e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Michael Laitman > Kabala Kütüphanesi > Yeni Hayat > Yeni Hayat 1108 – Bağlantılı Bir Ağda Yaşamak

Yeni Hayat 1108 – Bağlantılı Bir Ağda Yaşamak

Oren Levi: Merhaba. Dr. Laitman ile Yeni Hayat Söyleşi Serisi’nde bizimle birlikte olduğunuz için teşekkürler. Merhaba Dr. Laitman.

Dr. Laitman: Herkese merhaba.

Oren Levi: Bugün bağlantılı bir ağda yaşama konusundaki tavsiyelerle ilgili konuşmak istiyoruz. Bugün sizlere binlerce farklı şeyi nasıl yapacağınız konusunda sunulmuş sınırlı modeller mevcuttur. Onu bir arama motorundan aratabilir ve neyi yapıp neyi yapmayacağınızı anlatan bir kılavuza ulaşıp başarıyla gerçekleştirdiğinizden emin olursunuz. Bugün Dr. Laitman ile yaşam rehberi ve akılların, kalplerin birbirine bağlı olduğu, hepimizi birbirimize bağlayan, içinde yaşadığımız doğa sistemi, bağlantılı bir sistem hakkında konuşmak istiyoruz. Ayrıca bu sistemde nasıl yaşamaya devam etmemiz gerektiğinden de bahsedeceğiz.

Konuk: Evet, hepimiz dünyada insanlar arasında nasıl doğru davranılacağını öğrenmeliyiz. Çocuk olduğumuz için nasıl davranılması gerektiğini öğreniyoruz. Çok sayıda rehber ve çeşitli fırsatlar mevcut. Önceki söyleşilerimizde hepimizin nasıl da birbirimize bağlı olduğundan, ağların içinde nasıl yaşadığımızdan ve Kabala İlmi’nde bahsi geçen, bizi kalplerimizden bağlayan, her hareketimizi, yaptığımız her şeyi, hayatın tümünü etkileyen içsel ağı giderek daha fazla anlıyor olduğumuzdan söz etmiştik. Bize bizi çok sıkı bir biçimde birbirimize bağlayan bu ağ içerisinde yapmamız ve yapmamamız gerekenleri öğretecek bir rehbere gerçekten ihtiyacımız var. Bu nedenle her şeyin birbiri ile bağlantılı olduğu bir sistemde, ağda nasıl yaşanacağı konusunda böyle bir kılavuz yazdınız mı diye sormak istiyorum. Bunun hakkında ne bilmemiz gerekmektedir?

Dr. Laitman: Manevî ağda mı?

Konuk: Evet, gerçek içsel ağda…

Dr. Laitman: Bunu başarıyoruz; ancak zaman alıyor. Bu ağı incelemek zorundasınız. Çünkü eğer fiziksel ağı kavrarsak bu fiziksel ağa doğru bir şekilde katılmak için onunla 20 hatta 30 yıl, belki de daha fazla yaşamamız gerekir. Çalışırım, öğrenirim, anaokuluna, okula, üniversiteye, çeşitli kurslara giderim. Ardından bir şekilde bu ağa nasıl yerleşeceğimi anlarım. Bir ya da iki yaşlarındayken arkadaşlarla birlikteyim diyelim. O zamana kadar başkalarıyla nasıl oynanacağını bile bilmiyorumdur. İki yaşından itibaren diğerleriyle oynamaya başlarım, sonrasında başka ortamlara girmeye başlarız. Artık zaten diğer arkadaşlarla, çocuklarla birlikteyimdir. Eğer erkeksem genelde erkek çocuklarla olurum. Daha sonra büyüdükçe kızlarla da bir araya gelirim. Yani genelde başarılı olmasak da ağa nasıl dâhil olacağımızı bilmek için bunları yaparız. Her daim öğreniriz, uygulama şeklinde çalışmalar yaparız. Toplum bize ve ona en faydalı olacak şekilde dâhil olacağımızdan emindir. Siz manevî ağ ile ne yapacağımızı sorarken, ben de size onun hakkında ne düşündüğünüzü sormak isterim. O, bir hamlede yapabileceğiniz bir şeydir. Her zaman içinde yaşıyor olduğumuz, insan olduğumuzu hissettiğimiz bu dünyada 1000 farklı kanaldan nasıl başa çıkacağımızı bilmediğimiz bilgiler alıyoruz.

Konuk: Bu nedenle nihayet nasıl başa çıkacağımızı bize öğretecek olan bir kılavuz yazabileceğimizi umuyordum.

Dr. Laitman: Bu dünyada mı? Bu dünyada nasıl geçinileceğini bilemeyiz. Bu dünyanın amacı yalnızca bize kendimizi üst dünyalar için hazırlama fırsatı vermektir.

Oren Levi: Tamam, her insanın bu görünmeyen iplerle kalplerinden ve zihinlerinden birbirine bağlı olduğunu, ağdan pozitif ve negatif şeyler alıp verdiğimizi bize öğreten Kabala İlmi ile ilgili konuşuyoruz. Bu ağ, onun farkında olmasak bile her şeyi kontrol etmektedir. Bunu daha önceki söyleşilerimizde bize siz anlatmıştınız. Şimdi bu ilmin bizler için pratik olarak ne anlama geldiğini anlamaya başlamak istiyoruz. Eğer böyle bir ağ varsa ve sizin söylediğiniz gibi doğadan temel alıyorsa onu görmesek bile yine de işliyor. Kalbimin ve aklımın sizinle ve diğer kişilerle bir bağ içinde olduğunu görmesem ve bilmesem dahi yine de bu ağ varlığını sürdürür. Biliyorsunuz ki bu bilgi Kabala İlmi’nden geliyor. Buna paralel olarak yaşamımızda ne tür etkileri olması gerektiğini anlamak istiyoruz. Böylelikle bu ağa en iyi şekilde uyum sağlayabiliriz. İçsel bağlantımızı bir aksiyom olarak alıyoruz. Bundan sonra nasıl davranmamız gerekir? Eğer size yer çekimi var olduğu hâlde olmadığını söylersem yüksek bir yapıdan atlamak isteyeceksiniz ve sonuçta kendinizi kaldırımın üzerinde dağılmış bir hâlde bulacaksınız. Bu nedenle size diyorum ki: “Bakın, yerçekimi diye bir kuvvet var, bunu yapmayın. Bu tehlikeli!” Kabala İlmi’nin bize öğrettiği, tüm insanları kalpten ve zihinden birbirine bağlayan bağlantılar ağını anlamak istiyoruz. Buna bağlı olarak hayatın tüm alanlarında nasıl davranmamız gerektiğini de… Tartışmamızın yönü bu şekilde. Hayatta ilk kez incelemek istediğimiz alan nedir?

Konuk: Ayrıca kendimizi de anlamak istiyoruz. İçimizde neler oluyor, neden birçok farklı içsel değişimden geçiyoruz? Neşeden üzüntüye, öfkeye… Geçirdiğimiz tüm değişimler… İnsanın başından geçenleri ağ perspektifinden nasıl açıklarsınız?

Dr. Laitman: Bir ağın içindeyiz; ancak bu seçtiğimiz şekilde bağlantıların ağı değildir. Bu başka bir ağdır: Üst dünya, manevî ağ olarak adlandırılan, bağlantılarımızın bir ağı. Bu ağ işlememektedir. Eğer kendimizi korumak istiyorsak ağı nasıl ifşa edeceğimizi bilmek için kendimizi geliştirmek durumundayız. Bu ağ herkesin birbirine karşı sevgi dolu olduğu bir koşulda, herkesin katılım sağladığı, iyi ve güzel bir ortaklığın ağıdır. Aşina olduğumuz nefret ağının tam aksine… Burada bizi bağlayan, başkalarının kötülüğü pahasına sürekli bir şeyler elde etmek ve kazanmak istediğimiz ağın aksine diğerlerinin faydası için hareket edebildiğimiz ölçüde karşılıklı verme ağı vardı. Dolayısıyla aramızdaki bağlantı tektir. Ama bağları nasıl kullanırım? Eğer bu bağları kendi faydam için kullanırsam bu “bu dünya” olarak adlandırılır ve böyle adlandırılan bir ağın içinde olduğumu hissederim. Eğer herkesle sevgiyle, bağlantıyla, sarılarak, ihsan etme temelli, sevgi yasasına, “başkalarını kendin gibi sev” yasasına bağlı kalarak ilişki kurarsam, o zaman bu ağı üst dünya olarak hissederim. Ancak bu aynı ağdır. Ağı; iyi bağlantılarımızın ağını hissetmemin yanı sıra içinde mevcut olan iyi içsel gücü de hissederim. Bu kadar! Ancak iki dünyanın varlığı söz konusu değildir. Bu sadece tek bir ağdır. Ya başkalarıyla egoma göre, kötü eğilimime göre ilişki kurarım ya da sevgi bağı yardımıyla iyi eğilimime göre ilişki kurarım. Durum budur. Kötü ağdan iyi ağa geçmek aslında buradaki varlığımız süresince gerçekleştirmemiz gereken bir şeydir. Yani kötü ağı hissediyoruz: Bu dünyayı. Bunu nasıl yaparız? Hepimizin birbirimize bağlı olduğumuz bu ağda Yahudiler olarak adlandırılan (İbranice’de Yehudim, Yehud sözcüğünden gelir, birlik anlamına gelir) insanlar vardır. Bunlar herkese bu yöntemi anlatması, halka duyurması, aramızdaki ilişkiler ağını negatiften pozitife doğru değiştirmesi gereken insanlardır. Başka bir deyişle insanlığı bu dünyadan üst dünyaya yükseltmesi gereken insanlardır. İşte böyle.

Konuk: Bu ağ hayatımızı nasıl etkiliyor? Bu ağın muhtemelen herkesin diğerlerinin kötülüğü pahasına hareket ettiği bir nefret ağı olduğunu ifade ettiniz. Bu ağ hayatımızı, ilişkilerimizi nasıl etkiler?

Dr. Laitman: Buna %100 bağımlısınız. Çünkü bu ağdan besleniyorsunuz. Eğer ağ kötü olursa buna bağlı olarak siz oldukça sınırlı olursunuz, kötü besinlerle beslenirsiniz. Eğer o iyi bir ağ olursa o zaman iyi beslenirsiniz ve daha da gelişirsiniz.

Konuk: Besin ile kastettiğiniz nedir?

Dr. Laitman: Herkesten aldığınız manevî bir besin sizi, düşüncelerinizi, hislerinizi iyi bir şekilde etkiler.

Konuk: Negatif bir ağa bağlı olan bir kişinin kendi içsel duygularından bahsediyorsak o, stres, öfke hisseder ve sınırlı bir gerçek algısıyla yaşar. Peki atılması gereken bir sonraki adım nedir?

Dr. Laitman: Ağda nasıl doğru davranacağını öğrenmek zorundadır. Bunun için Kabala İlmi bize dünyada var olan herkesi tutmak zorunda olmadığımızı öğretir. Sadece kendim gibi olan kişileri alabilirim. Onlar kendilerini genel ağa uygun hâle getirmek isterler ve aramızda genel ağda var olanlarla aynı türde ilişkiler vardır. Bunlar diğerlerine iyi ve doğru bir tutumla yaklaşmayı içerir. Böyle bağlara sahip olarak birbirimizi sevdiğimiz noktaya varana kadar birbirimize yardım ederiz. En başta bunu yapmamız gerekir; çünkü on kişilik küçük bir ağdayızdır. Buna rağmen tüm ağ ile bağlantıdayızdır. Sonra içgüdüsel olarak onları iyi bir şekilde etkileriz. Ancak buna ek olarak istemsiz, kontrollü bir şekilde kendimizden çıkarız. Herkese öğretebiliriz ve herkesi uyandırarak bu şekilde davranmalarını sağlayabiliriz.

Konuk: Bu ağı daha iyi bir şekilde etkilediğimizde ne olur? Söylediğiniz gibi 10 kişi birbirlerine olumlu davranmaya başlar. Bir sonuç görebilir miyiz? Ne görürüz, nasıl görürüz?

Dr. Laitman: Bunu kendi gözlerinizle görebileceğinizi sanmıyorum, fakat insanlarda ihsan etme, sevgi ve iyi bağlantıya dair bir duygu olmadığını keşfettik. Bunu hissetmiyorlar.

Konuk: Fakat insanlar birbirlerine iyi davranmaya başladığında ve böyle bir grup ihsan etmeye, birbirlerini olumlu yönde etkilemeye başladığında bu olmaz mı?

Dr. Laitman: Doğru. Hepimizi birbirimize bağlayan ağı hissetmeye başlarlar ve buna, bir insanın bu dünyada üst dünyayı ifşa etmesi denir.

Konuk: Normal koşullarda baskı, gerilim, nefret yaşadığımızdan bahsetmiştik. Bir insan neyi bilmelidir? Bu duygularla nasıl ilişki kurmalıdır?

Dr. Laitman: Bir insan başkalarına bu şekilde davranırsa, başkalarına karşı öfke duymaz. Bazen sinirlenir, öfkelenir; ancak onun dünyayı ıslah etmek, onu ıslaha getirmek ve felaketleri önlemek için yeterince etkileyememesi kişiye zaten acı veriyor.

Konuk: Kişi gelişmiş değil, fakat o sadece korku, kaygı, baskı ve gerilim yaşıyor. Onu çevreleyen ağdan gelen tüm bu şeylerle nasıl ilişki kurar?

Dr. Laitman: Nerede olduğunu anlıyor mu?

Konuk: Herkesle bağlantılı olduğunu biliyor.

Dr. Laitman: Bunun bir anlamı olmadığını biliyor. Bunu bilen biri hakkında konuşmuyoruz. Bunu hissetmesi, bu bağlantılar ağını ifşa etmesi, herkesle nasıl bağlantılı olduğunu bilmesi ve ağın onu nasıl etkilediğinden haberdar olması gerekir. Çok açık bir ifşa olmalı. Buna göre diğerlerine doğru davranışlarda bulunmaya, onlardan almaya ve onlara iyi bir şekilde ihsan etmeye başlar. Aksi takdirde bunlar sadece lafta kalır. Bilmenin bir faydası yok.

Konuk: Böyle bir ağın içinde olduğunu bilen bir kişi, konuşmadan önce dinler. O, ağda bağlantılar içinde olduğunu bilmektedir.

Dr. Laitman: Bilmek bir şey ifade etmiyor, bir işe yaramıyor. Akılla değil, hisler ve arzu ile gerçekleştirilen duygusal bir bağ olmalıdır. Duyduğum ve anladığım şey budur.

Konuk: Tamam, bir kişi nasıl böyle bir duygusal bağ kurar?

Dr. Laitman: Tüm insanlarla doğal olarak bu şekilde ilişki kurduğu koşula erişene kadar birbirleriyle nasıl doğru ilişkiler kuracaklarını ona öğreten 10 kişilik küçük bir grup içinde çalışarak.

Oren Levi: Şimdi bu söylediklerinizi, kişinin nasıl tüm insanlara bu şekilde davranacağını anlamak istiyorum. Bir insanın en yakın çevresiyle ilişkilerine baktığımda bir eşinin, ailesinin, belki ebeveynlerinin, belki çocuklarının, çalışma ortamının olduğunu görüyorum. İçinde yaşadığı bir ülke var, yaşadığı dünyayla ilişkileri var. Herkesle bağlantılı olduğunu hissetmeye başladığında bu onun eşiyle olan ilişkisine nasıl bir etki yapar? Herkesle bağlantılı olduğunu hissettikten sonra diğerleriyle ilişki kurmaya başlarken onun için yeni olan nedir?

Dr. Laitman: Eşiyle olan ilişkisi anlamında mı?

Oren Levi: Olabilir.

Dr. Laitman: Ya da arkadaşlarıyla mı?

Oren Levi: Hayır. Eşiyle, ailesiyle olanı kastediyorum.

Dr. Laitman: Tamam, bu diğer tarafa bağlıdır. Çünkü burada bahsettiğimiz 10 kişilik grup gibi bir yapıda olmalı. Orada 10 kişi vardır. Genelde aynı cinsiyetten olmaları tercih edilir; çünkü aksi hâlde tüm ilişkilerimizde kafa karışıklığı yaşarız. Ardından bağlantılarımızın ağında üst güce ulaşmak için bağlantımızı çalışırız.

Oren Levi: Bağlantısızlığa ulaştığında herkesi birbirine bağlayan bir ağın içinde bir üst gücün olduğunu hisseder. Bu genel sistemi hissetmenin bir sonucu olarak eşiyle olan ilişkisinde yeni bir davranış geliştirmesine nasıl neden olur?

Dr. Laitman: İkisi arasında doğrudan bir bağlantı olduğunu söyleyemem; çünkü bir kişi evlenir ve eşiyle fiziksel olan bir bağlantısı olur. Bir aileleri vardır, büyüttükleri çocukları vardır. Eşlerin durumu ikisi arasındadır.

Oren Levi: Daha önce bu ağı hissetmeye başlayan bir kişinin tüm insanlığa karşı tutumunun değiştiğini söylemiştiniz. Nasıl değişir?

Dr. Laitman: Onları mümkün olduğunca ıslaha getirmeyi ister.

Oren Levi: İlişkileriyle ilgili bir ifadesi var mıdır?

Dr. Laitman: Belki. Fakat bu o kişiye bağlı değildir. Bu, onun eşine bağlıdır.

Oren Levi: Yani her ikisi de bu ağı hissetmek zorunda mıdır?

Dr. Laitman: Tabii ki. Başka herhangi bir ağda olduğu gibi erkekler ve kadınlar burada eşit koşuldadır.

Oren Levi: Tamam, diyelim ki bu ağı hissetmeye başlayan bir çift var. Bu ağın ilişkilerine katkısı ne olur? Ne tür bir yeni tutum?

Dr. Laitman: Her ikisinin bu koşulda olması ve dünyayı ıslah etmek için bağlantıya çekilmeleri durumunda bu koşula ulaşmada her ikisinin de birbirine yardım ettiğini sanıyorum. Aslında bunu tanıdığım hiçbir Kabalist’te görmedim. Muhtemelen dünyamız o günlere henüz ulaşamadı. Bunu kendi öğretmenimde görmedim. Ayrıca bu durumun babasında nasıl olduğunu da duymadım. Aksine Kabalistler’in eşleri her zaman çok sertti.

Oren Levi: Tamam, biraz farklı bir konuda soru sormak istiyorum. Kişiyi ve tüm yaratımı kontrol eden bu ağa karşı bir hassasiyet geliştirmeye başlayabileceğini anlıyorum. Bu, hislerinde ifşa etmesi gereken bir şey. Bunu duymuş olmak ve bilmek yeterli değil; ancak kişi gerçekten hissetmek zorunda. İçinde gelişen bu yeni histen yola çıkarak tüm insanlığı birbirine bağlayan bu ağı tanımlamaya başlar. Tüm insanlığa karşı yeni bir tutum geliştirmeye başlar. Başkalarına karşı tutumunu nasıl etkiler?

Dr. Laitman: Onu bilebildikleri kadar bilmelerini ister. Onları zorlayamaz, kendisinin aşina olduğu bağlantı yöntemini öğrenmeleri için onlara hakaret edemez. Ancak eğer mümkünse onu halka duyurur. Mümkün olduğunca ondan bahseder; ama burada baskı yoktur. Bu gerçekten bir kişinin arzusuna bağlıdır.

Oren Levi: Kişinin diğerlerine herkesi bağlayan bu ağı keşfetmeden önceki tutumu nasıl değişir?

Dr. Laitman: Bu yöntemi herkesin bilmesini ister.

Oren Levi: Bu ağ ile tanışmadan öncekinden farklı olarak insanlarla nasıl ilişki kurar?

Dr. Laitman: Onları dikkate almaz, sadece bu yöntemi onlara ne ölçüde tanıtabileceğini dikkate alır.

Oren Levi: Onlara karşı nasıl bir hissi vardır?

Dr. Laitman: Eğer bu yöntemi kabul ederlerse iyi hissederler.

Oren Levi: Neden?

Dr. Laitman: Çünkü bu, tüm insanlığa iyilik getiren bir yöntemdir.

Oren Levi: Onun şu anki niyeti, bu bağlantılar ağını hissettikten sonra bu hayatta onu ilgilendiren şey diğer insanların bu ağı hissetmelerine neden olmaktır. Çünkü kişi bunun hayatta başarabileceği en büyük ve en iyi şey olduğunu düşünür.

Konuk: Tamam, öyleyse başlamak için diğerlerinin bu yöntemle bağlantı kurmalarına yardımcı olacak bir tür kılavuz yazmak istiyoruz.

Dr. Laitman: Böyle bir kılavuz zaten var. Bu Kabala İlmi’nin kendisidir. Onu her nesil için daha uygun, daha iyi bir şekilde her zaman yeniden yazabilirsiniz.

Konuk: Eğer bizim neslimizden, bizim zamanımızdan Otantik Kabala İlmi’ne aşina olmayanlar için bu kuralları yazmak istiyorsak, böyle bir kişiye bir araç ya da temel noktaları vermeniz gerekseydi, bu ağın ona yaklaşmakta olduğunu hissetmeye başlaması için ona ne söylerdiniz?

Dr. Laitman: Bu yöntemin öğretildiği yere gitmesini söylerdim.

Konuk: Peki, kurallar nelerdir?

Dr. Laitman: Kurallar her şeyden önce sistemin kendisini teorik olarak bilmektir. İçinde faaliyet gösteren yasaların neler olduğu, bu yasaların bizim yasalarımıza, doğamıza ne ölçüde zıt olduğu, sisteme ne kadar yaklaşabileceğimiz ya da yaklaşamayacağımız, böyle bir sisteme girmek için seçeneklerimizin, olasılıkların neler olduğu gibi… Sonrasında uygulamalı olarak çalışmaya başlarız. Yöntemin kendisi ağın formüllerle, diyagramlarla ve her şeyle nasıl çalıştığını incelemeyi içerir. Hepsi Kabala İlmi’dir. Ayrıca kendimizi nasıl gerçekleştirebileceğimizin ve duygusal olarak sistemi nasıl hissedip, onun içine nasıl girebileceğimizin uygulamalı bir biçimidir.

Konuk: Sistemi hissetmeye nasıl başlayacağımıza dair tavsiyelerde bulunabilir misiniz?

Dr. Laitman: Size tavsiyem bir kursa kaydolmanızdır. Bunun yanında keşfedilecek olan şey size yaşam içinde ve yaşamın ötesinde gerçekten yardımcı olacak bir şeydir.

Oren Levi: Hayatımda ya da başka noktalarda bu ağın ifşası bana nasıl yardımcı olur?

Dr. Laitman: Kişiyi hayat içerisinde dengeler, ona hayatta doğru gelişim için yön verir. Kişi bu hayatta çok özel, yüce bir amaç olduğunu ve ona ulaşabileceğini anlar. İnsanın etrafında o amaca ulaşması için tüm koşullar mevcuttur. Onu bekleyen, onun için ışıldayan, hayattaki kişisel amacına ulaşırsa o zaman gerçekten başarılı biri olur. Bu amaca ulaşma yolunda hiç kimse duramaz ya da onu değiştiremez. Burada rakipler yoktur.

Oren Levi: Bu amaç tam olarak nedir?

Dr. Laitman: Hayatın kökenine ulaşmaktır.

Oren Levi: Bu amaç herkes için midir?

Dr. Laitman: Evet. Ruhun buraya düştüğü yerdir.

Oren Levi: Neyin kökenine ulaşabilirim?

Dr. Laitman: Ruhunuzun kökenine…

Oren Levi: Bu ne anlama geliyor?

Dr. Laitman: Ruhunuzun üst manevî seviyeden maddî seviyeye indiği anlamına gelir. Sanki bir bedenle kıyafetlenmiştir. Bu beden vasıtasıyla belli bir dünyada, belli bir ağda yaşadığınızı hissedersiniz. Bu dünyada, bu sistemde yaşadığınız sürece her şeyi parçalara ayırabilir ve ruhunuzun üst manevî sistemde bulunduğu noktayı keşfedebilirsiniz.

Oren Levi: Peki, bu bana ne kazandıracak?

Dr. Laitman: Ruhunuzun köküne ulaştınız. Yapmanız gerekeni yaparak onu ifşa ettiniz. Böylece bu dünyada yeniden doğup bedenlenmenize gerek kalmadı.

Oren Levi: Bu ifşa bir kişiyi değiştirir mi?

Dr. Laitman: Tabii ki.

Oren Levi: Nasıl?

Dr. Laitman: Artık yeniden enkarne olmanıza gerek kalmayacak şekilde… Daha fazla alt katmanlara inmeye ihtiyacınızın olmadığı sonsuz bir dünyadasınız. Hâlâ bu hayatta iken onu yükseltmeniz gerekir. Bu şekilde kendinizi gerçekleştirirsiniz. Daha sonra farklı türden işler vardır; ancak onlar daha yüksek bir manevî seviyeye aittir.

Oren Levi: Tekrar bedenlenmek zorunda olmamak ne anlama geliyor?

Dr. Laitman: Bu dünyanın kıyafetlerini tekrar giymek ve burada yaşamak zorunda olmamanız anlamına gelir.

Oren Levi: Sonra ne olur?

Dr. Laitman: Farklı bir boyutta bedensiz olarak yaşarsınız.

Oren Levi: Hangi boyutta?

Dr. Laitman: Bu, söyleyebileceğim bir şey değil.

Oren Levi: Niçin?

Dr. Laitman: Bu bir his meselesidir.

Oren Levi: Neden?

Dr. Laitman: Çünkü bunu bir insana göstermek, içinde bulunduğumuz koşullarda bunu açıklamak imkânsızdır.

Oren Levi: Bu boyut, hakkında konuşmuş olduğumuz ağ ile mi ilgilidir?

Dr. Laitman: Evet.

Oren Levi: Nasıl?

Dr. Laitman: Sevgi bağları ve bağlantılar vasıtasıyla birbirimize bağlı olduğumuz ölçüde bizler o ağda var olduğumuzu keşfediyoruz.

Konuk: Daha önce bu ağ içinde hayata dair bir kılavuz olduğunu söylemiştiniz. O nerede bulunur?

Dr. Laitman: Kabala İlmi’nde… Kabala İlmi bundan bahsetmektedir.

Konuk: O bir kitap mıdır?

Dr. Laitman: O, birçok kitap içerir. Bu nedenle bir kılavuza ihtiyacınız vardır. Kılavuzun yanı sıra kişinin ona öğretecek bir rehbere de ihtiyacı vardır. Bizde olduğu gibi…

Oren Levi: Dr. Laitman, tüm bunları ifşa etmek için gerçekten de zeki olmak zorunda mıyız?

Dr. Laitman: Hayır. Bu herkes içindir. Kabala İlmi’nde herhangi bir konuda zeki olmanız şartı yoktur. Bir kişinin ihtiyaç duyduğu tek şey bunun için arzu duymasıdır. Eğer bir insanda böyle bir arzu uyanırsa o kişi Kabala İlmi’ne gelecektir.

Oren Levi: Bu arzu nasıl bir arzudur?

Dr. Laitman: Ruhunun köküne ulaşmaya dair bir arzudur.

Oren Levi: Çok teşekkürler Dr. Laitman. Bizimle birlikte olduğunuz için teşekkür ederiz. Bir dahaki söyleşide görüşmek üzere, en iyi dileklerimle!

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,135