e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Kabala Kütüphanesi > Sabah Dersi Materyalleri > Sabah Dersi Materyali 2020 – Kabala Bilgeliğinin Çalışılmasına Yaklaşım

Sabah Dersi Materyali 2020 – Kabala Bilgeliğinin Çalışılmasına Yaklaşım

1) Talmud, Şabat 31a

Rabba şöyle demiştir, “Bir kişi yargılandığında ona şöyle denir, ‘İnanca bağlandın mı? Tora’ya vakit ayırdın mı? Çoğalıp meyve verdin mi? Kurtuluşa umut bağladın mı?’”

2) Rabaş, Makale 12, Yaradan’ın Yolunda, Tora ve Çalışma Nedir? (1988)

Bu çalışmada, Tora ve çalışma nedir? Bunun cevabı şudur, kişi Tora’yı çalışabilmek için öğrenir, buna “Yaradan onu yapması için yarattı,” denir. Bu şudur, yaratılanlar, alma arzusunu ihsan etme arzusuna dönüştürmek için çalışmak zorundadırlar, bu yolla Dvekut’u edinebilirler, ki bu form eşitliğidir ve böylece yaratılışın amacı olan haz ve keyfi alabilirler.

3) Rabaş, Makale 12, Yaradan’ın Yolunda, Tora ve Çalışma Nedir? (1988)

“Tora ve çalışmanın” anlamı şudur; kişi Tora’yı, Tora’nın ışığını ona getirmesi için öğrenir. Bu yolla alma kaplarını ihsan etmeye dönüştürebilir ve bu kaplarla Yaradan ile Dvekut ile ödüllenecektir, buna “Tora Lişma’yı öğrenmek,” denir.

4) Rabaş, Makale 267, İnsan Tora’nın İçinde Yaratıldı

Tora’nın kişiyi, içindeki kötü eğilimi yani alma arzusunu ıslah etme gücü vardır, böylece ihsan etmek için çalışacaktır. Bu yolla, Dvekut’u edinecek ve gerçek hazları edinebilecektir ve alıcı olmaktan çıkacaktır. Bu nedenle, Tora yoluyla, kişinin bu dünyada varlığını sürdürmesi mümkün olacaktır, zira Tora onu ıslah edecektir. “Haydi insanı yaratalım,” sözlerin anlamı şöyle açıklanmıştır, “Sen ve Ben onu bu dünyada inşa edeceğiz” Bu şöyledir, alma arzusu Yaradan’dan gelir ve ihsan etme arzusu Tora’dan gelir ve bu ikisinden insan bu dünyada var olur. Bu şudur, insan, bu ikisi yoluyla, bolluğu alabilecek, ancak gene de Dvekut içinde kalabilecektir.

5) Rabaş, Makale 12, Yaradan’ın Yolunda, Tora ve Çalışma Nedir? (1988)

Kötü eğilimi kontrol altına almak için, yani Yaradan ile Dvekut’a erişmek için Tora’ya bağlanırız ki böylece tüm eylemlerimiz yalnız ihsan etmek için olsun. Şöyledir, kendi başımıza asla doğaya karşı gelemeyiz, zira edinmek zorunda olduğumuz kalp ve akıl, yardım almamızı gerektirir ve bu yardım, Tora yoluyla gelir. Bilgelerimizin dediği üzere, “Kötü eğilimi yarattım, Tora’yı da şifa olarak yarattım. Tora’ya bağlanmaları yoluyla, onun içindeki ışık, onları ıslah eder.”

6) Rabaş, Makale 12, Yaradan’ın Yolunda, Tora ve Çalışma Nedir? (1988)

Tora’nın içindeki canlılığı hissetmek, büyük bir hazırlığı, bedeni Tora’nın hayatını hissedebilmek için hazırlamayı gerektirir. Bu nedenle bilgelerimiz Lo Lişma’da başlamamız gerektiğini söylemişlerdir, henüz Lo Lişma’da iken edindiği Tora’nın ışığı, kişiyi Lişma’ya getirir, zira onun içindeki ışık, ıslah eder. Böylece kişi Lişma’yı yani Tora uğruna (hatırına) çalışıp öğrenebilir, buna “Tora’nın hayatı,” denir. Kişi halen Tora’nın içindeki hayatı edindiği için, Tora’nın ışığı ona öyle nitelikler verir ki kişi Tora’nın içindeki hayatı artık hissedebilir.

7) Baal Hasulam, Yaradan’ın Yüzünün İfşası ve Gizliliği

Kişinin gizlilik döneminde O’nun dünya üzerindeki Rehberliğine inancının güçlenmesi talebi kişiyi kitapları ve maneviyatı anlamaya ve oradan da Işığı ve O’nun Rehberliğine inancı nasıl güçlendireceğinin anlayışını çekme noktasına getirir. Kişinin ilmi çalışmasıyla aldığı bu aydınlanma ve gözlemlere “Işığın şifası” denir. Bunlar belli bir miktara ulaştığında Yaradan kişiye merhamet eder ve Yukarıdan hazzı yani Üst Bolluğu yağdırır.

Ancak şifayı Tora’nın ışığını tamamen ifşa ettikten sonra kişi bunu bedenine solur, Yaradan’a olan inancının güçlenmesi yoluyla, kişi O’nun yüzünün rehberliğinin ifşasına layık olur. Bunun anlamı şudur, Yaradan ona i “İyilik Yapan İyi” ismine uygun davranır.

8) Rabaş, Makale 12, Yaradan’ın Yolunda, Tora ve Çalışma Nedir? (1988)

Tora ile meşgul olanların Mitzvot’un nasıl yerine getirileceğine dair olan adet ve kuralları bilmeleri gerekli değildir, ancak onların daha yüce bir rolleri vardır, onlar Tora’yı kalplerini düzeltmek için öğrenmektedirler; buna “akıllı-kalp,” denir, zira her şey eyleminin ardından isimlendirilir. Bu nedenle, bu niyetle öğrendikleri Tora’ya “akıllı-kalp” ve “akıllı-düşünce,” denir, zira onlar Tora’ya kalplerini ıslah etmek için ihtiyaç duyarlar.

9) Rabaş, Makale 12, Yaradan’ın Yolunda, Tora ve Çalışma Nedir? (1988)

Hiçbir şeyi Yaradan hatırına yapmak için gücümüz ve kabiliyetimiz yoktur. Yalnız Tora’nın ışığı kalbi ıslah edecektir, zira kalbe “arzu,” denir ve doğası gereği o, alma arzusudur. Peki ama insan nasıl olur da doğasına karşı gelebilir? Bu nedenle Yaradan şöyle der, “Kötü eğilimi yarattım, Tora’yı da şifa olarak yarattım.” Buna göre kişi, Tora’yı aklı için, anlasın diye öğrenmiyordur, Tora’nın içinde kıyafetlenmiş olan Yaradan ile Dvekut’a erişsin diye anlayıp öğreniyordur ve bu kalple ilgilidir. Edindiği, onu ıslah eden ışık yoluyla, yani kendi için alma arzusu, yukarıdan güç alıp Yaradan uğruna çalışabilir hale gelir.

10) Rabaş, Makale 12, Yaradan’ın Yolunda, Tora ve Çalışma Nedir? (1988)

Sadece ihsan etmek için çalışmak isteyen ve onları Tevrat ve Mitzvot’a bağlanmaya zorlayan tek sebep Yaradan’ın önemi ve yüceliği olan insanlar, Zohar’da yazıldığı üzere, “Korkunun özü çalışmaktır, çünkü O yücedir ve hükmedendir,” bu insanlar Yaradan’ın Tora’da kıyafetlendiğine ve Yaradan’ın İsrail’e “Ben Tora’mı, kendim de onunla satılmışım gibi sana sattım,” dediğine inanırlar. Tora’yı öğrendikleri zaman onun ıslah eden ışığını ortaya çıkarmak isterler. Bu, bilgelerimizin Tora aracılığıyla “arınmaya gelene” yardım edilir sözünün anlamıdır, çünkü Yaradan Tora’yı giyinir.

11) Baal HaSulam, Şamati 218- Tora Ve Yaradan Birdir

Ve Tora, O’nun içindeki “Işık” olarak adlandırılır. Bu, çalışma sırasında, Işığı hissettiğiniz ve bu Işık ile Yaradan’a vermek istediğiniz anlamına gelir, yazıldığı gibi, “Efendi’nin emirlerini bilen, O’na hizmet edecektir.” Dolayısıyla, kişi var olduğunu hissetsin ki Yaradan’a ihsan etmek istesin ve bu kişinin kendini hissetmesidir.

Bununla birlikte, kişi “Tora ve Yaradan birdir”in anlayışı ile ödüllendiğinde, hepsinin bir olduğunu bulur. O zaman kişi Yaradan’ı Tora’da hisseder. Kişi, Tora’nın içindeki Işığa her zaman özlem duymalıdır; bu öğrendiklerimize göre Işığı, alma meselelerinin içinde bulmak daha kolay olsa bile.

12) Baal HaSulam, On Sefirot’un Çalışılmasına Giriş 22

Dolayısıyla, kişinin geleneksel kuralların dışsallığı üzerine çalışmayı bırakmasını ve gerçeğin ilmiyle iştigal etmesini tavsiye ediyor, zira yazılı geleneksel kurallarla uğraşmaktansa gerçeğin ilmine çaba sarf ederek ve uygulayarak manevi ilmin Işığını çekmek daha kolay. Sebep çok basit: yazılı kurallar dışsallıkla, hırsızlık, haksızlık, soygunculuk vs. gibi fiziksel giysilerle örtülmüştür. Bu nedenle kişinin bu kuralları Işığı çekmek için çalışırken aklını ve kalbini Yaradan’a yönlendirmesi zor ve ağırdır.

Hatta geleneksel kuralların dışsallığı üzerinde çalışılması bu kişi için daha ağır ve meşakkatlidir. Çalışırken Yaradan’ı nasıl aklında tutabilir, zira çalışma fiziksel konularla ilgili ve kişiye Yaradan’ı niyet edinmekle aynı anda gelemez.

Dolayısıyla, Kabala ilmini çalışmayı tavsiye eder, çünkü bu ilim tamamen Yaradan’ın isimleriyle örtülüdür. O zaman kişi en yavaş öğrenci bile olsa ders esnasında kolaylıkla aklını ve kalbini Yaradan’a yönlendirebilir. Bunun nedeni bu ilmin konusunun ve Yaradan’ın aynı ve tek şeyler olmasıdır.

13) Rabaş, Makale 875, Üç Çizgi – 4

Kişi, kendini-sevmekten çıkmak ve her şeyi, Lişma olarak adlandırılan ihsan etmek için yapmakla ödüllendirilmeden önce, bütün bu meseleler oldukları gibi, hiçbir açıklama olmaksızın yani kişinin öğrendiği şeylerde hiçbir edinimi olmadan, yalnızca isimlerdir, zira kişinin ‘kutsal isimler’ ya da Sefirot ve Partzufim (Partzuf’un çoğulu) olarak adlandırılan üst köklerin materyaline dair hiçbir bilgisi yoktur. ‘Kabala bilgeliği’ olarak adlandırılan üst meseleleri, yalnızca Segula (çare/güç) yoluyla öğrenebiliriz, zira onlar, kişiye, kutsal isimlerden bahseden konuların Keduşa’sı (kutsallık) nedeniyle, Yaradan’la bütünleşmek için bir arzu ve özlem verirler. Diğer taraftan kişi inanmalıdır ki ifşa olmuş Tora’da, tüm Tora, Yaradan’ın isimleridir. Dolayısıyla bu meseleler daha fazla kapasiteye sahiptirler. (‘Tora’nın Verilişi’ adlı makalede açıklandığı gibi) Kişi, üst meseleleri Keduşa’ya yaklaşmak için öğrendiğinde, bu, ışıkların yaklaşmasına neden olur. Bu demektir ki bu öğrenme, bütün eylemlerini ihsan etmek için koşuluna yönlendirmekle ödüllendirilmesine neden olur. Buna, kişinin hazırlandığı yerde, ‘hazırlık tarzında çalışma’ denir.

14) Baal HaSulam, On Sefirot’un Çalışılmasına Giriş 154

Kabala kitapları yazarlarının büyük bir kısmı kitaplarını herkese değil ama zaten yüzün ifşasını ve tüm yüce edinimleri edinmiş olanlara yönelttiler… Peki o zaman şunu sormalıyız, neden Kabalistler herkesin Kabala ilmini öğrenmesini mecburi kıldılar?

Gerçekte bu kitapların, içinde büyük bir şey vardır, yayınlamaya değer bir şey: Kabala ilmi ile meşgul olanlar için paha biçilmez bir şifa vardır. Her ne kadar öğrendikleri şeyi anlamasalar da öğrendikleri şeyi anlamak için özlem duyarak ve büyük bir arzuya sahip olarak, ruhlarını saran ışığı kendileri için uyandırırlar.

15) Baal HaSulam, On Sefirot’un Çalışılmasına Giriş 155

Ve kişi mükemmeliyeti edinmeden önce ona ulaşması hedeflenen Işıklar Saran Işık olarak addedilir. Bu onların kişi için hazır bekledikleri, kişinin alma kaplarını arındırmasını bekledikleri ve o anda bu Işıkların uygun kapları giydireceği anlamına gelir. Dolayısıyla, kişi bu ilime başladığında kapları olmasa bile Işıkların isimlerini ve kapların ruhuyla bağlantısından söz etmekle Işıklar anında belli bir derecede kişinin üstüne yansır. Ancak, kişinin üstüne ruhunun iç kısmını giydirmeden yansırlar, zira onları alacak kaplar yoktur. Bununla beraber, çalışma sırasında kişinin aldığı aydınlanma, ona, mükemmelliğe daha yakınlaştıracak kutsallık ve arınma bolluğu katarak, Yukarıdan lütuf çeker.

16) Rabaş, Makale 2, Kulak Ver Ey Tanrım (1986)

Kişi, ödüllendirildiği ve Tora’nın sırlarına bağlanma düşüncesi kendisine verildiğinde, orada yazılan tek bir kelimeyi anlamasa da yine de Tora’nın içselliğinin çalışmasına bağlanması büyük bir ayrıcalıktır. Başka bir deyişle, onların yalnızca Tanrısallıkla ilgili konuştuklarına inanır ve düşüncelerine dalmak için yeri vardır, zira öğrendiğim her şey, kutsal isimlerdir, öyleyse çok şanslı olmalıyım. Bu nedenle yapmam gereken tek şey, Yaradan’a teşekkür etmek ve O’nu övmektir.

17) Ramhal, Dereh Haşem

Eylemleriyle, kendisini arındıran ve kutsal kılan, öğrenimi yoluyla, kendini hazırladığı ölçüde, ihsan etmeyi kendine çekecektir. Ve ne kadar çok hazırlanırsa, çalışması o kadar değerli ve güçlü olur.

18) Rabaş, Makale 12, Yaradan’ın Yolunda Tora ve Çalışma Nedir? (1988)

Kişi, öğrenmeye gelmeden önce, öğrenimi meyve ve iyi sonuçlar versin, yani böylece bu öğrenme ona, onu ıslah etmesi mümkün olan Tora’nın ışığını getirsin diye büyük bir çaba harcamalıdır. O zaman, kişi, Tora sayesinde, bilge bir öğrenci olur. ‘Bilge bir öğrenci’ ne demektir? Baal HaSulam, bu kişinin, bilgeden öğrenen bir öğrenci olduğunu söyler. Bu demektir ki, Yaradan, ‘bilge’ ve O’ndan öğrenen kişi, ‘bilgenin öğrencisi’ olarak adlandırılır. Kişi, Yaradan’dan ne öğrenmelidir? Der ki, kişi, Yaradan’dan yalnızca tek bir şeyi öğrenmelidir. Yaradan’ın yalnızca ihsan etmek istediği bilinir. Benzer şekilde, insan da O’ndan bir verici, veren olmayı öğrenmelidir. Buna, ‘bilge öğrenci’ denir.

19) Baal HaSulam, On Sefirot’un Çalışılmasına Giriş, 17

Dolayısıyla, öğrenci çalışmadan önce Yaradan’a ve O’nun ödül ve cezadaki rehberliğine inancını güçlendirmek için söz verir.  Bilgelerimizin dediği gibi, “Ev sahibin çalışman için seni ödüllendirmeye yetkilidir.” Kişi çalışmasını Maneviyatın Sevapları için olmaya hedeflemelidir ve bu şekilde ondaki Işığın hazzı ile ödüllendirilir. Kişinin inancı güçlenir ve bu Işığın devası ile büyür, şöyle yazıldığı gibi: “Göbeğine sağlık ve kemiklerine ilik olur”  (Atasözleri 3:8).

O zaman Kendi İçin‘den Yaradan İçin koşuluna geleceği için kişinin kalbi rahatlar. Dolayısıyla, kendisinin inanç ile ödüllendirilmediğini bilen bir kişinin bile maneviyatı çalışacak ümidi vardır.

Zira, Manevi çalışmayla kişi kalbini ve aklını Yaradan’a inancı edinmeye koyarsa bundan daha yüce sevap yoktur, bilgelerimizin dediği gibi, “Habakkuk geldi ve önemle belirtti: ‘Erdemliler inançlarıyla yaşayacaklardır’” (Makkot 24). Dahası, bundan başka tavsiye yoktur.

20) Rabaş, Makale 12, Yaradan’ın Yolunda Tora ve Çalışma Nedir? (1988)

Tora’yı öğrenmeden önce, kişi Tora’yı öğrenme sebebini sorgulamalıdır, çünkü her eylemin, kişinin o eylemi yapmasına sebep olan bir amacı olmalıdır. Bu, bilgelerimizin şöyle söylediği gibidir, ‘Amacı olmayan bir dua, ruhu olmayan bir beden gibidir.’ Bu nedenle, kişi, Tora’yı öğrenmeye gelmeden önce, niyetini hazırlamalıdır.

21) Pri Tzadik, VaYeşev, Madde 3

İlk Hassidim [Hassidut hareketinin taraftarları] kalplerini cennetteki Babalarına yöneltmek için bir saat dua ederlerdi. “Amaç” kelimesi kalbin doğruluğu anlamına gelir; kalbi yönlendirmek, böylece dünyevi meselelerin tutku ve arzularında dağılmamak, sadece cennetteki Babayı doğrudan hedef almaktır.

22) Baal HaSulam, Şamati 68- İnsanın Sefirot’la Bağlantısı

Kişi kendi düşüncelerini düzeltemez, ama ancak kalbini hedefe – doğrudan Yaratan’a doğru – yönlendirmelidir. Böylece tüm düşünceleri ve hareketleri doğal olarak Yaratan’ına memnuniyet ihsan etmek için olacaktır. Ve kalbini Keduşa’nın kalbi ve arzusu olacak şekilde ıslah ettiği zaman, bu kalp Üst Işık’ı almak için bir Kli (kap) olacaktır. Ve böylece Üst ışık bu kalpte parlayacak, kalp güçlenecek ve sürekli eklenecek ve tamamlanacaktır.

Şimdi bilgelerimizin şu sözlerini yorumlayabiliriz: “Eyleme yol açan öğrenim yücedir.” Bunun anlamı, eyleme yönelten Tora’nın ışığı yoluyla, çünkü onun içindeki ışık ıslah eder. Buna “eylem” denir. Bunun anlamı, Tora’nın ışığı kalpte yeni bir yapı inşa eder.

23) Rabaş, Makale 22, Tüm Tora Tek Bir Kutsal İsimdir (1985)

Tora çalışmasının amacına, yani Tora çalışmamızdan ne talep etmemiz gerektiğine önem vermeliyiz. Yapmamız gereken yaratılanlar üzerinde işleyen gizlilik ve kısıtlamanın kalkması için önce “form eşitliği” denilen Kapları istemektir. Bunu edindiği ölçüde kişi kutsallığı hissetmeye başlar ve Yaradan çalışmasının gerçek tadına varır. Böylece haz alır, çünkü Keduşa neşeye sebep olur ve ihsan ışığı orada parlar.

Bu nedenle insan atalarımızın “tüm çalışman Yaradan için olmalı,” dediği gibi, daima ihsan yolunda yürümesi gerektiğini anlamalıdır, çalışma vasıtasıyla ihsan kaplarıyla ödüllendirilir, atalarımızın dediği gibi, “İçindeki ışık ıslah eder.”

Ve bir kez bu kaplarla ödüllendirildiğinde, “Yaradan’ın adları,” olan “Tora’nın edinimi” denilen dereceye ulaşır, Zohar’da yazdığı gibi, “Tora, Yaradan ve İsrail Bir’dir.”

24) Baal HaSulam, On Sefirot’un Çalışılmasına Giriş, 97

Bu nedenden dolayı bilgelerimiz manevi çalışmada gerekli koşullarla ilgili pek çok yerde bizleri uyarmışlardır. Kişinin yaşamla ödüllendirildiği yer özellikle Lişma vasıtasıyla olacak, zira bu hayatın Işığıdır ve bu nedenle bize verilmişti, şöyle yazıldığı gibi “bu nedenle yaşamı seçin.”

Dolayısıyla, manevi çalışmayı yaparken her birey çaba göstermelidir ve kalbini ve aklını “Kralın çehresinin Işığı”nı, yani açık İlahi Takdir’in edinimini bulmaya adamalıdır. Ve herkes bunu yapmaya muktedirdir, şöyle yazıldığı gibi “Beni arayanlar beni bulacaklar” ve ayrıca şöyle yazıldığı gibi “Çabaladım ve bulamadım, inanmayın.”

Dolayısıyla, bu konuda kişinin yalnızca çabasından başka bir şeye ihtiyacı yoktur. Şöyle yazılmıştır: “Manevi çalışmayı O’nun için koşulunda uygulayan kişi için Işık hayat iksiri olur” (Taanit 7a). Bu, O’nun rızası için anlamı olan, kişinin aklını ve kalbini yaşamı edinmeye adaması anlamına geliyor.

25) RİBAŞ’ın Arzusu ve Dürüst Rehberliği

Öğrenirken, kişi kendi içinde kimin için öğrendiğinin hesabını yapmalıdır, çünkü bazen, çalışmasını Yaradan’dan uzaklaştırır. Bu nedenle, her zaman, her an kendi içinde bunun hesabını yapmalıdır.

26) Rabaş, Makale 29, Lişma ve LoLişma (1986)

Bu sebeple, kişi Tora çalışırken, amacı hatırlamaya çalışmalıdır ki böylece bu çalışmadan ne almak istediği, daima gözlerinin önünde olsun, yani bu çalışma Yaradan’ın önemini ve büyüklüğünü bahşetsin.

27) Baal HaSulam, On Sefirot’un Çalışılmasına Giriş, 18

Bunun nedeni onu Yaradan ve kötü eğilime gücünü veren Yaradan belli ki kötü eğilimi yavaş yavaş azaltacak ve top yekûn yok edecek ilacını ve devasını yaratmayı da biliyordu.

Ve eğer kişi maneviyatı çalışıyor ve kendisinden kötü eğilimi uzaklaştıramıyorsa, ya gereken çalışmada ve manevi çalışmayı uygulamasına çaba göstermekte ihmalkâr davranmıştır, şöyle yazıldığı gibi “Çalıştım ve bulamadım, inanmam,” ya da belki kişi yeterli miktarda çaba göstermiş ancak nitelikte ihmalkâr olmuştur.

Bu onların maneviyatı çalışırken akıl ve kalplerini kişinin kalbine inanç getiren maneviyatın Işığını çekmeye koymadıkları anlamına gelir. Tersine maneviyatın temel koşulu olan ve inanç getiren Işığı unuttular. Ve ilk başta bunu hedeflemelerine rağmen çalışma sırasında akılları başka yöne kaydı.

28) Rabaş, Makale 12, Yaradan’ın Yolunda Tora ve Çalışma Nedir? (1988)

Kişi, Tora’ya bağlandığında, eğer ‘ışık’ denen Tora’nın ödülünü almak için öğrenmeyi hedeflediyse, Tora’dan ışığı çekmek, faydalıdır. O zaman Tora’yı öğrenmek onun için iyidir. Ancak kişi, Tora’yı çalışma amacından uzaklaştığı zaman, Tora, ihsan etme kaplarını yapma ve kendi menfaati için alma kaplarını kullanmama çalışmasını tamamlamasına yardım etmez. Aksi taktirde kişinin Tora’sı yok olur. Bu demektir ki, Tora’nın gücü ve boyun eğdirmesi gereken kötü eğilim iptal edilir. Bu, ‘çalışma yoksa Tora yoktur’ sözünün anlamıdır, yani kişi, Tora’da, alma kaplarını, ihsan etme kaplarına dönüştürme çalışmasını yapmayı amaçlamadığında, ‘sonunda iptal edilir’, yani bu güç iptal edilir.

29) Zohar, Taldot (Nesiller) O şöyle seslendi; “Ölüm Günümü Bilmiyorum”. # 125

Kişi Yaradan’ın adı için Tora’ya bağlanmalıdır. Tanrısallığa “Ad” denir, çünkü Tora’ya bağlanan ve onun adı için çaba göstermeyen kişi yaratılmamış olsa onun için daha iyi olur.

[…] Yaradan’ı yüceltmek ve O’nu bu dünyada saygın ve önemli kılmak amacıyla kişi Tora’ya bağlanmalıdır.

Bize kalplere giden otoyol olan Torah Lishma’nın [adı için] anlamını anlatıyor: kişinin kalbini hedeflemek ve Tora’ya bağlanması ile kendisi ve tüm dünya için bol miktarda bilgi çekecektir. Böylece, Yaradan’ın adı yazıldığı gibi bu dünyada büyüyecektir, “Ve yeryüzü Rab’bin bilgisiyle dolacaktır.” Sonra “Ve tüm dünya üzerinde Rab kral olacaktır,” sözleri gerçekleşecek.

30) Baal HaSulam, Kabala Öğretisi ve Özü

Tora yalnız şifadır ve kötü eğilimi kendine tabi kılar, bilgelerimizin dediği gibi, “Onun içindeki ışık onları ıslah etti.”

31) Baal HaSulam, Şamati 34- Bir Ülkenin kazancı

Peki, kişi Yaradan’a sevgi duyması için ne yapmalıdır? Bunun için bize Segula (derman/deva) -Tora ve Mitzvot- verildi, çünkü bunlarda bizi Yaradan’a geri getiren Işık vardır. Çünkü Tora’da olan ışık bize Yaradan’dan ayrı olmanın özünü hissettirir. Ve eğer kişi Tora’nın Işığını anlama niyetinde olursa, içinde yavaş yavaş O’ndan ayrı olmaktan nefret etme durumuna ulaşacaktır. Ve onu ve ruhunu Yaradan’dan ayrı olmanın nedenini algılamaya getirecektir.

32) Baal HaSulam, On Sefirot’un Çalışılmasına Giriş, 11

Bununla beraber, Talmud’u yazan bilgelerimizin sözlerinde Manevi Çalışmanın yolunu bizim için Mişna’ın bilgelerinden daha kolaylaştırdıklarını görüyoruz. Bunun nedeni şu sözlerdir, “Kişi Kendi İçin bile olsa Maneviyat ve Islahları uygulamalıdır, Kendi İçin olmaktan O’nun İçin olmaya gelecektir, çünkü onun içindeki Işık kişiyi değiştirir.”

Böylece, yukarıda Mişna, Avot’ta (Atalar) bahsedilen “Maneviyattaki Işık” kefareti yerine bize yeni bir yol sağladılar. Bu kişiyi değiştirecek ve Maneviyat ve Islahları uygulayacak yeterli güce sahiptir.

Burada kefaretten bahsetmediler, sadece Maneviyat ve Islahlarla iştigal etmek, kişiye ıslah eden Işığı sağlar ki kişi kendi hazzı için değil, Yaratıcısına mutluluk getirmek için Maneviyat ve Islahlarla iştigal edebilir. Ve buna Lişma denir.

33) Baal HaSulam, On Sefirot’un Çalışılmasına Giriş, 12-13

Bunun nedeni maneviyattaki Işığın sadece inançlı kişileri aydınlatmasıdır. Dahası, Işığın ölçüsü kişinin inancının ölçüsü gibidir. Bununla beraber, inancı olmayan kişilere karşı bunun tersidir, zira onlar maneviyattan karanlığı alırlar ve gözleri kararır.

Bilgelerimiz “Yaradan’ın gününü arzulayana yazıklar olsun! Neden onlar için Yaradan’ın günü, onlar için o gün ışık değil karanlık” (Amos 5) cümlesini güzel bir hikâye ile anlatıyorlar. Işığı bekleyen bir horoz ve yarasa hakkından hikâye vardır. Horoz yarasaya der ki: “Işığı bekliyorum çünkü Işık benim. Peki, senin neden Işığa ihtiyacın var ki?” (Sanhedrin 98b)

34) Baal HaSulam, Şamati 6- Çalışmada, Tora’dan Destek Nedir?

Tora, Tora’yı giyinmiş olan Işık anlamına gelir. Bilgelerimizin dediği üzere: “Kötü eğilimi yarattım ve buna şifa olan Tora’yı da yarattım.” Bu Tora’nın içindeki ışığa işaret eder, bu ışık ıslah eder.

35) Rabaş Makale 16, İhsan Etmeye Dair

Bu demektir ki, kişi, önce Yaradan’a memnuniyet ihsan etmek amacıyla hareket etme gücüne sahip olup olmadığını görmelidir. Sonra, bunu kendi başına başaramayacağını fark ettiğinde, Tora ve Mitzvot’u, “İçindeki ışık kişiyi ıslah eder” noktasına odaklar ve bu Tora ve Mitzvot’tan istediği tek ödüldür. Diğer bir deyişle, çalışması için ödül, Yaradan’ın ona “ihsan etme gücü” denilen o gücü vermesi olacaktır.

Kişinin çaba sarf etmesine dair bir kural vardır, yani kişi, bir şeyler istediği için dinlenmeyi bırakır, zira çaba olmadan bir şey verilmeyeceğini bildiğinden, çaba göstermek zorundadır. Bu nedenle, Tora ve Mitzvot’u yerine getirmek için çaba sarf eden kişi, mutlaka bir şeyin eksikliğini hissetmelidir ve bu yüzden, bu sayede istediğini edinmek için Tora ve Mitzvot’u yerine getirmek için çaba gösterir.

Buna göre, kişi dikkat etmeli ve Yaradan’a hizmet etme çalışmasına başlamadan önce, ne istediğine dair kafa yormalıdır

36) Rabaş, Makale 12, Yaradan’ın Yolunda, Tora ve Çalışma Nedir? (1988)

Tora uğruna öğrenirken bile, kişi bunu hangi niyetle yaptığını ayırt etmelidir. Bu Yaradan’ın emirlerini yerine getirmek için midir, yazıldığı üzere, “Ve sen gündüz, gece bunu düşüneceksin,” diye mi yoksa Tora’nın ışığı kötü eğilimi iptal ettiği için Tora’nın ışığını edinmek için mi öğreniyor? Bilgelerimizin dediği gibi, “Kötü eğilimi yarattım, Tora’yı da şifa diye yarattım.” Anlaşılan odur ki kişi bu şifayı edinmek için öğrenmektedir, zira “onun içindeki ışık ıslah eder.”

37) Rabaş, Makale 12, Yaradan’ın Yolunda, Tora ve Çalışma Nedir? (1988)

Alma arzusu ile doğan ve onu, ihsan etmek için çalışmak üzere ıslah etmek isteyen kişiye, bu doğaya karşı olduğu için, sadece bir öğüt vardır: Yalnız Tora’nın ışığı onu ihsan etmek için çalışmaya dönüştürebilir. “Kötü eğilimi yarattım; Tora’yı şifa olarak yarattım” ve içindeki ışık kalbi yeniden biçimlendirir. Söylenen şudur, “kötülük” kendisi için almaktır ve “iyilik” kalbin (arzusunun) almakta değil ama yalnız ihsan etmekte olmasıdır.

38) Rabaş, Makale 12, Yaradan’ın Yolunda, Tora ve Çalışma Nedir? (1988)

Tora, kişiye daha önce bilmediği yeni bir şey ifşa eder. Bu böyledir, çünkü insan alma arzusu doğasıyla doğar. İhsan etme arzusuyla çalışması söylendiğinde, bu onun için önemsiz ve değersizdir. Beden bu tür arzulardan kaçmak ister, çünkü sadece ihsan etme kaplarınıi kullanırsa kaybedebilir.

Bununla birlikte, kişi Tora’nın ışığı ile ödüllendirilmek amacıyla Tora’yı öğrenidiği zaman, bu ışık onu reform eder, Tora’ın bu ışığı onun için daha önce bilmediği yeni bir şey ortaya çıkarır. Yani, şimdi daha önce düşündüklerinin tam tersini biliyordur. Tora’nın ışığıyla ödüllendirilmeden önce, insan için önemli olan şeyin esasen alma kapları olduğunu biliyordu, çünkü alma kapları bu dünyadaki yaşamın keyiflerini alabilir. Tersine, ihsan etme eylemleri ile sadece başkalarına iyilik yapabilir, yardımı ile onlar da dünyanın tadını çıkarabilsinler diye.

Bununla birlikte, bu sadece Mitzva amacı içindir, çünkü kendilerini geçindiremeyenler için üzüntü duyar ve onlara yardım eder. Elbette, yardım ettiği insanların nankör olmamasını ve ona saygı duymasını bekler.

Ama şimdi, onu reform eden Tora’nın ışığıyla ödüllendirilerek, yeni bir şey açığa çıkmıştır: Alma kaplarını kullanarak, kendisi için hayatı, zevk ve hazzı kaybediyor. İhsan etme kaplarını başkaları uğruna kullanırsa, kendisi için gerçek hazzı ve zevki alacaktır. Sadece ihsan etme kapları aracılığıyla kendi haz ve zevk kazanırken, alma kapları ile haz ve zevki kaybeder. Bu sır şimdi Tora’nın ışığında kendisine açıklanmıştır.

39) Rabaş, Makale 218, İsrail Kralların Oğullarıdır

Kişi, her nerede keyif almaktan çekilir ve birliğe sebep olursa, üst ışık orada olacağından, onda Keduşa’yı bulursunuz, çünkü Kelim (kaplar), Keduşa sadece saf, bir yerde bulunduğu için, Keduşa olarak adlandırılan Yaradan’ın ışığını alabilir. ‘Saflık’, niteliklerin saflığı demektir ve o zaman Keduşa, saflığın yerinde bulunur. Ancak bazen, ‘Onların Tuma’a’sının (kirliliklerinin) ortasında onlarla yaşayan, Ben, Efendiniz’, yani onlar, halen eşitlikte olmaya hazır oldukları Kelim’e sahip olmadığı zaman bile, bunu başarmasına yardım etmek için, kişinin yukarıdan desteklenmesi gerekir. Lo Lişma’nın, içindeki ışığın ıslah etmesinin anlamı budur. Bu ışığa, ‘Onların Tuma’a’sının ortasında onlarla yaşayan Efendi’ denir. Bu özellikle Lişma’ya ulaşmak isteyen, ama bedeninin üstesinden gelemeyen kişiyle ilgilidir. Ona bu nedenle ışık verilir ki böylece alma arzusunu yenebilsin ve ihsan etmek olan Yaradan’ın yolunda yürüyebilsin.

40) Rabaş, Makale 10, Kötü Sözün Özü Nedir ve Ona Karşı Kim Durur? (1987)

Yapmamız gereken asıl çalışmanın, dünyanın yaratılma amacını -Yarattıklarına iyilik yapmak- yerine getirmek için, kendimizi ihsan etme kaplarını edinecek şekilde nitelikli hale getirmek olduğunu görüyoruz. Bu, Kral’ın hediyesini tamamlamanın ıslahıdır, böylece hazzın alımında utanç hissedilmez. Ve içimizdeki tüm kötülük, almaya yazgılı olduğumuz iyilik adına bizden ayrılır.

Tora ve Mitzvot, bizlere bu Kelim’i edinmemiz için şifa olarak verilmiştir. Atalarımızın, “Yaradan der ki: ‘Kötü eğilimi Ben yarattım; onun şifası için Tora’yı yarattım,’ böylece kişi içindeki tüm kendini-sevme kıvılcımlarından kurtulacak ve sadece onu Yapana ihsan etme arzusuyla ödüllendirilecektir,” demesinin sebebi budur.

41) Rabaş, Makale 721, Tora ve Mitzvot’un Segula’sı

Doğaya karşı olduğu için başkalarına ihsan etme koşuluna ulaşmak çok zordur. Bununla birlikte, Torat ve Mitzvot’un ihsan etme gücü sayesinde, ihsan etmeyi amaçlayarak, doğamızı tersine çevirmekle ödüllendirilebiliriz.

Soru Şudur: Kişi kendini-sevmeye batmış iken nasıl ihsan etmek için Tora ve Mitzvot’la meşgul olabilir ki, zira kendi yararına olmayan hiçbir şey yapma arzusu ve yeteneği yoktur. O halde, ona ihsan etmek için Tora ve Mitvot’la uğraşması nasıl öğretilebilir ki? Şunu söylemeliyiz, insanın doğası yalnız kendini-sevmek olduğundan ve buna karşı olan bir şeyi yapmak onun için zor olduğundan, öyle ki tüm organları buna karşı gelir, ancak burada zorlama (zorla yapma) meselesi vardır, yani Tora ve Mitvot’u çalışırken, bunu arzusuna karşı öğrenir, bunun yalnız Yaradan uğruna olmasını ister. Ve böylece yalnız ihsan etme meselelerinden söz eden şeyleri öğrenir ve bunlar hakkında düşünür. Her ne kadar bedeni karşı gelse de kendisini zorlayarak gösterdiği çaba ile, niyeti ile, her ne kadar kalbi bu niyete rıza göstermese bile, bedenini bu çalışmaya zorlar ve onun (Tora’nın) içindeki ışık kişiyi ıslah eder.

42) Rabaş, 62. Mektup

İnsanın öncelikli çalışması Yaradan’ın yüceliğini idrak etmesidir. Bu demektir ki, kişi Yaradan’ın yüceliğini anlamak için kitapları çalışmalı, atalarımızın söylediklerine dikkat etmeli ve Yaradan’ın yüceliğini hissetmelidir.

Kişi O’nun yüceliğini hissedebilmek için dua etmelidir, böylece kalbini yatıştırır ve Yaradan önünde iptal olur, böylece sadece hayvansal şehvetin doyurulmasına yarayan dünyanın düzenini izlememiş olur, sonrasında Yaradan onun gözlerini açar ve yaşamını Tora ve çalışmaya adar ve “Her şekilde O’nu bil,” gerçek olur. Bu demektir ki, maddesel şeylerle meşgul olsa da bu Kedusha (kutsallık) amacıyladır.

LoLişma’dan Lişma’ya geliriz. Bu demektir ki Lişma zaten yüksek bir derecedir ve kişi LoLişma’da başlamalıdır. Diğer bir deyişle kişi hazzın maddesellikte değil, Tora ve çalışmada olduğunun tam olarak farkında olmalıdır.

O an dünyasal şeylerde daha fazla haz hissetse de bu Tora ve çalışma, Yaradan’a inanç eksikliğinde olduğundandır. Bu sırada Tora ve inanç vasıtasıyla Tora’nın ışığını hisseder ve bu ışık onu ıslah eder.

43) Rabaş, Makale 22, Tora’nın Tamamı Tek bir Kutsal İsimdir (1985)

Tora’da şu iki şeyin ayrımını yapmalıyız: 1) Kişiyi ıslah etmek için gelen Tora’nın ışığı. Bu, Kelim’in (kapların) ıslahıdır. 2) ‘Kutsal İsimler’ olan Tora’nın ışığını edinmek, buna “O’nun İlahiliğinin yarattıklarına bu dünyadaki ifşası” denir (Matan Tora makalesine bakınız).

Dolayısıyla Tora’yı çalıştığımızda, yukarıdaki iki meselenin farkına varmalıyız: 1) Işığı genişletmek ki böylece bizler için ihsan etme kaplarını yaratabilsin. Tora’nın ışığı olmaksızın bu Kelim’i (kapları) edinmek imkânsızdır. Bu nedenle, kişi neyi bekler? Tora’yı çalıştığı için ödüllendirilmeyi. Onun tek arzusu, ‘ihsan etme kapları’ olarak adlandırılan Kli’yi edinmektir. Bu tam olarak kişi ihsan etme çalışmasına başladığında ve her şeyi yalnızca ihsan etme niyetiyle yapabilmek için büyük bir çaba gösterdiğinde olur.

Kişi, sadece o zaman, doğası tarafından ona yerleştirilen alma arzusunun iptal edilemeyeceğini anlamaya başlar. O zaman “Cennet’in merhametine” ihtiyacı olduğunu ve ihsan etme kaplarıyla ödüllendirilmesi için yalnızca Yaradan’ın ona yardım edebileceğini ve bu yardımın, Tora’nın ışığından geleceğini anlamaya başlar.

44) Rabaş, Makale 21, Çalışmada Tora’nın Karanlıkta Verilmesi Ne Demektir?

Tora, özellikle eksikliği olan kişiye verildi ve bu eksikliğe “karanlık” denir. Yazıldığı üzere, “Tora karanlıktan verildi”, sözünün anlamı, ihsan etme kabına sahip olmadığı için kişi hayatındaki karanlığı hissettiği zaman Tora’yı almaya hak kazanır demektir; böylece Tora aracılığıyla onun içindeki ışıkla ıslah olur. Böylece, ihsan etme kabını edinir ve bununla keyif ve haz bulur. Zira şu ikisi Tora’ya dahil edilmiştir: 1) İhsan etmek isteyen Kli, 2) Böylece kişi keyif ve hazzı bu kabın içine alır.

45) Rabaş, Makale 12, Yaradan’ın Yolunda Tora ve Çalışma Nedir? (1988)

Kişi, çalışmaya geldiği zaman, eğer çalışmanın başındaysa, onu giyen, Tora’da kıyafetlenen ve başka hiç kimseye değil, Tora’nın ışığını verene bağlanmak istemesiyle, Tora’daki ışık ile edinebileceği tam inancı elde etmek için arzusu yoktur; dolayısıyla Yaradan’ın kıyafetlendiği Tora’yı öğrenir. Bu sayede, tam inancı edinmek, onu giyenle, Tora’yı verenle bütünleşmek ister. Burada şu üç muhakemenin birliği vardır: 1) Yaradan’ın kıyafetlendiği Tora 2) Tora’da kıyafetlenen Yaradan 3) Yukarıdaki niyetle Tora’yı öğrenen kişi, İsrail. Buna, ‘Tora, Yaradan ve İsrail birdir’ olarak adlandırılan ‘birlik’ denir.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,096