e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Baruh Halevi Aşlag (Rabaş) > Kabala Kütüphanesi > Notlar > 349. İyi ve Kötünün Bilgi Ağacı

349. İyi ve Kötünün Bilgi Ağacı

15 Ocak 1972

Zohar’da şöyle yazılmıştır, “İyi ve kötünün bilgi ağacı, eğer ödüllendirilirlerse – iyi, ödüllendirilmezlerse – kötüdür.”

Sulam’da [Zohar’ın Merdiven tefsirinde], eğer kişi ödüllendirilirse, yargı niteliğinin -şiddeti azaltılmamış Behina Dalet’in- gizlendiği ve merhamet niteliğinin ifşa olduğu şeklinde açıklanır; yani merhamet niteliğinde şiddeti hafifletilmiş Malhut ifşa olur. Ama ödüllendirilmezse tam tersi olur.

“İfşa” ve “gizlenmenin” anlamını anlamalıyız. İnsanın, erdemler ve iyi niteliklerden olduğu kadar kötü niteliklerden de oluştuğu bilinmektedir. Bunun nedeni, “Yeryüzünde iyilik yapacak ve günah işlemeyecek erdemli bir adam yoktur.”

Başka bir deyişle, insanda her zaman bir eksiklik, ıslah edilmesi gereken bir şey daha vardır; aksi takdirde, onun için dünyada yapacak başka bir şey yoktur.

Bu, birbiriyle birleşen ve aralarında dostluk olan iki insanın aniden birinin, diğerinin kendisine kötü bir şey yaptığını duyması gibidir. Hemen ondan uzaklaşır ve ona bakamaz veya dostunun yanında duramaz. Ama sonra barışırlar.

Bilgelerimiz, “Dostunu öfkeliyken yatıştırma” diye uyardılar. Soru “Neden?” dir.  Öfkesi sırasında, kişi dostunun kusurunu görür ve onu bir türlü affedemez, çünkü dostunun kusuru ortaya çıkar ve dostunun – onu dost olarak seçtiği – iyi nitelikleri artık örtülür ve sadece dostunun kusuru ortaya çıkar. Öyleyse, kötü olan biriyle nasıl konuşabilir?

Ancak daha sonra, bir süre sonra, dostunun kendisine verdiği zararı unuttuğunda, dostunun iyi niteliklerini yeniden keşfedebilir ve dostunun kötü niteliklerini gizleyebilir, yani dostunun iyi niteliklerini yeniden canlandırabilir.

Doğal olarak, dostunun kötü niteliklerine güç ve destek verilmediği zaman, bunlar bir kenara itilir ve gizlenir. Çünkü bir şeyden bahsederken, konuşma, tartışılan şeye güç ve geçim verir. Dolayısıyla öfke unutulduğunda yani dostunun ona yaşattığı üzüntüyü kaybettiğinde, dostunun iyi niteliklerinden aldığı hazdan söz etmeye başlamak mümkündür.

Bu tasvir, bir karı koca arasında daha iyi hissedilir. Bazen öyle bir anlaşmazlık içindedirler ki birbirlerinden ayrılmak isterler. Ama sonra barışırlar. Soru şudur: “Peki ya onlar tartışırken aralarında geçen kötü şeyler ne olacak? Dünyadan göçüp gider mi?”

Gerçekten de, her birinin diğerinde gördüğü kötü nitelikleri yani nedenleri gizlediklerini ve şimdi barış sırasında her birinin yalnızca aralarındaki iyi nitelikleri, aralarındaki eşleşmenin yapıldığı erdemleri hatırladıklarını söylemeliyiz.

Ama o zaman bile, aileden biri gelip adamla veya kadınla konuşmaya başlasa ve diğerinin kusurlarını gösterse, onların bastırdığı ve gizlediği şeylere güç ve canlılık verir ve onları açığa çıkarırdı. Bu durumda, kişi aralarında ayrılığa neden olabilir.

Aynı şekilde, iki dost arasında, üçüncü bir şahıs gelip, dostunun kusurlarını ve eksikliklerini, onlarda gizli olan şeylerden söz ederek, dostlardan birine göstermeye başlarsa, onlara güç ve canlılık verir ve o üçüncü şahıs, aralarında ayrılığa neden olabilir.

Belki de bu nedenle iftira, doğru olduğu halde daha önceden gizlenmiş olan şeyleri ifşa ettiği için yasaklanmıştır. Bu da tam tersine, faziletleri gizler ve dostunun kusurlarını açığa vurur, böylece aralarında ayrılığa ve nefrete neden olur. Ve söylediği her şey doğru olsa da, nedeni yukarıda söylendiği gibidir – her şeyin açığa çıkan ve gizlenen şeye bağlı olmasıdır.

Bu, insan ile Yaradan arasında da böyledir. İnsanın kötülüğü örtülüyken ve kendini erdemli sayarken, derece olarak yükselmeye layık olduğu için Tora ve Mitzvot’la [emirlere] uğraşmada kendini yeterli hisseder. Ama tam tersi olduğunda ve erdemleri örtülüp sadece kusurları açığa çıktığında, Tora ve Mitzvot ile meşgul olamaz çünkü hiçbir şeye uygun olmadığını hisseder.

Böylece insan olamayacağına göre en azından bu dünyadan bir hayvan gibi haz alacaktır. Baal HaSulam bunun hakkında, genellikle, kişi Tora ve Mitzvot’la meşgul olduğu sürece, kendi alçaklığını hissettiğini ve bedensel meselelerle uğraştığında hiçbir aşağılık hissetmediğini söyler.

Ama bunun tam tersi olması gerekirdi – maddesel işlerle uğraşırken alçaklığını hissetmeli ve doğal olarak her şeyi canlılık olmadan yapmalı ve Tora ve Mitzvot’la uğraşırken kendini bir bütün olarak görecektir. Aslında bu yukarıda bahsettiğimiz konu ile aynıdır.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,162