“Şiddet uygulayan herkes, galip gelir.” “Eğer karın kısaysa, eğil ve ona fısılda” (Baba Metzia 59a).
Hakikat yolundaki Yaradan çalışmasında, kişi cennetin krallığının yükünü mantık ötesi üstlenmeye geldiğinde, orada ihsan etmek için çalışmayı kabul etmenin faydalarını zihniyle anlayabileceği aklı yoktur. Daha ziyade, “Şiddet uygulayan herkes”, kişinin aklıyla değil yalnızca zorla boyun eğdirebileceği anlamına gelir.
Bu böyledir, çünkü kişi bunu yapmayı onaylayan bir akıl yürütmeye sahip olduğunda, bu zaten akıl dahilinde diye kabul edilir. Dolayısıyla bunda akıl değil, yalnız güç vardır. İnsanlar arasındaki maddesel muhakeme de buradan kaynaklanır, mahkemelerin de “şiddet uygulayan galip gelir,” diye hükmü verdiği olur.
Ancak neden kişinin çalışması mantık ötesi olmalıdır? Bu, gerçekliktir. İnsan, “alma arzusu” adı verilen bir bedenin Kli’si (kab) ile yaratıldığından, beden alma arzusuna karşı hiçbir şey yapamaz. Bu nedenle mantık dahilinde çalışır ve bu durum hakikat konusunda kendini kandırdığının bir işaretidir. Bu nedenden dolayı, onu buna mecbur edenin mantık olduğunu düşünür.