e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Sabah Dersi Materyalleri > Kabala Kütüphanesi > Sabah Dersi 2021 > Sabah Dersi Materyali – Yaradan Uğruna İtirazda Bulunmak – 17 Aralık

Sabah Dersi Materyali – Yaradan Uğruna İtirazda Bulunmak – 17 Aralık

1) Rabaş, Makale 36, Çalışmada ‘Barış, Uzağa ve Yakına Barış,’ Nedir?

Anlaşmazlık gereklidir. Yani yaratılanlar ihtilaf konusunu anlamazlarsa, yaratılışın gayesine, yani O’nun yarattıklarına iyilik etmeye asla ulaşamazlar, çünkü eksik olanı bilmeden bir şeyi düzeltmek mümkün değildir. Bu nedenle, arzular arasındaki anlaşmazlığı bir kez bildiğimizde, aralarında barış yapabiliriz.

2) Avot 5:17

Yaradan adına herhangi bir anlaşmazlık kalıcı olacaktır. Yaradan uğruna olmayan dayanamaz. Hangisi Yaradan uğruna itirazdır? Bu, Hillel ve Shamai arasındaki anlaşmazlıktır. Hangisi Yaradan için değildir? Bu, Korah’ın ve tüm cemaatinin ihtilafıdır.

3) Rabaş, Makale 875, Üç Çizgi – 4

“Yaradan için bir çekişme… ve Yaradan uğruna olmayan bir çekişme, Korah ve cemaatinin çekişmesidir.” Bir soru var: Neden Hillel ve Şammay hakkında yazıldığı gibi “Musa, Korah ve cemaati” demiyor?

Yukarıdakileri anlamak için, “Yaradan adına”nın anlamını bilmeliyiz. Zohar, “Yaradan adına” ifadesinin Zer Anpin anlamına geldiğini yorumlar. Sulam’da [Zohar’ın Merdiven tefsiri] Şammay ile Hillel arasındaki anlaşmazlığın sağ çizgi ve sol çizgi meselesi olduğu yorumlanır. Sağ çizgi kendi başına eksik olduğundan, Hohma içermediğinden ve sol çizgi de [Hohma] içermesine rağmen, yine de Hohma’nın giysisi olan Hasadim’den yoksun olduğundan eksiktir. Bu kıyafet olmadan karanlıkta kalır.

Her birinin diğerine kendisinde bütünlük olmadığını ve diğer çizgideki eksikliği gösterdiği anlaşmazlık yoluyla bu, iki çizginin birbiriyle birleşmesine neden olur, yani her ikisi de Zer Anpin denen, orta çizgiye gelir, bu Partzufim içindeki orta çizgidir. Zeir Anpin’e “Yaradan adına” denir. Bu, eğer bir anlaşmazlık olmasaydı, her birinin kendi çizgisinde kalacağını gösterir. Bu nedenle, anlaşmazlık “Yaradan uğruna” koşuluna erişmek içindir.

4) Rabaş, Makale 23, Anlaşmazlıktan Sonra Gelen Barış Hiç Anlaşmazlık Olmamasından Çok Daha Önemlidir (1987)

İnsan doğası gereği alma arzusuyla doğduğu ve doğasına karşı çalışması gerektiğinden burada gerçek anlaşmazlık yatar. Öyle ki, kişi alma arzusunu yenemez, boyun eğdiremez ve kendi menfaati için değil de Yaradan için çalışamaz.

Burada onların ‘birbirini inkâr eden iki şey’ olarak adlandırıldığını söyleyebiliriz. Alma arzusu, ihsan etme arzusunun tamamen tersidir ve daha sonra üçüncü taraf gelir ve aralarında karar verir, yani Yaradan gelip aralarında barış yapar. Başka bir deyişle Yaradan kişiye bir hediye: ihsan etme arzusu verir. O zaman Yaradan’ın bunu vermesi karşısında, evvelki alıcı, insanın iyiliğinin altına girer ve kötülük teslim olur.

5) Rabaş, Makale 23, Anlaşmazlıktan Sonra Gelen Barış Hiç Anlaşmazlık Olmamasından Çok Daha Önemlidir (1987)

Kişi özellikle ihsan etmek için çalışmaya ve ihsan etme çalışmasını isteyip istemediğini düşünmeye başladığında, bu ona bağlıdır, yani yalnızca onun arzusuna bağlıdır. Ama çalışmaya başladığında, her istediğini yapabilen bir mülk sahibi olmadığını ancak onunla ilgili başka bir görüşe sahip olduğunu yani alma arzusunun itiraz ettiğini görür.

Bu durumda en zor çalışmayı hissederiz. Bu, kişinin Mitzvot eylemine yerleştirme ihtiyacı duyduğu seçim çalışmasından bile daha zordur, zira kişi, Yaradan adına gerçekten temiz bir çalışma yapmak istiyordur; ihsan etmek için olan Keduşa çalışmasını yapmak istediğinin söylendiği gibi.

O zaman iyilik ve kötülük arasında gerçek anlaşmazlık başlar. Eylem açısından, kendisi için hiçbir şey almama ancak her şeyin Yaradan için olacağı yolda yürümek istemesi, bedene halen açık değildir. Her şeyin alıcı için olacağını düşünür.

6) Rabaş, Makale 23, Anlaşmazlıktan Sonra Gelen Barış Hiç Anlaşmazlık Olmamasından Çok Daha Önemlidir (1987)

‘Günahkâr’ demek, insan bedenindeki kötülük demektir. Bu günahkârların ıslah geçirmesi gerekir; öğrendiğimiz gibi, alma arzusunun Keduşa’ya hizmet edecek şekilde düzeltilmesi gerekir. ‘Ve Efendiniz Tanrınızı bütün kalbinizle ve her iki eğiliminizle seveceksiniz’ ifadesinin anlamı budur. Ancak bu eğilim nasıl böylesine bir ıslahtan geçebilir? Bu özellikle iyi eğilimle anlaşmazlık vasıtasıyla olabilir, yukarıda söylendiği gibi, iyi eğilim onu öfkelendirmeli yani onunla savaşmalıdır.

Bu savaşlar vasıtasıyla kişinin içindeki kötülük ortaya çıkar. Yani kişi kötü eğilimin sebep olduğu sıkıntıları hisseder ve o zaman kendisi için almaya ‘kötü eğilim’ dendiği kararına varır. Eğer kendisi için almak ona zarar vermezse kişi onun için bütün kalbiyle çalışır ve bütün endişesi ve düşüncesi yalnızca alıcının menfaati için olur.

Keduşa’ya karşı pek çok şey yapan bu alıcı, çoğul formda yani ‘günahkârlar’ olarak adlandırılır. Bu günahkârlar için barış iyi değildir aksine onlar için anlaşmazlık iyidir, çünkü anlaşmazlık yoluyla düzeltileceklerdir.

7) Rabaş, Makale 36, Çalışmada ‘Barış, Uzağa ve Yakına Barış,’ Nedir?

O’nun adı barış olduğu için, yani Yaradan ile yaratılanlar arasında barış yapılması, Yaradan’ın isminin “Yaradan’ın iyi ve iyilik yapan” olarak ifşa edilmesidir. “Form eşitsizliği” denilen uyuşmazlık yüzünden bu iyilik ortaya çıkamaz, bunun sonucu olarak yaratılanlar Yaradan ile uyuşmazlıktadır. Ancak Kelim açısından yani arzular açısından barış yapıldığında, dünyada “ihsan etme arzusu” denilen bir arzu var olduğunda, o zaman dünyadaki tüm haz ve zevkler ortaya çıkar.

8) Baal HaSulam, Özgürlük

Toplumsal birlik konusu özellikle bedenler ve insanlardaki bedensel konulara uygulanır ve bunların ayrılığı her türlü felaket ve talihsizliğin kaynağıdır.

Ancak bu, fikirler ve kavram konusunda tamamen tersidir: birlik ve eleştiri eksikliği her başarısızlığın kaynağı olarak ve tüm ilerlemenin ve öğretici çoğalmanın engeli addedilir. Bunun nedeni doğru sonuçlar çıkarmanın özellikle anlaşmazlıkların çoğalmasına ve fikir ayrılıklarına bağlı olmasıdır. Fikirler arasında ne kadar görüş ayrılığı ve eleştiri varsa bilgi ve bilgelik o kadar çoğalır ve konular incelemek ve açıklığa kavuşturmak için o kadar uygun hale gelir.

Aklın başarısızlığı ve yozlaşma sadece eleştiri eksikliği ve anlaşmazlıktan kaynaklanır. Bu yüzden açıkçası tüm fiziksel başarının temeli toplumun birlik ölçüsü ve aklın ve bilginin başarısının temeli onların arasındaki ayrılık ve anlaşmazlığın giderilmesidir.

9) Baal HaSulam, Özgürlük

insanlık amacına ulaştığında, bedenlerin başarısıyla onları başkalarını sevme derecesine tamamen getirerek, dünyadaki tüm bedenler “Barış” makalesinde yazıldığı gibi, tek bir beden ve tek bir kalp olarak birleşecektir. Sadece o zaman insanlık için planlanan mutluluk tüm ihtişamıyla ifşa olacak.

Ancak yine de, görüşleri yakın olan insanları çok fazla bir araya getirmemeye çalışmalıyız ki akıllı ve eğitimliler arasında anlaşmazlık ve eleştiri ortadan kalkmasın zira bedenleri sevmek doğal olarak görüşlerin yakınlaşmasını da sağlar. Ve eğer eleştiri ve anlaşmazlık ortadan kalkarsa kavramlar ve fikirlerdeki tüm ilerleme de durur, dünyadaki bilgi kaynağı kurur.

10) Baal HaSulam, Özgürlük

Tıpkı her bir kişinin yüzü nasıl farklı ise aynı şekilde görüşler de farklıdır. Dünyada iki kişi yoktur ki fikirleri özdeş olsun, çünkü her birey başkalarında ufacık bir parçası bile bulunmayan, atalarından miras aldığı muazzam, kutsal bir edinime sahiptir.

Bu yüzden tüm o edinimler kişinin malı sayılır ve toplum bunun tadını ve ruhunu korumakta dikkatlidir ki çevresi tarafından bulanıklaştırılmasın. Tersine, her birey bu mirasın bütünlüğünü korumalıdır. O zaman aralarındaki tutarsızlık ve zıtlık, insanlığa fayda sağlayan ve onun gerçek arzusu olan ilmin gelişimi ve eleştiriyi her zaman garantiye almak için sonsuza dek kalır.

11) Breslov’lu Rabbi Nahman, “Barış” 10

Barışın özü iki zıddı bağlamaktır ki böylece fikirleriniz sizi korkutmasın. Eğer görüşü sizinkine tamamen zıt birisini görürseniz ve onunla barış yapmanın imkânsız olduğunu düşünürseniz ya da birbirine tamamen zıt iki kişi görürseniz, onlar arasında barış yapmak imkansızıdır demeyin tam tersine barışın özü budur, iki zıt arasında barış yapmaya çalışmaktır.

12) Babil Talmudu, Masehet Kiduşin

“Baba ve oğul, öğretmen ve öğrenci bile, aynı kapıda Tora ile uğraştıklarında birbirlerine düşman olurlar, fakat birbirlerini sevmedikçe oradan ayrılmazlar.”

13) Zohar, Aherei Mot, Madde 65

“Kardeşlerin de bir arada birlik içinde yaşaması ne güzel ve ne hoştur.” Bunlar dostlardır, bir arada ayrılmaksızın otururlar. Başta, onlar savaş yapan ve birbirini öldürmek isteyen insanlar gibidirler. Sonra kardeşçe sevgi koşuluna gelirler.

Yaradan onlar hakkında ne der? “Kardeşlerin de bir arada birlik içinde yaşaması ne güzel ve ne hoştur.” “De” kelimesi Kutsallığın da onlarla birlikte oluşuna işaret eder. Dahası, Yaradan onların sözlerini dinler ve onlardan hoşnut ve memnundur.

14) Rabaş, Makale 30, Dostlar Meclisinde Ne Aranır? (1988)

Başkalarını sevmeye dayanan dost sevgisi ki bununla Yaradan sevgisi edinilir, normalinde dost sevgisi olarak bilinen şeyin zıttıdır. Diğer bir deyişle dost sevgisi dostlarım beni sevecek demek değildir. Daha ziyade bu dostlarımı sevmek zorunda olan benim demektir. Bu sebeple dostun onu kötülemesi ve nefret etmesi fark etmez. Onun yerine başkalarını sevmeyi başarmak isteyen kişinin, bir diğerini sevmenin ıslahına ihtiyacı vardır.

Dolayısıyla, kişi çaba sarf edip dostunu olumlu yargılarsa, kişinin gösterdiği çaba “aşağıdan uyandırılma” denilen Segula’dır (çare/güç/erdemlilik), bununla kişiye istisnasız tüm dostları sevebilmesi için yukarıdan güç verilir.

15) RAŞİ, Masehet Huşin, 5:1

Goren’de, yakınlık ve dostluk içinde ve Sanhedrin gibi tek bir demet olarak, birbirlerinden şüphelenmeden otururlar, çünkü birbirlerini görürler ve duyarlar ve uygun bir talimat gelene kadar birbirleriyle tartışırlar.

16) Maor Eynayim, Paraşat VaYetze

Her şey tek bir birliktir, çünkü Daat’ın Bina dünyasından çıktığı kökte hiçbir bölünme veya ihtilaf yoktur. Nitekim bütün ihtilaflar kaynağın köküne, birlik dünyasına yükseltildiğinde birlik oluşur.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,095