e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Sabah Dersi Materyalleri > Kabala Kütüphanesi > Sabah Dersi 2022 > Sabah Dersi Materyali – Kongrede Atağa Hazırlanma – 3 Ocak

Sabah Dersi Materyali – Kongrede Atağa Hazırlanma – 3 Ocak

1) Rabaş, 24. Mektup

Gündüz halini veya gece halini hissettiğinizde, her zaman bütün gün ve bütün gece nöbet tutmalısınız.

Yaradan’a şöyle deriz, “Seninkiler hem gün hem gece.” Bu nedenle, gece de gecenin karanlığı da insanın iyiliği için Yaradan’dan gelir, şöyle yazdığı gibi: “Günden güne konuşmayı ifade eder ve geceden geceye bilgiyi tanımlar.”

Öyle anlaşılıyor ki, alevler kendi kendine yükselene kadar dostların kalplerini uyandırmalısınız. […] Bununla Yaradan’ın sevgisinin farkındalığı ile ödüllendirilmiş olursunuz.

2) Baal HaSulam, 38. Mektup

En önemlisi çalışmadır, yani sıradan bir çalışmanın önemsenmediği, yalnızca “emek” denilen sıradanlığın ötesindeki O’nun çalışması için özlem duymak. Bu tıpkı doymak için bir somun ekmeğe ihtiyacı olan bir insanın durumuna benzer. Tüm yedikleri, “doyurucu yemek” hedefine ulaşmaz ama somunun son lokması ulaşır. Bu lokma tüm küçüklüğüne rağmen, yemeğin yeterliliğini belirleyen şeydir.

Benzer şekilde, her hizmette Yaradan yalnızca sıradanın ötesindeki parçaları çeker ve onlar O’nun yüzünün ışığını alacak olan harfler ve Kelim olur.

3) Rabaş, Makale 18, Kim Duaya Neden Olur (1986)

Kişi, “Yaradan’ın bana yukarıdan bir uyanış vermesini bekliyorum ve sonra kutsallığın çalışmasında çalışabileceğim,” dememelidir. Baal HaSulam şöyle der, gelecek açısından, kişi ödül ve cezaya inanmalıdır, yani kişi demelidir ki, “Eğer ben kendim için değilsem, kim benim için ve ben kendim için olduğumda, ben neyim ve eğer şimdi değilse, ne zaman?” (Avot, bölüm 1).

Bu yüzden, kişi bir dakika daha beklememelidir. Bunun yerine, “Eğer şimdi değilse, ne zaman?” demelidir. Ve daha iyi bir zaman için beklememeli, “Daha sonra kalkacağım ve kutsallığın çalışmasını yapacağım” dememelidir. Tam tersine, atalarımızın dediği gibi, “‘Zamanım olduğunda çalışacağım’ deme, belki de zamanın olmayacak” (Avot, bölüm 2).

4) Meşivat Nefeş  Madde 40

İnsan her seferinde yeniden güçlenmeyi taahhüt etmeli ve bu savaştan geri çekilmemeli, hiçbir koşulda umutsuzluğa kapılmamalıdır.

Bu savaşta kişi, kesinlikle kimin galip olduğunu hissedip bilemez, çünkü bu savaş çok uzundur ve sürgün uzar. Herkes katlanması gerekene katlanır, silahlarımıza tutunduğumuz sürece ve bizim temel silahımız duadır ve Tanrı korusun bu savaşta ümitsizliğe düşmediğimiz sürece ve bu silaha sarıldıkça, kesinlikle galip geliriz. Çünkü kişi kendini dua ile güçlendirdiği ve Yaradan’a seslendiği zaman, kesinlikle bu savaşı kazanacaktır, zira galip gelmek için en önemlisi budur.

5) Baal HaSulam, 34. Mektup

Davamız için acele etmeli, kapıyı çala çala, yorulmadan, sonu gelmeyen bir şekilde çalışmalıyız, O, cevap vermese bile zayıf düşmemeliyiz. İnanıyoruz ki, O bizim dualarımızı duyar ve bizi bekler, “Tanrı’nın eli kısa olmayacak,” olduğundan, bereketi almak için Kelim (kaplar) sahibi olduğumuzda, bir defada her duamız için cevap alırız.

6) Rabaş, 8. Mektup

Bunlar günün sonunda belli bir yerde, belli bir liderin yönetimi altında olmak için bir araya gelen bir grup insan. Bu küçük topluluk insanüstü bir cesaretle onlara karşı olanlara göğüs geriyor. Gerçekte bu grup güçlü bir ruha sahip cesur insanlar ve bir adım bile geri çekilmemeye kararlılar. Birinci sınıf savaşçılar, kanlarının son damlasına kadar eğilimleriyle savaş halindeler ve tek arzuları O’nun adının zaferi için savaşı kazanmak.

7) Breslev’li Rabbi Nahman, Likutey Moharan, Madde 48

Kişi Yaradan’ın hizmetinde azimli olmalıdır, başına ne gelirse gelsin. Bunu iyi hatırlayın zira, Yaradan’ın hizmetinin başlangıcında buna çok ihtiyacınız olacak. Çünkü kişinin yere serilse bile her seferinde çok azimli, çok güçlü ve çok cesur olması ve durduğu yeri koruması lazımdır. Tanrı korusun, kişi kendisini tamamen düşmekten korumalıdır, zira tüm bu düşüşler, inişler ve kafa karışıklıkları ve benzerleri, Keduşa’nın kapısından girmeden önce, tüm bunlardan geçmek gereklidir ve tüm gerçek erdemliler da bunlardan geçmişlerdir. Biliniz ki kişi çok dar bir köprüden geçmek zorundadır ve en önemli kural, asla bundan korkmamaktır.

8) Baal HaSulam, Şamati 70- Güçlü Bir El ve Taşkın Bir Gazapla

Sadakatle O’na tutunmak ve Kral’ın sarayına girmek için Yaradan’ın hizmetine girmek isteyenlerin hepsinin kabul edilmediğini bilmemiz gerek. Aksine kişi sınanır; eğer başka hiçbir arzusu yoksa ve yalnız Dvekut (bir olmak, bağlanmak) istiyorsa kişi kabul edilir.

Peki, kişinin yalnız tek bir arzusu olduğu nasıl sınanır? Kişiye engeller verilir. Bu demektir ki; böylece bu yolu bıraksın ve ayaktakımının yolunu izlesin diye kişiye yabancı düşünceler yollanır.

Eğer kişi tüm bu güçlüklerin üstesinden gelirse ve onu engelleyen tüm bariyerleri kırarsa ve küçük şeyler onu yoldan ayırmazsa o zaman, başka bir şeye değil ama yalnız O’na bağlanmasının kabul edilmesini geri çevirmek için Yaradan ona büyük bir Klipot ve arabalar yollar. Bu, Yaradan onu güçlü bir elle reddediyor demektir.

Eğer Yaradan güçlü elini göstermezse, onu geri çevirmek zor olur zira onun, başka bir şeye değil ama yalnız Yaradan’a bağlanmak için güçlü bir arzusu vardır.

9) Baal HaSulam, Şamati 19- “Manevi Çalışmada Yaradan Bedenlerden Nefret eder” Ne Demektir?

Kişi, ihsan etme arzusunu edinmek ve alma arzusunun üstesinden gelmek için, özellikle çok güçlü bir arzuya sahip olmaya çalışmalıdır. Güçlü bir arzu demek, duraklamalar ve durdurulmalar arasında, yani her üstesinden gelmeler arasındaki durmalarla artıp büyümesiyle ölçülen, güçlü bir arzu demektir.

Bazen kişi tam ortada bir durma alır, yani bir düşüş. Bu düşüş bir dakika, bir saat veya bir ay olabilir. Daha sonra kişi alma arzusunun üstesinden gelme çalışmasına tekrar devam eder ve bu girişimler ihsan etme arzusunu kazanmak içindir. Güçlü bir arzu demek, aranın, kişinin fazla zamanını almaması demektir. Ve kişi aniden tekrar çalışmaya uyandırılır.

10) Baal HaSulam, Şamati 70- Güçlü Bir El ve Taşkın Bir Gazapla

Zorlukların ve engellerin üstesinden gelen birisi kolayca değil ama ancak güçlü bir elle geri çevrilir. Eğer kişi güçlü elin bile üstesinden gelirse ve ne olursa olsun Keduşa’nın yerinden uzaklaşmak istemezse ve gerçekten yalnız O’na tutunmak isterse ve geri çevrildiğini görür ise o zaman kişi gazaba uğradığını söyler. Yoksa içeriye alınmış olacaktı. Ama Yaradan’ın gazabına uğramış olduğu için içeriye, Kral’ın sarayına kabul edilmemiştir, gerçekten O’nun ile bir olmak O’na bağlanmak için.

Böylece, kendi yerinden ayrılmayıp içeriye girmek istemesinden ve zorla içeriye girmesinden önce, bu kişinin gazaba uğradığı söylenemez. Aksine tüm reddedilmeler ve tüm geri çevrilmelerden sonra, hala kendi yerinden ayrılmadığı zaman, yani güçlü bir el ve taşkın bir gazap ona ifşa olduğu zaman, ancak bundan sonra “, sizin üzerinizde Kral olacağım.” Çünkü ancak büyük bir hamle ve büyük bir çaba ile Cennetin Krallığı ona ifşa olur ve o Kral’ın sarayına kabul edilir.

11) Baal HaSulam, Şamati 19- “Manevi Çalışmada Yaradan Bedenlerden Nefret eder” Ne Demektir?

Kişi manevi çalışmasında alma arzusunun engellerinin kendisine yukarıdan geldiğine inanmalıdır. Kişiye alma arzusunu keşfetmesi için yukarıdan güç verilir. Çünkü tam olarak alma arzusu uyandığı zaman onun çalışması için yer vardır.

Böylece alma arzusunu ihsan etmeye çevirmesine yardım etmesi için kişinin Yaradan ile yakın teması olur. Ve kişi bunun, kişinin O’na duasından Yaradan’ın memnuniyeti ölçüsünde onu yanına, form eşitliği, alma arzusunun ihsan etmek için almak üzere iptal edilmesi denen Dvekut’a (bağa), çektiğine inanmalıdır. Yaradan bunun hakkında der ki: “Oğullarım beni yendi.” Bu ben size alma arzusunu verdim ve siz benden bunun yerine ihsan etme arzusunu talep ettiniz demektir.

12) Rabaş, Makale 23, Çalışmada, “Eğer Acı Baharatı Yutarsa, Kişi Çalışmadan Çıkamaz” Ne Demektir? (1989)

Kişi üstesinden gelmeli ve mantık ötesi inanmalıdır, ancak aklı, birçok kez dua ettiği halde yukarıdan hala cevap alamadığını söylemesine rağmen, nasıl bir kez daha gelip dua edebilir? Bu da üstesinden gelmeyi, mantığın üstünde çaba göstermeyi ve görüşünün üstesinden gelmesine ve dua etmesine yardım etmesi için Yaradan’a dua etmeyi gerektirir.

13) Rabaş, 14. Mektup

Kişi üstesinden gelerek her şeyle ödüllendirildiğinde buna “kuvvet” denir ve kişinin ortaya koyduğu her bir kuvvet daha büyük miktarlara bağlanır. Bu demektir ki, kişi bir kez üstesinden geldiğinde ve yabancı düşüncelere, “Tecrübeyle biliyorum ki yakında çalışma için arzum olmayacak, öyleyse şimdi bunun üstesinden biraz gelirsem, ne elde ederim?” der. Ve buna küçük miktarların bir araya gelmesiyle büyük miktarların oluştuğu cevabını vermelidir.

Muhtemelen bu “Gözyaşı kapıları kapalı değil.” sözünün anlamıdır. Şaarei (kapılar) kelimesi Se’arot (saç ya da fırtınalar) kelimesinden gelir, bu üstesinden gelmedir. “Gözyaşları” “yırtma, kopma” kelimesinden gelir, yani burada diğer arzularla beraber bir karışım vardır ve bu arzuların tam ortasında sevgiye ve cennet korkusuna doğru üstesinden gelme arzunun kısa anı vardır. “…kapalı değil,” orada daha ziyade büyük miktarlara bağlanan o an vardır. Miktar tamamlandığında kişi manevi kıyafeti hissetmeye başlar.

14) Rabaş, Makale 34, Çalışmada, Onların Meyvelerini Bu Dünyada Yemek ve Depozitinin Sonraki Dünyaya Kalması, Nedir?

Yalnızca, bu mücadeleden kaçmak isteyen ama gidecek başka bir yerleri olmayanlar zira başka hiçbir şeyde tatmin bulamayanlar, işte bu kişiler çalışmadan ayrılmazlar. Çıkışları ve inişleri olmasına rağmen ümitsizliğe düşmezler. Yazıldığı üzere, İsrail çocukları çalışmaktan iç çektiler, yüksek sesle ağladılar ve onların yakarışı Yaradan’a yükseldi. Bunun anlamı şudur; Çalışma yüzünden ağlayıp yakardılar, çünkü çalışmada Yaradan’ı memnuniyet ihsan edebilecek ve Mısır’dan çıkacak yani “alma arzusunun kontrolünden çıkıp ihsan etmeye girecek” kadar ilerlemediler.

15) Rabaş, Makale 23, Çalışmada, “Eğer Acı Baharatı Yutarsa, Kişi Çalışmadan Çıkamaz” Ne Demektir? (1989)

Beden kendi çıkarından vazgeçmek istemediği için bilgelerimiz, “Aldatarak savaşacaksın” dedi. Yaptığı ölçüde, kendi görüşüne göre elinden gelen her şeyi yaptığından dolayı artık hiçbir şey yapamayacağını hissetmeye başlar. Çabaladıktan sonra, yalnızca Yaradan’ın yardım edebileceğini anlar ve bu onun elinden çıkar. Sonra üçüncü durum – bir dua – gelir ve sonra dua, yüreğin derinliklerinden gelir, çünkü ona Yaradan’dan başka kimsenin yardım edemeyeceği son derece açıktır.

16) Baal HaSulam, 57. Mektup

Bu dünyada insanın kendini çaresizlikte görmesinden daha mutlu başka bir durum yoktur. Bu demektir ki, çabalamış ve yapabileceğini düşündüğü her şeyi yapmış fakat bir şifa bulamamıştır. Ancak ondan sonra O’nun yardımı için tüm kalbinden duaya gelir, çünkü şundan emindir ki, kendi çalışması ona yardım etmeyecek.

Kendinde biraz güç hissettiğinde, duası bütün olmaz, çünkü kötü eğilim gelir ve ona şöyle der, “Önce yapabileceğini yap, sonra Yaradan’a layık olursun.”

Bununla ilgili şöyle denir, “Yaradan yüksektir ve bayağı olan görür.” Kişi çalışma için çabalayıp, hayal kırıklığına uğradığında, herkesten daha aşağıda olduğunu bilerek gerçek bayağılığa gelir ve bedeniyle ilgili iyi hiçbir şey yoktur. Bu sırada duası bütün olur ve O’nun cömert elini tutar.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,091