e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Baruh Halevi Aşlag (Rabaş) > Kabala Kütüphanesi > Notlar > Yedinciyi Kutsayan Herkes – 1

Yedinciyi Kutsayan Herkes – 1

Not 295

4 Aralık 1971

“Kutsayan Herkes” şiirinde yazılmıştır, “Çalışmasına göre, ödülü büyüktür.” “Onun ödülü büyük” demek ve ardından “çalışmasına göre” demekle ilgili meşhur bir soru vardır, yani özellikle çalışmasına göre, daha fazlasına değil.

Yukarıdakileri anlamak için önce ödülün ne olduğunu bilmeliyiz. Bilgelerimizin “Rav’a hizmet eden köleler gibi olun, ödül almak için değil” dediği biliniyor. Bunun yerine, bizler Lişma’yı [Onun uğruna] çalışmalıyız.

Ödülle ilgili olarak, bir kişi kendini emek olmadan bulunamayacak bir şey için çabaladığında, emekten sonra bir ödülün geldiğini söyleriz. Ama zaten mevcut olan şeylerle, emekten söz edemeyiz.

Aynı şekilde, bir kişinin bir santimetreye bir santimetre büyüklüğünde küçük bir taş bulmaya çalıştığını söylemek imkânsızdır çünkü kişi bunun için, herhangi bir inşaat alanına girebilir ve bir santimetreye bir santimetreden daha büyük çakıl taşları bulabilir. Bu nedenle, bol olan bir şey için emek olmadığından, kişinin birkaç çakıl taşı ödülünü aldığı söylenemez. Dolayısıyla, onu elde ettiğimizde, yaygın olan bir şey için bu bir ödül olarak kabul edilemez.

Ancak bulunması çok zor olan bir santimetreye bir santimetre elmas elde edebilmek için, bir kişinin elması elde etmek adına büyük çaba sarf etmesi gerekir. Kişi bunu elde ettiğinde, çabasının karşılığını almış sayılır.

Şimdi, “Yeryüzünün tamamının O’nun ihtişamıyla dolu olduğuna” inanmalıyız, “cenneti ve yeryüzünü doldururum” yazıldığı gibi ve Zohar’da ve ARI’nin yazılarında yazıldığı gibi, maddesel hazlarda hissettiğimiz tüm haz, Yaradan’ın ışığının küçük bir parçasıdır.

Doğal olarak, Yaradan’ın ışığının ifşa olduğu yerde hazzın sonu yoktur. Buradan, tüm dünyanın O’nun ihtişamıyla dolu olduğuna inandığımızda hazzın tüm dünyayı doldurduğu sonucu çıkar.

Tüm dünyayı dolduran bir şeyde bu, dünyada hazla dolu olmayan bir yer olmadığı için hazzı aramaya ihtiyacımız olmadığı anlamına gelir. Açıktır ki, haz için çabalamaktan bahsetmek yersizdir ve hazzı aldığımızda bir ödül aldığımızı söylemek alakasızdır, çünkü emeği olmayan bir şeyi almak ödül olarak kabul edilemez.

Dolayısıyla soru şudur: Emeğimizin karşılığında aldığımız ödül nedir?

“Yeryüzünün tamamı O’nun ihtişamıyla dolu” örneğinde olduğu gibi, dünyanın hazlarla dolu olduğunu söylediğimiz şeyle ilgili olarak, soru, neden Yaradan’ın dünyayı dolduran ışığını hissetmediğimizdir. Bunun cevabı şudur: Yaradan bir Tzimtsum [kısıtlama] yaptı ve Yaradan’ın ışığını hissetmemek için gizledi ki böylece utanç ekmeği olmayacaktı (“Kabala Bilgeliğine Önsöz” 4,1’de yazıldığı gibi).

Ancak kişi Yaradan’a ihsan etmek istediği bir dereceye geldiğinde, yani Yaradan’a hoşnutluk vermek istediği zaman, Yaradan’ın neye ihtiyacı olduğunu düşünmeye başlar böylece O’na verebilir çünkü tüm kaygıları Yaradan’ı memnun etmek içindir. O zaman, Yaradan’ın dünyayı yaratmasının tek sebebinin O’ndan haz alınması olduğunu ve Yaradan’ın bundan daha fazlasına ihtiyacı olmadığını anlar. Bu nedenle, Yaradan’ın iradesini takip eder ve hazları alır.

O zaman, hiçbir utanç ekmeği meselesi yoktur, çünkü hazları, haz almak istediği için almaz ancak Yaradan’a ihsan etmek istediği için alır çünkü kişi sadece Yaradan’a ihsan etme arzusu derecesine ulaştığında, Tzimtsum ondan kaldırılır ve kişi dünyayı O’nun ihtişamıyla dolu olarak görür.

Sonra tüm bunların kendisine ifşa edildiğini görür, böylece bundan haz alır. Dolayısıyla, ihsan etme derecesini edindikten sonra yani tüm istediğinin Yaradan’a memnuniyet ihsan etmek olduğu derecede, kendini, gözlerinin gördüğü tüm hazlarla doldurur. “Yeryüzünün tamamı O’nun ihtişamıyla doludur.” açıklamasında olduğu gibi.

Buradan, birkaç yıl çalıştıktan sonra, kişinin ödül olarak tanımlayabileceği, elde etmesi gereken tek şey olduğu sonucu çıkar: ihsan etme arzusu yani Rav’a, ödül almak için olmadan hizmet etmeyi isteme derecesi.

Tora ve Mitzvot’ta [emirler] kişinin kendini zorlaması gereken tüm emek, yalnızca bunu edinmektir. Buna “cennet korkusu” denir ve “Efendiniz Tanrı sizden ne istiyor?” yazıldığı gibidir,  Sadece Benden korkmanızı.”

Bu böyledir çünkü korku, bilgelerimizin, “Musa, bakmaktan korktuğu için yüzünü gizledi, Efendi’nin imajını gördü” ile ödüllendirildi” (Berachot 7a) dediği gibi ifade edilir.

Korku meselesi, insanın Yaradan’a yaklaşması yani ona bağlı kalması gerektiği için bunda açıklığa kavuşturulur “Ve O’na yapışmak” yazıldığı gibi ve bilgelerimizin “O’nun niteliklerine tutun, O merhametli olduğu için sen de merhametlisin” (Sotah 14a) ile açıkladıkları gibi. Yani form eşitliği anlamındadır ve bir kişi,” alma arzusu “olarak adlandırılan öz-sevgiden çıkamayacağı için Yaradan’dan uzak olacağından korkmalıdır, bu nedenle kişinin umması gereken tek ödül, ihsan etme gücünü edinmektir.

“Çalışmasına göre, ödülü büyüktür.” ifadesinin anlamı budur. Bir kişi kendini Tora ve Mitzvot’ta çabalamaya zorlarsa, ihsan etme gücü olan ödülünü alır. O zaman, “O’nun ödülü büyük” denilen ihsan etme gücü, o ödül, “çok”u artıracaktır, Zohar’da yazıldığı gibi “İyi” yaşam meleğidir, “çok” ölüm meleğidir çünkü o bir aşırılıktır (Trumah, Madde 433).

Başka bir deyişle, bu, üzerinde Tzimtsum’un bulunduğu Behina Dalet [Dördüncü Aşama] olan orijinal alma arzusuna ait olan bolluktur ve alma arzusuna giren kişi ölür çünkü hayatın ışığı ondan ayrılır.

Bununla birlikte, ihsan etmek için Kli’yi [kabı] elde ederek, son ıslaha kadar Behina Dalet’e atfedilen haz kısımlarını alırız, kişi Behina Dalet’e ait tüm hazları ihsan etmek için aldığında buna “ıslahın sonu” denilecektir.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,091