Not 294
22 Ocak 1967, Bnei Brak
“Yapacağız ve duyacağız.” Neden “yapacağız” ve ardından “duyacağız” olması gerektiğini anlamalıyız. Bir kişinin kendisi söz konusu olduğu yerde önyargılı olduğunu görüyoruz. Bu nedenle, uygunsuz davrandığını anlaması sağlanmış olsa bile, kendisinden aldığı rüşvet nedeniyle, “Rüşvet körleri” yazdığı gibi, bununla aynı fikirde olamaz.
Doğal olarak, aklın onu nasıl zorunlu kıldığına göre hakikat yolunu izlediğinden emin olduğu için, kendi görüşü dışında hareket edemez.
Yukarıdakilere göre, bir kişi bir eylemi üstlendiğinde, kendisine söylenileni yapmayı üstlendiği için bu konuya dâhil olmaz. O sırada onu kör edecek rüşveti yoktur.
Böylece duyma safhasına gelebilir yani kişi Komutanın haklı olduğunu duyacaktır. Buna “Duyacağız” denir, yani kişi O’nu anlar. Duyma, akılda ve kalpte anlamak anlamına gelir, çünkü kişinin tam olarak kendi çıkarı olmadığında, Komutanın kendisine yapmasını buyurduğu şeyin doğru olduğunu anlayabilir.
Ancak eylemi üstlenmeden önce hala rüşvet alır ve bu nedenle Komutanın bir anlam ifade etmediğini düşünüyordur. Bu “Yapacağız” ve daha sonra “duyacağız”dır.