e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ayağına Bir Ayakkabı

Not 431

“O ayakkabı yerleri … Bu nedenle, ölünün rüyada insana verdiği her şey güzeldir. Ama evden bir eşya aldıysa, bu onun ayakkabısını almak kadar kötüdür. Sebebi nedir? Bu, onun bacağını hareket ettirdiğini gösterir” (Zohar, Hukat, Madde 8)

Şunu açıklamalıyız ki “Ölü” alma arzusu anlamına gelir. Keduşa [kutsallık] için yaptığı çalışmalarda gösterdiği tüm çabalar, alma arzusunun ihsan etme gücü vermesi nedeniyledir. Ancak alma arzusu alırsa, bu kötüdür çünkü sadece iki etki alanı vardır: ihsan etme alanı veya alma alanı. Almaya “ölüm” denir ve ihsan etmeye “yaşam” denir çünkü bununla Yaşamların Yaşamına bağlı kalırız.

Bu sebeple, eğer ölü alırsa, bu onun bu, ihsan etme alanından güçler alması ve onları Sitra Ahra’nın [diğer taraf] alanına transfer etmesi anlamına gelir. Ve özellikle “ayakkabı” demesinin nedeni, Naal’ın [ayakkabının] Man’ul [kilit] kelimesinden, yani dışsal akıldan kilitli olması gereken bir yerden gelmesidir. Bunun yerine, mantık ötesi inanç yolunda olmalıdır. Ölü, bu ayakkabıyı alır ve onun açık olmasını ister ki, akıl ona nüfuz edecek ve sorgulamalarını yapacaktır.

Ayakkabının özellikle ayaklarda olmasının anlamı budur çünkü Raglaim [bacaklar] Meraglim [casuslar] kelimesinden gelir. O yerde -Yaradan’ın İlahi Takdirinde- mantık ötesi bir inançla gitmeliyiz yani kişinin ayağında bir ayakkabı olmalı, akılla girme yasağı olmalıdır.

“Ölü” olarak adlandırılan alma arzusu onu alırsa, Sitra Ahra‘nın alanına girmiş demektir. “Senden öte olanı sorgulama” sözünün anlamı budur. Ancak bu şekilde Yaşamların Yaşamına bağlı kalırız.

“Bu, ölü olanın onu aldığı zamandır. Ama canlı olan, ayakkabısını çıkarıp, elinde tutmak için başkasına verdiğinde, yukarının hükmünü etkiler” (Madde 9). Yani kişi ayakkabısını çıkarırsa ve dış aklın yollarında yürümek istediği için değil de İlahi Takdir ’in kendisinden nasıl gizlendiğini ve dışsal aklın nasıl çelişkileri ile dolu olduğunu, kendi aklıyla görmek ve anlamak isterse ve bunu sahip olduklarını korumak yani inancının sürdürülebilir olması için yaparsa, o zaman yukarıdakinin hükmü ile her şeyi yapabilir. Başka bir deyişle, kişi Tora ve Mitzvot‘u [emirleri] “Ben bir hüküm verdim ve sizin bundan şüphe duymaya hakkınız yok” şeklinde bir yasa olarak yerine getirebilecek veya akıl ile kavrayabilecektir. Bunun yerine kişi, her şeyi mantık ötesi inançla kabul etmeli yani inancın akılla çeliştiğini anlamalıdır.

Bunun aksini anlayacak bir mantığı yoksa, “mantığa aykırı” sayılmaz, aksine bu da “mantık dâhilinde” olarak kabul edilir. Fakat ayakkabısını çıkardığında ve aklın inançtan başka türlü gördüğü yerlerle ilgili, aklın ne söyleyeceğini görmek için casusluk yaptığında, o zaman inanç, “mantığa aykırı”nın üzerindedir.

Ayrıca buna “yalın inanç” denir çünkü yalnızca yalın inanç, insanı aklın değil de Yaradan’ın hizmetkârı olmaya zorlar. Ayakkabısını, yalnızca inanca uymak ve tüm çalışmalarının yalnızca “yasa” adı verilen, yukarıdan gelen bir emir nedeniyle çalıştığından emin olmak için çıkardığı sonucu çıkar ve bu ona sonsuz yaşamı getirir.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,085