e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Kabala Kütüphanesi > Zohar > Hakdamat Sefer HaZohar[Zohar Kitabına Giriş] 120-124

Hakdamat Sefer HaZohar[Zohar Kitabına Giriş] 120-124

İki Nokta

120) Rabbi Hiya başladı, “Rab korkusu bilgeliğin başlangıcıdır, onları yapan herkes için iyi bir akıldır; Övgüsü sonsuza dek sürer.” Rab korkusu, bilgeliğin [Hohma] sonu olan Malhut olduğuna göre, bu ayet, “Rab korkusu bilgeliğin sonudur,” dememeli miydi? Bununla birlikte, Malhut, Tzedek olarak adlandırılan Malhut’un kapıları, “Benim için doğruluğun [Tzedek] kapılarını açın.” diye yazıldığı gibi, üst Hohma derecesine giren ilk kişidir. “Bu, Rabbin kapısıdır.” Doğrusu, bu kapıdan girmezse, asla yukarı hükümdara giremez, çünkü O yücedir, gizli ve saklıdır ve Kendisi için O, biri diğerinin üstünde kapılar yapar.

Açıklama: Rab korkusu, on Sefirot’un sonunda bulunan Sefira Malhut olduğu için, “Rab korkusu bilgeliğin sonudur?” demesi gerekmez miydi?

Yukarıdaki Kral hakkında, onun yüce, saklı ve gizli olduğu ve Kendisi için biri diğerinin üstünde kapılar yaptığı söylenmiştir. Bu bir alegori değildir. Aksine bu, dersin kendisidir, yüce, gizli ve saklı bir Kral olduğu için, düşünce O’nu hiçbir şekilde algılayamaz. Bu nedenle, üst üste birçok kapılar yaptı ve bunlarla Kendisine yaklaşmayı mümkün kıldı, şöyle yazıldığı gibi: “Benim için erdemlilik kapılarını açın.” Bunlar Yaradan’ın yaptığı ve erdemlilerin O’na bu kapılardan yaklaşmasını mümkün kıldığı kapılardır.

Bütün bu kapıların sonunda, O, birkaç kere kilitli bir kapı yaptı. Bu kapıya, tüm üst kapıların son noktası olan Malhut’un Malhut’u denir. Bu son kapı, üst Hohma [bilgelik] için ilk kapıdır. Yani, üst Hohma ile ödüllendirilmek, ancak özellikle bu son kapının edinilmesinden sonra mümkündür, üst Hohma’nın edinilmesinde, o ilk kapıdır. Bu nedenle, “Rab korkusu bilgeliğin başlangıcıdır” diye yazılmıştır, çünkü “Rab korkusu” Rabbin bilgeliği için ilk olan son kapı olarak adlandırılır.

121) “Bütün kapıların sonunda, birkaç kere kilitli bir kapı yaptı”, birkaç salon içinde, biri diğerinin üstünde birkaç açılış. Dedi ki: Kim Benim yerime gelmek isterse, bu kapı Bana doğru açılan ilk kapı olacaktır. Her kim girerse bu kapıdan girer.” Burada da üst Hohma’nın ilk kapısı, Malhut olan Rab korkusudur ve buna “birinci” denir.

Kilitlerin, açılışların ve salonların anlamını iyice anlamalıyız. Biliniz ki, bunlar tek bir esas üzerinde birbiri ardına gelen üç formdur. Bu çok derin bir meseledir, önümüzdeki Zohar’ın sözlerini bir nebze anlamak için, mümkün olan en iyi şekilde açıklamaya çalışacağım. Bilmeliyiz ki, düşüncenin O’nu hiçbir şekilde algılayamayacağı açık olsa da gerçek şu ki, yaratma düşüncesi O’nun yarattıklarını memnun etmek içindir ve Yaradan’dan ayrılması gerektiğinde yaratılan tarafından hiçbir zevk algılanmaz. Dahası, Yaradan’ın aşağıdakilerin içinde yaşamak için özlem duyduğunu öğreniyoruz.

Birbirini inkâr eden bu iki konuyu anlamaktaki ortak nokta, dünyanın bir uçtan diğerine, her noktada, Yaradan’dan tam bir zıtlık içinde yaratılmış olmasıdır. Bu böyledir, çünkü bu dünya, Yaradan’ın karşıt formu olan alma arzusuyla yaratılmıştır ve onda bu arzunun bir zerresi bile yoktur, şöyle yazıldığı gibi “Ve insan, vahşi bir eşeğin tayı olarak doğar.”

Bu bakımdan, O’nun bu dünyadaki rehberliğinin yönetimine ilişkin tüm meseleler, sadece yaratıklarını memnun etmek için olan yaratma düşüncesine tamamen zıttır, çünkü bu bizim standardımız olan, bizdeki alma arzusuna ve zevkimize göredir.

Kapılardaki kilitlerin anlamı budur. İlk önce, bu dünyada tattığımız, Onun eşsiz ve benzersizliği ile çelişen şeyler bizi Yaradan’dan ayırır. Gene de, bize emredildiği gibi Yaradan’ımızı memnun etmek için sevgi ile Tora ve Mitzvot için tüm ruhumuz ve gücümüzle çaba gösterdiğimiz zaman, bu ayırıcı güçlerin hiçbiri bizi, ruhumuzdan ve gücümüzden Yaradan sevgisini azaltarak etkileyemez. Aksine bu durumda, üstesinden geldiğimiz her çelişki O’nun bilgeliğini edinmek için bir geçit haline gelir. Çünkü her çelişkide özel bir nitelik vardır, O’na erişmede özel bir dereceyi ifşa eden. Ve buna layık olanlar, karanlığı aydınlığa, acıyı tatlıya çevirmekle ödüllenirler. Ayrılığın tüm güçleri – aklın karanlığı ve bedenin acısı – yüce kademeleri edinmek için onlara geçit olur. Böylece karanlık, büyük bir ışık, acı ise tatlı olur.

Böylece, daha önce O’nun rehberliği yönetimindeki tüm ayırıcı güçler şimdi birlik olmaya dönüşürler ve tüm dünyayı erdeme göre yargılarlar. Bunun nedeni, artık her bir gücün onlara Yaradan’ın onlar için, onları yaratılışın düşüncesiyle sevindirmek için tasarladığı, her şeyi almak için geçecekleri bir erdemlilik kapısı olarak hizmet etmesidir, şöyle yazıldığı gibi, “Bu Rabbin kapısıdır; Erdemliler oradan girer.”

Ancak, Tora ve Mitzot yoluyla, alma arzusunu kendi için almaktan ihsan etmek için almaya çevirmekle ödüllenmeden önce Yaradan’a açılan kapılar üzerinde güçlü kilitler vardır; bunların karşıt bir rolü vardır, bizleri Yaradan’dan uzağa sürmek. Bu nedenle ayrılığın gücüne “kilit” denir; çünkü bunlar kapılardan geçişi engeller ve bizi Yaradan’dan uzağa sürerler.

Ama O’nun sevgisini kalbimizden soğutarak, bizi etkilemesinler diye onları yenersek, kilitler kapı olur, karanlık aydınlanır ve acı tatlı olur. Tüm kilitlerin üzerinde, O’nun İlahi takdirinde özel bir derece alırız ve bunlar açılışlar, Yaradan’a erişim dereceleri haline gelir. Ve bu açılışlarda aldığımız dereceler, bilgelik salonları haline gelir.

Böylece, kilitler, kapılar ve salonlar bizim özümüze, içimizde alma arzusuna karşılık gelen üç formdur. Bunu, Yaratanımıza ihsan etmek için almaya dönüştürmeden önce, bu öz bizim zevkimize göre ışığı karanlığa, tatlıyı acıya çevirir, çünkü O’nun İlahi takdirinin tüm davranışları bizi O’ndan uzaklaştırır. O zaman bizdeki alma arzusundan kilitler yapılır ve tövbe ettikten sonra ihsan etmek için almakla ödüllendiriliriz, tüm kilitler kapı olur ve sonra kapılar salon olur. Bundan böyle, bunları iyi hatırla, çünkü bu sözleri tekrarlamayacağım.

“Her kim Benim yerime gelmek isterse, bu kapı Bana doğru ilk kapıdır,” dedi. Tüm kapıların sonu, aralarındaki son anlayış, en aşağıda var olan, Malhut’un Malhut’u olarak adlandırılabilir. Ve o, üst Hohma ile ödüllendirilmek üzere, onların sonuncusu olan bu kapının, üst bilgelik salonunun ilk kapısı olarak yapıldığını söylüyor.

Gerçekte, tüm kapılar Yaradan’ın bilgeliğinin kapıları ve salonları olarak hizmet eder, ancak özellikle son kapıyı edinmeden üst bilgeliği elde etmek imkânsızdır, çünkü o üst bilgeliğin ilkidir. Bu nedenle, Tora’nın başladığı Bereşit [“Başlangıçta” ve aynı zamanda “İlk başta”] anlamına gelen “ilk” olarak adlandırılır, çünkü Bereşit, son kapı ile ilgili olarak Rab korkusunu gösterir ki bu, üst bilgeliğin elde edilmesi için ilk olandır.

122) Bereşit’teki Bet harfi [baştaki] bu ikisinin Malhut’ta birleştiğini gösterir. Bunlar iki noktadır, biri gizli, diğeri açık olandır. Ve ayrılmadıkları için, “birinci” olarak adlandırılırlar, yani birini alan, diğerini de aldığı için iki değil, yalnızca birdir. Hepsi birdir, çünkü O ve adı birdir, yazıldığı gibi, “Şöyle ki, adı ‘Rab’ olanın, yalnızca Sen olduğunu bilsinler.”

Açıklama: Bu iki nokta, Malhut yükselip Bina’da, Midat ​​ha Rahamim’de hafifletildiğinde, Midat ​​ha Din’in [yargı niteliği] Midat ​​ha Rahamim [merhamet niteliği] ile hafifletilmesidir, yazıldığı gibi “Ve ikisi de, birlikte yürüdüler,” Bina ve Malhut. Buna göre, Malhut’ta kurulan Masah’ın her ikisinden oluştuğu sonucu çıkar, dolayısıyla orada bir olarak birleştirilmiş iki nokta vardır. Malhut noktasındaki Din saklı ve gizli olduğundan ve sadece Bina noktasından Rahamim açığa çıktığından, biri saklı ve gizlidir, diğeri açığa çıkar. Öyle olmasaydı dünya var olamazdı, öğrendiğimiz gibi, “Önce dünya Midat ​​ha Din ile yaratıldı; O Dünyanın var olamayacağını gördü ve onu Midat ​​ha Rahamim ile birleştirdi.

Ve ayrılmadıkları için, birini alan diğerini de aldığından, onlara “iki” değil, yalnızca “bir” denir. Yani, Midat ​​ha Din gizlenmiş olsa da, bu Zivug’un onun üzerinde yapılmadığı anlamına gelmez, çünkü bu iki nokta aslında bir olmuştur ve Malhut’un noktası bu Zivug’u Bina noktası ile birlikte alır, gizli olarak, açık olarak değil. Tekil formdaki Reşit adının gösterdiği şey her ikisinin de bir olduğudur.

“Hepsi birdir, çünkü O ve O’nun adı birdir.” “O” Bina’yı ve “O’nun adı” Malhut’u gösterir. “O ve O’nun adı birdir.” koşulunda her ikisi de bir olmalıdır çünkü onlar bir olduklarında Malhut da Bina ile birlikte üst Zivug’u alır, bu sayede ıslahın sonunda Midat ​​ha Din nihayet hafifletilir. Ve o zaman, “Rab bir olacak ve O’nun adı Bir olacaktır.”

Bereşit’in Bet harfini içeren, bu Midat ​​ha Din nedeniyle, Hohma’ya “ilk” denir, çünkü onun ıslahı, ıslahın sonunda olacaktır. O zaman, yazıldığı gibi, üst Hohma görünecek, “Dünya Rabbin bilgisiyle dolu olacak.” çünkü bu son kapı Hohma’nın ilk kapısıdır. Ve şöyle yazılmıştır: “Adı Rab olanın, yalnız Sen olduğunu bilsinler.” çünkü o zaman bu bilgi bütün dünyada açığa çıkacak.

123) “Rab korkusu bilgeliğin başlangıcıdır, bunu yapan herkes için, iyi bir zihindir.” Malhut neden “Rab Korkusu” olarak adlandırılıyor? Çünkü Malhut, iyi ve kötü bilgisinin ağacıdır. Biri ödüllendirildiğinde, bu iyidir. Ödüllendirilmezse kötüdür. Dolayısıyla o yerde korku vardır. O, dünyadaki tüm iyiliğe girme kapısıdır. “İyi bir zihin” bu iki kapıdır, bir olan iki noktadır. Rabbi Yosi şöyle dedi: “İyi bir zihin hayat ağacıdır, çünkü o hiçbir kötülük içermeyen iyi bir zihindir. Ve içinde kötülük olmadığı için, kötü olmayan iyi bir akıldır.”

Son kapıya “Rab korkusu” denir ve bu yüzden, “Rab korkusu bilgeliğin başlangıcıdır,” diye yazılmıştır. Bu, Adam HaRişon’un günah işlediği bilgi ağacıdır, çünkü bu noktada cezası ölümdür ve büyük korku onu lekelememektir. Islahın sonunda, bu nokta tam olarak düzeltilince, tam bir mükemmellik içinde, “Ölüm ebediyen yutulacaktır,” ayeti gerçekleşecektir. Bu nedenle “Rab korkusu” olarak adlandırılır.

Bu nedenle, o yerde korku olduğu ve onun dünyadaki tüm iyiliğin kapısı olduğu söylendi, çünkü üst Hohma’nın ifşası, yaratılış düşüncesine dâhil olan dünyadaki tüm iyiliklerdir. Ve Rab korkusu üst Hohma’nın ilk kapısı olduğundan, bunun dünyadaki tüm iyiliğin kapısı olduğu sonucu çıkar.

“İyi bir zihin” o iki kapıdır, bir olan o iki noktadır. Bu iki nokta Bereşit’in Bet harfini birlikte içerirler ve “iki nokta” değil “iki kapı” dendiğinde, BON’un düzeltilmesinden sonra, iki noktaya “iki kapı” denildiğinde, o zaman her ikisi de hiçbir kötülük olmaksızın iyidir. Bu nedenle, “İyi bir zihin” sözü mümkün olur. Fakat ıslahın sonundan önce, onlara “iyi ve kötünün bilgisi ağacı” denir.

Rabbi Yosi dedi ki, “İyi bir zihin hayat ağacıdır, çünkü o hiçbir kötülük içermeyen iyi bir zihindir.” Rabbi Yosi, Rabbi Hiya’ya itiraz etmez, çünkü Rabbi Hiya ayeti, iki nokta “iki kapı haline geldiğinde, BON’un düzeltilmesinden sonra,” diye açıklar. Onlarda kötülük yoktur, onlar herhangi bir kötülük olmayan iyi bir akıldır ve Rabi Yosi, iyi ve kötünün bilgisi ağacı olarak kabul edildiğinde, ıslahın bitiminden önce ayeti açıklar. Bu nedenle, “İyi bir zihin yaşam ağacıdır,” der, Mohin de İma’daki ZA, “hayat ağacı” olarak adlandırılır ve o ıslahın sonundan önce bile herhangi bir kötülük olmaksızın iyidir. .Ancak, ıslahın bitiminden önce iki nokta iyi ve kötüdür, bunun için Malhut’a “iyi ve kötünün bilgisi ağacı” denir.

124) “Hepsi onları yaptıkları için”, Tora’nın koruyucuları olan Davut’un sadık Hasadim’idir. Görünüşe göre Tora’yı tutanlar, onu yapanlardır. Tora’yla uğraşırken, Tora’yla uğraşanların hiçbirinde bir yapış yoktur. Ancak onu tutanlarda bir yapış vardır ve bununla “O’nun övgüsü ebedîdir.” ayeti gerçek olur ve tahtın gerektiği gibi ayakta kalması sağlanır.

Açıklama: Rab korkusunun kapısı son kapıdır. Üst Hohma’nın ilk kapısıdır. Bu nedenle, Tora ile uğraşan, son kapıyı düzeltmiş olan herkes için, onlar iki kapı olmuştur; bu kötülüğü olmayan iyi bir zihindir, bu onlarda, iyiyi ve kötüyü bilme ağacı olan, hiçbir yapım olmadığı anlamına gelir. Ancak, henüz ıslahın sonu ile ödüllendirilmemiş olanlarda, bilgi ağacının günahını henüz düzeltmedikleri için “Tora’nın bekçileri” olarak adlandırılanlarda iyilik ve kötülük olan yapımlar vardır.

Ayrıca, Tora’yı tutanlar görünüşte onu yapanlardır çünkü tüm bu ayrılık güçleri tersine çevrilir ve kapılar olur, her kilit bir kapı olur ve her kapı bir bilgelik salonu olur. Tora’yı tutanlara, O’nun yarattıklarını hoşnut etmek için yaratılış düşüncesinin içerdiği tüm yüce dereceler gelir ve ortaya çıkar.

Buna göre, tüm bilgelik ve tüm Tora, ancak yalnız Tora’yı tutan, onda yapımı bulunan, kendilerinde iyilik ve kötülük bulunanlar tarafından ifşa olur. Bu nedenle onlara “Tora’nın koruyucuları” denir, çünkü sadece onlar aracılığıyla ortaya çıkar. Ayet onlara “Onları yapanlar” diyor, çünkü görünüşe göre Tora’yı yapan onlardır. Bu böyledir, çünkü onların galip gelmeleriyle kapı haline gelen sırlar olmasaydı, Tora ifşa olamazdı.

Bu nedenle, “Tora’yı tutanlar, görünüşte onu yapanlardır.” denilmiştir. Yani onu görünüşte yapan, ortaya çıkaranlar olarak kabul edilirler. Tora’nın görünüşe göre dünyadan önce geldiği söylenmiştir. Elbette, Yaradan yaptı, ama Tora’yı tutanların iyi işleri olmasaydı, asla ifşa olmayacaktı, bu nedenle onlar Tora’nın uygulayıcıları ve yapıcıları olarak kabul edilirler.

Bununla, Tora’yı tutanların gücüyle, “O’nun övgüsü ebediyen kalıcıdır.” ayeti desteklenir. Tüm bilgelik ve tüm Tora olan, O’nun görkeminin, ıslahın sona ermesinden sonrası da dâhil olmak üzere sonsuza dek sürdüğünü görürsünüz, o zamandan sonra da onların Rab korkusuna ihtiyacı olacaktır. Bilgi ağacının ıslahından sonra, Tora’yı tutanların geçmiş başka Rab’den korkacak hiçbir yerleri kalmayacaktır. Buna göre, Yaradan’ın yüceliğini sonsuza dek, ebediyen tesis ettikleri sonucu çıkar. Bu nedenle, “Taht gerektiği gibi muhafaza edilir,” denildi, çünkü bununla Rabbin tahtı sonsuza kadar ayakta kalır.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
18 - 0,097