e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Michael Laitman > Kabala Kütüphanesi > Yeni Hayat > Yeni Hayat 1166 – Bilincimize Girmek

Yeni Hayat 1166 – Bilincimize Girmek

Oren Levi: Merhaba, Dr. Michael Laitman ile Yeni Hayat söyleşi serisinde bizimle olduğunuz için teşekkürler! Merhaba Dr. Laitman.

Dr. Laitman: Merhaba herkese.

Oren Levi: Merhaba ve bugün bilincimize girmek üzerine konuşmak istiyoruz. Cep telefonlarımıza, banka hesaplarımıza girmenin mümkün olduğunu biliyorum, ancak gelecekte bir kişinin bilincine girmenin mümkün olacağı bir duruma doğru ilerliyoruz. Bu nedir? Nasıl çalışır? Bunu anlamak istiyoruz.

Konuk: Teknoloji, bilim, biyokimya ve beyin bilimindeki gelişmelerle yöneldiğimiz tarafı düşünmek, gerçekten çok ilginç, gittikçe daha fazla kurumun hakkımızda bilgi topladığını duyuyoruz. Facebook, Amazon gibi yapıların herkesin ticari bilgilerini toplaması ve farklı ürünlere alışmamızı hedeflemesi belki de bizi gerçekten rahatsız etmiyor, ancak Yuval Noah Harrari yakın gelecekte sadece ne aradığımızı bilmenin değil, bunun yanı sıra arzularımızı programlamak, içimizde olan biteni çeşitli biyometrik sensörler aracılığıyla okuyarak bilincimizi etkilemenin mümkün olacağını söylüyor. Bu yüzden, insanlar, seçme ve karar verme özgürlüğünden uzaklaşıyorlar. Yuval Noah Harari, insanları kontrol eden dijital diktatörlükten bahsediyor ve bugün bunu konuşacağız. Teknolojik gelişmelerin ışığında, bilginin önemine ve geleceğe yönlendiriliyoruz. Peki, sizce bilgi gelecekte insanları kontrol etmenin anahtarı mıdır?

Dr. Laitman: Geleceği bu şekilde görmüyorum! Tüm bunlar gelişecek ve biz bunların nereye yöneldiğini göreceğiz fakat tarihimiz, tarihimizin değişiminden önce gelecek. Sonuçta burada neden bahsediyoruz? Geçmişte, insanları örneğin gazete ve reklamlar aracılığıyla, zorla kontrol etmenin mümkün olduğunu söyledim. Şimdi, teknoloji aracılığıyla bir kişinin bilincine girilebiliyor fakat tüm bunlar birbirinin yerini alan teknolojilerdir. Burada yeni bir şey yok. Geçmişte gazetelerin etkisi altındayken bir gazete satın alırdım. Çok az, iki ya da üç gazete vardı, ben birini satın alırdım ve ondan etkilenirdim. O gazeteye göre fikrimi değiştirdim. O zamanlar aynı değil miydi? Onlarda girdiler, bilincime hücum ettiler! Fark nedir? Şimdi daha mı çabuk yapacaklar? Ya da daha sofistike bir yol mu izleyecekler? Beni kontrol etmek isteyen birçok kuruluş olacak. Yani, aynı! Gelecek bu değil. Bu zaten var. Bugün bile, televizyon, radyo, gazete, ağ, internet aracılığıyla ne istiyorlarsa onu algıladım ve bu karşı koyamayacağım bir şey. Bilgisayar ekranımı açtığımda her şey bunlardan ibaret. Zaten oradalar, içimdeler! Bu onların gelişmişlik ölçüsüne ve ne kadar içimde olduklarına bağlı.

Konuk: Ve ne? Belki, kontrol edilme derecesinin ne kadar artacağına dair farkındalık…

Dr. Laitman: Neden kendimi korumam gerekiyor?

Konuk: Fütüristler, bu algoritmaların makineler olduğunu söylüyor. Verilerin, kişinin kendisinden daha fazla bilgi sahibi olacağını çünkü kişilerin biyokimyasal tepkilerini nasıl okuyacaklarını bilecekler. Örneğin, bir kişi şu ana kadar eşcinsel olduğunu bilmediğini söylüyor fakat belki de gelecekte bunu o kişiye söyleyen bir makine olacak.

Dr. Laitman: Ve ne?

Konuk: Yani, bir noktada kontrolü kaybedeceğiz.

Dr. Laitman: Sahip olduğumuz hiçbir şeyi öyle ya da böyle kontrol edemiyoruz. Benim kontrolümde gibi görünüyorsa, o zaman bu gerçekten tam bir kontrol eksikliğidir. Bu yalnızca, kontrolün bende olduğunu düşünmem konusunda kafamı ne kadar karıştırmaya çalıştıklarını gösteriyor!

Oren Levi: Daha önce gerçekten ilginç bir şey söylediniz. Sadece farklı yollardan etkilendiğimi değil, belki de zaten içimde olanlardan etkilendiğimi söylediniz. Bugünlerde İsveç, kişinin vücudunun tepkilerini analiz eden sensörler gibi, küçük çipler yerleştirme deneyleri yapmaya başladılar. Yani, bir kişiye sahipsin. Varsayalım, Tal var. Tal’ın vücuduna böyle bir çip yerleştireceğim ve diyelim ki ben bunu istemiyorum. Yarın sahip olacağınız bir telefona, tüm ekipmanlara ve her şeye sahip olan çip, geri bildirim veriyor ama çip benim içimde yok. Bu yüzden yarın iki çeşit insana sahip olacağız belki de. Bunlar, teknolojiyle kombine edilmiş ve edilmemiş olanlardır. Yani, bu konuda biraz konuşabilirseniz çok iyi olur. İnsanların içinde bulunan ve onlara yerleştirilip, içlerinde çalışmaya başlayacak olan yetenekler yetenekler arasındaki kombinasyonu nasıl görüyorsunuz?

Dr. Laitman: Yani, muhtemelen normal insanlara kıyasla bir çeşit süper insan türü olacak.

Oren Levi: Neden?

Dr. Laitman: Çünkü, bunun bir önemi yok! Bazıları, gece uyumayıp; sabahları uyanıp okuyacak kişiler için gazeteye ve internete ne yazacaklarını planlıyorlar. Çiplerimizi kontrol eden insanların yapacakları şey bu! Fark ne? Her ikisi de kulak aracılığıyla, akıl aracılığıyla, çip aracılığıyla direkt sinir sistemine, direkt beynine. Sorun nedir? Korktuğu adam kim? Kontrol ediliyorum, şu veya bu şekilde! Bir sonraki an ne olacağını biliyor muyum? Hayır! Bir sonraki an nasıl davranacağımı biliyor muyum? Hayır! Hayatıma bakıyorum. Sanki bir rüyanın içindeyim. Bu ben miyim? Peki, neden endişelenmem gerekiyor? Burada ne gibi bir özgürlükten bahsediyorum? Ben hiç de özgür değilim zaten. Biliyorum, bu bir sağduyu. Böyle durumlar olursa, onların istedikleri şekilde davranılması için güç kullanacaklarını biliyorum. Ben neticede kimim? Zevk ve acıya göre hareket eden bir hayvanım! Bu yüzden, farklı şekilde zevk ve acı hissedebilmem için programlayabilirler. Sorun değil!

Konuk: Ne? Şimdi aynı şekilde değil mi?

Dr. Laitman: Bazı gazetelerde bazı editörler veya Google’da birileri var. Oralarda oturan insanlar size ne vereceklerini planlıyorlar ve onlar sizi bu şekilde, yani çip olmaksızın kontrol ediyorlar.

Konuk: Muhtemelen bazı şeylerde, böyle!

Dr. Laitman: Bazı şeylerde değil, tamamında! Zamanla, nasıl davranacağınız biliniyor. Onlar, sizi nasıl etkileyeceklerini biliyor! Bu kadar!

Konuk: Peki, bir insandan geriye ne kaldı?

Dr. Laitman: Hiçbir şey! Zaten hiçbir şey yoktu! İnsanlar özgür seçime sahip değildi ve yine insanlar özgür seçime sahip değiller. Ayrıca, bu şeyleri programlayanlar da düşünmek zorundalar. Yaptıklarında özgür seçimleri var mı? Fakat, bu zaten başka bir şey!

Konuk: Görünüşe göre onlar da kontrol altındalar.

Dr. Laitman: Hayır. Onlar, hiçbir şeyin kontrolü altında değiller. Bir şeyleri nasıl kontrol edebilirler? Onlar beyinlerine verilen emirlerle dünyayı değiştirmek ve ona yön vermek istiyorlar. Bu, onların doğal olarak arzuları, düşünceleri, eğilimleri olduğu anlamına gelmez.

Konuk: Google ve diğerlerini kontrol eden başka bir doğa, başka bir yapı var.

Dr. Laitman: Evet. Araştırmamız gereken şey bu! Neticede hepimiz onun altındayız. Bizler bu gezegende küçük yaratıklarız. En azından kendi küçük dünyamızı araştıralım. Onu kim kontrol ediyor? Doğası ne? Nasıl yaratılacağını seçebilir miyim? Nasıl davranacağım ve nasıl bir ailenin içine doğacağım vb.? Hayır! Öyleyse, bunları araştıralım ya da daha doğru bir şekilde anlamlandıralım. Peki, yapılan bu şeylerin sonucu nedir? Ya da onları nasıl değiştirebilirim? Fakat şimdi umurumda değil. Ne düşünüyorum? Bana ne olacak? Bu ilgi çekici değil.

Konuk: Onlar sizin ne yapacağınızı, neyi seçeceğinizi etkileseler dahi, bu sizi ilgilendirmez mi?

Dr. Laitman: Hayır. Bununla meşgul olabilirler, ancak ben direnç göstermek istemiyorum.

Konuk: Peki, geriye ne kaldı?

Dr. Laitman: Benden geriye ne kaldı? Beni oluşturan, beni şekillendiren ve aynı zamanda beni kontrol eden doğa ile ilgili olarak varoluşumu anlayabilme yeteneği. Bu üstün fikri bilmek istiyorum.

Konuk: Bu, neden birinin kontrolü altında değil?

Dr. Laitman: Ne değil?

Konuk: Az önce açıkladığınız, doğa tarafından kontrol ediliyor olmanın farkına varmak.

Dr. Laitman: Onu araştırmam, keşfetmem ve etkilemem şartıyla o da benden etkilenebilir. Bu mümkün!

Konuk: Sadece anlamak için soruyorum. Öyleyse, %100 farklı faktörler tarafından kontrol ediliyor olursam, onlar ne kontrol edebilirler, benim animasyon bedenimi mi?

Dr. Laitman: Üst doğaya karşı olan tutumumda var olamazlar. Orada kontrol yok.

Konuk: Neden? Farklı bir seviyede mi?

Dr. Laitman: Elbette! Neticede onlar kim? Aynı insanlar benim davranışımla ilgili farklı teknolojiler kullanırlar. Neye ilişkin davranışım? Kime oy vereceğim mi? Neyi satın alacağım mı?

Konuk: Evet, kime oy vereceğiniz ve …

Dr. Laitman: Hayır! Bunu hiç sanmıyorum!

Oren Levi: Görüyorum ki her şeyi teknolojik gelişmelerle ilişkilendiriyorsunuz.

Dr. Laitman: Neticede teknolojik gelişmeler, bize hakikati getiriyor. Buna saygı duyuyorum. Nedeni doğadan köken alır? Böylece, soru soracağımız bir duruma ulaşacağız. Ben kimim? Gerçekten nelere dikkat etmem gerekiyor? Özgür seçimim nerede olabilir? Gerçekten neyi belirleyebilirim? Bu şekilde beni programlamaya çalışan tüm teknoloji uzmanlarının üzerinde olacağım.

Konuk: Bu önemli, çünkü siz bu konu hakkında sakin bir şekilde konuşuyorsunuz. Bu yüzden beni tanıyıp, tanımayacakları önemli değil, fakat birisinin onları kontrol edeceğini bilmek gerçekten onlara baskı yapıyor.

Dr. Laitman: Neden? Eğer bankadan her gün bir milyon dolar çalmanın bir yolunu bulduysam. Evet, korkarım. Çünkü birisi onu mahvedebilir fakat böyle bir şeye sahip değilsem, sıradan bir vatandaşsam, problem nedir? Benim için ne var, neyi saklamak zorundayım? Basit bir kişiysem, tüm eğilimlerimle, yani görüyorsunuz, bugün eşcinsellik gibi birçok farklı eğilim var. Ne olduğu bile önemli değil! Kimse gizlemiyor!

Konuk: Ben bir insanım.

Dr. Laitman: İnsanlar bundan gurur duyuyor.

Konuk: Evet ama benim ve ailemin seçimlerinin kontrolü altında olduğumu bilmek istiyorum.

Dr. Laitman: Ne seçimi? Hangi kontrolden bahsediyorsunuz? Özgür seçime sahip değilsiniz! Siz egonuza göre, aynı küçük bir hayvan gibi, sizin için en iyi olan şeyleri almak için seçim yapıyorsunuz, hepsi bu! 200 yıldır basından ya da başka yerlerden aldığınız reklamları yediniz, o zaman özgür bir seçiminiz oldu mu?

Konuk: Tabi ki! Belki de bütünlüğümle çelişen şeyler yapıyorum.

Dr. Laitman: Yani? Çoktan olan olmuş. 200 yıldır yaşadığınız şey bu.

Konuk: Sadece söylemek istediğim, eğer her şey çok aşırı olacaksa; size böyle sakin bir bakış açısını, bu huzuru veren nedir?

Dr. Laitman: Burada, geçmişte sizde olmayan tek bir şey var ki o, geçmişte bilinemeyecek kadar komplike. Üzerinde çalışıyorsunuz ve oluyorsunuz. Bunu unutacaksınız.

Konuk: Bir kişinin içsel gözlem noktası …

Dr. Laitman: Bir kişi ne tür bir gözleme sahiptir? Belki, zaman zaman bir insana özgür seçimi olmadığı söylenir. Harika! Kabala İlmi bize şu ya da bu şekilde öğrettiği bir şey vardır: tek bir şey dışında hiçbir konuda özgür seçimimizin olmayışı.

Konuk: Peki, tamamen kontrol edildiğini ve hala belirli bir özgürlüğe sahip olmak istediklerini anlayan insanlara gerçekten ne sunabilirsiniz?

Dr. Laitman: Ne için özgürlüğe ihtiyaçları var? Ne için? Bir insana özgürlük verin, delirir. Ne özgürlüğü? Gelişimimize, hücrelerimize, şeklimize, dizaynımıza uygun olarak öyle sistemler, öyle mekanizmalar deneyimliyoruz ki özgürlüğümüzü alıp götürüyorlar. Bu çok iyi değilse, nedir? Bir kişinin süpermarkete ya da bir mağazaya gittiğini ve ne yapacağını bilmediğini varsayalım. Bu özgürlük mü?

Konuk: Tüketim toplumu bizi, köleleştiren bir çeşit yarışın içine sokuyor. Bugün, bunun farkındalığı var.

Dr. Laitman: İnsanların bunun farkında olduğunu görmüyorum. Görüyorum ki insanlar tüm bunların arkasından koşuyorlar. Onlar bunun etkisi altındalar. Nasıl insanlara böyle bir ideal perspektiften bakabiliyorsunuz?

Konuk: Özellikle genç jenerasyon, bunu yıkmaya çalışıyor. Onlar, kendi arzularına göre yaşıyorlar.

Dr. Laitman: Kendi arzuları derken neyi kastediyorsunuz? Kim kendi arzusuna sahip? Bana kendi arzusuna sahip kadın veya erkek gösterebilecek misiniz? Onların, arzuları nereden geliyor?

Konuk: Belki bir annenin çocuklarına karşı olan en temel içgüdüleri bile; iyi olsunlar, çevreleri kirlenmesin, vs. Bu noktadan hareketle insanlar, ekonomik olarak çıkar sağladıkları diğer insanlar üzerinde sağladıkları kontrol mekanizmasının nasıl işlediği ile ilgileniyorlar. O kişilerin çevrelerini talan ediyorlar, vs. Dizginleri tekrar ellerine almak istiyorlar.

Dr. Laitman: Peki, bu konuda ne yapıyorlar? Kırsal bölgeye taşınıyorlar!

Konuk: Bugün, bu teknolojik gelişmelere karşı farklı protestolar var.

Dr. Laitman: Hiçbir şey işe yaramıyor! Biz gelişmeyi durduramayız. Bu olası değil, bu bir illüzyon olur. Burada hiçbir şey olmadığını anlamak zorundayız. Ama eğer gerçekten bir insanı gerçeğe getirmek istiyorsak, yaşadığımız tüm süreç hakkında gözlerini açmamız, emirleri gerçekte kimden aldığını, kontrolün gerçekte kimde olduğunu, bu kontrolün altından nasıl çıkılacağı ve ondan çıkabilmek için ihtiyaç duyduğumuz doğanın üst zihnini öğrenmek zorundayız.

Konuk: Doğru ve iyi yolda bizim hayatımızı düzenlemek için, doğanın bizi nasıl kontrol ettiğini anlamaya başlama sürecinde; bu, kişiye nasıl bir güç verecek?

Dr. Laitman: Bu, öğrenmemiz gereken bir şey. Doğanın üzerine yükselmek zorundasınız. Bu doğadan, onun pişirildiği, emirlerinin programlandığı daha üst bir doğaya. Orada hiç insan yok fakat bu doğanın zihnidir. Emirleri aldığımız ve bu emirleri bilmek, anlamak ve buna göre denemek ve işlemek zorunda olduğumuz üst kuvvettir.

Oren Levi: Bu gerçekten ilginç! Birkaç şey söylediniz ama ilk olarak teknolojik gelişmeleri durduramayacağımızı söylediniz. Bu yüzden ondan veya başka bireyden korkmanın bir anlamı yok, çünkü durduramayız.

Dr. Laitman: Evet, fiziksel dünyayla ilgili her şeyi bırakalım. Elinde bir sopayla bir mamutun arkasından koşan bir vahşi gibiyiz. Aynı, gerçekten!

Konuk: Ama yine de çevreyi kirleten, gezegeni yok eden insanlar.

Dr. Laitman: Ama hepsi küçük birer yan etki.

Oren Levi: O zaman kabul edelim! Birincisi, teknolojik gelişmeyi durdurmamız imkânsız. İkincisi, yapabileceğimiz gözlerimizi açmak ve mekanizmayı keşfetmeye başlamaktır, dediğiniz gibi tüm doğayı kontrol eden üst mekanizma, bize emir veren doğanın zihnidir. Peki araştırmam, aramam gereken şey ne? Bizi, bilgiyi kontrol eden Facebook, Google değil mi? Hangi şirketin olduğu önemli değil. O veya bu şekilde bizi manipüle ediyorlar. Fakat daha yüksek bir seviyeye çıkmak için varlığımı, beni neyin harekete geçirdiğini, işlettiğini ve doğanın üst aklını araştırmalıyım.

Dr. Laitman: Bir kişinin bilincine değil, o üst zihne girmem gerekiyor.

Oren Levi: Öyleyse, doğanın üst zihni nedir? Nerede? O nasıl çalışır? Kim kontrol ediyor? Bize ne tür manipülasyonlar yapıyor?

Dr. Laitman: Bunun için size tüm Kabala İlmi’ni açmam gerekiyor.

Oren Levi: Mutlu olurum ve basit bir şekilde söylemek gerekirse, doğada hepimize emir veren bir üst aklın olması ne demek?

Dr. Laitman: Üst güç, yaratılan varlıklara fayda sağlamak olan yaratılış düşüncesinden başlar. Sonra o, onlara fayda sağlamak için yaratılan varlıkları yarattı. Yaratılan varlıklar iyi ve kötü olan özel aşamalardan geçmek ve böylelikle neyin iyi, neyin kötü olduğunu öğrenmek zorundalar. Ancak varlıklarını bağımsız bir şekilde var olabilmeleri ve özgür seçime sahip olabilmeleri için onların iki sistemden geçirilmesi gerekir. Yaradan, diğerine bir karşıt yarattı. Ve sonra yaratılan varlıklar bu iki sistem arasındaki büyük değişimlerden geçerek, gerçeğin ne olduğunu, neyin değerli olduğunu, neyin olmadığını anlamaya başlarlar. Ve onlar iki sistem içinde bulunur. Bunlardan biri doğal sistem yani egoist sistem, diğeri ise insanlarda var olmayan fakat kişinin kendisine doğru çekebileceği özgecil sistemdir. Bu sistem onu arzularına, özgür seçimine göre kontrol eder. Sonuçta, bu iki sistem de kişi üzerinde etkilidir. Ve sonra kişi gerçekten özgür seçime sahip olacaktır. Ve biz üst bilinçte olacağız!

Oren Levi: Yani, bir kişi gelişiminde, doğal olarak var olmayan ek bir sistem geliştirebilir. Bizi kontrol eden doğal sistem olarak adlandırdığımız egoist sistemin ötesinde, başka bir özgecil sistem edinebiliriz. Ve bu iki sistem arasında seçim yapabileceğiz, öyle mi?

Dr. Laitman: Evet!

Oren Levi: Bu bir insanın içinde, bir kişinin bilincinde gerçekleşmesi gereken “iç teknolojik “gelişme midir?

Dr. Laitman: Evet!

Oren Levi: Bir kişi bu yetenekleri kendisi mi geliştirmeli?

Dr. Laitman: Hayır, geliştiremez, doğadan almalıdır. Bu sistem mevcuttur.

Doğada kişi onları nasıl alacağını, nasıl kullanacağını seçmek zorundadır.

Oren Levi: Onlar, doğada neredeler?

Dr. Laitman: Doğada var olan güçler neredeler?

Oren Levi: Hangi güçler, yer çekimi mi?

Dr. Laitman: Bilmiyorum, siz anlatın! İnsanlık hakkındaki bilgi nerede?

Oren Levi: Google’da, bilgisayarlarında, Facebook’ta.

Dr. Laitman: Peki bilgisayarlar olmadan önce? Buna bilinç dünyası denir.

Konuk: Üstün Bilinç mi?

Dr. Laitman: Hayır üstün değil! İnsan bilinci! Doğada var olan bir şey var. Diyelim ki insanlık realiteden silindi. Binlerce yıldır şekillendirdiğimiz bu bilinç varlığını korur. Doğada var. Bunu hissetmiyorsunuz ama var.

Oren Levi: Ve bu biriken bilinçten…

Dr. Laitman: Bu bilgidir.

Oren Levi: Nesilden nesle biriken, tamam! Özgecil dediğiniz sistemi alabilir miyim?

Dr. Laitman: Evet! Egoist ve özgecil sistem birbirlerine zıt olarak var olmuşlardır. İkisini de geliştirmek zorundayım. Özgecil sistemde gelişmeyi çok arzulamalıyım. Egoist sistem tarihsel sürece göre kendi kendine gelişir. Özgecil sistemin, egoist sistemi geliştireceğinden ve onu tamamlayacağından emin olmalıyım.

Oren Levi: Özgecil sistemde, egoist sistemde olmayan hangi teknoloji var?

Dr. Laitman: Onlar, birbirini tamamlıyor. Diğeri olmadan birine sahip olamazsın! Biri olmadan diğerine sahipsen, sonuç olarak acı çekiyoruz.

Oren Levi: Özgecil sistemi edinmiş bir kişinin nasıl farklı düşünceleri, arzuları, özlemleri olduğu ifade ediliyor.

Dr. Laitman: Evet, yaratılanın tüm unsurlarıyla karşılıklı bağlantıda olmak güzel.

Konuk: Okuduğum şeylerden biri teknolojinin bu bağlantıya izin verecek olması. Çünkü teknoloji gerçekten de sanal bir dünyada yaşamamıza imkân verecek veya biz hologramlar aracılığıyla bir diğerine bağlanacağız, sanki birlikteymişiz gibi. Halbuki öyle değiliz.

Dr. Laitman: Bu sanal değil! Sanal olduğunu söyleyebilirsiniz. Fakat bu sanal değil çünkü hala egomuzun arzularını kullanıyoruz.

Konuk: Bizi özgecil sisteme yaklaştıracak mı?

Dr. Laitman: Hayır! Bize hiçbir şey vermediğini bir şekilde göreceğiz.

Oren Levi: Bağlantıların, ilişkilerin gelişmesini nasıl görüyorsunuz? Özgecil sistemin iyi bir şey olduğunu, gerçekliğin tüm parçaları arasında bir bağlantı sistemi olduğunu söylediniz. Teknolojiden daha fazla gelişmiş olan; egoist ve özgecil sistemlerin nasıl entegre edileceğini bilen bir kişi, yaratılıştaki diğer unsurlarla nasıl bağlantı kurar?

Dr. Laitman: Gerçekliğin hepsi bu iki sisteme dahil!

Oren Levi: Doğanın zihnine bağlanan bir kişi nasıl davranır? Bugün bizim sahip olmadığımız hangi yeteneklere sahiptir?

Dr. Laitman: Bugün bir insanda hiçbir şey yok! Gerçekten, hiçbir şey! Bilinç programcıları dahil, küçük ve ilkel hayvanlar gibiyiz.

Oren Levi: Yarının insanında, bizim sahip olmadığımız ne olacak?

Dr. Laitman: Üst gerçekliğin hissi. Gerçek doğa, doğa derken kastettiğimiz ve anladığımız şeyden daha üstündür.

Oren Levi: O çevresindeki koşullarla nasıl bağlıdır?

Dr. Laitman: Hepsi entegredir, oraya dahildir. Bunda endişelenecek bir şey yok.

Oren Levi: Bugün bizim nasıl yapacağımızı bilmediğimiz şeyi yapmayı o biliyor mu?

Dr. Laitman: Her şeyi kendi içinde nasıl dengeleyeceğini biliyor.

Oren Levi: Onu bugün bir insandan ayıran ana prensip, en önemli ve hayati şey nedir?

Dr. Laitman: Bütünlüğü ve mükemmelliği nasıl şekillendirip, tasarlayacağını her zaman biliyor olmasıdır.

Oren Levi: Dr. Laitman, bu gerçekten çok ilginçti, çok teşekkürler! Bizimle birlikte olduğunuz için teşekkür ederiz. Bir dahaki söyleşide görüşmek üzere, en iyi dileklerimle!

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
19 - 0,089