e-posta ile Paylaş

GÖNDER

Kabala İlmi, dünyadaki tüm ilimleri kapsar.
Baal HaSulam “Özgürlük”
“Bu ilim, gizliliğin sonunda çocuklara bile ifşa olacaktır.”
Baal HaSulam “Kabala Öğretisi ve Özü”
Son neslin günleri yaklaştığında, çocuklar bile, kurtuluşu ve sonu bilip, bu ilmin sırlarını bulacaklardır.
Sulam’ın Önsözü ile Zohar Kitabı
“Ben’i arayanlar, Ben’i bulacaklar” ve yazdığı gibi , “Aradım ve bulamadım, buna inanmayın.”
Baal HaSulam “On Sefirot Çalışmasına Giriş”
MENÜ

KABALA KÜTÜPHANESİ

Ana Sayfa > Sabah Dersi Materyalleri > Kabala Kütüphanesi > Sabah Dersi 2020 > Sabah Dersi Materyali – Sevginin Kanunu ve Adam HaRişon’un Sistemi – Ocak 1

Sabah Dersi Materyali – Sevginin Kanunu ve Adam HaRişon’un Sistemi – Ocak 1

Adam HaRişon’un Islahı

1.Baal HaSulam – 600.000 RUH

Dünyada gerçekten tek bir ruh vardır. Şöyle yazdığı gibi; “ve yaşam nefesini burun deliklerine üfledi (Yaratılış 2:7).” Bu aynı ruh tüm İsrail oğullarında mevcuttur, tıpkı Adam HaRishon’da olduğu gibi; her birinde tam ve tamamdır. Kesilip bölünemez, bu dünyevi şeylere ait bir özelliktir.

Ancak, 600.000 ruh ve ruh kıvılcımı dediğimizde bu sanki her insan bedeninin gücüyle bölünmüş gibidir. Diğer bir deyişle önce beden bölünür ve ruhun parlaklığını tamamen inkâr eder, sonra Tora ve Mitzvot gücüyle beden arınır ve arınma ölçüsüne göre ortak ruh onda parlamaya başlar.

2) Rabaş, Not 179 Ibur [Gebelik] – 1

Adam HaRishon’un günahından sonra, yaratılanlar kırık ve ölü Kelim olarak kabul edilir. Yani onların Kelim’i, Yaşamın Yaşamından ayrı olarak sadece kendileri için almadadır. İçlerinde sadece, Kelim’i sürdürebilmeleri için, Ohr Hozer’in Reşimot’undan kalan ve inen bir kıvılcım vardır ki bunun aracılığıyla ölülerin canlanması için yükselebileceklerdir.

Bu kıvılcım, bir Keduşa [kutsallık] kıvılcımıdır ve Or Hozer’in bir kalıntısıdır. Onu yükseltmeliyiz yani, MAN yükseltmek anlamında “yükseltmek” denilen ihsan etmek için onu almalıyız. Bununla, Or Hozer, Kelim’i ışıklarını (Or Yasar [Direkt Işık]) kıyafetlendirecek bir ölçüde doldurduğunda üzerine dolumun geldiği bir Masah [perde] ve Aviut [kalınlık] yapılır.

3) Rabaş, Makale 10, Kişininİ Reenkarne Olmamak İçin Ulaşması Gereken Derece Nedir (1984)

Örneğin; kralın biri uzakta yaşayan oğlu için altın göndermek istediğinde, halkı hırsız ve dolandırıcı olduğundan, parayı kuruşlara ayırmak ve bu kuruşları pek çok kişiyle göndermek en iyi yoldur. Böylece çalmanın keyfi kralın güvenini kaybetmenin yanında değersiz kalmış olur.

Pek çok ruhtaki zaman düzeni ve günlerin aydınlığı vasıtasıyla, bilgi ağacının günahı yüzünden Klipot tarafından çalınan tüm kutsal kıvılcımları özümsemek mümkündür.

Pek çok ruh demek, içsel ışıklara bölünme, pek çok gün ise dışsal ışıklara bölünmedir. Ve her kuruş birikerek Adam Harişon’un günahından önceki büyük ışığa ulaşır ve bu ıslahın sonu olur.

4) Baal HaSulam, 25. Mektup

Sevgiden tövbe eden kişi, tam bir Dvekut’la yani en yüksek dereceyle ödüllendirilir ve günahları için hazır olan kişi cehennemdedir. Bunlar realitenin birbirine en uzak iki ucudur.

Öyle görünüyor ki, her şeyin önceden düzenlenmiş olduğunu göstermesi ve her bir ruhun zaten onun ışığında, iyiliğinde ve sonsuzluğunda yapılandırılmış olması haricinde, “bütünlük” olarak adlandırılması gereken “tövbe” kelimesiyle ilgili olarak çok dikkatli olmalıyız. Utanç ekmeği nedeniyle çamurdan bedenle kıyafetlenene kadar, ruh kısıtlamaya gider ve sadece bu şekilde yaptığı tüm kötü eylemlerden elinde kalan ödülle beraber, Tzimtzum’dan (kısıtlama) önceki köküne döner. Ödül genel olarak gerçek Dvekut’tur, yani ruh, utanç ekmeğinden kurtulur, çünkü onun alma kapları ihsan etme kaplarına döner ve formu O’nu Yapan’la eşitlenir,

5) Baal HaSulam, 4. Mektup

Tanrı’nın kutsandığı yere gitmemen ve ruhundan düşen tüm o zayıf organları toplayıp tek bir beden haline getirmemen haricinde hiçbir eksikliğin yok.

Bu tamamlanmış bedene Yaradan İlahi Gücünü aralıksız olarak akıtır ve ışığın yüksek akımı hiç bitmeyen bir pınar gibi olur. Sonra gözünü diktiğin her yer kutsanır ve sürekli olarak seni kutsuyor oldukları için, sen nedeniyle her şey kutsanmış olur.

6) Baal HaSulam, Şamati , 81- MAN’ı Yükseltmek Hakkında

Kırılma yüzünden Keduşa’nın parçalarının BYA’nın içine düştüğü bilinir. Fakat orada, BYA’nın içinde düzeltilmeleri mümkün değildir, bu nedenle Atzilut’a yükseltilmeleri zorunludur. Kişinin kendisine değil, Yaratıcısına memnuniyet verme niyeti ile iyi işler ve Miztvot yapması yoluyla, bu parçalar Atzilut’a yükselir. Sonra bunlar bir üst seviyenin Roş’undaki Masah’ta bütünleşirler, burada Masah, kendi sonsuzluğunun içindedir. Ve bu defa Masah’ın üstünde bu parçaların, Hitkalelut (birleşimi, karışımı) yoluyla Zivug’u (ruhsal çiftleşmesi) olur. Ve üst ışık, yükselen bu parçalar ölçüsünde, tüm dünyalara yayılır. …

Ayrıca, kişi almak için değil, ihsan etmek üzere Torah ve Mitzvot ile uğraşırsa, bu yolla, bu parçalar, Atzilut dünyasındaki Roş’daki Masah’a yükselir (kademe kademe Roş-de-Atzilut’a varana kadar yükselirler). Ve onlar Masah’la bütünleştiklerinde, Masah’ın ölçüsüne göre ışıklar ortaya çıkar, dünyaların hepsine daha çok ışık eklenir. Ve yukarıda iyileşmeye neden olan Adam da, yukarıdaki dünyaları geliştirmek yoluyla ışık edinir.

Yaratılan Valıkları Sevmekten Yaradan Sevgisine Doğru

7) Rabaş, Not 410, Kendini-Sevmek ve Yaradan Sevgisi

Kendini sevmek vardır ve Yaradan’ı sevmek vardır ve başkalarını sevmek olan bir hal vardır. Başkalarını sevmekle, Yaradan sevgisine geliriz. Rabbi Akiva’nın, ‘Komşunu kendin gibi sev, Tora’da büyük bir kuraldır’ sözlerinin anlamı, budur. Yaşlı Hillel’in, ona ‘Tek ayağın üzerinde bana bütün Tora’yı öğret’ diyen inancı olmayan birine, söylediği gibi. Ona dedi ki, ‘Nefret ettiğin şeyi, dostuna yapma. Gerisini, git çalış’. Bu böyledir, çünkü Yaradan sevgisine, başkalarını sevmek aracılığıyla geliriz ve o zaman, Tora’nın tamamı ve bütün bilgelik kişinin kalbindedir

Şöyle yazılmıştır, “Yaradan İsrail’e dedi ki, ‘Emin olun, tüm bilgelik ve tüm Tora kolaydır. Benden korkan ve Tora’nın sözlerini yerine getiren herkesin, tüm bilgelik ve tüm Tora yüreğindedir” (Midrash Rabbah, VeZot HaBracha kısmına atıfta bulunduğu, “On Sefirot’un İncelenmesine Giriş “). Korkuyla ilgili olarak, Sulam’da [Zohar Üzerine Merdiven yorumu], Yaradan’a ihsan etmek istediği sevgi davranışı olduğu için Yaradan’a ihsan edememe korkusudur.

Bu nedenle, Yaradan’a seven kişi ihsan etmek ister ve buna “O’na bağlanmak” Dvekut [yapışma] denir. Bununla Yaradan ona Tora ve bilgelik aktarır. Bundan sonra ona tek ayak üzerinde öğretir, yani başkalarını sevmekle Yaradan sevgi derecesine ulaşacak ve sonra Tora ve bilgelikle ödüllendirilecektir.

8) Rabaş, Not 270, İnsanların Ruhunu Mutlu Eden Herkes – 2

Bir kişinin, Rabbi Akiva’nın, Tora’da büyük bir kural olduğunu söylediği, ‘Komşunu kendin gibi sev’ aracılığıyla, insanları sevmekle ödüllendirilmeden önce, Yaradan sevgisine ulaşması imkânsızdır. Yani bununla, kişi, başkalarını sevmek olan, insanları sevmeye kendini alıştırır ve ancak daha sonra Yaradan sevgisinin derecelerini edinebilir. Böylece, yukarıda söylenen şu sözleri yorumlamalıyız: ‘İnsanların ruhunu mutlu eden herkes’ yani insanların ruhu, ondan memnundur, çünkü kişi, her zaman insan sevgisine bağlanır ve daima başkalarını sevmeye dikkat eder. O zaman, Yaradan’ın ruhu da, ondan memnundur, yani kişi, Yaradan’ın ruhunu yapmaktan, Yaradan’a ihsan etmekten hoşlanır. Ancak kendini-sevmeye bağlananla, bu böyle değildir; işte o zaman kesinlikle, Yaradan’ın ruhu kişiden memnun kalmaz.

9) Baal Hasulam, Yaradan Sevgisi ve Yaratılan Sevgisi

Bu şekilde kişi çalışmasını sevgi ve başkalarına ihsan olarak tamamlayıp, en yüksek noktaya gelirse, aynı zamanda Yaradan için sevgi ve ihsanı da tamamlamış olur. Bu aşamada ister başkalarına, ister onu yapana memnuniyet vermek olsun, bu ikisi arasında fark yoktur.

Bu Hillel’in söylediği şeydir, “Dostunu kendin gibi sev,” nihai hedeftir. Çünkü bu insanlık için en uygun formdur.

Amellerle yanlışa düşmemeliyiz. Biliyoruz ki, dostumuzun ihtiyacını kendimizinkinden önce koyarsak, bu ihsan etme niteliğidir. Bu sebeple Hillel amacı “Ve Tanrı’nı tüm kalbinle, ruhunla ve gücünle seveceksin,” olarak tanımlamaz, çünkü onlar gerçekten bir ve aynı şeydir. Bu böyledir çünkü kişi dostunu da tüm kalbiyle ve ruhuyla sevmelidir çünkü bu “kendin gibi,” sözünün anlamıdır. Her şeyden evvel kişi tüm kalbi, ruhuyla kendini sever, fakat Yaradan’la ilgili kişi kendini kandırır; dostuyla ise her şey gözlerinin önündedir.

10) Baal HaSulam, Yaradan Sevgisi Ve Yaratılan Sevgisi

Bilgelerimiz, dünyayı ve Tora’yı istenen hedefe getiren Tora’nın yalnızca pratik kısmından söz ettiler. Bu nedenle, bir Mitzva dediklerinde, kesinlikle pratik bir Mitzva’yı kastediyorlar. Bu kesinlikle Hillel’in dediği gibi, “Arkadaşını kendin gibi sev” anlamına gelir. Sadece bu Mitzva ile kişi gerçek hedefe, yani Yaradan ile Dvekut [bağlılık] ‘a ulaşır. Böylece, bu Mitzva ile kişinin tüm hedefi ve amacı dikkate aldığını görüyorsunuz.

Şimdi, insan ve Yaradan arasındaki Mitzvot hakkında hiçbir soru yok çünkü onların arasında pratik olanlar bedeni temizlemekle aynı amaca sahipler, son nokta arkadaşınızı kendiniz gibi sevmektir ve hemen ardından Dvekut gelir.

11) Rabaş, 66. Mektup

Yaradan bize insan ve insan arasındaki emirleri vermiştir ki böylece kişi kendini komşusu yararına çalışmaya alıştırsın. Bununla daha yüksek bir dereceye, Yaradan için çalışma niteliğine gelir. Aksi takdirde kişi Tora ve Mitzvot’a bağlansa bile, Yaradan’a bağlanamaz. Dolayısıyla sadece Tora’ya bağlanıp iyilik yapmazsa, ihsan etmek için çalışamaz, çünkü başkalarını sevme niteliğinden yoksundur. Öyle anlaşılıyor ki, Tora ve Mitzvot’a bağlanmış olsa bile, eğer bu Yaradan için değilse, bu tıpkı Tanrı’sı olmayan biri gibi olmaktır. Oysa gerçekten Tanrısallık hissiyatına sahipse kesinlikle ihsan etmeye bağlanıyor demektir. İyilik yapmaya bağlanırsa, sonrasında başkalarını sevme niteliğine sahip olur ki böylece Yaradan sevgisine de gelerek Tora ve Mitzvot’u Yaradan için yerine getirme becerisini edinir.

Öyle anlaşılıyor ki, kişi niteliklerinin üstesinden gelme, onları başkaları yararına çevirme gücüne ve kuvvetine sahip olmalıdır, bununla daha sonra Yaradan için çalışma ile ödüllendirilir.

12) Baal HaSulam, Barış

İnsanlık için İlahi Takdir’in emirlerini kabul etmekten başka çare yok: iki deyişin anlattığı ölçüde, Yaradan’a mutluluk vermek için başkalarına ihsan etmek.

İlki, “Dostunu kendin gibi sev”dir ki bu manevi çalışmanın özelliğidir. Bu, içimize monte edilmiş olan kendi ihtiyaçlarını karşılayabildiğinden daha az olmamak kaydıyla toplumun mutluluğu için başkalarına ihsan etme ölçüsü anlamına gelir. Dahası kişi “Matan Tora” makalesi Madde 4’de yazıldığı gibi dostlarının ihtiyaçlarını kendisininkinin önünde tutmalıdır.

Diğer bir deyiş ise, “Ve Hükümdarınız olan Tanrıyı tüm kalbinizle ve tüm ruhunuzla ve tüm gücünüzle seveceksiniz.” Kişi dostunun ihtiyaçlarını karşılarken gözlerinin önündeki amaç bu olmalı. Bu, kişinin sadece Yaradan tarafından sevilmek için çalışıp didinmesi anlamına gelir, Yaradan söyledi ve onlar O’nun arzusunu yerine getiriyorlar.

13) Rabaş, 40. Mektup

“Ve her iki eğiliminle de … tüm kalbinizle seveceksiniz.” “Eğilimlerinle beraber, ‘Sen tüm kalbinle seveceksin’ ve ‘Tüm ruhunla’ demek, ‘tüm sahip olduklarınla’ demektir.” Yukarıda söylediğimiz gibi, sevginin ilk derecesi realitenin varlığıdır, yani sahip olunanlarla bedenin beslenmesi, yukarıda bahsedilen üç anlayışın realitenin varlığı için terk edilmesidir. İkinci derece “Tüm ruhunla” sözünün anlamı, kişinin kendi varlığını iptal etmesidir.

Ve bunu iyi eğilimler vasıtasıyla gerçekleştiririz, yani kişi zorladığında ve Yaradan’a haz ve mutluluk vermenin kendine haz vermekten daha önemli olduğunu, bedeninin anlamasına izin verdiğinde.

14) Baal HaSulam, Arvut (Karşılıklı Sorumluluk)

Kişinin insan ve Yaradan arasındaki Islahı (İhsan etme eylemini/ Sevabı) üslendiğinde edindiği izlenim insan ve insan arasındaki Islahı (İhsan etme eylemini/ Sevabı) gerçekleştirdiği andaki izlenim ile tamamen aynıdır. Kişi tüm Islahını hiçbir kişisel-sevgi kırıntısı olmadan Lişma olarak (O’nun adına) gerçekleştirmekle yükümlüdür, yani kişiye emeklerinden dolayı ödül ya da onur şeklinde hiçbir geri dönüş olmamalıdır. Burada, bu yüce noktada Yaradan sevgisi ile dost sevgisi bütünleşerek bir olurlar.

Böylece, kişi sevgi merdiveninde tüm dünya insanları adına belli bir seviyeyi etkiler. Bunun nedeni küçük ya da büyük olsun kişinin aksiyonlarının neden olduğu seviyenin dünyayı belli bir dereceye getirmede gelecekle birleşmesidir, kişinin katkısı değişime eklenmiştir

15) Rabaş, Makale 13, Firavun’a Doğru Gel – 2 (1986)

Bilmeliyiz ki dost sevgisi bize Kral’ın onurunu lekelemekten nasıl kurtulacağımızı öğrenmemiz için verildi. Diğer bir deyişle, eğer kişinin Kral’a memnuniyet vermek dışında başka hiçbir arzusu yoksa “Keduşa’yı (kutsallığı) dışarıda olanlara aktarmak” denilen Kral’ın onurunu mutlaka lekeleyecektir. Bu nedenle, dost sevgisi çalışmasının önemini küçümsememeliyiz, çünkü bu sayede kişi kendini sevme koşulundan nasıl çıkarak başkalarını sevme yoluna gireceğini öğrenecektir. Ve kişi dost sevgisi çalışmasını tamamladığı zaman, Yaradan sevgisiyle ödüllendirilebilecektir.

Efendini, Tanrını Seveceksin

16) Baal HaSulam, 55. Mektup

Dolayısıyla “Ve sen Tanrı’nı seveceksin,” sözü kişinin kutsallık, güç ve sonsuz mutluluğun hazzının bereketini alma seviyesine gelebilmesi için elinden geleni yapmasına bağlıdır.

Bu aşamada, Doğa yasalarında olduğu gibi, sevginin ölçüsü ve onun buyrukları O’ndan sonsuz haz üstüne haz alabilme niteliklerimizle eşit hale geldiğinde kişi kendiliğinden sevgiyi edinir, tıpkı kutsallığın gittikçe artması gibi.

Bu kesinlikle bizim elimizdedir yani inancın ıslahı. Bununla, O’nun sevgisinin ışığı kendiliğinden gelir çünkü haz alma hissi kendi içinde verene şükran ve sevgi sunmaktır tıpkı mum ve onun ışığı gibi, bu kadar basit.

17) Rabaş, 40. Mektup

Kişi ihsan etmek için ihsan etmelidir, yani Yaradan’a vermekten dolayı muhteşem hazlar almalıdır, tıpkı bununla ödüllendirilmiş olanlar gibi. Kişi, Yaradan’a, O’nun Yüceliğinin sevgisinin hissini vermesi için kalbinin derinliklerinden dua etmelidir.

Ve halen daha ödüllendirilmezse, bunun muhteşem bir haz olduğuna ve Yaradan’ı sevmenin büyük önemine inanmalıdır

18) Rabaş, Makale 12, Yakup Babasının Yaşadığı Topraklara Geldi (1985)

Yaradan sevgisinde kişi hiç ödül almadan sadece Yaradan için çalışmalıdır. Bu demektir ki, karşılığında bir şey almadan tam bir adanmışlığa hazırdır. Bu onun amacıdır, o kendini Yaradan önünde iptal etmek ister, yani alma arzusunu iptal eder. Amacı ruhunu Yaradan’a vermektir.

19) Rabaş, Makale 12, Yakup Babasının Yaşadığı Topraklara Geldi (1985)

Yaradan sevgisinde kişi hiç ödül almadan sadece Yaradan için çalışmalıdır. Bu demektir ki, karşılığında bir şey almadan tam bir adanmışlığa hazırdır. Bu onun amacıdır, o kendini Yaradan önünde iptal etmek ister, yani alma arzusunu iptal eder. Amacı ruhunu Yaradan’a vermektir.

20) Rabaş, Not 490, Acı Çekme Hakkında – 2

Buna göre, ıstırap yoluyla, içinde “Kralın yüzünün ışığı, yaşamdır” ve Tora’nın iptal edilmediği “aşk acıları” olarak adlandırılan gerçek bir arzu biçimlenir. Bunun nedeni, Tora’nın içine ne kadar çok dalarsa, bu acı o kadar artar.

Bundan, onlarda Tora’nın iptali yoktur, çünkü Tora’yı öğrenen kişinin içinde acı doğar. Bunun sonucu, eğer Tora’sı yoksa o zaman ıstırabı da yoktur. Yukarıda da belirtildiği gibi, bunlarda Tora’nın iptali olmadığı için buna “aşk acıları” denir.

Buna “Rab sevdiğini azarlar” denir.

21) Prag’lı Maharal, Nativot Olam 2 (Izdırap Yolu, Bölüm 1)

Sevginin acıları kişiyi en yüksek dereceye getirmek içindir, böylece Yaradan’a yakın olacaktır, denildiği gibi, “Yaradan, arzuladığı herkesi yere batırır.” Bu nedenle, bunları sevgiyle kabul etmesi gerekir, çünkü onları sevgiyle kabul etmezse, hiçbir bağı yoktur, o zaman bunlar nasıl sevgi acısı olur? Onları sevgiyle kabul ederse, ödülünün torunlarının uzun yaşadığını görmek olduğu söylenmiştir. Acıyı sevgiyle kabul eden birisi, bu mükafatı anlamalıdır, çünkü bu iki şey O’na tam bir bağlılık ile gelir, çünkü O’na bağlı kalarak, acıyı sevgiyle kabul ettiğinde, bu nedenle. en yüksek kaynaktan, Yaradan’ın kutsamasını alır

22) Maimonides, Yad HaHazaka (Mişneh Tora) “Tövbenin Kuralları” Bölüm 10

Açıkça bilinmektedir ki, Yaradan’ın sevgisi, her zaman, doğru şekilde düşünene kadar kişinin kalbine bağlanmaz ve O’nun buyurduğu ve söylediği gibi, “tüm yüreğinizle ve tüm ruhunla,” koşulu haricinde dünyadaki her şeyi terk edene kadar. Kişi Yaradan’ı sevmez ama O’nu ilmiyle tanırsa, bu bilgiye göre, ister çok az ister çok olsun sevgisi de öyle olacaktır. Bu nedenle, kişi kendini, anlama bu bilgeliği öğrenmeye adamalıdır, böylece bu kişi sahip olduğu anlama ve edinme gücü ölçüsünde Yaratıcısını tanır.

Dost Sevgisi

23) Rav Haim Vital, Şaar HaGilgulim, Giriş, 38

Öğretmenim beni ve o grupta onunla birlikte olan tüm arkadaşlarımı, sabah duasından önce “Komşunu kendin gibi sev” emrini üstlenmemiz ve İsrail’den olan herkesi, kendi ruhuymuş gibi sevmeyi hedeflememiz gerektiği konusunda uyardı. Çünkü böylece tüm İsrail’i kapsayan dua yükselecek, yukarı çıkıp, yukarıda bir düzeltme yapabilecektir. Özellikle arkadaş sevgisinde, her birimiz sanki o arkadaşların bir organıymışız gibi kendimizi dahil etmeliyiz. Öğretmenim bu konuda beni sert bir şekilde uyardı.

24) Rabash, Makale 6, Dost Sevgisi (1984)

Eğer birkaç kişi dışarıdan yardım almadan kendini sevmeyi bırakma arzusu ile bir araya gelmelidir. Bu insanlar tam olarak olmasa da Yaradan sevgisine sahip olduğundan, birbirinin önünde kendilerini iptal ederlerse, o zaman her birinin gruba katılımı ve grup önünde kendini iptal etmesiyle, tek bir beden haline gelirler.

Örneğin, eğer bir bedende on kişi varsa, o zaman tek kişinin sahip olduğundan on kat daha fazla güce sahiptir.

25) Rabaş, Makale 17, Dostların Önemine Dair (1984)

Eğer kişi dost sevgisine sahipse, sevginin kuralı, dostunun hatalarını değil, erdemlerini görmeyi istemektir. Dolayısıyla, eğer kişi dostunda bazı hatalar görürse, bu dostunun hatalı olduğundan değildir, ancak gören hatalıdır, yani onun dost sevgisi kusurlu olduğu için, dostunda hatalar görmektedir.

Dolayısıyla, şimdi dostunun ıslahı ile ilgilenmemelidir. Aksine, kendisinin ıslaha ihtiyacı vardır. Yukarıda bahsedilenlerden çıkan sonuç şudur ki, kişi dostunda gördüğü hataların düzeltilmesiyle ilgilenmemeli, kendisinin dost sevgisinde yarattığı kusuru düzeltmelidir. Ve kendisini düzelttiği zaman, dostunun hatalarını değil, sadece erdemlerini görecektir.

26) Baal HaSulam, Kabala İlmi ve Felsefe

Sevginin kanunu büyük ile küçük arasında geçerli değildir, çünkü iki gerçek sevgili eşit hissetmelidir.

27) Rabaş, Makale 6, Dost Sevgisi 2 (1984)

Ancak, bir koşul vardır: Bir araya geldikleri zaman, her biri, kendini sevmeyi iptal etmek amacı için bir araya geldiğini düşünmelidir. Bu demektir ki şimdi kendi alma arzusunu nasıl tatmin edeceğini düşünmeyecek, fakat mümkün olduğunca sadece diğerlerini sevmeyi düşünecektir. “İhsan etme arzusu” olarak adlandırılan bu yeni niteliği edinme arzusu ve ihtiyacını elde etmenin tek yolu, budur.

Ve kişi, dost sevgisinden Yaradan sevgisine ulaşabilir, yani Yaradan’a memnuniyet vermek isteyebilir. Bundan çıkan sonuç şudur ki, sadece bu şekilde kişi, ihsan etmenin önemli ve gerekli olduğuna dair bir anlayış kazanır ve bu ona, dost sevgisi aracılığıyla gelir.

28) Baal HaSulam, 2. Mektup

Dolayısıyla, sana aramızdaki sevginin soğuma korkusunu içinde uyandırmanı tavsiye edeceğim. Akıl bunu anlamayı ret etse de, düşün, eğer sevgiyi artıracak bir taktik varsa ve kişi onu arttırmıyorsa, bu da düşüş olarak kabul edilir. Bu tıpkı dostuna büyük bir hediye veren kişinin durumu gibidir. Eylem sırasında kalbindeki sevgi, eylemden sonra kalbinde geride kalan sevgiden farklıdır. Daha ziyade, sevginin bereketi tamamıyla kaybolana kadar gittikçe küçülür. Bu nedenle, hediyeyi veren kendinde bunu her gün yenilemek için bir taktik bulmak zorundadır. Tüm çalışmamız budur—her geçen gün aramızdaki sevgiyi göstermek, tıpkı almak gibi, yani akla pek çok ilave yaparak artırmak ve çoğaltmak, ta ki şimdinin bereketi gerçek bir hediye gibi duyularımıza dokunana kadar. Bu zamanı geldiğinde kullanılacak büyük taktikler gerektirir.

29) Rabaş, Makale 30, Dostlar Meclisinde Ne Aranmalıdır (1988)

Başkalarını sevmeye dayanan dost sevgisi ki bununla Yaradan sevgisi edinilir, normalinde dost sevgisi olarak bilinen şeyin zıttıdır. Diğer bir deyişle dost sevgisi dostlarım beni sevecek demek değildir. Daha ziyade bu dostlarımı sevmek zorunda olan benim demektir. Bu sebeple dostun onu kötülemesi ve nefret etmesi fark etmez. Onun yerine başkalarını sevmeyi başarmak isteyen kişinin, bir diğerini sevmenin ıslahına ihtiyacı vardır. Dolayısıyla, kişi çaba sarf edip dostunu olumlu yargılarsa, kişinin gösterdiği çaba “aşağıdan uyandırılma” denilen Segula’dır (çare/güç/erdemlilik), bununla kişiye istisnasız tüm dostları sevebilmesi için yukarıdan güç verilir.

30) Rabaş, Makale 21, Mantık Ötesine Dair (1986)

Baal HaSulam’ın şunu söylediğini de duydum, kişinin kendini-sevmekten çıkmasına ve Yaradan’ın sevgisiyle ödüllendirilmesine yardım edecek olan tek şey, dost sevgisidir. Dolayısıyla, bana göre onlardan uzak durmak ve bağ kurmaktan kaçınmak daha iyi olsa da onlarla bağ kurmaktan başka çarem yok. “Ancak başka çarem yok ve tüm dostlarımın yüksek bir derecede olduklarına fakat onların erdemini kendi gözlerimle göremediğime mantık ötesi olarak inanmak zorundayım.” Bu, kişinin neden mantık ötesi inanması gerektiğinin göstergesidir. Fakat kişi, dostlarının erdemini mantık dahilinde gördüğünde, dostlarından kesinlikle büyük faydalar elde edebilir.

31) Rabaş, Makale 9, Kişi Her Zaman Evinin Kirişlerini Satmalı (1984)

Her birinin dost sevgisi kıvılcımı vardır, fakat bu kıvılcım her birinin içindeki sevginin ışığını tutuşturmaz. Bu nedenle kıvılcımların büyük bir ateş olması için birlik olmaya hemfikir olurlar.

Bu nedenle, kişi, onları gizlice gözetlediği zaman, bunun üstesinden gelmeli ve demelidir ki, “Grup, başkalarını sevme yolunda yürümeleri gerektiğine hemfikir olanlardır.” Ve herkes dostlarını haklı çıkardığı zaman, tüm kıvılcımlar bir kez daha tutuşacak ve tekrar tek büyük bir alev olacaktır.

32) Rabaş, Makale 2, Dost Sevgisine Dair (1984)

Eğer her biri, dost sevgisini uyguladığını gruba göstermezse, o zaman kişi, grubun gücünden yoksun kalır.

Bu böyledir çünkü kişinin dostunu olumlu bir şekilde yargılaması çok zordur. Herkes erdemli olduğunu ve sadece kendisinin dost sevgisine bağlandığını düşünür. Bu durumda, dost sevgisini uygulamak için kişinin çok az bir gücü vardır.

33) Rabaş, 5. Mektup

Dost sevgisiyle ilgili olarak daha çok çalışmalısın. Dvekut (birleşme) olmadan, kalıcı bir sevgi imkânsızdır, yani ikiniz sıkı bağlarla bağlanmalısınız. Ve bu ancak eğer sen içsel ruhuna yerleşmiş “kendini-sevme” denilen kıyafetlenmeyi “çıkarmaya” çalışırsan gerçekleşir, sadece bu kıyafetlenme iki noktayı ayırır.

34) Rabaş, Not 759, Bir Bütün Olarak İnsan

Kişi önce bilmelidir ki, sevgi eylemlerle satın alınır. Dostlarına hediyeler verdiğinde, verdiği her hediye dostunun kalbinde delik açan bir ok ya da kurşun gibidir. Açılan pek çok delik, verenin sevgisinin içeriye girdiği bir boşluk oluşturur.

Ve sevginin sıcaklığı onu dostunun sevgisine yaklaştırır ve sonra iki âşık her ikisini de örten sevginin örtüsü altına girmiş olur. Bu demektir ki, tek sevgi her ikisini de örter ve doğal olarak, her ikisini de örten şey tek bir örtü olduğundan, tek kişi hâline gelirler. Bu şekilde her ikisi de iptal olur.

35) Rabaş, 40. Mektup

En güçlü olanların bile kalplerinin yıpranması pahasına, her ikisi de kalbinin duvarlarından sıcaklık yayar ve bu sıcaklık bir sevgi giysisi oluşturana kadar sevginin kıvılcımlarını ateşler. Sonra, her ikisi bir battaniye ile örtülmüş olur, yani tek sevgi her ikisini de örter ve sarar, tıpkı Dvekut’un (birleşme) ikiyi bir olarak birleştirmesi gibi.

36) Baal HaSulam 11. Mektup

Ayrıca senden dost sevgisine çaba harcamanı, dostlar arasındaki sevgiyi arttıracak taktikler geliştirmeni ve aranızdaki bedensel meseleleri, nefrete yol açtığı ve Yaradan’a memnuniyet verenler arasında nefretin olmaması gerektiği için, iptal etmenizi rica ediyorum. Daha ziyade dostlar arasında büyük bir şefkat ve sevgi olur.

37) Zohar, Aherei Mot, Madde 65

Kardeşlerin de bir arada birlik içinde yaşaması ne güzel ve ne hoştur.” Bunlar dostlardır, bir arada ayrılmaksızın otururlar. Başta, onlar savaş yapan ve birbirini öldürmek isteyen insanlar gibidirler. Sonra kardeşçe sevgi koşuluna gelirler.

Yaradan onlar hakkında ne der? “Kardeşlerin de bir arada birlik içinde yaşaması ne güzel ve ne hoştur.” “De” kelimesi Kutsallığın da onlarla birlikte oluşuna işaret eder. Dahası, Yaradan onların sözlerini dinler ve onlardan hoşnut ve memnundur.

38) Zohar – Aharei Mot, 66

Ve sizler, burada olan dostlar, sizler bağlılık ve sevgi içindesiniz, bundan böyle, Yaradan sizden hoşnut olana ve size barış ve huzur verene kadar birbirinizden ayrılmayacaksınız. Ve sizin erdeminizle dünyada barış olacak. Bu sözlerin anlamı şudur; “Kardeşlerimin ve dostlarımın hatırına ‘Barış sizin üzerinizde olsun’ derim.”

39) Rabaş, Makale 8, Kendin İçin Bir Öğretmen Yap ve Kendine Bir Dost Satın Al -2 (1985)

Bu insanların, dost sevgisiyle uğraşan tek bir grup olarak birleşmeye hemfikir olmalarındaki neden, her birinin düşüncelerini birleştirebilecek bir arzuya sahip olduklarını hissetmeleridir ki böylece başkalarını sevme gücünü edinebilsinler. Meşhur bir atasözü vardır, “Yüzleri farklı olduğu gibi, görüşleri de farklıdır.” Bu nedenle, bir grup olmak için aralarında birleşmeyi kabul edenler, başkalarını sevme çalışmasının gerekliliğinin farkında olma hissiyatında, aralarında büyük bir mesafe olmadığını anlamışlardır. Dolayısıyla, her biri diğerleri adına ödün verebilecek ve bunun etrafında birleşebilecektir. Fakat diğer insanlar, başkalarını sevme çalışmasının gerekliliğine dair hiçbir anlayışa sahip değildir, bu yüzden, onlarla birleşemezler.

40) Baal HaSulam, 49. Mektup

Sizden birbirinizi bütün gücünüzle sevmenizi, mümkün olduğunca dostların acısını ve neşesini paylaşmanızı istiyorum. Umuyorum ki, bu sözlerimi dinleyecek ve bunu tam anlamıyla yerine getireceksiniz.

41) Baal HaSulam, 47. Mektup

Bu nedenle, tutunabilmen ve geriye dönmemen için yöntemler oluşturdum.

Bunların içinde en önemlisi dostlara tutunmak. Yürekten söz veriyorum ki, bu sevgi mümkündür. İhtiyacın olan her iyi şeyden seni haberdar edeceğim. Her şeye rağmen kendini bunda güçlendirirsen, daha önce söz verdiğim gibi kutsallığın merdivenlerinde gittikçe güçlenirsin.

42) Baal HaSulam, 13. Mektup

Gerçekte hepinizi birden hissediyorum, sizin için bugün yarınla yer değiştirmiş ve “şimdi” yerine “sonra” diyorsunuz. Buna bir çare yok fakat bu yanlışı ve bozukluğu anlamaya çalışmak gerek— Yaradan tarafından kurtarılan kişi, yalnızca bugün kurtarılmaya ihtiyacı varsa kurtarılır. Yarını bekleyen kişi Allah korusun kurtuluşunu yıllar sonra elde eder. Bu sana dost sevgisinde çalışma ricamı ihmal ettiğin için oldu, sana her şekilde açıkladığım gibi bu çare tüm hatalarını düzeltmen için yeterlidir.

43) Baal HaSulam – 47. Mektup

Dolayısıyla, her şeye rağmen dostları sevmenin geçerliliğini sana hatırlatmama izin ver çünkü var olmamız ve yaklaşan başarımızın ölçüsü buna bağlıdır.

Bu nedenle, tüm hayali yükümlülüklerden vazgeç ve kalbini, sizi gerçek anlamda birbirinize bağlayacak ve bir yapacak taktikleri bulmaya ve düşünmeye doğru yönlendir, böylece “Dostunu kendin gibi sev,” tam anlamıyla içinde gerçekleşir ve tüm günahları örtecek olan sevgi düşüncesiyle arınırsın. Bunu bende test et ve gerçek anlamda sevgiyle bağlanmaya başla ve sonra göreceksin ki, “damağın tat alacak” ve diğer insanlar senle beni ayıramayacak.

44) Rabaş, Makale 2, Dost Sevgisine Dair (1984)

Kişi kalbindeki sevgiyi dostlarına karşı açığa çıkardığında, onları uyandırır ve böylece onlar da dost sevgisini hisseder. Bundaki fayda şudur ki, herkesin sevgi gücü diğer herkese entegre olduğundan, dost sevgisini daha güçlü olarak uygulama fırsatını elde ederler.

Bu demektir ki, eğer grup on üyeden oluşuyorsa, kişi dost sevgisini uygulama gücünün bir ölçüsüne sahip olduğu noktada dost sevgisine bağlanmanın gerekliliğini anlayan on güçle entegre olur.

45) Rabaş, 40. Mektup

Bunun için bir dua vardır: Yaradan ona dost sevgisini hissettirerek ve dostlarını kalbine yaklaştırarak, ona yardım etsin.

46) Rabaş, 8. Mektup

Ve bir kez bu giysiyi talep ettiğimde sevginin kıvılcımları içimde ışıldamaya başlar. Kalbim dostlarla birleşmeye özlem duyar ve bana öyle gelir ki, gözlerim dostlarımı görüyor, kulaklarım onların sesini duyuyor, ağzım sevgi ve neşe içinde onlarla konuşuyor, eller kavuşuyor, ayaklar daireler çiziyor ve dünyasal sınırlarımın ötesine geçiyorum. Dostlarım ve benim aramdaki geniş uzaklığı unutuyorum ve aramızda birkaç mil toprak uzanmıyor artık.

Bu tıpkı dostlarımın kalbimin tam içinde durup, neler olduğunu görmeleri gibi ve ben dostlarıma karşı yaptığım küçük eylemlerden dolayı utanıyorum. Sonra dünyasal kaplardan çıkıyorum ve bana öyle geliyor ki dostlarım ve benim haricimde dünyada başka bir gerçeklik yok. Bundan sonra, “ben” iptal oluyor ve onlarla kaynaşıyorum ta ki dostlarımın haricinde dünyada hiçbir gerçekliğin olmadığını hissedene kadar.

47) Rabaş, Makale 13, Bazen Maneviyata ‘Ruh’ Denir (1984)

Kalbin unuttuğunu, ıslahı için gerekeni -Dost sevgisi- uyandırmalıyız.

Bu, “kendini sevmek” olarak adlandırılan kalp için, keyifli değildir. Ancak, dostların toplantısı olduğunda, bu soruyu getirmeyi hatırlamalıyız yani herkes, kendisine başkalarını sevme konusunda ne kadar ilerlediğini ve bu konuda kendini teşvik etmek için ne yaptığını sormalıdır.

48) Likutey Halahot, Hoşen Mişpat, Hilhot Arev

Arzu bakımından; sevgi ve birleşmenin özünde, her biri dostundan hoşnut olduğu zaman aralarında hiçbir farklılık kalmaz ve onlar tek bir arzuda birleşirler ve böylece yukarısının arzusu ile bir olurlar ki bu birlik olmanın amacıdır.

49) Pri Haaretz [Toprağın Meyvesi]

Sonuç olarak, Kendisi ile Yaratıcısı arasındaki tüm bağlılığın kesilmesi meselesinden kurtulmak için O’nun korumasın sağlayan mesele, dostlar arasındaki gerçek bağ ve sevgi ve gerçek barıştır. Gerçekten, bu olmadan, yüzünü gizlemekte, Yaradan onu bundan kurtarabilir. … Son nefesine kadar her zaman kalbine dost sevgisi aşılamaya alışmalı, ruhu bir olana ve onlar birbirlerine tutunana kadar bu sevgiyi sürdürmelidir. Hepsi tek bir insan haline geldiklerinde, tek Yaradan onların içinde yaşayacak, birçok kurtuluş ve teselli verilecek ve beden ve ruh olarak O’na yükselecekler.

50) Maor VaŞemeş, Roş HaŞana’nın Sırları

Yaradan’a iyi bir şekilde hizmet etmenin ve doğru biçimde tövbe etmenin yolu kalplerimizi dost sevgisi ile birleştirmek, dostun hizmet etmedeki üstünlüğünü ve Yaradan’ı tanıyışını görmek; eksikliklerini fark etmemektir. Tövbe etmenin prensibi, her birimizin birbiri ile sevgi içinde tek bir kalp olarak bağ kurması ve Yaradan’a birlikte hizmet etmektir. Yani birbirimizle bağ kurmak ve kalplerimizi birbirine kilitlemek zorundayız. Ve tüm kalbimizle Yaradan’a hizmet etmek için tek bir başak gibi olmalıyız.

51) Likutei Halachot, “Kutsama ve Şükretme Kuralları” Kural No. 6

“Sanhedrin yuvarlak yarım daire şeklindeydi, böylece birbirlerini görsünler diye.” Sevgi, esas olarak birbirlerini görmeleridir, çünkü birinin arkadaşını görmemesine tahammül edemezlerdi. Birbirlerini gördüklerinde, birbirlerinden alırlar ve her biri arkadaşı aracılığıyla parıldarsa, akıl alırlar, çünkü her birinde Musa’nın niteliği ile ilgili olan, erdemli olarak algılanan iyi bir nokta vardır. Bu nedenle, parıldayanın içinden zihin parıldar. Dolayısıyla canlılık, esas olarak birbirini gören İsrail arasında barış ve sevgi ile sağlanır. … Bilgelerimizin “arkadaşlık ya da ölüm” dediği şeyin anlamı budur, çünkü canlılık esas olarak arkadaş sevgisinden geçer … çünkü sevgi olmadığında ve ayrılık olduğunda, canlılık almak imkansızdır ve bu ölüm olarak kabul edilir … zira aralarındaki ayrılık ölüm olarak kabul edilir.

52) Maor VaShemesh, “Şarkıların Şarkısının İması”

Yaradan çalışmasının kalbi ve kökü dost sevgisidir. Bu yolla, kişi gerçek Yaradan çalışmasına ulaşabilir. Dostlarının Tora ve dua içinde Yaradan’a hizmet etme peşinde koşup, özlem duyduğunu gördüğü zaman, bu kişinin kalbini heyecanla doldurur; dostlarının tüm eylemleri, gözüne kendi eylemlerinden daha yüce görünür.

53) RAMAK, Erdemlinin Davranışı, Onüç Niteliği

İsrail birbirinden sorumludur çünkü herkeste dostunun bir parçası vardır ve birisi günah işlediği zaman hem kendini hem de dostunun içindeki parçasını lekeler. Bu nedenle dostu onun sorumluluğundadır. Çünkü onlar birbirlerinin birer parçasıdırlar. Bu nedenle de kişinin dostu için en iyi şeyleri dilemesi ve dostuna olumlu bakması önemlidir, bunlar dostuna yarar sağlar ve onu onurlandırır ve gerçekten de kişi için dostunun onurlanması, kendisinin onurlanması kadar arzu edilen bir şeydir. Bu nedenle bize “Dostunu kendin gibi sev,” emri verilmiştir. Ve uygun olan şudur ki, dostunun arılığını isteyen kişi onun hakkında kötü konuşmaz ve Yaradan’ın onu suçlamasını ya da onun üzülmesini istemez. Kişi dostunun suçlanmasını veya acı çekmesini ya da yozlaşmasını asla istemez. Aksine, Tanrı korusun, bu kötülükleri sanki kendi maruz kalmış gibi dostuyla aynı acıyı çekerek hisseder, bu iyilikler için de böyledir.

54) Breslov’lu Rabbi Nahman, Likutey Halahot, 3

“Sevgi tüm suçları örtecek”, yani bu noktada var olan kutsal sevgi, tüm suçları kapsar ve tüm kalbin kırılmasını ve tüm lanetleri ortadan kaldırır.

55) Maor VaŞemeş, Paraşat Tetzaveh

Midraş’ta yazıldığı ve Raşi tarafından aktarıldığı üzere: “Yolunuzda sizin başınıza gelen Amalek hakkında,” bu açıklama bir soğumayı açığa vurur ve bununla onların sevgi ateşi soğur, zira ilk önce birbirlerine karşı sıcak ve heyecan vericidirler ancak Amalek onları birbirinden soğutur ve birbirlerine olan sevgilerini kaybederler. Ve onları hangi yolla birbirinden soğutur? Kendine önem vermek ve gurur yoluyla, Gematriya’da Amalek “koç”tur bu yükseklik, kendine önem vermek ve gurur demektir. Ve dostların arasına sevgiyi getiren şey her birinin kendini alçakgönüllü kılması ve dostlarından daha aşağıda görmesi, her zaman yaptığı her şeyde kendi kusurlarını (eksiklerini) sorgulamasıdır, dostlarını erdemli ve dostlarının davranışlarını iyi görmesi, onlara saygı duymasıdır. Bu yolla dostlarını sevebilir ve onlarla bağ kurabilir.

Gurur içinde ise ve kendini yüksekte görürse bunu yapamaz ve doğal olarak da dostlarının kusurlarını görür ve onlardan nefret eder çünkü onları kendinden aşağıda görür. Ve Gematriya’da “koç” İsrail’in daha önce birbirine olan sevgisini ve şevkini kırar.

56) Likutey Halahot, Kural 4

Geçimin temeli birliktir, tüm ayrılıkları birliğin kaynağında birleştirmektir. İnsan yaratılışın merkezidir ve her şey ona dayanır. Bu nedenle, “Dostunu kendin gibi seveceksin,” Tora’da yüce ve önemli bir kuraldır, birlik ve barış yoluyla bütünleşmek birliğin ve barışın özüdür ve tüm yaratılışın ıslahıdır, orada farklı görüşte olan kişiler sevgi, birlik ve barış içinde bütünleşirler.

57) Likutey Tora, Nitzavim 44b

Antlaşma yapmak yoluyla, onların sevgisi sonsuz olacak ve asla zayıflamayacaktır. Hiçbir engel onları ayırmayacaktır, zira onların arasında güçlü ve sarsılmaz bir bağ vardır ve onları kalpten harika bir düğümle bağlar, bu aklın ve mantığın ötesindedir. Her ne kadar akıl ve mantık bu sevgiyi bitirmek veya nefrete yol açmak istese de gene de bu anlaşmayı yaptıkları için, onların sevgisi sonsuza kadar var olacaktır. Bu sevgi, bu sarsılmaz bağ tüm suçları örtecektir, zira onlar tek bir beden gibi bağlanmanın anlaşmasını yapmışlardır. Kişi nasıl kendini sevmekten vaz geçemez ise, dostunu sevmekten de vaz geçmeyecektir.

Telif Hakkı © 1996 - 2015 Bnei Baruh. Tüm hakları saklıdır.
Bu sitede sunulan tüm materyal, Bnei Baruh Kabala Eğitim ve Araştırma Enstitüsü tarafından dünyanın ıslahı ve hayatın iyileştirilmesi amacı ile sunulmaktadır.
Bu nedenle, içeriği değiştirilmediği ve kaynağına gönderme yapıldığı takdirde, tüm materyalin kullanımına ve dağıtımına izin verilmiştir.
20 - 0,094