Kislev 8’de duydum, 28 Kasım 1941
Sağın benimsenmesi ve solun benimsenmesi vardır ve her ikisi de sonsuz olmalıdır. Bu demektir ki, kişi “sağ” koşulundayken, dünyada “sol” diye bir niteliğin olmadığını düşünmelidir. Ve ayrıca, kişi solda olduğunda, dünyada “sağ” diye bir niteliğin olmadığını düşünmelidir.
“Sağ”, İlahi Takdir anlamına gelir ve “sol”, ödül ve cezanın rehberliği anlamına gelir. Sağ ve solun bir arada olması gibi bir şeyin söz konusu olmadığını söyleyen bir aklı olmasına rağmen, kişi mantık ötesi çalışmalı yani akıl onu durdurmamalıdır.
En önemlisi mantık ötesidir. Bu, kişinin tüm çalışmasının, mantık ötesinde yaptığı çalışma ile ölçüldüğü anlamına gelir. Daha sonra mantık içine girse bile bu önemli değildir çünkü onun temeli, artık mantık ötesidir, bu nedenle daima kökünden çeker.
Bununla birlikte, mantığın içine girdiğinde, özellikle mantık içinde beslenmek isterse, o zaman ışık derhal ayrılır. Eğer kişi genişlemek istiyorsa, tüm kökü bu olduğundan, mantık ötesi ile başlamalıdır. Daha sonra, Keduşa’nın [kutsallığın] mantığına gelir.