e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Sabah Dersi Materyalleri > Kabala Kütüphanesi > Sabah Dersi 2021 > Sabah Dersi Materyali – Şehina’nın Üzüntüsü – 6 Mayıs

Sabah Dersi Materyali – Şehina’nın Üzüntüsü – 6 Mayıs

1) Rabaş, Makale 5, Çalışmada, “İsrail sürgündeyken, Şehina da onlarladır,” Ne Demektir (1988)

Şehina’nın kederi, Yaradan’ın haz ve zevki açığa çıkaramadığı esef ettiği anlamına gelir, çünkü yaratılanlar almaya uygun yeri veremez, çünkü onlara haz ve zevki verirse, hepsi Sitra Achra’ya [diğer taraf] gidecektir. Bu nedenle, O’nun dilediği gibi keyif veremeyeceği sonucu çıkar.

Bununla, kişinin Şehina’nın kederi için üzülmesi gerektiğini anlıyoruz. Şöyle sorduk: Neden Yaradan onu tozdan kaldırmıyor, bunun yerine aşağıdakilerin eylemlerinin -yani yaptıkları şeyin- sadece “Şehina’yı tozdan kaldırma” niyetiyle olmasını hedeflemelerini istiyor?

Cevap, Yaradan’ın yarattıklarına iyilik yapma amacı nedeniyle verdiği her şeyin haz ve zevktir. Ama Şehina’yı tozdan kaldırmak, yani Yaradan’ın verdiği bolluğun Sitra Ahra’ya gitmeden, bolluk verebilmesi anlamına gelir, bu yalnızca aşağıda olanlar kendi çıkarları için değil, ama yalnızca ihsan etmek için aldıkları zaman olabilir.

2) Rabaş, Makale 29, Lişma ve LoLişma (1986)

Kişi, inançlı olmak için çalışmaya başladığında, yani, kendisi için hiçbir ödül almadan ve sadece Yaradan’ını memnun etmek için çalıştığında, beden buna razı olmaz ve ona engel olur. Çalışmasına engel olabilmek için, her şeyi yapar. O zaman, kişi, sürekli acı çeker ve içinde bulunduğu durumda huzur bulamaz. Çünkü görür ki, Yaradan’a veren olma durumuna henüz gelmemiştir. Aksine, yaptığı hiçbir şeyi ihsan etmek için yapmaya yöneltemez.

‘Şehina sürgünde’ denen, Şehina’nın üzüntüsü yüzünden, daima sıkıntıdadır. Yalnız kendi-sevgisi için çalışacak gücü olduğu için acı içindedir ve alma arzusunun hiçbir şeye sahip olamayacağını gördüğünde, bu çalışmaya boş verir.

3) Rabaş, Makale 5, Çalışmada, “İsrail sürgündeyken, Şehina da onlarladır,” Ne Demektir (1988)

Kişi, Şehina’nın üzüntüsüne üzülmelidir, yani o Yaradan’ın yaratıklara haz ve zevk veremediği için üzgündür, Midraş’taki alegoride olduğu gibi, bunun bir krala benzediğini söyler, kulesi bollukla doludur ama hiç misafiri yoktur.

Midraş’ın alegorisini anlamak için, oğlu için bir düğün düzenleyen ve beş yüz misafir için yemek davet, veren kişi hakkında alegori kullanabiliriz, ama nedense kimse gelmemiştir ve Huppah için [düğün töreni] için zar zor bir Minyan [on kişi] olabilirler. Bu insan ne büyük bir üzüntü duyar, beş yüz kişilik yiyecek hazırlamıştı, ama onlar gelmediler.

İşte bu nedenle, bir kişinin Yaradan’a memnuniyet vermekle ödüllendirilmek için çalışması gerekir -O’ndan zevk ve hazzını alarak. Bu dereceye ulaşan kişi dünyadaki en mutlu kişidir.

4) Rabaş, Makale 19, Çalışmada, “Gümüş, Altın, İsrail ve Diğer Milletler,” Nedir (1988)

Şehina’nın üzüntüsü, ruhlara vermek istediği zevki ve hazzı saklaması gerekmesindendir, çünkü bu onların aleyhine olacağı, onlar kendileri için alma kaplarındayken onlara verdiği bolluk aracılığıyla, bu bolluk Klipot’a gideceği ve onlar Keduşa’dan daha da uzaklaşacakları içindir. Bunun anlamı, üstte olanın üzüntüsü, aşağıda olanlara ihsan edememesidir. Buna “Şehina’nın üzüntüsü,” denir.

Bu nedenle, kendimiz için alma kaplarının üstesinden gelmek için bize güç vermesi için Yaradan’a dua ederiz ve böylece sadece ihsan etmek için çalışabileceğiz. O zaman Şehina, vermek istediği şeyi alma yeteneğine sahip olarak, içindeki ihtişamı ve yüceliği gösterebilecek. Bir kural vardır: “İnek, buzağının emmek istediğinden daha fazla beslemek ister.” Bu nedenle her şey alıcılara bağlıdır.

5) Rabaş, Makale 14, ) Çalışmada, İnsanın Kutsamasının  Oğulların Kutsaması Olması Ne Anlama Gelir? (1991)

Yaradan, aralarındaki form eşitsizliği nedeniyle aşağıdakilere ihsan edemediğinde, buna “Şehina’nın üzüntüsü” denir. Yani, alanın perspektifinden, o bolluğu alamaz çünkü eğer aşağıdakiler için bolluğu alırsa, bunların tümü “almak için alma” olarak adlandırılan Klipot’a [kabuklar] gidecektir. Bu, Verenin perspektifinden de “üzüntü” olarak adlandırılır çünkü yaratma düşüncesi yarattıklarına iyilik yapmaktır, ama şimdi onlara haz ve keyif veremez çünkü yaratılanların alacağı her şey Klipot’a gidecektir.

Dolayısıyla Verici, bebeğini beslemek isteyen ancak bebeği hasta ve yemek yiyemeyen bir anne gibi veremediği için üzülür. O zaman, Verenin tarafında keder vardır.

6) Rabaş, Makale 27, Çalışmada, Acı Çekmek Nedir (1989)

Çalışmada acı çekmek nedir? Onlar yüzünden, Şehina aşağıda olmak zorunda kaldığı için acı çekerler. Bunu anlamak için, kişi Yaradan’dan uzak olduğuna yerindiğinde, “insan” niteliğine yakışmayan bir hayvan gibi yalnızca kendi menfaati için alma arzusu içinde olduğunu söylediği “Kutsallık Sürgünde” (Şamati 2) makalesini incelemeliyiz. Kişinin acıyı yönlendirmesi gerekir, insan olmak istediği için değil ama aksine Şehina’nın üzüntüsü yüzünden acı çeker.

Bununla ilgili bir alegori şöyle der, belli bir organında ağrısı olan bir kişi, acıyı öncelikle kalpte ve insanın tamamı olan zihinde hisseder. Aynı şekilde, insan, “İsrail meclisi” olarak adlandırılan, Şehina’nın belirli bir parçasıdır. Acının çoğunu o hisseder ve yerinmesi gereken de budur. İşte bu “acı çekmek” olarak adlandırılır.

7) Rabaş, Makale 5, Çalışmada, “İsrail sürgündeyken, Şehina da onlarladır,” Ne Demektir (1988)

İnsan kendisi için alma Kli’si ile doğduğuna göre, doğasını nasıl değiştirebilir ve kendisiyle hiçbir şekilde ilgilenmediğini söyleyebilir?  Ona acı veren ve üzüldüğü tek şey Şehina’dır, yani bu, O’nun arzusunu yerine getiremediği için yukarıya verdiği üzüntü anlamına gelir.

Yani, O iyilik yapmayı arzuluyor, ama bu faydayı gerçekleştiremiyor çünkü yaratılanlar onu almaya uygun Kelim’e sahip değiller, çünkü ancak Tora ve Mitzvot’u yerine getirerek, uygun Kelim’i yapabilecektir, bilgelerimizin dediği gibi ” Ben kötü eğilimi yarattım; Tora’yı şifa olarak yarattım,” işte bu yüzden kişi, Tora ve Mitzvot’u gözlemlemek için tüm gücüyle çalışır, böylece Tora ve Mitzvot’u gözlemleyerek kendini sevmekten çıkacak ve ihsan etme kaplarıyla ödüllendirilecektir. Böylec, haz ve keyif aldığı Yaradan’a memnuniyet verebilir.

8) Rabaş, Makale 5, Çalışmada, “İsrail sürgündeyken, Şehina da onlarladır,” Ne Demektir (1988)

O yaratılan varlıklara bolluk vermek ister, ancak yaratılanlar form eşitsizliğinden dolayı alamazlar. Şehina olarak adlandırılan, Şohen’in açığa çıkması gereken yere veremez, buna “Şehina’nın kederi” denir, yani bu Şohen’in olabileceği bir yerin olamamasının üzüntüsüdür, çünkü Şehina’ya ışığın ifşa olduğu Kli denir.

9) Rabaş, Makale 19, Çalışmada, “Gümüş, Altın, İsrail ve Diğer Milletler,” Nedir (1988)

İnsanın Zion için bir talebi vardır, yani “Şehina’yı topraktan kaldırmak” için çalışır ve Tanrının şehrinin yeraltı dünyasının dibine indirilmemesini ister. Bu, özellikle ihsan etmek için çalışmayı isteyerek olabilir ya da Malhut’un kendi önemini saklaması gerekir ki bolluk Klipot’a gitmesin.

Bunun göre, onun için günah, ihsan etmek için çalışmayan kişi anlamına geldiği için, kesinlikle günahtan korkar. Almayı günah olarak görür çünkü tek engel budur, Şehina’nın yüzünün ifşasını engeller, bu nedenle yüzü gizli kalır. Buna “Şehina’nın üzüntüsü” denir, yaratılan varlıklara onlar için hazırladığı haz ve keyfi veremez.

10) Rabaş, Makale 14, ) Çalışmada, İnsanın Kutsamasının  Oğulların Kutsaması Olması Ne Anlama Gelir? (1991)

Yaradan, aralarındaki form eşitsizliği nedeniyle aşağıdakilere ihsan edemediğinde, buna “Şehina’nın üzüntüsü” denir. Yani, alıcının perspektifinden, o bolluğu alamaz çünkü eğer aşağıdakiler için bolluğu alırsa, bunların tümü “almak için alma” olarak adlandırılan Klipot’a [kabuklar] gidecektir. Aynı zamanda Verenin perspektifinden de “üzüntü” olarak adlandırılır çünkü yaratma düşüncesi yarattıklarına iyilik yapmaktır, ama şimdi onlara haz ve keyif veremez çünkü yaratılanların alacağı her şey Klipot’a gidecektir.

Dolayısıyla Veren, bebeğini beslemek isteyen ancak bebeği hasta ve yemek yiyemeyen bir anne gibi veremediği için üzülür. O zaman, Verenin tarafında keder vardır. Zohar’ın sözleriyle, bu, Verenin alana bolluk vermesi anlamında, yukarıda birleşme olamayacağına dair üzüntü diye bilinir.

11) Rabaş, Not 142, Şehina’nın Üzüntüsü – 1

Şehina’nın üzüntüsü: bollukla dolu bir kulesi olan ama hiç misafiri olmayan bir kral gibidir, oğlu için düğün düzenler ve yüzlerce çeşit yiyecek sipariş eder ama, şimdi onun hiç konuğu yoktur, zira hiç kimse gelip kulenin tadını çıkarmak istemez.

Bu, Şehina’nın üzüntüsüdür.

12) Rabaş, Not 890, Şehina’nın Üzüntüsü  – 2

“Bir günah için, Sana bu kötü eğilimle günah işledik” (Yom Kippur  duasından).

Sormalıyız çünkü tüm günahlar kötü eğilimden gelir. Günah işlemenin, “O’ndan başka kimse yok” demek yerine, kötü eğilimin var olduğunu söylemek olarak yorumlamalıyız. Kişi değersizse, yukarıdan atılır. Bu, alma arzusu olan, “kötü eğilim” adı verilen giysilerle gelir.

Bu, “İnsanın kalbindeki eğilimi, gençliğinden beri kötüdür,” sözünün anlamıdır, yani Yaradan onu bu şekilde yaratmıştır, çünkü alma arzusu gerçek Kli’dir [kaptır], ancak ıslah edilmesi gerekir. Bununla yazılanları yorumlayabiliriz, “Kalbi üzüldü.” İnsan eğilimi takip etmenin ona üzüntü verdiğini hisseder ve buna “Şehina’nın [Kutsallık] üzüntüsü” denir.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,083