Sadaka gizli olmalıdır, yazıldığı gibi, “Gizli bir hediye öfkeyi hafifletir”, yani kişi kime verdiğini bilmez. Hediye tam tersidir, bilgelerimizin dediği gibi, “Arkadaşına hediye veren ona bildirmelidir” bilgelerimizin dediği gibi, “Hazinemde adı Şabat olan iyi bir hediyem var; git ve onlara haber ver” (Şabat 10b).
Mesele şudur ki, sadaka inanç olarak kabul edilir, yazıldığı gibi; “Ve o, Efendi’ye inandı ve onun için Tzedakah [doğruluk/sadaka] olarak kabul edildi.” Kişi mantık ötesi inandığında, buna “gizlilik içinde vermek” denir yani kişi kime verdiğini veya verdiğinin alınıp alınmadığını bilmez.
Bu, Tora’nın alınması için bir hazırlıktır, çünkü Tora yalnızca İsrail’e verilmiştir, yazıldığı gibi, “O, sözlerini Yakup’a söyler”, bilgelerimizin dediği gibi, “Uluslarda bilgeliğe inanın; Uluslarda Tora’ya inanmayın.”
Bu nedenle, daha sonra, onlar Tora ile ödüllendirildiklerinde, bilgelerimizin “Matanah’tan [İbranice: hediye] Nahliel’e” (Iruvin 54a) ayeti hakkında söylediği gibi, Tora “hediye” olarak adlandırılır. Tora, özellikle, Tora’yı Veren ile ödüllendirildiği anlamına gelir. Bu nedenle, Yaradan ona hediyeyi verenin O olduğunu bilmesini sağlar, denildiği gibi, “Şabat, kişi Şabat’ın ışığını hissettiği zamandır”, o zaman buna “hediye” denilir ki bu bilmekdir.
Kişi bilmek ile ödüllendirilmeden önce, buna sadaka olan “inanç” denir.