e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Sabah Dersi Materyalleri > Kabala Kütüphanesi > Sabah Dersi 2022 > Sabah Dersi Materyali – “Rab bir ev inşa etmedikçe, onu yapanlar boşuna çalışırlar.” – 30 Ağustos

Sabah Dersi Materyali – “Rab bir ev inşa etmedikçe, onu yapanlar boşuna çalışırlar.” – 30 Ağustos

1) Rabaş, Makale 18, Çalışmada, “Sayılanda Hiçbir Kutsama Yoktur,” Ne Demektir? (1989)

Şöyle (Mezmurlar 127) yazılmıştır: “Rab bir ev inşa etmedikçe, onu yapanlar boşuna çalışırlar.” “Rab bir ev inşa etmedikçe” sözünün anlamı, kalbin bir Keduşa [kutsallık] binası haline gelmesidir. “Boşuna emek”, çabanın boşuna olduğu anlamına gelir. “Yapıcılar”, bir Keduşa yapısı inşa etmek isteyenlerdir. O’nun yardımı olmadan olmaz, çünkü hem Kli’yi, yani ihsan etme arzusunu hem de kişinin ihsan etmek için çalışabilmesi için aldığı güç olan ışığı verdiğini bilmeli ve buna inanmalıdırlar. Her şeyi verir ama önce insan harekete geçmeli. Yani işe başlamadan önce, “Ben kendim için değilsem kim benim için,” demelidir. Daha sonra, “Rab bir ev inşa etmedikçe, onu yapanlar boşuna çalışırlar” demelidir.

2) Rabaş, Makale 24, Sadaka ve Hediye Arasındaki Fark (1986)

Kişi çalışmaya başladıktan sonra ve asıl şeyin, ‘her şeyi ihsan etmek için yapmak’ denen, Yaradan’la Dvekut’a erişmek olduğunu anlamaya başladıktan sonra; beden bu çalışmaya direnmeye başlar. Ancak bununla, kişi büyük bir eksiklik geliştireceğinden, bedenin bu direncinin, büyük faydası vardır, yani kişi, Yaradan’la Dvekut’tan uzak olduğu için, acı çeker. O zaman, kişi ne kadar pişman olursa, Yaradan’ın yardımına o kadar ihtiyaç duyar, çünkü o zaman kişi kendini-sevme koşulundan, kendi başına çıkamayacağını, ancak Yaradan’ın kendisinin, ona yardım edebileceğini görür. Bu, bir anlayış meselesi değil ama hissetme meselesidir. Şöyle yazılmıştır (İlahiler, 127): ‘Şayet Efendi bu evi inşa etmezse, onu inşa edenler, boşuna çaba sarf ederler’.

3) Rabaş, Makale 2, Çalışmada, “Ey İsrail, Efendin Tanrına Geri Dön,” Nedir? (1991)

Bir kişi yükselişteyken, artık Yaradan’ın yardımına ihtiyacı olmadığını düşünür, çünkü artık “bilgi” adını verdiği bir duygu temeline sahiptir. Başka bir deyişle, artık hangi amaçla çalıştığını biliyordur. Çalışması artık mantığın üzerinde değildir, çünkü güvenebileceği bir temele sahiptir, yani bu durumun kendisi için iyi olduğunu hissettiği bu duygudadır. Bu temelde işi belirler.

O anda hemen yukarıdan atılır ve sanki kendisine sorulur: “Bilgeliğin nerede? İşin neye dayandığını zaten bildiğini söyledin.” Bu nedenle, kişi kendini bir aptal olarak, yani işin temelinin mantığın üzerinde olduğunu ve Yaradan’ın yardımına ihtiyacı olduğunu düşündüğü sürece, kişi şöyle der: boşuna çalıştım.” Özellikle bu yolla Yaradan, “Rab İsrail’in koruyucusudur” olarak adlandırılır.

4) Rabaş, Makale 10, Çalışmada, “Merdiven Diyagonaldir (Çaprazdır)” Ne Demektir? (1989)

Kişi, Yaradan’dan uzaklaştırıldığını, yani “ihsan etmeye” çağrıran Yaradan ile Dvekut’tan ne kadar uzak olduğunu ve kendini sevmeye daldığını görmelidir.

Ve ihsan etme çabasını ne kadar arttırmak isterse, o kadar geri itildiğini, yani içindeki kötülüğün her geçen gün yoğunlaştığını görür. Sonunda kendini sevmekten kurtulmasının imkânsız olduğuna karar verir ve Yaradan kendisine yardım etmedikçe kaybolduğunu söyler. “Artık Yaradan’ın yardım ettiğine inanmaya ihtiyacım yok” der. Bunun yerine, şimdi, Yaradan ile Dvekut ile ödüllendirildiğinde, Yaradan’ın kendisine yardım ettiğini mantık dahilinde gördüğünü söyleyecektir.

Yazıldığı gibi (Mezmurlar 127), “Rab bir ev inşa etmezse, yapıcılar boşuna çalışırlar.” Kişinin, Yaradan’dan alma arzusunun kontrolünden çıkmasına yardım etmesini istemekten başka yapabileceği hiçbir şey yoktur.

5) Rabaş, Makale 18, Çalışmada Kişi Ne Zaman “Yaradan’ın Hizmetkarı” Olarak Kabul Edilir? (1988)

Neden özellikle “Gözyaşları içinde ekenler, şarkıyla biçerler.” Bu gözyaşları içinde ektikleri için böyledir yani kişi her seferinde sanki şimdiye kadar hiçbir şey yapmamış gibi yeniden ekmeye başlaması gerektiğini görür. Zamanın ilerlediğini ve kendisinin geri gittiğini, bunun ona üzüntü ve acı verdiğini görür. Bu sayede, kişi Yaradan’ın yardımına sürekli daha muhtaç hale gelir.

Bu demektir ki, her seferinde, yukarıdan bir mucize olmadan kendini sevmekten çıkmakta, doğuştan, ne kadar aciz olduğunu görür. Tüm bu ıstıraptan, onda gerçek bir ihtiyaç ve Kli yaratılır, yani şimdi “Efendi bir ev inşa etmedikçe, onu inşa edenler boşuna çalıştılar.”(Mezmurlar 127) yazılanları görür. Sadece Yaradan yardım edebilir.

Sonuç olarak, bir kişi, özellikle “Gözyaşları içinde ekenler…” aracılığıyla Yaradan’ın kurtuluşuna olan ihtiyacı elde edebilir, çünkü o zaman “şarkıyla biçerler” gerçekleşir. Ekmek, Kli’yi yapmak, biçmek ise ışığın alınması anlamına gelir. Yani ışık Kli’ye gelir. Bu, eksiklik doldurulunca buna “biçmek” dendiği anlamına gelir.

6) Rabaş, Makale 8, Çalışmada, “Ve İbrahim Yaşlıydı, Pek Çok Gün,” Nedir? (1991)

“Bu, kendine ait hiçbir şeyi olmayan zavallı bir çocuk.” Başka bir deyişle, kendi iyiliği için değil, tamamen yalnızca Yaradan’a ihsan etmek için olan çalışma, ki bu çalışma, Yaradan’ın hatırı için değil, özellikle kendi iyiliği için çalışmak isteyen bedene karşıdır. O zaman kişi her yükselişten sonra hemen bir iniş olduğunu görür ve buradan “geceler ve gündüzler” meselesini edinir.

Bu, kişi bir şey yapamayacak kadar güçsüz olduğuna karar verene kadar devam eder, çünkü ilerlemek için yaptığı her şeyde tam tersini görür, her seferinde daha fazla kötülük olduğunu görür. O zaman karar verir ve “Rab bir ev inşa etmezse, onu yapanlar boşuna uğraştılar” der. Bu nedenle kişi, Yaradan’ın kendisine ihsan etme arzusu vermesiyle, yani tüm eylemlerini Yaradan için yapabilmesiyle ödüllendirildiği zaman, kendisini bir “çocuk” olarak görür. Yani, bir çocuğunkinden daha fazla güce sahip değildir, yani kendine ait hiçbir şeyi yoktur. Başka bir deyişle, o kendi başına hiçbir şey elde etmemiştir, aksine Yaradan ona her şeyi vermiştir.

7) Rabaş, Makale 23, Gece Yatağımda (1985)

İnsan, “akıl ve kalp” meselelerinde yaptığı çalışmanın ölçülerini ve ihsan etme işinde ilerlemediğini görür. Bedeninin ne kadar zayıf olduğunu, doğasını yenebilecek büyük güçlere sahip olmadığını da görür. Bu nedenle, Yaradan kendisine yardım etmezse kaybolduğunu görür, yazıldığı gibi (Mezmurlar 127) “Eğer evi Rab inşa etmezse, onu yapanlar boşuna çalışırlar.”

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,104