Kurala göre, konuşmaya sadece, O’nun yarattıklarına iyilik yapma arzusu olan, Ein Sof [sonsuz/sonu olmayan] adı verilen, Yaradan ile yaratılanlar arasındaki bağın olduğu yerden başlarız, daha önce değil. Bu nedenle, Yaradan’ın neden iyilik yapmak istediğini yani buna neden olan sebep hakkında sormamamız gerektiği sonucu çıkar, zira biz iyilik yapma arzusundan başlarız ve arzunun öncesinden değil.
Eğer meseleyi yani ihsan etme niteliğinin O’ndan ortaya çıkmasının sebebini sorarsanız, o zaman bağın öncesini sormuş oluyoruz ve burada edinemeyiz. Hatta edindiğimiz iyilik yapma niteliği bile “Seni yaptıklarından biliriz” tarzındadır yani faydayı alarak, iyilik yapma arzusunun olduğunu anlarız.