e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Sabah Dersi Materyalleri > Kabala Kütüphanesi > Sabah Dersi 2021 > Sabah Dersi Materyali – Dostlardaki İyiliği Bulmak – 8 Temmuz

Sabah Dersi Materyali – Dostlardaki İyiliği Bulmak – 8 Temmuz

1) Rabaş, Makale 17, Dostların Önemine Dair (1984)

Eğer kişi dost sevgisine sahipse, sevginin kuralı, dostunun hatalarını değil, erdemlerini görmeyi istemektir. Dolayısıyla, eğer kişi dostunda bazı hatalar görürse, bu dostunun hatalı olduğundan değildir. Ancak gören hatalıdır; yani onun dost sevgisi kusurlu olduğu için, dostunda hatalar görmektedir.

Dolayısıyla, şimdi dostunun ıslahı ile ilgilenmemelidir. Aksine, kendisinin ıslaha ihtiyacı vardır. Yukarıda bahsedilenlerden çıkan sonuç şudur ki, kişi dostunda gördüğü hataların düzeltilmesiyle ilgilenmemeli, kendisinin dost sevgisinde yarattığı kusuru düzeltmelidir. Ve kendisini düzelttiği zaman, dostunun hatalarını değil, sadece erdemlerini görecektir.

2) Likutey Etzot, “Barış” Madde 10

Kişi dostuna olumsuz bakmamalıdır, onun içinde iyi olmayanı bulup, arkadaşının çalışmasında kusurlar aramamalıdır. Tam tersine daima iyi olana bakmalıdır; her zaman onun erdemlerini ve iyiliklerini aramalıdır ve böylece her şeyde barış olacaktır.

3) Rabaş, Makale 17, Dostların Önemine Dair (1984)

Kişi, kendi erdemlerinin ve niteliklerinin dostununkinden daha yüce ve daha iyi olduğunu görebiliyorsa, dostunu nasıl kendisinden daha yüce olarak düşünebilir? Bunu anlamanın iki yolu vardır:

1) Kişi mantık ötesi inançla gider: bir kez onu dost olarak seçtiğinde, onu mantık ötesi takdir eder.

2) Bu mantık dâhilinde daha doğaldır. Eğer diğerini dostu olarak kabul etmeye karar verdiyse ve onu sevmeye çalışıyorsa, o zaman aradaki sevgi vasıtasıyla sadece iyi şeyleri görmek doğaldır. Dostunda kötü şeyler olsa bile, onları görmez, şöyle yazıldığı gibi, “sevgi tüm günahları örter.”

4) Rabaş, Makale 1, Kendin İçin Bir Öğretmen Yap ve Kendine Bir Dost Satın Al -1 (1985)

Rav Yehoşua Ben Perahia bununla ilgili der ki: “Herkesi haklı çıkar,” yani kişi, herkesi haklı çıkarmalıdır.

Bu demektir ki kişinin, onlarda iyi nitelikler bulamaması, onların hatası değildir. Tam tersine, kişi, genel halkın erdemlerini görebilme gücüne sahip değildir. Bu nedenle, kişi, kendi ruhunun niteliklerine göre görür. Bu, kişinin edinimine göre doğrudur, fakat gerçeğe göre doğru değildir.

5) Kutsal Şlah, Şaar HaOtiot

Her ne kadar dostlarının erdemleri senin istediğin kadar değilse de onlara tolerans göster ve onları sev, çünkü onları Yaradan böyle yarattı.

6) Rabaş, Makale 19, Çalışmada Tora’nın “Orta Çizgi” Dediği Şey Nedir (1990)

Kişi “O’ndan başkası yok,” sözüne inanmalıdır yani onu iyi eylemler yapmaya zorlayan Yaradan’dır fakat henüz onu zorlayanın Yaradan olduğunu bilmeye lâyık olmadığından, Yaradan kendini kan ve etle kıyafetlendirir. Onlar vasıtasıyla, Yaradan bu eylemleri yapar. Bu nedenle Yaradan Ahoraim (kaba et) formunda hareket eder.

Diğer bir deyişle, kişi yüzler görür fakat inanmalıdır ki yüzlerin arkasında bu eylemleri yapan Yaradan var. Bu demektir ki, insanın yanında Yaradan’ın istediği eylemleri yerine getirmesi için onu zorlayan Yaradan durur. Öyle anlaşılıyor ki, Yaradan her şeyi yapar ama insan inanması gerektiğini değil, gördüğünü hesaba katar.

7) Baal HaSulam, 67- Günahtan Uzak Dur

Arkadaşını aldattığını düşünen kişinin, Yaradan´dan başkasını aldatmadığını söyleyebiliriz; çünkü insanın bedeninden başka yalnızca Yaradan vardır. Zira yaratılışın temeli şudur; insan, sadece insanın kendi algısında yaratık diye adlandırılır. Yaradan insanın kendisini, O´ndan ayrı var olduğunu hissetmesini ister. Ancak bunun dışında, “Tüm dünya O´nun ihtişamı ile doludur.” Dolayısıyla kişi dostunu kandırdığında Yaradan´ı kandırır ve eğer dostunu üzerse, Yaradan´ı üzer.

8) Baal HaSulam, Şamati 62- İnişler Ve Teşvikler, Çıkışlar Ve Şikâyetler

Saflık (temizlik) içinde çalışan birisi, daima kendinden şikâyet eder ve başkalarını onun kendisini hissettiği kademeden daha yukarıda görür.

9) Rabi Abraham Yehoshua, Ohev Yisrael, Bereşit

Bir kişi kendininki dışında, herkesin yaptığı kötülüğü görür. Bunun için tavsiye şudur, karşısındaki kişiye bakmalıdır ve eğer başka bir insanın yanlış bir şey yaptığını görürse, şöyle düşünmelidir: “Bu musibet kendi evimin duvarlarına dokunduğu ve (kötü) eğilimin kışkırtması nedeniyle, gözlerim bunu görmediği için, Yaradan bu şeyi görmemi istediği için yaptı.”

10) Rabaş, Not 124, Bana Hizmet Etmek

“Tüm dünya bana hizmet etmek için yaratıldı.” Baal HaSulam’ın yorumuna göre, bu şöyledir: Eğer kişi dostunda gördüğü hatanın gerçekte kendi hatası olduğuna inanırsa ıslah edecek bir şeyi olur. Böylece tüm dünya ona hatalarını göstererek hizmet eder ve kişi böylece neyi düzeltmesi gerektiğini aramak zorunda kalmaz aksine ona kendi hatalarını göstermekle onlar kişiye büyük bir iyilik yapmış olurlar.

11) Rabaş, Makale 21, Mantık Ötesine Dair (1986)

Yaradan’la Dvekut’a ulaşmak için yeterli olacak yeni nitelikler, dostların bütünleşmesiyle elde edilir. Ve tüm bunlar kişi dostlarının erdemlerini gördüğünde söylenebilir. O zaman onların eylemlerinden öğrenmesi gerektiğini söylemek uygun olacaktır. Fakat kişi kendinin onlardan daha nitelikli olduğunu gördüğünde, dostlarından alacağı bir şey yoktur.

Bu sebeple derler ki, kötü eğilim gelip kişiye dostlarının değersizliğini gösterdiğinde, kişi, mantık ötesi gitmelidir. Fakat mantık dahilinde, dostlarının ondan daha yüksek derecede olduğunu görebilirse bu kesinlikle daha iyi ve başarılı olur. Bununla Rabbi Elimeleh’in bizim için yazdığı şu duayı anlayabiliriz, “Bırak kalbimiz dostların yanlışlarını değil, erdemlerini görsün.”

12) Maor VaŞameş, Tetzave

Kişiyi başka birini sevmeye getiren temel şey, kişinin kendi gözünde kendisini alelade ve değersiz görmesi ve her zaman, kendi yaptığı her şeyde kusur bulmasıdır ve dostlarının erdemlerini ve yaptıkları işleri yüce görmesidir. Bu yolla dost sevgisine ve dostuyla birliğe gelir. Aksine, eğer kişi kendi gözünde kendini büyük görürse ve mağrur olursa, doğal olarak dostlarının hatalarını görür ve nefret eder, zira arkadaşı onun gözünde çok değersizdir.

13) Baal HaSulam, 21. Mektup

Eğer günahlarını temizlemek istersen, nefsin köreltilmesi yerine kibrin iptali ile uğraşmalısın yani dünyadaki en kötü ve aşağılık insan olduğunu hissetmeye başlamalısın. Bunu anlamak eğitim ve öğrenim gerektirir ve kendini kandırıp kandırmadığını anlamak için her sefer bunu test etmelisin. Dostların önünde kendini eğmen de buna yardım eder. Ancak, aklında tutmalısın ki, sadece doğru insanların önünde kendini eğmelisin. Eğer bununla fiilen meşgul olmak istersen, Tanrı korusun yabancıların önünde değil, grubumuzun önünde kendini iptal etmelisin. Ancak kesinlikle bilmelisin ki, dünyanın en kötü ve aşağılık insanı sensin çünkü gerçek bu.

14) Rabaş, Makale 30, Dostlar Meclisinde Ne Aranmalıdır? (1988)

“Aklı ona, dostunun gerçek yüzünü, ona olan nefretini gösterdiğinde, onu erdemine göre yargılamak nasıl mümkün olabilir?” Bedene, bununla ilgili ne söyleyebilir? Dostunun önünde, neden kendini eğmek zorundadır?

Cevap şudur; kişi, Yaradan’la “form eşitliği” denilen, Dvekut’u (birleşme) başarmak ister, yani kendi menfaatini düşünmemelidir. Öyleyse dostun önünde eğilmek, neden zor bir şeydir? Bunun nedeni şudur; kendi değerini iptal etmesi gerekmektedir ve yaşamak istediği tüm hayat, yalnız başkalarının yararına çalışmak için olan becerisini göz önüne almaktır, bu, başkalarını sevmek ile başlayan, insan ve insan arasındakinden, Yaradan sevgisine doğrudur.

Dahası, mantığıyla, onu sevmek zorunda olanların, dostları olduğunu düşündüğünden mantığın üstesinden gelip, mantık ötesi giderek, her şeyi kendisi için değil başkaları için yaptığını ve “Kendim için yaşamak değerli değil,” diyebileceği bir yeri vardır.

15) Rabaş, Makale 30, Dostlar Meclisinde Ne Aranmalıdır (1988)

Başkalarını sevmeye dayanan dost sevgisi ki bununla Yaradan sevgisi edinilir, normalinde dost sevgisi olarak bilinen şeyin zıttıdır. Diğer bir deyişle dost sevgisi dostlarım beni sevecek demek değildir. Daha ziyade bu dostlarımı sevmek zorunda olan benim demektir. Bu sebeple dostun onu kötülemesi ve nefret etmesi fark etmez. Onun yerine başkalarını sevmeyi başarmak isteyen kişinin, bir diğerini sevmenin ıslahına ihtiyacı vardır.

Dolayısıyla, kişi çaba sarf edip dostunu olumlu yargılarsa, kişinin gösterdiği çaba “aşağıdan uyandırılma” denilen Segula’dır (çare/güç/erdemlilik), bununla kişiye istisnasız tüm dostları sevebilmesi için yukarıdan güç verilir.

16) Rabaş, Makale 9, Kişi Her Zaman Evinin Kirişlerini Satmalıdır (1984)

“Kişi her zaman evinin kirişlerini satmalı ve ayakkabılarını giymeli,” diyen atalarımızın sözlerini şimdi anlayabiliriz. Min’alim (ayakkabılar), kapamak anlamındaki Ne’ilat Delet (kapıyı kilitlemek) kelimesinden gelir. Kişi, bir kez dostunu gizlice gözetlediğinde, –Rigel (gizlice gözetledi), Raglaim (ayaklar/ bacaklar) kelimesinden gelir- “evinin kirişlerini satmalıdır” yani kendisi ve dostu arasındaki bağa dair evinde olan her şeyi, yani sahip olduğu ajanları, dostlara iftira edenleri satmalıdır.

O zaman, “Her şeyi sat”, ajanların ona getirmiş olduğu tüm olayları uzaklaştır ve onun yerine, ayakkabılarını giy anlamına gelir. Bu demektir ki, kişi, ajanları, artık o topraklarda değillermiş gibi kilitleyip saklamalı ve onlara dair sahip olduğu tüm soruları ve talepleri kesmelidir. Ve ancak o zaman her şey, huzur içinde yerli yerine oturur.

17) Rabaş, Makale 21, Mantık Ötesine Dair (1986)

Baal HaSulam’ın şunu söylediğini de duydum, kişinin kendini-sevmekten çıkmasına ve Yaradan’ın sevgisiyle ödüllendirilmesine yardım edecek olan tek şey, dost sevgisidir. Dolayısıyla, bana göre onlardan uzak durmak ve bağ kurmaktan kaçınmak daha iyi olsa da onlarla bağ kurmaktan başka çarem yok.

“Ancak başka çarem yok ve tüm dostlarımın yüksek bir derecede olduklarına fakat onların erdemini kendi gözlerimle göremediğime mantık ötesi olarak inanmak zorundayım.” Bu, kişinin neden mantık ötesi inanması gerektiğinin göstergesidir. Fakat kişi, dostlarının erdemini mantık dahilinde gördüğünde, dostlarından kesinlikle büyük faydalar elde edebilir.

18) Maor VaŞemeş, Paraşat Yitro

Kişi arkadaşının Yaradan’a ondan daha çok hizmet ettiğini tasvir etmeli ve “yazarlar kıskançlığı bilgeliği artıracaktır.” Bununla, Yaradan’ın çalışmasında giderek daha güçlü hale gelecektir. “Çoşku” kelimesi ile, “Her biri arkadaşının gölgesinde yakılır” deyiminin anlamı budur. Arkadaşının gölgesinin ondan daha büyük olduğunu görerek, içinde bir ateş yanacak ve ruhu Yaradan çalışmasına doğru daha da tutuşacak ve Tanrısallığa daha çok erişecektir.

19) Rabaş, 40. Mektup

Bunun için bir dua vardır—Yaradan ona dostunun sevgisini hissettirerek ve dostunu kalbine yaklaştırarak ona yardım edecektir.

20) Baal HaSulam, 11. Mektup

Senden dost sevgisine çaba harcamanı, dostlar arasındaki sevgiyi arttıracak taktikler geliştirmeni ve aranızdaki bedensel meseleleri, nefrete yol açtığı ve Yaradan’a memnuniyet verenler arasında nefretin olmaması gerektiği için, iptal etmenizi rica ediyorum. Daha ziyade dostlar arasında büyük bir şefkat ve sevgi olur.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,095