e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Michael Laitman > Kabala Kütüphanesi > Yeni Hayat > Yeni Hayat 1154 – Yaşamdaki Deneyimler

Yeni Hayat 1154 – Yaşamdaki Deneyimler

Oren Levi: Merhaba! Dr. Michael Laitman ile Yeni Hayat Programı’nda bizimle birlikte olduğunuz için teşekkürler. Merhaba Dr. Laitman, herkese merhaba. Bugün hayatta yaşadığımız deneyimler hakkında konuşmak istiyoruz. Bu deneyimlerin bizi nasıl şekillendirdiğini, etkilediğini, nerede tutulduklarını, onlarla nasıl çalışabileceğimizi anlamak istiyoruz. Gerçekten ilginç olacak, bizimle olun!

Konuk: O halde, anne olarak yaşadığım bir tecrübeyle başlamak istiyorum. Çocuklarım daha küçükken, mümkün olduğu kadar deneyim edinsinler diye, onlarla sürekli bir yerden bir yere koştururdum. Onları müzelere, görülmesi gereken farklı yerlere, denize, kısaca her yere götürürdüm! Amacım, onları insan olarak zenginleştirmek ve onlara daha iyi bir başlangıç noktası sunabilmek için zengin çeşitlilikte deneyimler edindirebilmekti, fakat gerçek şu ki bugün onlara soruyorum, hiçbir şey hatırlamıyorlar! Bu kadar basit, hiçbir şey hatırlamıyorlar ve bu da akla birçok soru getiriyor. Bir çocuğa, mümkün olan en iyi şekilde gelişmesine yardımcı olmak için, ne tür deneyimler göstermelisiniz?

Dr. Laitman: Öncelikle, bir çocuğu kendine özel bir yol ile eğit diye söylenir. Belki de onları çok farklı yerlere sürüklediniz ve gerçekten acı çektiler. Zavallı çocuklar! Belki senin tüm bunları onların eğitimi için yaptığını anlamadılar bile, bütün o müzeleri, denizi, diğer her şeyi annemiz seviyor diye düşündüler. O zamanlardan deneyimleri, elbette hepsini yaşadılar ve her şey kayıtlı. Her eylem bir iz, bir izlenim bırakır tabii ama belki de hevesli oldukları şeyler değildi, anneleri istediği için kabul edip yaptılar, başka şansları yoktu bu nedenle de bu deneyimler onlarda sürekli seyahat edip, yeni bir şeyler görmeyi hayal eden bir insanda olduğu gibi bir izlenim bırakmadı. Hatırlıyorum dokuz yaşımda ailem bana Rusya’nın kuzeyinden Karadeniz’e bir trene oradan da bir gemiye bineceğimizi, Odessa’dan 3 gün boyunca Soçi ve Karadenize’e yelken açacağımızı söyledi. Karadeniz’in bir yanından diğer bir yanına ve hatırlıyorum bir ay önceden, yani bana gideceğimizi söylemelerinden hemen sonra, çoktan heyecanlanmıştım. O an itibarı ile etrafımda neler olup bittiğini umursamadım bile, diğer çocuklarla koşup oynamayı, farklı şeyler yapmayı hiç umursamadım! Çok yakında o kadar uzağa seyahat edeceğim, iki gün trenle, sonra 3 gün gemiyle yelken açacağım. Yani, bu kişinin arzusuyla ilgili, bir şeylerin eksikliği ile. O zamanlar bunun için çok güçlü bir arzum vardı ve o yaşadığım deneyimin tadını bugün bile hatırlıyorum. Kaç yıl geçtiğini anlıyor musunuz? Diyelim 65 yıl. Hatırlıyorum!

Konuk: Çocukları küçük yaşlardan, 2-3 yaşından itibaren çeşitli deneyimlere maruz bırakmak önemli mi?

Dr. Laitman: Hayır, 2-3 yaşlarında hiçbir şey anlamıyorlar. Adeta annelerine yapışıklar. Defalarca bir anneyi, bebeğini bebek arabasında veya bir askıda taşırken etrafta dolaşırken görmüşüzdür. Bir annenin bebeğini, bebek arabasında veya askıda taşırken dolaştığını görüyoruz, çocuk daha küçükken annesinin kollarında kokusunu, yanındayken de belki bebek arabasından annesini gördüğünde onu hisseder, dışarıdan aldığı hiçbir şey yok, dışarıdan olan hiçbir şeyi tanımlamıyor, onun için tek mesele annesine tutunmak. Bu arada, bu bebeğini veya daha büyük çocuklarını yanında dolaştırırken anne ise, bunların hiç farkına varmaz, bunları deneyimleyemez, çünkü kafası sürekli çocuklar ile meşguldür.

Oren Levi: Peki, çocuklara hangi yaşta deneyimler edindirmeye başlamalıyız?

Dr. Laitman: Bu deneyimleri birlikte yaşıyorsanız, anne tüm bunlar için bir istek, bir ihtiyaç inşa etmek gerektiğini bildiğinde, seyahat etmek istediğiniz yer veya müzeler hakkında belki bir broşür ya da kitap okuyarak, belki bir film izleyerek onlarla konuşup kendilerini hazırlayabilir ve ancak ondan sonra bu aktivitelerden birini gerçekleştirebilirsin. Yani, bir istek, bir eksiklik yaratmalısın.

Oren Levi: Eksiklik derken, neyi kastediyorsunuz?

Dr. Laitman: Yani, tecrübe etmek üzere olduğum bu deneyim için önceden bir ihtiyaç, eksiklik hissetmeyi.

Konuk: Ortalama hangi yaş aralığından bahsediyoruz?

Dr. Laitman: Tam olarak söyleyemem! Bir planetaryuma gitmeyi gerçekten çok isterdim sonunda da gittim ama hiç beklediğim gibi bir deneyim değildi, ama bir keresinde bir aylığına New York’a gittim ve o bir ay boyunca tüm müzeleri gezdim.

Konuk: Yetişkinken mi, çocukken mi?

Dr. Laitman: Yetişkinken ve gerçekten de tam bir deneyim oldu, baştan sona tüm müzeler.

Oren Levi: New York’ta ziyaret edilmedik müze bırakmadınız.

Dr. Laitman: Çünkü Amerikan kültürünü tanımak istiyordum, bunu başka nerede yapabilirsin? İnsanoğlu her şeyi müzelerde topluyor!

Konuk: Çocuklara mutlaka edindirmenin önemli olduğu deneyimler var mı?

Dr. Laitman: Elbette!

Konuk: Hangileri?

Dr. Laitman: Bilmiyorum, bu kişinin neler yapabileceğine bağlı. Bugün, eğer çocuklar bunu yapmak istiyorsa internet ile çok şey yapabilirsiniz. Çocukken babam beni müzisyenler, besteciler, bilim adamları hakkında farklı filmler izlemeye götürürdü. İnsanlık tarihinde özel bir yere sahip insanlar hakkında farklı filmler, bugün bile hatırlıyorum.

Konuk: Bu kişisel olarak size uygun bir şey miydi, yoksa her çocuğa yapabileceğimiz bir şey mi? Bir çocuğa neleri tecrübe ettirebiliriz?

Dr. Laitman: Eğer eğitimden, toplumun yapısından bahsediyorsak, elbette bunu okul yapmak zorunda.

Konuk: Örneğin çocukları doğaya çıkarmalı mıyız? Bu, çok yaptığım bir şeydi! Önemli mi?

Dr. Laitman: Evet, ama bu da değişir! Nerede, nasıl ve ne? Bunu anlamalısın; çeşitli olmalı.

Konuk: Kendi adıma, her çocuğun farklı şeylere eğilimi olduğunu, onlara farklı deneyimler edindirilmeli olduğunu anlıyorum. Soru şu: Bu deneyimlerin amacı nedir? Bu deneyimler, çocukta neyi inşa etmeli?

Dr. Laitman: Dünyayı şekillendirmeli! Çocukları müzelere, fabrikalara, hayvanat bahçesine, botanik bahçelere, her yere götürerek yaşadığımız dünyayı gösterirsiniz. Veya ormana, her yere! Çocuklar her şeyden bir izlenim edinmeli ama her şeyden önce çocuğu, bu deneyimlerden ne şekilde etkilenecek, esinlenecek, bunlara hazırlamalısınız sonra bunun hakkında bir yazı yazabilir, ne gördü, ne yaşadı, ne hissetti hatta ne isterse yazdığı bir yazı gibi değil de bir anket şeklinde. Belli bir alan için, orada ne gördün? Güzel bir kedi gördüm!

Konuk: Bu anketin amacı nedir?

Dr. Laitman: Daha sonra hayatta bir yerlerde geldiğinde, insanlarla tanıştığında, bir şeyler yaparken yaşadığı her fenomene nasıl bakacağını öğretebilmek için. Ona olanları nasıl ilişkilendireceğini öğretiyoruz, onlardan nasıl etkileneceğini, nasıl sorgulayabileceğini.

Konuk: O halde, ona dünyamızın çeşitliliğini göstermeli ve ona bunları daha derinlemesine nasıl çalışacağını öğretmeliyiz.

Dr. Laitman: Evet, doğaya bırakmadan! Sonuçta o, neye ihtiyacı olduğunu doğal olarak bilen bir kedi veya köpek değil.

Konuk: Şimdi sosyal deneyimler hakkında sormak istiyorum. Burada çocuğa göstermemiz gereken bir şey var mı? Yoksa burada biraz akışa mı bırakmalıyız?

Dr. Laitman: Bana kalsa çocukları hastaneler, hapishaneler dahil hayatımızla ilgili her yere götürürüm.

Konuk: Biraz daha büyük yaşlardan bahsediyorsunuz.

Dr. Laitman: İlkokul ve ilerisi.

Konuk: Bugün çocukları, küçük yaşlardan itibaren sinema, tiyatro ve benzeri yerlere götürmek çok yaygın. Büyük kızım, herkesin yaptığı şey buydu, bu yüzden ben de yaptım, ama belli bir noktada, onun bulunduğu yere uymadığını çok fazla hissettim. Bugünlerde popüler olduğu gibi, olabildiğince fazla deneyim edinmeye çalışıyor olmamız hakkında ne düşünüyorsunuz?

Dr. Laitman: Benim gözümde yaptığının eğitimle uzaktan yakından alakası olmayan eğitim bakanlığımız hakkında konuşmak istemiyorum, bu yüzden konuşmasak daha iyi…

Konuk: 3-4-5 yaş arası çocuklardan bahsediyorum.

Dr. Laitman: Hayır, bu tamamen gereksiz… 3-4-5 yaşlarında çocuklar evin etrafında, annelerinin, büyükannelerinin yanında büyümeliler. Kedileri, köpekleri, evcil hayvanları ile farklı şeyler deneyimlemeliler. Belki kek pişirmeyi, farklı şeyler yapmayı öğrenmeliler. Erkek çocuklar belki bir şeyler inşa etmeli, bir şeyleri bozmalı, ama soyut deneyimler değil.

Konuk: Kişinin yaşadığı şeyler ile ilgili, hafızasındaki yoğunluk arasında fark var mı?

Dr. Laitman: Hayır. Çocukları belirli bir deneyime hazırlarsak, bu bir izlenim bırakır, çocuk onu doğal olarak algılar, doğal olarak kavrar. Daha sonra izlenimleri hakkında yazdıkları ödevler yapabiliriz, nasıldı, ne, nasıl? Bunu ebeveynlerinin müdahalesi olmadan, birbirlerine bakmadan, kendileri yazmaları tercih edilir ve ancak o zaman çocuğun resmi tamamlamasına nasıl yardımcı olacağımızı öğrenmeye başlarız.

Konuk: Olumlu ve olumsuz deneyimler hakkında; Hayatta daha çok olumlu deneyimleri mi yoksa olumsuz deneyimleri mi edinmek daha önemlidir? Hangisi bana daha fazla katkı sağlar?

Dr. Laitman: Her ikisi de! Biri olmadan, diğeri olmaz, aşağı yukarı eşit. Çocuğun yaşı küçükse elbette bunlar iyi, olumlu, güzel, tatlı deneyimler olmalı, çocuğun yaşı büyüyüp ilerledikçe daha çeşitli olabilir.

Konuk: Edindiğimiz olumsuz deneyimlerin hayatımızdaki rolü nedir?

Dr. Laitman: Hayattaki olumsuz, kötü deneyimlere karşı olumsuz bir tutum oluşturmak ve bu kötü deneyimleri tekrar tekrar yaşamamak, insanlığın yaptığı birçok hatayı tekrar tekrar yapmaması için, ne yapmamız gerektiğini bilmemizi sağlar.

Konuk: Peki genel olarak, yaşamdaki olumsuz deneyimlerin yetişkin bireyler için rolü nedir?

Dr. Laitman: Kendimize, adım atmamak için…

Konuk: Bir insanın doğru ve niteliksel olarak gelişebilmesi için deneyimlemesi gereken olumlu ve olumsuz deneyimler arasında belirli bir oran var mı? Kişinin doğru bir şekilde gelişebilmesini sağlayacak belirli bir oran?

Dr. Laitman: Bunlar pratikte görmeniz gereken şeyler.

Oren Levi: Kişi bazen güçlü bir darbe alır, onu felç eden bir tür olumsuz deneyim. Bu, başka insanlarla birlikte yaşadığı korkunç bir şey olabilir, kendisine yakın insanlarla, kişiyi derinden sarsan bir şey olabilir. Baktığınızda, zavallı adam diyorsunuz! Yaşam bir dizi deneyim ve tüm bu deneyimlerden öğrenmemiz, ders çıkarmamız gerekir, ancak bazen hayatta öyle şeyler oluyor ki kişiyi yerlerde süründürüyor, yani öyle kötü bir olay ki kişiyi adeta bitiriyor.

Dr. Laitman: Çünkü buna hazırlıklı değildi. Korundu, kollandı, olumsuz deneyimler görmesine izin verilmedi, onlara üstesinden gelme, bu kötü deneyimlerle bütünleşmeden ders çıkarmayı öğrenme yetisi verilmedi, ama bu eğitim ile ilgili genel bir sorun. Sıradan bir insanın sorunu değil. Üniversitedeyken tıbbi biyolojik sibernetik okudum bu yüzden nasıl olduğunu izleyelim diye bizi bir ameliyata götürmüşlerdi. Tıbbi cihazlarla ilgiliydi. Daha sonra morga götürüldük, Rusya’da masalara yayılan yüzlerce ceset var ve bu gerçekten de çok ciddi anlamda hoş sayılmayacak bir deneyim. Aramızda bunu kaldıramayanlar oldu. Öyle deneyimler var ki hayatta, herkes için değil ve bu böyle! Bir kişiyi mezbahaya götürün…

Konuk: Çoğu zaman, insanı gerçekten sarsabiliyor.

Dr. Laitman: Evet öyle ki, bundan sonra belki et yiyemezsin!

Oren Levi: Peki, insanın bir şeyi izlemeye gittiğinden bahsettiniz, ben farklı bir açıdan sormak istiyorum. Hayatta bazı şeyler öylece olur, öylece başımıza gelir, bir tür trajedi örneğin veya Tanrı korusun, bir çocuk mesela istismar edildiği bir ailede büyüyor ve bu tecrübe aklına kazınıyor ve onu büyürken şekillendiren şeylerden biri oluyor. Şimdi, yetişkin bir insan olarak, tüm yaşamını gerçekten sarsan bir şey var. Bu kişi şimdi ne yapabilir?

Dr. Laitman: Bu durum özel bir tedavi gerektirir! Kişinin, bu deneyimleri tekrar tekrar geri getirmeden yaşayabileceği, tekrar tekrar o anları yaşamadan hayatına devam edebileceği, doğru bir şekilde yönlendirileceği özel bir tedavi gerekir.

Konuk: İnsanın kötü bir deneyiminden edindiği belirli bir izlenimi kökten çıkarmanın bir yolu var mı?

Dr. Laitman: Hayır, bu imkânsız! Olumsuz deneyimlerin üzerini örtmek bir şekilde mümkündür. Genellikle, toplum yoluyla.

Konuk: Kabala bilgeliğinde bu durumlar için çözümler var mı? Kabala ilminde ruhu yatıştırmak için çözümler bulabilir miyiz?

Dr. Laitman: Hayır, bu ilim yalnızca kişiyi maddi deneyimlerle bir bağlantısı olmayan bir yere, daha yüksek bir seviyeye yükseltmek için. Kişi oraya yükseldiğinde zaten yaşadığı tecrübelerin neden gerçekleştiğini, kaynaklarının ne olduğunu, olan her şeyi baştan sona nasıl ilişkilendireceğini anlamaya başlar, işte o zaman bu deneyimlere hiçbir önem vermez.

Konuk: Yani, yaşanan şeylere bakışını mı değiştiriyor?

Dr. Laitman: Tamamen! Yaşam, ölüm, yaşam boyunca olan her şey, hepsi onun için bir kum tanesi gibidir.

Konuk: Farklı bir konu, özellikle çağımızda insanlar yapay bir şekilde bile olsa güçlü deneyimler arıyorlar. İnsanlar neden bu kadar yoğun deneyim arayışı içinde?

Dr. Laitman: Alma arzumuzun arttığı, çok egoist olduğu zamanlarda yaşıyoruz. Hayattan edindiğimiz farklı deneyimler ve izlenimlerle doluyuz. Ayrıca tiyatro, sinema, internet gibi şeyler var. Farklı resimler, görüntülerle doluyuz, tüm insanlık tarihi bizden önce yayılmış.

Uzayın ötesinde ne var? Yaşamın ötesinde ne var? Köşeyi dönünce beni ne bekliyor? Adını sen koy! Peki, bunu ne takip eder, kendimi ne ile doldururum? Başka türlü nasıl kendimi az da olsa uyarabilirim, heyecanlandırabilirim ki böylece biraz “of – ah” gibi bir şeyler yaşayabileyim, hiç! O kadar ki, yapılan filmlere, korku filmlerine bakın…

Konuk: Korkunç!

Dr. Laitman: Hayır! Ondan bile daha beter insanlar…

Oren Levi: Ona dokunmuyor!

Dr. Laitman: Bu şunun gibi bir şey; ben sanki biraz yemeğe tuz ekliyorum ve Oren, o da bir avuç acı biber eklemek zorunda, işte böyle.

Konuk: Peki, bizim neslimizdeki sorun nedir?

Dr. Laitman: Biz sıradan deneyimlere kulaklarımızı kapattık! Bir nükleer bombanın patladığı, yüz bin, iki yüz bin, bir milyon, bir milyar insanın öldüğü bir film izliyorum, e ne var? Bize filmlerde, yaşamın bir parçasıymış gibi deneyimler olarak göstermek istediklerinin yüzdesi, normalde bunlar sıradan bir insanın hayal bile edemeyeceği, tasvir edemeyeceği şeyler ama bakıyorum hiçbir şey bizi etkilemiyor, bu yüzden bu gibi şeyleri satmak ve para kazanmak isteyenleri anlıyorum.

Oren Levi: Kabala ilminde deneyimler var mı?

Dr. Laitman: Farklı deneyimler var.

Oren Levi: Ne tür deneyimler?

Dr. Laitman: Her şeyden önce, bunlar sadece kişinin kendisinin yaşadığı kişisel deneyimlerdir, söylediği gibi; bunlar yalnızca gözlerinizin şahit olacağı şeylerdir, başka hiç kimsenin değil!

Oren Levi: Anlamı?

Dr. Laitman: Anlamı, bunları edinen kişi…

Oren Levi: Neyi edinen?

Dr. Laitman: Üst dünyayı edinen. Başka kimsenin değil, kendine has bir yol ile yalnızca kişinin kendisinin edinebileceği bir şey, bu birincisi. Bir diğer şey ise, kişi bunu kontrol edebilir. Üst dünyayı nasıl edineceğini kontrol eder.

Oren Levi: Üst dünya nedir?

Dr. Laitman: Üst demek, üst demek işte!

Konuk: Anlamıyorum!

Dr. Laitman: Bu önce edinmeniz sonra ne olduğunu görebileceğiniz, anlayabileceğiniz bir deneyim.

Konuk: Ama özel, eşsiz bir deneyim.

Dr. Laitman: Evet, sonra kişi sonsuz, bütünlük içinde ve eksiksiz bir hayat yaşıyormuş gibi herhangi bir gerilim veya korku filmine ihtiyaç duymuyor, yaşadığı hayat onu tatmin ediyor ve kişi için her şeyi ayarlıyor.

Konuk: Orada, bu kadar ilginç olan ne?

Dr. Laitman: Gerçek olması, gerçek!

Konuk: Bu gerçek, kişiye bir canlılık hissi mi veriyor?

Dr. Laitman: Canlılık hissi değil, her şeyin hissini veriyor!

Konuk: Bir eksikliği var mı? Bu durumdayken bir arayışı var mı?

Dr. Laitman: Her şeyin hissine sahipse, o zaman ne eksik olabilir?

Konuk: Peki.

Oren Levi: Daha önce bir insanın, hayattaki tüm deneyimlerinin nereden geldiğini gördüğü bir seviyeye yükselebileceğini bunun sonrasında hayat denen bu şeye farklı, deneyimlediği olayları çok fazla önemsemediği bir perspektiften bakabileceğini söylemiştiniz, peki o zaman onun gözünde önemli olan ne?

Dr. Laitman: Yalnızca gerçek ve gerçek dünya! Farklı hayal gücü ve sanrılarla şişirilmiş, farklı saçmalıklardan etkilendiğimiz, gerçek dışı deneyimlerden oluşturduğumuz dünyamız onu etkilemiyor. Üst dünyayı açıp edindiğimiz zaman sanki annemiz bizi parka, denize veya herhangi bir yere götürüyormuş gibi değildir, orada, manevi dünyamızda ruhumuz bize rehberlik eder ve bize üst dünyayı ifşa eder, daha sonra bütün ve eksiksiz bir üst yaşam deneyimleriz.

Oren Levi: Ayrıca, ne tür yolculuklarınız var?

Dr. Laitman: Limitsiz!

Oren Levi: Neyi kast ediyorsunuz?

Dr. Laitman: Her yönden ve her şeyde, herhangi bir sınırlamanın üstünde, sınırsız olduğunuzu.

Oren Levi: Oradaki deneyimler olumlu mu olumsuz mu?

Dr. Laitman: Her ikisi de ve birbirinizi tamamlayarak bütünlüğe, tamamlanmaya ve mükemmelliğe ulaşıyorsunuz.

Konuk: Son soru; hepimizin yaşamaya can atacağı esas bir deneyim var mı?

Dr. Laitman: Evet, deneyimlerimizin, tüm gerçekliğin kaynağı olan, üst güç olan Yaratan’ı, kaderimizi doldurmak. O’nu ifşa etmek ve O’nu hissederek nihayet yaşamın kaynağına ulaşmak istiyoruz.

Oren Levi: Dr. Laitman, çok teşekkür ederiz! Bizimle birlikte olduğunuz için teşekkür ederiz. Bir dahaki sefere dek, hoşça kalın!

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,085