e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Sabah Dersi Materyalleri > Kabala Kütüphanesi > Sabah Dersi 2021 > Sabah Dersi Materyali – Ben Sevgilimin ve Sevgilim Benim – 7 Haziran

Sabah Dersi Materyali – Ben Sevgilimin ve Sevgilim Benim – 7 Haziran

1) Baal HaSulam, Şamati 42- Bu Çalışmada ELUL Kısaltması Nedir?

Şöyle yazılmıştır: “O’nun arzusu önünde kendini iptal et,” yani içindeki alma arzusunu iptal et, Yaradan’ın arzusu budur. Yani bu, kişi, Tanrı sevgisi karşısında kendini sevmeyi iptal edecek demektir. Buna “kişinin Yaradan huzurunda kendini iptal etmesi ve Dvekut (bir olmak, bağlanmak) denir. Daha sonra, Yaradan senin alma arzunda parlayacaktır, çünkü şimdi bu ihsan etmek için alma formunda düzelmiştir.

“Ki O da senin arzun önünde kendini iptal etsin,” sözünün anlamı şudur: Yaradan arzusunu, yani Tzimtzum’u (kısıtlamayı) iptal edecektir, çünkü bu form eşitsizliği nedeniyleydi. Ancak şimdi zaten form eşitliğine varıldığı için Işık artık aşağıdakine, ihsan etmek için ıslah olmuş olan arzusuna uzanır, yaratılışın amacı da zaten budur: Yarattıklarına iyilik yapmaktır ve artık gerçekleşebilir.

2) Baal HaSulam, Şamati 42- Bu Çalışmada ELUL Kısaltması Nedir?

Artık “Ben sevdiğime aidim,” dizesini yorumlayabiliriz. Bu demektir ki, “ben” Yaradan’ın önünde alma arzumu ihsan etme formunda iptal ederek, “sevdiğim benimdir,” koşulunu edinirim. Bu da demektir ki, sevdiğim, yani Yaradan, “benimdir” ve bana yaratılış düşüncesinde var olan hazzı ve keyfi verir. Böylece daha önceden gizli ve kısıtlanmış olan, şimdi O’nun yüzünü ifşa etmesi hâline gelir ve böylece şimdi O’nun yarattıklarına iyilik yapmak olan yaratılış düşüncesi ifşa olur.

İhsan etme kaplarına HaVaYaH adının YH’si (Yod, Hey) denir, bunlar saf temiz kaplardır. “Alanların hepsi, daha saf ve temiz kapları alırlar,” sözlerinin anlamı budur. Bu durumda kişi “ve sevdiğim bana aittir,” koşulu ve O’nun bolluk ve bereketi, yani O’nun yüzünün ifşası ile ödüllenir.

Ancak bunun bir koşulu vardır: Önce, O’nun yüzünün gizliliği Ahoraim (arkası dönük) algısı olmadan ve O’nun yüzünün ifşasının önemli olduğunu söylenmeden önce ifşa edilmesi mümkün değildir. Bunun anlamı şudur; kişi sanki O’nun yüzünün ifşasını edinmiş gibi mutluluk içinde olmalıdır.

3) Baal HaSulam, Shamati, Article No. 57, O’nun Rızası İçin

Aşağıyı yönetecek bir arzuyu yukarıda uyandırmamız gerekir.

Sadece arzumuzun olması yeterli değildir, ihsan eden tarafından da iyi bir rıza olması gerekir. Yaratılanlara genel anlamda iyilik yapma arzusu olmasına rağmen, O hala bizim arzumuzun O’nun arzusunu uyandırmasını bekler.

Başka bir deyişle, O’nun arzusunu uyandıramazsak, hala alan tarafındakinin arzusu bütün bir arzu haline gelmemiş demektir.

4) Rabaş, Makale 44, Çalışmada, İsteğe Bağlı Savaş, Nedir? (1990)

“Benim sevgilim ceylan gibidir,” bilgelerimizin dediği üzere, “Nasıl ki ceylan koşarken ardına bakar, Yaradan da İsrail’i terk ettiğinde yüzünü geriye çevirir.” Böylece yüzü Ahoraim haline gelir, yani İsrail’le tekrar bir olmak için şiddetli bir arzu ve özlem haline gelir. Bu İsrail’in içinde de Yaradan’a bağlanmak, tutunmak için şiddetli bir arzu ve özlem yaratır, bu arzu ve özlemin ölçüsü yüzün kendisidir.

5) Degel Mahaneh Efraim, VaEthanan

Bir olanın bire bağlanması yararlıdır. Bu ne zaman olur? İsrail tek bir deste olarak birbirine tam bir birlik içinde bağlandığında olur. O zaman bir olarak kabul edilirler ve Yaradan onların üzerindedir, çünkü O birdir.

Ama kalpleri bölündüğünde onlar birbirlerinden ayrı düşerler ve birliğe bağlanamazlar ve Yaradan onların üzerinde olmaz. Aksine başka bir tanrı onların üzerindedir. Bu şu ayette ima edilir, “Ve siz bağlanmış olanlar,” yani birbirine bağlanan ve birlik olanlar, “Siz, her biriniz yaşıyorsunuz.” Onlar birlik içinde iken, böylece Bir’in bire bağlanması uygundur ve tek bir Yaradan onların üzerindedir.

6) Rabaş, Makale 128, Efendiyi, Tanrımızı Yücelt

“Efendiyi, Tanrımızı Yücelt ve O’nun dağının önünde başını eğ, çünkü Efendimiz Tanrımız kutsaldır.”

“Yücelt”, sözünün anlamı şudur; eğer kişi Yaradan’ın yüceliğini ve büyüklüğünü bilmek isterse, bunu yalnızca Dvekut yoluyla ve form eşitliği ile elde edebilir. Bu durumda, “form eşitliği” nedir ve form eşitliği nasıl elde edilir?

“O’nun dağının önünde başını eğ.” Baş eğmek, teslim olmak demektir. Kişi kendi aklını aşağıya indirdiği ve akıl anlasa da anlamasa da dediği zaman, kişi kendini sıfırlar ve boyun eğer. Hangi niteliğin önünde boyun eğer? “O’nu kutsal dağının” önünde.

Har [dağ], Hirhurim [derin düşünce] anlamına gelir, yani düşünce anlamına gelir. “O’nun kutsallığı,” sözünde “kutsal” maddeden ayrı demektir. Bu, kendini alma arzusundan ayırmak anlamına gelir. “Boyun eğmek”, aynı fikirde olmasa bile bedeni teslim etmek ve yalnız Keduşa’nın düşüncelerini kabul etmek anlamına gelir. Bu, “Kutsal dağın önünde boyun eğ,” anlamına gelir.

7) Zohar, Leh Leha, 268-269

“Ben sevdiğime aitim ve o da beni arzu eder,” diye yazılmıştır. Başlangıçta “Ben sevdiğime aitim” ve sonra “Ve o da beni arzu eder.” “Ben sevdiğime aitim” bu aşağıdan bir uyanışla, onun için düzenlenmiş ilk yerdir, sonra “Ve o da beni arzu eder.”

Günahkârda Kutsallık bulunmaz. Kişi arınmaya gelince ve kendini Yaradan’a yakınlaştırınca, Kutsallık onun üzerindedir. Bunun hakkında önce “Ben sevdiğime aitim” diye sonra da “Ve o da beni arzu eder,” çünkü arınmaya gelen arındırılır.

8) Baal HaSulam, 19. Mektup

Tüm sırları bilen O, kişinin kalbindeki O’na yakın olma arzusunu bilir ki bu kesintiye uğramış olabilir. Bu nedenle, O, Kutsanmış Olan, O’nun teşvikini, yani Zivug’un başlangıcını artırır, eğer kişi O’nun sesini “Senin gölgenin Tanrı’sı” yoluyla sözündeki gibi dinlerse, teşvikin artan ıstırabı nedeniyle düşmez. Çünkü kişi görür ve duyar ki, Şehina da artan özlem nedeniyle acı çekmektedir. Bu nedenle, kişinin özlemi güçlenir ve bu her defasında, kişinin kalpteki noktası açılmayan sıkı bir düğümle bağlanana kadar gittikçe yoğunlaşır.

Idra’da Rabbi Şimon Bar-Yokhai bununla ilgili şöyle der: “Ben en sevdiğim içinim ve O’nun arzusu üzerimdedir. Tüm bu zamanlar bu dünyaya bağlıydım, Yaradan’a bir düğümle bağlıyım ve bu nedenle, şimdi, O’nun arzusu benim üzerimdedir. Şöyle ki, “Tüm sırları bilen O, onun budalalığa geri dönmeyeceğine şahitlik edene kadar.” Bu nedenle, kişi ebediyen, Hey’den Vav’a dönüş, yani tam bir Zivug ve geçmiş ihtişamın tam bir yenilenmesi garanti edilir, bu “büyük Tekia,” anlamına gelir.

9) Baal HaSulam, Şamati 42- Bu Çalışmada ELUL Kısaltması Nedir?

Kişi hiçbir desteklenmenin olmadığı bir yere, tamamen karanlık bir duruma gelmesi ile bu Üst Dünya’daki en düşük idraktir ve bu aşağıdakine Keter olur, Keter kabı ihsan etme kabı olduğu için.

Yukarı en düşük algı Malhut’tur, kendisine ait hiçbir şeyi yoktur, yani hiçbir şeye sahip değildir. Ve yalnız bu anlamda ona Malhut denir. Bu demektir ki, eğer kişi Cennetin Krallığı’nı – ki bu hiçbir şeye sahip olmama durumudur – memnuniyetle üstlenirse, bundan sonra, bu Keter hâline gelir – ki bu ihsan etme kabıdır, en saf ve temiz Kli’dir. Başka bir deyişle, Malhut’un karanlık bir durum olarak edinimi ardından Keter’in Kli’si, yani ihsan etme Kli’si hâline gelir.

10) Baal HaSulam, Şamati 42- Bu Çalışmada ELUL Kısaltması Nedir?

O’nun yüzünün gizliliği, Ahoraim (arkası dönük) algısı olmadan ve O’nun yüzünün ifşasının önemli olduğunu söylemeden önce ifşa edilmesi mümkün değildir. Bunun anlamı şudur; kişi sanki O’nun yüzünün ifşasını edinmiş gibi mutluluk içinde olmalıdır.

Ancak kişi gizliliği, ifşa edilmiş gibi takdir etmeye devam edemez, ihsan etmek için çalışmak dışında. O zaman der ki: “Çalışma sırasında ne hissettiğim umurumda değil, çünkü benim için önemli olan şu; ben Yaradan’a ihsan etmek istiyorum. Eğer Yaradan, benim Ahoraim formunda çalışmamdan daha memnun kalacağını anlarsa, bunu kabul ederim.

11) Baal HaSulam, 18. Mektup

Sabah ilk iş uyanır uyanmaz O’nla Dvekut’un anını kutsamalı ve aklına boş bir düşünce gelmesin diye yirmi-dört saat boyunca kalbini Yaradan’a açmalı ve bunu doğa üzeri ya da imkânsız görmemelidir.

Aslında demir ayırımı yapan doğanın imajıdır ve kişi hissettiği doğanın ayrımını iptal etmeli ve önce bu ayrımların O’ndan gelmediğine inanmalıdır. Sonra kendi doğal arzusunun üzerinde olsa da kalbinin derinliklerinden dua etmelidir.

Bilin ki daima, formlar Keduşa’dan olmadığı zaman bile size engel olur ve hatırladığınız anda da dururlar. Bütün gücünüzle kalbinizi açın böylece Yardan O’nla Dvekut’u engelleyenlerden sizi korur. Aşamalı olarak kalbiniz Yaradan’a alışarak genişler ve O’na tutunmaya özlem duyar ve Tanrı’nın arzusu sizin tarafınızdan yerine getirilmiş olur.

12) Baal HaSulam, Şamati 1- O’ndan Başkası Yok

Kişi Yukarıyı nasıl memnun edebileceği ile ilgili tavsiye aramalıdır. Elbette, kişi haz alırsa Yukarısı mutluluk duyacaktır. Dolayısıyla, kişi her zaman Kralın sarayında olmaya ve Kralın hazineleriyle oynayabilmeye özlem duymalıdır. Bu kesinlikle Yukarıyı memnun edecektir. Bundan kişinin tüm özlemlerinin sadece Yaradan uğruna olması gerektiği, sonucu çıkar.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,145