1) Rabaş, 46. Mektup
Bilinir ki Roş Haşanah (yılın başlangıcı) yargı zamanıdır, dünyanın iyiliğe ya da kötülüğe mahkûm edildiği zamandır. Roş (baş), “kök” demektir ve dallar kökten doğar. Dallar daima kökün özüne göre büyür. Bu nedenle incirin kökü hurma dalları vermez. İnsan başlangıçta kendisi için oluşturduğu köke göre yaşam sürecine devam eder. Ayrıca yılın başlangıcında kişinin yargılanması kişi kendini yargılıyor demektir, o hem davalı hem davacı hem de şahittir. Atalarımız şöyle der, “Aşağıda yargı vardır ama yukarıda yargı yoktur.”
2) Rabaş, 29. Mektup
Şevat’ın 15. gününe “yılın başlangıcı” denir, bu kişinin çalışmaya devam edip etmeyeceğinin ya da tersinin hesabını yaptığı zamandır, çünkü şimdi hangi anlayıştan—kendisi için alma ya da onu yapana memnuniyet verme anlayışı—yaşam alacağını bilir.
3) Rabaş, Not 901, Ağaçlar İçin Roş Haşana
Ağaçlar için Roş Haşana [Yeni Yıl Arifesi]. İnsana “tarlanın ağacı” denir ve Roş Haşana, yargılama veya merhamet için hüküm verme zamanıdır. Bu nedenle, Şevat ayı, Daveh’in [kederin] Hod [şan / ihtişam] haline geldiği Hod olarak kabul edilen kış aylarının beşincisidir.
Bu, Hesed niteliğinde yürümekle ödüllendirildiğimizde, Hesed’in Sefira’sından Hod’a kadar uzanır ve tüm kutsamaların Hesed’in [merhamet / nezaket] niteliğinde olduğu anlamına gelir, “Çünkü ben dedim ki , Hesed’in bir dünyası inşa edilecek,” kutsama yoluyla meyvelerle ödüllendirileceğiz. Baal HaSulam’ın yazdığı gibi, Şevat’ın 15’inde meyveleri kutsamamızın nedeni budur, çünkü bu Keduşa [kutsallık] ve Klipa [kabuk / kabuk] arasındaki tüm ayrımdır, çünkü “Başka bir Tanrı kısırdır ve meyve vermez.”
Meyvelerle ödüllendirilecek olan çalışmadaki başarı sadece Hesed aracılığıyla olur, çünkü Hesed denilen ihsan niteliği ile çalıştığımızda, Yaradan’la Dvekut [bağlılık] ile ödüllendiriliriz ve Dvekut ile ödüllendirildiğimizde, her şeyle ödüllendiriliriz. Bu nedenle, ağaçlar için Roş Haşana denilen Şevat’ın 15’inde Hesed niteliği ile kendimizi güçlendirmeliyiz, çünkü bununla “meyve veren ağaç” denen meyvelerle ödüllendirileceğiz.
4) Rabaş, 29. Mektup
Yazılıdır ki, “İnsan, toprağın ağacı olduğu için.” Bu demektir ki, ağaçların meyve vermeye uygun hale getirilmesi insan için de geçerlidir. İnsan meyve vermeye hazır hale gelene kadar ağaçlar için gerekli tüm çalışmayı yerine getirmelidir.
Meyve insanın nihai amacıdır, bir keresinde Şevat’ın 15. günündeki yemekte Baal HaSulam neden meyve yeme konusu olduğunu açıkladı. Bunun sebebinin Keduşa (kutsallık) ve Sitra Ahra (diğer taraf) arasındaki farklılıktan kaynaklandığını söyledi, Zohar’da yazdığı gibi, “Diğer tanrı bereketsizdir ve meyve vermez.” Bu demektir ki, bu tanrıların kaynakları tükenir ve tamamıyla kopana kadar kurur. Fakat Keduşa’da ilerleyenler çalışmalarında kutsanma ile ödüllendirilir ve “Mevsiminde meyve veren ve yaprakları kurumayan,” olurlar.
Bu sebeple İsrail halkı esas meselenin meyve vermek olduğunu göstermek ister. Kutsallığın meyveleri O’nun Tanrısallığının ifşasıyla ödüllendirildiklerinde açığa çıkar. O zaman kişi “O beni arzuladığından, benim içimde kutsallaşacak ve O bana ceylanın tacı olacak,” diyene kadar dereceden dereceye ilerleyerek, hiç bitmeyen bir kaynak olur.
5) Rabaş, 55. Mektup
Rabbi Yohanan sorar, “İnsan toprağın ağacı mıdır?” İnsanla toprağın ağacı arasında ne benzerlik vardır? Bu kıyaslamadan ne öğreniriz? Rabbi Yohanan bilge bir öğrenciyi kastederek “Ondan yiyebilirsin ve onu kesme” diyerek bize delil sunar. Eğer kişi Lişma’da öğreniyorsa, bu demektir ki çalışma onun meyve vermesine neden olacak, yani Mitzvot ve iyi ameller yerine getirmesine. Bununla o yaşam iksiriyle ödüllendirilir. Bu “Ondan yiyebilirsin fakat kesemezsin,” sözünün anlamıdır. Eğer öğrendiklerinin, Mitzvot ve iyi ameller yerine getirmene engel olduğunu görürsen, bil ki bu Keduşa’ya (kutsallık) değil, Sitra Ahra’ya (öbür taraf) aittir.
Şavat’ın on beşinde meyve yeme geleneğinin sebebi budur, kutsallık yolunda olmanın işareti.
6) Rabaş, 29. Mektup
Bu nedenle kişi, her gün hesabını yapmalı, çalışmasını aşmakta yenilemeli ve geçmişi unutmalıdır. Bugünden sonra kişi ebedi ve daim Dvekut ‘u elde etmede başarılı olacağından emin olmalıdır.