Hakikat yoluna ilişkin, bir batıl yol vardır ve bir de insanı Tora ve Mitzvot’la [emirler] meşgul olmaya mecbur kılan sebeple ilgili hakikat yolu vardır. “Bedenin faydası” olarak adlandırılan bir sebep vardır; Tora ve Mitzvot’la meşgul olan kişi, hem bu dünyada hem de öbür dünyada ödüllendirilecektir. Kişi, ödül ve cezaya inandığı ölçüde, onları yerine getirebilir çünkü bu, “beden” denilen alma arzusuna fayda sağlar.
Bu “batıl yol” denir çünkü kişi utanç ekmeği nedeniyle, yaratılış amacına yani O’nun yarattıklarına iyilik yapma amacına ulaşamaz. Bu nedenle, form eşitliğine ihtiyacımız vardır, zira kişinin meşguliyeti sadece kendisi için ise, bu nasıl form eşitliğine yol açabilir ki?
Dolayısıyla hakikatin yolu, onu yükümlü kılan sebebin, ödül almak için değil, ihsan etme amacıyla olduğu anlamına gelir. Bu nedenle, sadece bu hakikatin yoludur çünkü utanç ekmeği, bununla ıslah edilecektir.
Bununla Zohar’da yazılı olanı anlayacağız, “Kişi takdir ettiği ölçüde, kendisine pay verilir.” (Zohar, Pinhas, Madde 506). Sulam’da [Zohar’ın Merdiven yorumu], kişinin andığı aynı ölçüde, kendisine verildiği, şeklinde yorumlanmıştır. Bu, “Adımı andığım her yerde, size geleceğim ve sizi kutsayacağım.” şöyle yazıldığı gibidir. “Adımı andığın” demeliydi. Ancak bu, Ben Adımı andığım ölçüde, size geleceğim anlamına gelir.
Sanki onun açıkladığı şeye bir yanıt yokmuş gibi görünüyor. Ancak yukarıdakilere göre, kişinin bahsettiği ölçüde yani kişinin istediğinin, ona verilenin de bu olduğu gayet açıktır. Hakikat yolunda yürüyenler, Yaradan’a memnuniyet getirmek isteyenler, yaptıkları her şeyin Yaradan rızası için olmadığını görürler ve bu yüzden Yaradan rızası için çalışabileceklerini görmek amacıyla, Yaradan’a dua ederler.
O zaman, Yaradan, “Adımı andığım her yerde” der, bu da bana, eylemlerinize Adımı atfetme imkânı vereceğiniz anlamına gelir. Başka bir deyişle, aşağıdan bir uyanış olacak ve Ben, diyor Yaradan, eylemlere Adımı atfedeceğim. Öyleyse, benim adımı onlara atfettiğimi nasıl bileceksiniz? Eğer Ben “Size gelir ve sizi kutsarsam” bunu göreceksin.
Başka bir deyişle, O’nun yarattıklarına iyilik yapmak olan yaratılışın tüm amacı, siz utanç ekmeği meselesini ıslah etmeden yani ihsan etmek için çalışmadan önce, ifşa olmaz. İşte o zaman O’nun yarattıklarına iyilik yapmak olan yaratılışın amacı gerçekleşecektir.
“Adımı andığım her yerde” diye yazılanın anlamı budur, Adımı onlara atfettiğim yerde yani tüm eylemleriniz sadece ihsan etmek için olacaktır, demektir. “Size geldiğimi ve sizi kutsadığımı” ancak o zaman bileceksiniz. Bu, Maimonides’in dediği gibi, “Tövbe nasıldır? Sırları bilen O, ona tanıklık edinceye kadar.”