bu birlik yoluyla olur.

3) Baal HaSulam, Sürüyü Toplamanın Zamanı Değil

Kişi kendisini toplumdan ayırmamalı ve Yaradan’ı memnun etmek için bile olsa, kendisi için talepte bulunmamalı yalnız tüm toplum için talep etmeli. Toplumdan ayrılan ve özel olarak yalnız kendi ruhu için talepte bulunan, ruhunu inşa edemez. Tam tersine ruhuna zarar verir. … Böylece herkes tüm gücünü, Yaradan’a yapılan tüm dualar için toplamalıdır.

4) Rabaş, Makale 2, Dost Sevgisine Dair (1984)

Dostunun kendisini iptal etmek ve başkalarını sevmek için gayret ettiğini görünce kişi, dostunun niyetine dahil olur. Dolayısıyla örneğin, eğer grup on üyeden oluşuyorsa her biri kendini iptal etmeyi, kendinden nefret etmeyi ve başkalarını sevmeyi uygulamak için on güce sahip olur.

5) Rabaş, Makale 2, Dost Sevgisine Dair (1984)

Kişi kalbindeki sevgiyi dostlarına karşı açığa çıkarmalıdır, zira bu onları uyandırır ve böylece onlar da dost sevgisini hisseder ve dost sevgisini daha güçlü olarak uygulama fırsatını elde ederler. Bunun faydası şudur; kişi, dost sevgisini daha büyük bir kuvvetle uygulama gücüne sahip olur çünkü herkesin dost sevgisi gücü, diğerlerininkine entegre olmuştur.

6) Rabaş, Makale 30, Dostlar Meclisinde Ne Aranmalıdır? (1988)

Herkes, gruba yaşam ruhu ve umut verip, enerji aşılamalıdır. Böylece, herkes kendine şunu söyleyebilmelidir, “Şimdi çalışmada temiz bir sayfa açıyorum.” Gruba gelmeden önce, manevi çalışmasının gelişiminde hayal kırıklığına uğramıştır fakat şimdi grup onu yaşam ve umutla doldurmaktadır. Bu nedenle grup vasıtasıyla güven kazanır ve üstesinden gelme gücü edinir.

7) Rabaş, 24. Mektup

Gündüz ve gece, gündüz aşamasını da gece aşamasını da hissettiğinizde, daima tetikte olmalısınız. Alevler kendi kendine yükselene kadar, dostların kalplerini uyandırmalısınız ve böylece üzerinize Yaradan’ın sevgisini uyandırmakla ödüllenirsiniz.

8) Naom Elimeleh, Likutey Şoşana

Kişi daima dostu için dua etmelidir çünkü kişi, kendisi için çalışamaz. Bu yüzden herkes dostu için dua eder, bu yolla her biri diğerine yardım eder ve her ikisi de yardım görür. Bu nedenle herkes birbirinden (Aravim) sorumludur denmiştir. Aravim kelimesi hoş, tatlı kelimesinden gelir çünkü onlar birbirleri için ettikleri dualarla, birbirlerini tatlandırırlar ve böylece duaları kabul görür.

9) Rabbi Nahman of Breslov, Likutey Halahot Hoşen Mişpat

Onlar, Tora’yı edinmek ister istemez kendilerini, tek ve bir olarak birbirlerine dâhil etmelidir. O zaman, kesinlikle her biri dostundan sorumlu olur, zira hepsi bir oldukları için önemlidirler. Zira böylece sevgi ve birlik arzusu bakımından, her biri dostundan memnun kalır ve aralarında form eşitsizliği yoktur. Onunla yukarının arzusuyla birleşecekleri, tek bir arzuya dâhil olurlar, birliğin amacı budur.

DERS 4: Yalnız Onlu Yoluyla Yaradan’a Doğru

1) Baal HaSulam, 600.000 Ruh

Dünyada gerçekten tek bir ruh vardır. Bu aynı ruh, tüm İsrail oğullarında mevcuttur, tıpkı Adam HaRishon’da olduğu gibi; her birinde tam ve tamamdır. Kesilip bölünemez, bu dünyevi şeylere ait bir özelliktir. Ancak, 600.000 ruh ve ruh kıvılcımı dediğimizde, bu sanki her insanın bedeninin gücüyle bölünmüş gibidir.

2) Baal HaSulam, 600.000 Ruh

Dünyasal bedende iki anlayış vardır: (1) İlk anlayışta kişi ruhunu tekil bir organ olarak hisseder ve bunun ortak ruh olduğunu anlamaz. (2) İkinci anlayışta ortak ruhun gerçek ışığı insana tüm aydınlatma gücüyle değil, yalnızca kişinin kendini kolektife döndürüp, ruhunu arındırdığı ölçüde kısmi olarak parlar. Bedenin tam ıslahının işareti, kişinin, ruhunun herkeste var olduğunu hissetmesidir, böylece kendisini birey olarak hissetmez. O zaman ruh tam gücüyle onun üzerinde parlar.

3) Rabaş, Makale 31, Yenika ve İbur Meselesi (1986)

Yaradan çalışmasının giriş kapısı, İbur (döllenme) aşamasıdır yani kişi, kendi “benliğini” iptal eder ve yukarıdakine İbur olarak girer. Bu şekilde Malhut denilen, almak için almak arzusu olan kendini-sevmeyi iptal eder ve Bina denilen, ihsan etme kapları aşamasına girer. Kişi inanmalıdır ki, doğmadan yani ruhu bedene girmeden önce, Yaradan’a yapışıktı ve şimdi geriye dönmek, düşüşünden önce olduğu gibi ona tutunmak için büyük özlem duymaktadır, buna İbur yani insanın tamamen kendini iptal etmesi denir.

4) Rabaş, Makale 28, Topluluk On Kişiden Az Olmaz (1986)

Kabalistlerin yazdığı üzere, her onluda Yaradan vardır. Onuncu Sefira’ya Malhut denir ve yukarıdan bolluğu alır. Ona “alma arzusu” denir ve tüm yaratılmışlar ondan uzanır. Bu nedenle On Sefirot’u içermeyen hiçbir ışık yoktur. Tıpkı manevi derecelere benzer olarak, grup da on kişiyi içermelidir.

5) Rabaş, Makale 1, Toplumun Amacı 2 (1984)

İnsanın kendini iptal etmeden, Yaradan’la Dvekut’a (tutunmaya) erişmesi yani form eşitliğine gelmesi mümkün değildir; bu, kendini sevmeyi iptal etmektir ve doğaya aykırıdır. Bu nedenle yaratılışın amacının gerçekleşmesini engelleyen “kötü eğilim” dediğimiz, alma arzusunu iptal etmek için beraberce çalışıp, büyük bir güç oluşturacak bir topluluğa ihtiyaç duyarız. Bu nedenle grup, bu amacı başarmaları gerektiğine oy birliğiyle hemfikir olan bireylerden oluşmalıdır. Sonra, herkes herkese entegre olduğundan, her biri kendine karşı mücadele edebilecek tek büyük bir güç haline gelir. Birbirine entegre olmak için, herkes diğerlerinin önünde kendini iptal etmelidir. Bu, her birinin dostlarının hatalarını değil, onların erdemliğini görmesiyle başarılabilir.

6) Maor VaŞemeş, Paraşat Ekev

En önemli şey, herkesin kendisini tamamen sıfırlamasıdır, kendisini dostlarının arasında erdemli diye saymamalı ve tamamen sıfırlamalıdır. Eğer her bir dost, kendisinin bu şekilde olduğunu düşünürse üst bereketin ve dünyadaki tüm iyiliğin kapıları onlara açılır.

7) Rabaş, Makale 30, Dostlar Meclisinde Ne Aranmalıdır? (1988)

Dostunun önünde, neden kendini eğmek zorundadır? Eğer “form eşitliği” yoluyla Yaradan ile Dvekut’a erişmek istiyorsa kişi kendini sıfırlamalı ve Yaradan’ı sevdiği noktaya kadar başkaları için yaşamalıdır. Bu yüzden yaptığı şeyleri dostları onu sevsin diye yapmaz, bunun yerine mantık ötesinde gider zira hayat kendisi için yaşamaya değmez.

8) Rabaş, Makale 38, Çalışmada Kutsama Kabının Dolu Olması Ne Demektir? (1990)

Kişi gözleri kapalı, mantık ötesinde, bilgelerin sözlerine inanarak yürüyebilir ve yolun sonuna erişebilir. Buna, ana karnındaki dönem denir, zira kişinin ağzı yoktur. Ana karnındaki, en küçük ve en kısıtlı olan Malhut durumu ve buna İbur denir. Zira kişi gözleri kapalı, mantık ötesinde yürümek zorundadır, beden buna karşı çıkar ve bu nedenle de kişi, sürekli bunun üstesinden gelmek zorundadır. Yukarıdakinin önünde kendini eğer ve yukarıdakinin ona ne isterse yapmasını ister.

9) Rabaş, 42. Mektup

Tora’yı edinmek için, kişi bir grubun içinde olmalıdır, tek bir kalpte tek bir adam oldukları ve herkesin amacının aynı olduğu – Yaradan’a iyilik yapmak – bir grupta. Eğer her biri kendini düşünürse, onlar tek bir adam olamazlar. Ama eğer her biri kendini iptal eder ve yalnız Yaradan’ın hayrını düşünürse, tüm bireyler iptal olur ve tek bir otoritenin altına girerler.

10) Rabaş, 65. Mektup

Kişi, Yaradan’ın ona, O’nun önünde iptal olma arzusu vermesi yani kendi otoritesi altında hiç arzu kalmaması ve içindeki tüm arzunun, sadece Yaradan’a yönelik olması için karar vermelidir. O zaman, Yaradan’dan bunu başarması için yardım ister. Bu demektir ki, aklı ve arzusu Yaradan önünde iptal olmaya hemfikir olmasa da, Yaradan’a O’nun önünde iptal olmak için dua etmelidir. Buna “tam dua” denir.

Bir kez bu giysiyi talep ettiğimde sevginin kıvılcımları içimde ışıldamaya başlar. Kalbim dostlarla birleşmeye özlem duyar ve bana öyle gelir ki, gözlerim dostlarımı görüyor, kulaklarım onların sesini duyuyor, ağzım sevgi ve neşe içinde onlarla konuşuyor, eller kavuşuyor, ayaklar daireler çiziyor ve dünyasal sınırlarımın ötesine geçiyorum. Dostlarım ve benim aramdaki geniş uzaklığı unutuyorum ve aramızda birkaç mil toprak uzanmıyor artık. Bu tıpkı dostlarımın, kalbimin tam içinde durup, neler olduğunu görmeleri gibi ve ben dostlarıma karşı yaptığım küçük eylemlerden dolayı utanıyorum. Sonra dünyasal kaplardan çıkıyorum ve bana öyle geliyor ki dostlarım ve benim haricimde dünyada başka bir gerçeklik yok. Bundan sonra, “ben” iptal oluyor ve onlarla kaynaşıyorum ta ki dostlarımın haricinde dünyada hiçbir gerçekliğin olmadığını hissedene kadar.

DERS 5: Dostunu Kendin Gibi Sev – Nefretten Sevgiye

1) Baal HaSulam, Dünyada Barış

İyi veya kötü, realitedeki her şeyin ve dünyadaki en zararlı şeyin bile, var olmaya hakkı vardır ve dünyadan sökülüp atılmamalı, yok edilmemelidir. Sadece, onu iyileştirmeli ve yenilemeliyiz

2) Zohar, Tetsaveh, Madde 86

Dahası, Tora’nın sözleri yalnız orada yerleşir çünkü şu karanlıktan çıkıp gelen dışında ışık yoktur. Çünkü bu taraf teslim olduğu zaman, Yaradan yükselir ve zaferi büyür. Ayrıca, Yaradan’ın çalışması yalnız karanlıktan dolayıdır, kötünün içinde olandan başka iyi yoktur. Her şeyin mükemmelliğinde iyi ve kötü beraber olduğu için ve kötü iyiyi terk ettiği için. Ve kötülükten çıkan dışında iyilik yoktur. Ve bu iyilikte, Yaradan’ın zaferi artar ve bu işin tamamıdır.

3) Rabaş, Makale 8, Kendin İçin Bir Öğretmen Yap ve Kendine Bir Dost Satın Al – 2 (1985)

Bu insanların, dost sevgisiyle uğraşan tek bir grup olarak birleşmeye hemfikir olmalarındaki neden, her birinin görüşlerini birleştirebilecek bir arzuya sahip olduklarını hissetmeleridir ve böylece başkalarını sevme gücünü edinirler. Dolayısıyla her biri, diğerleri adına ödün verebilir ve bunun etrafında birleşebilirler.

4) Rabaş, 5. Mektup

Dvekut (birleşme) olmadan, kalıcı bir sevgi imkânsızdır ve bu ancak eğer sen, içsel ruhuna yerleşmiş olan “kendini-sevme” denilen kıyafeti “çıkarmaya” çalışırsan gerçekleşir, zira sadece bu kıyafet herkesi birbirinden ayırır. Fakat eğer düz yolda gidersek, birbirini reddeden iki çizgi olarak gördüğümüz bu iki nokta, her iki çizgiyi de içeren orta çizgi olur.

5) Rabaş, Makale 30, Dostlar Meclisinde Ne Aranmalıdır? (1988)

Başkalarını sevmeye dayanan dost sevgisi yoluyla Yaradan sevgisi edinilir. Dost sevgisi, “dostlarım beni sevecek” demek değildir; “dostlarımı sevmek zorunda olan benim” demektir ve bir diğerini sevmek isteyen kişinin, ıslah olmaya ihtiyacı vardır. Dolayısıyla kişi çaba sarf edip, dostunu olumlu yargılarsa bu kişiye istisnasız tüm dostları sevebilmesi için, yukarıdan güç verilir.

6) Zohar, Aherei Mot, Madde 65

“Kardeşlerin de bir arada oturması ne güzel ve ne hoştur.” Başta, onlar birbirini öldürmek istiyor gibidirler. Sonra kardeşçe sevgi koşuluna gelirler. Yaradan onlar hakkında ne der? “Kardeşlerin de bir arada oturması ne güzel ve ne hoştur.” “De” kelimesi Yaradan’ın da onlarla birlikte oluşuna işaret eder.

7) Baal HaSulam, 5. Mektup

Bozuklukların ortaya çıkmasına seviniyorum, henüz ortaya çıkmamış gizli bozukluklar için üzüntü duyuyorum çünkü gizli bozukluklar için ümit yoktur, ortaya çıkması ise yukarıdan gelen büyük bir kurtarılıştır. Bu yüzden ortaya çıktıkları zaman mutlu oluyorum çünkü gözlerini onlara dikersen, hepsi bir kemik yığınına dönüşür.

8) Rabaş, Makale 22, Tüm Tora Tek Bir Kutsal İsimdir (1985)

Çalışmada, her üstesinden gelişe “yürümek” denir ve kuruş kuruş birbirine eklenir. Bunun anlamı şudur; üstesinden geldiğimizde, her defasında bereketin alınacağı Kli (kap) haline gelmek için, gereken ölçüye ekleme yapmış oluruz. Üstesinden gelmek demek, alma kabından bir parçayı alıp, ihsan etme kabına eklemek demektir. Bu, Aviut’un (alma arzusunun) üzerine koyduğumuz Masah (perde) gibidir. Eğer kişinin alma arzusu yoksa üzerine Masah koyacağı bir yeri de yoktur. Bu nedenle kötü eğilim, bize yabancı düşünceler getirdiğinde bu düşünceleri alma ve onları mantık ötesi yükseltmenin zamanıdır.

9) Zohar, İki Nokta, Madde 121

Bu dünyada tattığımız, O’nun eşsiz ve benzersizliği ile çelişen şeyler, bizi Yaradan’dan ayırır. Gene de bize emredildiği gibi Yaradan’ımızı memnun etmek için, sevgi ile Tora ve Mitzvot için tüm ruhumuz ve gücümüzle çaba gösterdiğimiz zaman, üstesinden geldiğimiz her çelişki Yaradan’ı edinmek için bir geçit haline gelir. Çünkü her çelişkide, O’na erişmede özel bir dereceyi ifşa eden özel bir nitelik vardır.

10) Likutey Tora, Nitzavim 44b

Antlaşma yapmak yoluyla onların sevgisi sonsuz olacak. Mantıken sevgi sona ermek durumundadır ama gene de antlaşma yaptıkları için, onların sevgisi sonsuza kadar sürmek zorundadır. Bu sevgi, bu sarsılmaz bağ tüm suçları örtecektir, zira onlar tek bir beden gibi bağlanmanın anlaşmasını yapmışlardır. Kişi, nasıl kendini sevmekten vaz geçemez ise dostunu sevmekten de vaz geçmeyecektir.

DERS 6: Oğullarım Beni Yendi

1) Rabaş, 8. Mektup

Günün sonunda, onlar, belli bir yerde, belli bir liderin yönetimi altında olmak için bir araya gelen bir grup insandır. Bu küçük topluluk, insanüstü bir cesaretle onlara karşı olanlara göğüs gererler. Gerçekte bu grup, güçlü bir ruha sahip cesur insanlar ve bir adım bile geri çekilmemeye kararlılar. Birinci sınıf savaşçılar, kanlarının son damlasına kadar eğilimleriyle savaş halindeler ve tek arzuları, Yaradan’ın zaferi için savaşı kazanmaktır.

2) Breslov’lu Rabbi Nahman, Meşivat Nefeş (Ruhun Yenilenmesi) Madde 40

Kötü eğilime karşı olan savaş, çok uzun bir savaştır ve en önemlisi güçlenmektir. Kişi hayatın içinde yürürken, çok güçlü olmalı ve asla vaz geçmemelidir. Savaşı bu şekilde kazanır çünkü kişi kendi başına yenemez. Aksine, “Yaradan’ın yardımı olmasaydı, üstesinden gelmezdi.” Bunun yerine kişi, tek silahı olan duası ile kendini güçlendirmeyi sürdürmelidir. Kişi, dua ve Yaradan’a yakarışıyla kendini güçlendirdiği sürece, savaşı kazanır.

3) Baal HaSulam, Şamati 5, Lişma Yukarı’dan Gelen Bir Uyanıştır ve Neden Aşağıdan Bir Uyanışa İhtiyaç Vardır?

İhsan etme niteliğine erişmek için, dünyada mümkün olan her şeyi yapmak gerekir. Bundan sonra kalbin derininden dua edilebilir ve Yaradan bu duayı duyar. Bununla birlikte, ihsan etme niteliğine ulaşmak, tamamen hiçbir şey almadan, ihsan etmek için çalışmak istemek için çaba sarf ederken, arzularının buna razı olmadığını görmeye başlar. Bu nedenle Yaradan’dan, koşulsuz olarak kendini O’nun kölesi yapmasını istemekten başka seçeneği yoktur.

4) Rabaş, Makale 37, Tora Nedir ve Çalışmada Tora’nın Yasası Nedir? (1991)

Kişi, kendi iyiliği için değil ama her şeyi Yaradan uğruna yapmak istediğinde, bedeni tüm gücüyle direnir. Öyle ki, alma arzusunu ölüme bırakmadan önce, ihsan etme niteliği olan maneviyatla ödüllendirilemez. Bununla birlikte, kişi alma arzusunun doğasına karşı gitme gücüne sahip olabilmesinin, imkânı olmadığını görür. O zaman, Yaradan’a dönmekten başka seçeneği yoktur çünkü sadece O, alma arzusunun üstesinden gelmek için güç verebilir.

5) Baal HaSulam, Şamati 19- Çalışmada, “Yaradan Bedenlerden Nefret Eder” Ne Demektir?

Kişi, çalışmasında ona engel çıkaran alma arzusunun, Yaradan’dan gelmekte olduğu gerçeğine inanmalıdır; Yaradan, bunu ona alma arzusunu ifşa etmesi için vermektedir. O zaman, alma arzusunu ihsan etmek üzere çalışmaya çevirmesine yardım etmesi için, Yaradan ile yakın temasta olmak için, çalışmasına yer vardır. İhsan etme niyeti için dua ettiği ve form eşitliğinde olduğu ölçüde Yaradan’a memnuniyet verir.

6) Rabaş, Çalışmada, “Meyvesini Bu Dünyada Yiyip, Özünü Sonraki Dünya İçin Saklamak” Ne Demektir?

Yalnız, “çalışmadan kaçmak istiyorum ama gidecek bir yer yok, zira hiçbir şey beni tatmin etmez” diyenler, bu çalışmadan çıkmazlar. Çıkışları ve inişleri olmasına rağmen vaz geçmezler. Yaradan’a, O’na ihsan etme çalışmasında ilerlemediklerinden dolayı yakarışta bulunurlarsa, alma arzusunun kontrolünden çıkıp, ihsan etme çalışmasına girmekle ödüllendirilirler.

7) Rabaş, Makale 21, Çalışmada Tora’nın Karanlıkta Verilmesi Ne Demektir? (1988)

Kişi hayatındaki karanlığı hissettiği zaman, ıslah eden ışık denen “Tora”yı almaya uygun hale gelir. O zaman, ihsan etme kaplarını edinir ve onlar aracılığıyla yaratılıştaki tüm iyiliği keşfeder. Bunun sonucu olarak, Tora, özellikle alma arzusunun onları kontrol ettiğini hisseden; bunu karanlık olarak hisseden ve alma arzusunun karanlığından çıkmaya ihtiyaç duyan kişilere verilir.

8) Baal HaSulam, 57. Mektup

Kişinin bu dünyada, kendi gücüyle umutsuzluğa düştüğünden daha mutlu bir durum yoktur. Yani zaten yapabileceğini hayal edebileceği her şeyi yaptı ve çalıştı, ancak hiçbir çözüm bulamadı. O zaman Yaradan’ın yardımı için, tüm kalbiyle dua etmeye hazırdır çünkü kendi çalışmasının ona yardım etmeyeceğinden emindir. Kişi, mümkün olan her şekilde çaba gösterdiğinde ve hayal kırıklığına uğradığında, ancak o zaman, gerçek düşkünlüğe girer ve sonra duası tamamlanır ve cevaplanır.

9) Rabaş, Makale 5, Çalışmada, “Erdemlinin İyi Amelleri Nesillerdir” Ne Demektir? (1991)

Yaradan yararına iyi işler yapabilmek için bize güç vermesini, O’ndan rica ederiz. Ve eğer O bize yardım etmezse, tüm işlerimiz kendi menfaatimiz için olacaktır. Bu nedenle bize yardım etsin ki O’nun için çalışabilelim. Bu nedenle bize yardım etmeli. Aksi halde kayboluruz; kendi menfaatimiz için alma arzu içinde kalırız.

10) Rabaş, 18. Mektup

Kalbe konuşan Yaradan’ın sesini duyduğumuzda, özellikle kalp Yaradan’ın sesini duyduğunda, ihsan etme arzusu tüm arzulara hükmeder; tüm arzular ihsan etme arzusuna tamamen teslim olur. O zaman Şehina’nın (kutsallığın) oraya yerleşmesi için kalpte bir yer vardır. Bu özellikle kişi, Yaradan’ın sesini duyduğunda olur. Tüm beden teslim olur ve kendini kutsallığa köleleştirir. Beden, kutsallığa hizmet eden bir hizmetkâra dönüşür.

DERS 7: Yaradan’ın Yüceliği İçinde Yaşamak

1) Baal HaSulam, 55. Mektup

Yaratan’ın sevgisinin ölçüsü, bireye bağlıdır. Sonsuz haz içinde daima ışık alan bu ebedi seviyeye gelmek için çaba gösterilmelidir. Bu durumda, doğa yasasına göre bu sevginin ölçüsü, bizim sonsuz hazzı alabilme niteliğimiz ölçüsünde garanti edilir. Bu, inancın ıslahına bağlıdır ve kesinlikle, bununla birlikte sevginin ışığı kendiliğinden gelir.

2) Baal HaSulam, Şamati 4 – Manevi Çalışmada Kişinin Kendisini Yaradan’a Karşı İlga Ederken Hissettiği Ağırlığın Nedeni Nedir?

Kişinin temel çalışması, sadece Yaratan’ın varlığının hissine gelebilmek yani Yaratan’ın varlığını hissedebilmektir: Ve “tüm dünyanın O’nun muhteşemliğiyle dolu olduğunu görmek.” Kişinin tüm çalışması budur. Yani tüm kuvvetiyle yaptığı çalışma, sadece Yaradan’ı ifşa etmek için olacaktır. Kişi bir şeyin sahibi olacağı gibi bir yanılgı içerisine girmemelidir, zira kişinin sadece bir tek şeye ihtiyacı vardır, bu Yaratan’a inançtır. Yaptığı tüm çalışmanın ödülü, sadece Yaradan inancı edinmek olmalıdır.

3) Baal HaSulam, Şamati 211- Kralın Önünde Duruyormuş Gibi

Kişinin, bütün gün Kral’ın huzurunda olduğunu hissedecek bir inanca sahip olması gerekir. O zaman sevgisi ve korkusu tamamlanmış olur. Ve kişi bu inanca kavuşmadıkça, dinlenmemelidir; bundan başka hiçbir mükafat kabul etmemelidir, inançta duyulan bu eksiklik (Hisaron) ikinci bir doğa haline gelmelidir.

4) Rabaş, Makale 6, Çalışmada İbrahim’in Sığır Çobanı ve Lot’un Sığır Çobanı Ne Demektir? (1991)

Her zaman cennetin krallığını kabul ederek başlamalıyız. Kişinin, dün Yaradan’a inanması yeterli değildir. Aksine kişi, cennetin krallığı ile alma arzusundaki boş alanı doldurmalıdır. Şimdi ruhtan yeni bir şey çıkardı. Bu boş alandan yeni bir kıvılcım, ıslah edilmek için yükseltilmiş oldu. Bu şekilde kişi, her inişten yeni bir başlangıca varır.

5) Rabaş, Makale 24, Eksiğimiz Olan Temel Şey

Eksiğimiz olan temel şey ve çalışmak için yakıtımızın olmamasının nedeni; amacın öneminin eksik olmasıdır yani verdiğimiz hizmeti takdir etmiyor, kime ihsan ettiğimizi bilmiyoruz. Yaradan’ın yüceliği farkındalığından yoksun olduğumuz için, bu hizmeti vermekle ödüllendirilmekle ne kadar şanslı olduğumuzu anlayıp, ne kadar mutlu olmamız gerektiğini bilmiyoruz; çünkü O’nun yüceliğinin farkındalığından yoksunuz.

6) Rabaş, Çalışmada “Sarhoş Adam Dua Etmemelidir,” Ne Demektir?

Herhangi bir ödül almadan, ihsan etmek için çalışmaya yakıt bulmak ancak işin kendisinin ödül olmasıyla mümkün olur; bu nedenle Yaradan’ın büyüklüğünü edinmeliyiz. Yaradan’ın büyüklüğünü hisseden bir kişi, herhangi bir ödül olmadan çalışmaya istekli olacağı için bunu yapmalıyız. Bunun yerine, çalışmanın kendisi, Yaradan’ın O’na hizmet etmesine izin verdiği için, bir ödüldür. Bu nedenle tüm düşüncelerimizi, Yaradan’ın büyüklüğünü hissetmeye nasıl geleceğimize odaklamalıyız.

7) Rabaş, Makale 7, Çalışmada “İnsan” Nedir, “Hayvan” Nedir?

İhsan etmeye ulaşmak isteyenler, içlerinde boşluk hissederler ve Yaradan’ın yüceliğine ihtiyaç duyarlar. Bu boşluğu, yalnız yücelik ile doldurabilirler. Yaradan’dan, O’nun büyüklüğünü ve önemini mantık ötesinde, yüceltme gücü vermesini isterler. Kendilerini koşulsuz olarak eğebilmek ve boşluklarını yalnız Yaradan’ın yüceliği ile doldurmak için O’ndan yardım isterler.

8) Rabaş, Çalışmada, “Erdemli Günahkâr Tarafından Görünür Hale Getirilir” Ne Demektir?

Eğer niyetleri, Yaradan’a memnuniyet ihsan etmek ise ve bu nedenle eğer çalışmalarını daha fazla arttırmak istiyorlarsa, Yaradan’ın yüceliğini arttırmaları gereklidir, zira yalnız Yaradan’ın yüceliği ölçüsünde, O’nun önünde kendilerini iptal edebilirler ve yaptıkları işleri yalnız ihsan etmek için yapabilirler. Bu nedenle Yaradan’a ihsan etmek isteyen kişiler, Yaradan’a inanmayı edinmelidirler.

9) Rabaş, Makale 30, Dostlar Meclisinde Ne Aranır? (1988)

Dostlar, Yaradan’ın önemini ve yüceliğini takdir ettiği ölçüde, gene de mantık ötesi gitmeliler yani Yaradan, insanın hayal edebileceğinden çok daha yücedir. Bizler, O’nun dünyayı iyilikseverlikle yönettiğine, mantık ötesi olarak inandığımızı söylemeliyiz ve bu, kişinin Yaradan’ı sevmesine sebep olur. İnsanın, dostlardan alması gereken şey de budur.

10) Baal HaSulam, Şamati 26- Kişinin Geleceği Geçmişe Duyduğu Minnete Dayanmakta ve Bağlı Bulunmakta

Kişi, ihsan etmeye verdiği öneme göre, onu takdir de etmelidir. Bu böyledir, çünkü niyet etmeden bile olsa, Yaradan’a ihsan etmenin önemini takdir edemeyiz, buna Mitzva denir. Bu durumda, kişi kalpteki sevinci, neşeyi hissetmeye başlar ve bu sayede teşekkür eder ve yükselir.

DERS 8: Tüm Dünyayı Kucaklamak

1) Şem Mişmuel, Paraşat Haazinu

Yaratılışın amacı, Yaradan’ın arzusunu yerine getirmek için tek bir demet haline gelmektir. Bu, Adam HaRişon’un günahı yüzünden bozulmuştur, bu nesillerin en iyileri bile Yaradan’ın arzusunu yerine getirmek için tek bir demet haline gelemediler. Tersine, tek başına bireyler oldular. Ayrılığın başladığı Babil neslinde, ıslah da başladı ve bir grup insan Yaradan’a hizmet etmek için bir araya geldiler, bu, İbrahim ve onun soyu ile başladı. Böylece Yaradan’ın hizmetindeki insanlar toplandılar. Hepsi tüm kalpleriyle Yaradan’ın arzusunu yerine getirmek için, tek bir demet olarak birleştikleri zaman, son ıslah da gerçekleşecek.

2) Baal HaSulam, Dünyada Barış

Belli bir kolektifin iyiliği ile tüm dünyanın iyiliğini karıştırırsam şaşırmayın; çünkü gerçekten de öyle bir dereceye geldik ki tüm dünya, tek kolektif ve bir toplum kabul edilmektedir. Yani dünyadaki her birey, yaşamının özünü ve geçimini dünyadaki tüm insanlardan sağladığından; tüm dünyaya hizmet etmeye ve tüm dünyanın iyiliğini düşünmeye mecbur edilir.

3) Zohar, Pinhas, 152

İsrail, Yaradan tarafından, tüm dünyanın kalbi olarak yapıldı. Organların arasında kalp neyse, İsrail de milletlerin arasında odur. Nasıl bedenin organları kalp olmadan bir dakika bile var olamazsa, tüm diğer milletler de İsrail olmadan var olamazlar.

4) Baal HaSulam, Arvut (Karşılıklı Sorumluluk), Madde 28

“Tüm insanlar içinde Benim Segula’msınız (şifa).” Bu, Benim Segula’m olacaksınız ve bedenin arınma ve temizlenme kıvılcımları sizden tüm insanlara ve tüm dünya uluslarına geçecek zira dünya ulusları, henüz buna hazır değiller. Her halükârda, şimdi bir ulusla başlamam gerekiyor ki tüm uluslara çare olsun. Ve bu yüzden şöyle bitiriyor, “zira tüm yeryüzü Benimdir,” yani yeryüzünün tüm insanları bana aittir, sizin gibi ve bana tutunmak kaderlerinde vardır. Ancak şimdi, hâlâ bu görevi yerine getiremezken, erdemli insanlara (Segula’ya) ihtiyacım var.

5) Rav Kuk, Raayah Mektupları, 1966

Bu içinde yaşadığımız, dünyanın değişim zamanının, küresel kargaşasının özellikle İsrail için geldiğine inanıyorum. Biz şimdi, istemesek de bu büyük görevi ihtimamla yüklenmek için çağrılıyoruz; kendimizi ve viran olmuş tüm bu dünyayı inşa etmek için.

6) Baal HaSulam, Arvut (Karşılıklı Sorumluluk), 20

Bu, İsrail ulusunun, Tora ve Mitzvot ile kendisini ve tüm dünya insanlığını, başkalarını sevme yüce çalışmasını üstlenmek üzere geliştirip, yetkinleştirmesine bağlıdır. Bu, yaratılışın amacına giden yoldur, Dvekut’tur.

7) Baal Hasulam, Yaradan Sevgisi ve Yaratılan Sevgisi

İsrail ulusu bir geçittir. Bunun anlamı İsrail, Tora’yı yerine getirmek yoluyla, kendini arındırdığı ölçüde, kendi güçlerini geri kalan diğer uluslara geçirir, şu ayette söylendiği gibi, “Tüm uluslar, O’na doğru akacaklar.”

8) Baal HaSulam, Kabala Öğretisi ve Özü

Gerçeğin ilminin ifşasına izin verilen, böyle bir nesilde doğduğum için çok memnunum. Bunu biliyorum çünkü ifşa etmek için bana izin verildi, benim bu ilmi ifşa etmekle ödüllenmem, neslin hazır olması nedeniyledir.

9) Baal HaSulam, Panim Meırot Umasbirot Kitabına Giriş, Madde 5

Şimdi Zohar’da yazılanları anlayabilirsiniz, “Bu eserle, Yaradan’a yönlenenler sürgünden kurtulacak.” Ayrıca, pek çok yerde de Kabala ilminin yayılması ile kitlelerin tam kurtuluşu edineceği yazılmıştır. Şunu da dediler, “onun içindeki Işık kişiyi ıslah eder”, bu yalnız, Kabala ilminin içerdiği ışıktır, onda insanı ıslah eden Segula (şifa) vardır.

10) Baal HaSulam, “Mesih’in Borazanı”

Kurtuluş için bir önkoşul vardır; dünyadaki tüm uluslar, Kabala ilmini kabul edecekler: Tıpkı Mısır’dan çıkışta olduğu gibi, orada da bir önkoşul vardı, Firavun, Tanrı’yı kabul etti ve onların (alma arzusunu) terk etmesine izin verdi. Bu nedenle her halkın, bir erdemliye tutunacağı ve onun, diğerlerini maneviyata götüreceği yazılmıştır. Onların yalnız kendilerinin (alma arzusunu) terk etmesi yeterli değildir, dünya ulusları da, Kabala ilminin dağıtımı yoluyla bilecektir.

11) Rav Kuk, İsrail’in Rolü ve Kaderi

Nihai barış ve gerçek sevgi, yalnız İsrail’in Tora’yı yerine getirmesi yoluyla gelecektir. İnsanlar arasında saf sevgi hissiyatı ve kardeşlik bilinecek … Ve içimizdeki bu gelişme tamamlandığı ve çoğunluğa örnek olmaya layık olduğumuz zaman, tüm uluslar bunu kabul edecek ve böylece barışın kutsaması, bu dünyada var olmaya başlayacaktır.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
18 - 0,082